» Filim çevirmek kolay bir şeymidir? Renate Müller uğradığı ri Akşama nın en rahat v lâkki va en zevkli işi te- mülâkat yaptım, muhtelif yıldız- lara filim çevirirken başlarından geçi enleri sordum. Bunları sırasile âkat serisine re EM sor- ii filmi hakkındaki muştum. Beni rahat ral maki m evine bir çay ül azalan m f lâfı açtı, ve bir li üzerinde fikirlerini, ve bihasia, mesleki uğrunda ba- ak Si öğrendim. Tabii hayatı Bunun mak üzere ev halinde çekilmiş bir Li resmini verdi. nate Müller, Münih şehrin- rada Sehünzel a filme almış ve çevirdiği «Gemici Peter» fil minde baş kadın rolünü vermiştir. İlk sesli filim olarak Max Sshme- dan endirim, ilk sesli filim- lerden biridir. Renate Müller, asıl sözlü filim: de parlamış ve yükselmişti ir, En çok İ soucideki filüt konseri» filminde- dir. Sonra ink mapa ve «Küçük. daktilo; almanca nüshası gibi bir EN & Giltmde oynı- yarak kendini drees Hele rai » filminden sonra yıldız! na girmiş, Ufa şirketi le isi ile daimi bir karşı- — Size, son bir iki rolümden aminler dedi. «Kocama nasıl anlatsam» filmini (çeviriyoruz. Öyle bir sase ki, gölgede 30 derece sıcaklık.. Mütemadiyen âtelyede' çalışiyoruz. Birden, dış sahneleri çevirmek i için Baltık de- filim çevirm. anı li çeliği ta suya bir at- lıyamadık... Daha başlamadan işin tatsızlığı kendini belli edi- yordu. Lâkin hakikat bambaşka oldu. Herings- üneş te Onun yerine gayet şiddetli bir fırtına başladı. Daha sabahın yedisinde, makya- jımızı apapak otelin gear ag bir. parç österse, filim çevirece- ğiz. ai saat bekledik. Bu zama- nın yarısında, sabah karanlığında terkettiğimiz yatağımıza hasret çekiyor, diğer yarısında da, sema- lara kadar yükselen denizde ceviz kabuğu gibi sallanan balıkçı ka» yıklarına bakıyorduk. «Bu havada. AKŞAM . NEMA| ze Müilerin Akşam Karilerine samimiyetle ithaf ettiği resim muvaffak olduğu rolü, «Sans- | kayıkta lah kala ardım etsin ve akıl versin» diye düşü- üyordum. Tam bu. sırada güneş bir parça kendini i, ve rejisör Sshün-. — bizi iş başına çağırdı. e denize uzanan is- cu Orada bir bağlı Kai, «Belki dal kaçmış» dedim. Fakat Ya, yık beni bekliyormuş. diye b ve bizim kayığın ip- leri çi Yapmanın yahu, böyle şaka olmi eken, ki, bir dalga bizi yeri ibi öteye fırlattı. Aya- ğımın altında tahta kayıyor gibi oluyor. Kendimi nerede ise kay- bedeceğim. Aksi gibi beni müthiş te deniz tutar, Rejisör habire, boru ile bağıra- rak, nasıl hareket etmemiz lâzım geldiğini anlatıyordu. Tabii onun ğla: durulur mu? türü sallanıyor, ve midem de onun bu alla İyiyi etme- si mül ip eyy ya duruyor.. ep gibi sallanan an içinde ?.. Kayık her Sahife 7; Balkan kılbüle Romanya, bulgar takımım 7-0 nasıl yendi? kupası için dün burada Rom. maçın tafsilâtı şı Romen - ei mill takimlari ala e “e evvel- ki gün e Yugı takımları maçının seyi ade a le k fazla idi. Rrlmesizr milli takımla- rının kudret ve kabiliyetini, bilhas- sa geçen seni kupasını kazanan şampiyon Bulgar takımı- ir oyun oynıyaca- ğını görmek için stadyomu erken- den baştan başa doldurmuşlardı. par milli takımı geçen se- i takım kadrosunu piyon muhafaza ame ek mi 6 Bulgarların mağlübiyeti bilhassa müdafaalarının zafından ileri geldi .. 5 (Hususi) — Balkan | Bulgar kalesini şüt yağmuruna tutmuşlardır. Birinci devrede Romenler an- cak bir gol atmışlardır. zimet şeklini'almış, bir çı ında kalesine altı gol atılmıştır. Bulgarların bu agır rının zaf ve tereddüdünden ileri gelmiştir. Bulgar emire ğe ancak pek nadir vaziyetlerde 'n kalesi- ne kadar e eee Romen takımı, dün oynadığı oyuna bakılırsa 7-0 neticesini hak. kettimşitr. omen takımı, di ve ihtiva ettiği kuvvetli anarlar nazaran, sene Balkan şampi- bir çok Macar pese de takviye edilmişti Oyun başlar laz Romen- ler amele almışlar ve oyunun e kadar Bulgarları ken- di mir öahelrii ıkıştırmışlar, tır. geren .gerek müdafi 'umda çok geri kalmışlar g i oyunlarile kıyas edi- lemiyecek (o derecede ingen, kı ve mütereddit Pir oyun o: ee kız ve erkek ti Nesimi bey görülüyor. ticede, bu sahne filme konmadı bili dan istifade için tok karnına bizi ET soktular. Tabii o fırtınalı deniz... Havanın düzeldiği yok.. Bir yi gir, bir kere çık.. Gir.. il ve ellerimi, kollarımı “atliyeiik işaretler vermeğe uğraşıyordum. Bunun üzerine, boru ile bağırılan bir emir çar di geldi: «Kollar sallanmıyacak Hoppala, mayın.. Ne kadar gayretim varsa topla- dım.. Dişimi sıktım. Kendimi mu- hafaza ettim. Fakat tam manasile bittim ve harap oldum, Saatlerce dalgalar üzerinde çalkandım.. Ne- m da salla- alebenin idman hareketleri ve jimnastik Aydında talebe idman bayramı çok parlak olmuştur. Resmimizde muallimi ilerisini görmek kabil değil. Hem ES e a «Kahire, mevsimi» filminin dış kurtulamadık. Hep ağzımızı, bur- numuzu bir örtü ile örterek nefes Çık.. Gir.. Çık.. Gir. Çık... Yirmi defa, otuz defa arka vk Hem | alıyorduk. sl rol oynarken ta- e vücudunu soğuk suya yavaş | bii bu örtü sanki avaş rarak değil.. "Sahilden | çok ie i ia dörtnala koşarak girilecek. | imişiz gibi görünmeye, rahat ra- Öyle ki gören bizi, sevinçle, he- | hatve derini derin nefesler almağa veslaj bi 1 #uya kavuş için denize atılıyor sanacak... Bazı kimseler, otelden, bir kaç Bir genç kız, bana, «ah filim | hizmetçi, v9 çadır falan alarak çevirmek ne hoş şey... Bu çalış- gres yn attâ haftalarca mak değil, âdeta zevk ve eğlence» diyordu. Zevk ve eğlence ha, te- | şekkür ederim... Bunun bir başka türlüsü, yani kurusu da, son defa Mısırda başı- | mıza MUŞ Bir rüzgâr, bir rüzgâr ki, sormayın... İnce sahra kumları havayı b ortalık en kesif | i İ Londra sisini andıriyor. İki adım | ameli için giderek istirahat edi- yek. doğrusu bu istirahate aklım ermedi. Bizim eş için en İçe söz, sizin ani türkçe darbı rl Nasıldı « o? — Davulun sesi uzaktan hoş gelir.. N — Ha, evet işte öyle...