Sahile 8 Akşam Balıkesir ii Balıkesirde Necati bey muallim mektebi Izmir muallim mektebi talebesi buraya nakledilebilir mi? Balıkesirde Necati bey muallim mektebi Balikesir 14 (Hususi) — Geçen lerde gazetemizde İzmir muba- İzmir erkek muallim mektebinin Balıkesir muallim mek- tebine nakli hakkında bir yazısını okudum, nazarı dilkatımı celbetti, leri güdülen iddiaya nazaran Izmir muallim mektebi talebeleri Balıkesre nakledilip boşalan bina orta mektep haline ifrağ edile” cekmiş. Bu suretle de emirde orta mektep buhranı kalkmış olacakmış. Izmir muallim mektebi talebe kadrosunun ne kadar olduğunu bilmiyorum, Vasati “300, talebesi olduğunu zannettiğimiz İzmir erkek muallim © mektebinin — Balık; Necati bey muallim e mektebine makli tamamen imkânsızdır. Necati bey muallim mektebi bakkında geçen sene bir kaç mektup yazdım, Okuyucuları batırlarki Necati bey muallim mektebi binasında dershaneden ziyade talebelerin umumi bir sa- bada yetişmeleri için Telmik, laburatuvar, atelye ve bedeni terbiye kısımları nazarı dikkati celbediyor. Egley bu binayı çok konforlu yaplırmıştı, Burada çok talebeden de tam mamasile mücehhez bulundurmak prensibi takip edi- ir. 200, den fazla odası olan erkek muallim mektebinin âzami dershanesi ancak “8-10, dur. Bir dershanede “50, talebe okuduğun farzedersek Necati bey muallim mektebi “500, talebe ile kadrosunu doldurmuş olur. Halihazırda Necati bey muallim mektebinin kadrosu “350, olup bu kadroya lisenin 9-10 uncu sınıfındaki (100) talebe de inzi- mam ederse “450, talebe eder ki kadroyu doldurmaktadır. Necati bey muallim mektebi heyeti talimiyesi ile bu mesele bakkında görüştüm. Bana söyle diklerini, iddiamın yerinde anlat- mak için aynen yazıyorum. Amasyada Cumhuriyet bayramı tezahuratına ait diyoruz. Resimde emektar muhar — Necati bey muallim mekte- binin talebe kadrosu bu sene baddi âzamiyi bulmuştur. Bu binada pedagojik bir tarzda âzami (300 - 350) talebe okuta- biliriz. Bugün 6 muallim mektebi sınıfı ile iki lise sınıfında (400) talebemiz vardır. Bu talebeyi bile istiap edemiyen bu mektep (300) den fazla talebesi olan İzmir mu- allim mektebi talebesini dahiline alamaz. i Bu sene Istanbul muallim mek: tebinin 2inci Ankara Kastamoni ve Elaziz muallim mekteplerinin nıf talebesi de bize Bu talebeler bile bizim muallim mektebine fazladır. Mektep plânda iği üzere sekiz sınıflıdır. iz sınıf üzerinde çalışmak mecburiyetindeyiz. Bu ilde çalıştığımız takdirde azami pedegoji ihtiyacı gözetilmiş olur. Alksi takdirde netam bir randman ve nede vasat bir netice almak kabildir. Mektepte sekizi dershane oldu- ğunu söylemiştim. Digerleri resim, musiki, beden, sanat, kimya, fizik atelye ve salonlarıdır. KM X Bir genç kızı baştan çıkarmak istemiş! İzmir 17 — Arife isminde bir umumbaneci dün İzmir Adliye- sinde Fethiye isminde bir genç kızın yanına yaklaşarak kendisini kandırmağa çalışmıştır. Arife'nin bu maksadını anlayan Adiy müstantiği heman kadın hakkır tevkif ettirmiştir. Bir izdivaç New - York 17 (A.A) — Mew - York Herald, Pariste intişar eden nüshasında Budapeşteden almış olduğu bir telgrafı meşret- mektedir. Bu telgrafnameye nazaran Ma- caristan tahtına oturmak iddia sında bulunan Prens Otto ile M. Mussulininin muvafakatı şartiyle bir Italyan Prensinin izdivacından bahsedilmektedir. ir resim derce- Ebüssüreyya Sami bey Halk fırkası nama nutuk irat ederken görülüyor. Sami beyin nesir ve nazım olarak okuduğu nutuk sırf türkçe kelimelerden mürekkepti. Madam Stalin Muhteşem bir cenaze alayı yapıldı Deyli telgraf gazetesinin Mos“ kova mubabiri bildiriyor: Geçende vefat eden Stalin yoldaşın refika- sının cenaze alayı muhteşem su rette yapılmıştır. Kırmızı renkteki cenaze araba" Sını altı siyah at çekmiştir. Alay kızıl meydandan kalkmış ve beş mil uzakta yeni manastırdaki mezarlığa götürülmüştür. Cenaze arabasının © önünde muhteşem askeri bir alây vardı. Stalin yoldaş çok kederli ve başı aşağıya sarkmış olduğu halda arabayı takibediyordu.. Stalinin yanında Sovyet hükümeti erkân yürüyordu, Stalin yoldaş siyah bir palto ve askeri haki şapka giymişti, Kolunda kırmızı pazubent vardı, Alayı geçtiği caddelerin iki tarafına askeri kataat dizilmişti. Asker saflarnın arkasme, lider- lerini görebilmek için takriben 100,000 kişi toplanmıştı. Vefat eden kadın. Stalinin ikinci zevcesi ve ihtilâl arkadaşı Allalofun kızı idi. Stalin bu dınla 1919 senesinde evlenmişti. O zaman, Stalin kırk yaşındaidi. Madam Stalin gayet mütevazi ve gekingen olduğundan hiç birza- man fotoğrafını çıkartmamıştı. Üç kafadar Hoşlarına gitmiyen cevap alınan evi yakmak istemişler! Evvelki geco Beyoğlunda üç kişi bir evi yakmak isterlerken yakalanmışlardır. Ahmet, Hakkı ve Nezihi isim- lerinde olan bu üç kafadar evvek ki gece, kafaları dumanladıktan sonra Kalyoncuda oturan Atifet hanımın evine gidip kapıyı çak mışlardır. Bu sırada Atifet hanım evde bulunmadığından ayni evde otu ran Dimitri efendi ile matmazel Olga kapıyı açmışlar ve Abıfet anımın evde olmadığını söyle- mişlerdir. Kapı açılınca bu üç zorla içeriye girmek istemişlerdir, Evdekiler Afet hanım olmadığı için kendilerine söylemişlerse de üç kafadar bunları dinlememişler ve: ize gireceğiz, irde evi yakacağız. Diyerele bağıra bağıra ceplerinden kibrit ve bezler çıkararak | yakmaya kalkışmışlardır. Bu vaziyet karşısmda matmazel Olga ile Dimitro efendi. bağır- maya başlamışlardır. Gürültüyü duyan polisler yetiş- işler, ve zorbaları yakalamışlar- dar adliyeye teslim Mısır kredi fonseyi tahvilleri Kahire 17 (A.A) — 9, 3 faiz ve ilramiyeli Mısır kredi fonseyi tahvillerinin 15 teşrinisani 932 tarihli keşidesinde 1886 senesi tahvillerinden No. 205,525 50,000 :1903 senesi tah- villerinden No, 555,297 50,000; 3911 senesi tahvillerinden No; 112,339 50,000 frank kazanmış lardır. İlân tarifemiz 1 Teşrinlevel 1931 tarihin- den itibaren gazetemizin ilân tarifesi şu suretle | tesbit edilmiştir: Sahile küruş. 1 400 2 250 3 200 4 İç sahifelerde Son ik sahte Tefrika No. 12 Küçü k 19 Teari Teşrinisani 1997 19 Teşrinisanl 1932 ilânlar | — Aşk, macera ve cinayet romanı — Nakili: andevunuz. Ismimin Şoföre sadece, beniml olduğunu söylemek kâl Ferit Kadri olduğunu unutmayın... Şoför, sizi, evimin önüne kadar getirir... Sizi kapıdan karşıları: O zaman, gideceğimiz lokantayı kararlaştırzız. Yahut yemeği evde yeriz, bakalım, canımız (nasıl isterse... Olur mu? Kız erkeğe, bir kere daha elini uzattı. — Pek muvafık Allaha ısmarladık. Endişesi tamamile zail olmayan bir nazarla, erkeğe bir kere daha baktı. Onun doğru söyleyip söyleme- diğini gözlerine nüfuz ederek anla- mak istiyordu. Bu nazarlara, na kadar da, mubatabından insaf isteyen bir ifade vardı. Böyle manidar bir bakıştan sonra, kız, arkasına bakmadan yürüdü. partımanın kapısından içeri zaman, Ferit, şoföre, ken- in adresini verd. , efendim. — Geleceğinizi zannetmiyorduk. Çünkü ( bir şey söylememiştiniz beyefendi.. Kulüpte yemek yiye- ceğinizi sanmıştık. Onun için iyi yemeğimiz yok... Ferit: — Ne aksilik! - dedi. - Halbuki benim, son derece karnım acık- mıştı. Uşak, efendisinin halinde bir ile görüyordu. Başını iki yana: “Allah allah!,, manasına / sallıyarak | mutfağa doğru yürüdü. Uşaklar, efendilerinin en küçük bir hareketinden mana çıkarırlar. Netekim Zeynel mutfağa gi“ dince, ahçıya £ Bizim bey, bugün eve iştahlı geldi | - dedi, - Karnı çok acıktır ğın söylüyor. Halbuki, | kaç aydır iştehası yoktu. Hiç yemek yemek istemezdi. Acaba ne oldu? Büyük ikramiye mi çıktı ? Ahçı — Onu para sevindirir mi? Beyin büyük ikramiye) yok... - cevabını verdi. - halde hoş bir kadın bulmuştur; bugünü onunla geçirmiştir de neşesi o sebepledir. Eğer yarın © kadınla bizim otomobile biner- lerse Lütfi hepsini anlatır... Uşak, omuz silkti ve yemek odasına döndü. Sofrayı hazırladı. Yemeği bittikten sonra, Ferit, yerinden kalktı. — Zeyneli-dedi- çalışma odama! konyak şişesini götür. Sonra, artık serbessin; ister yat, ister germeğe git. Ha, Lütfi'ye söyle, yarın sabah için otomobili hazırlasın, onu bir yere yollaya- cağım. Sabahlayın ondan sonra kapıda hazır bulunsun, Delikanlı, çalışma odasına girdi. Yazıhanesi önünde oturdu. Pos- tacın ve müvezzilerin getirdik- leri mektup ve gazeteler, masa üzerine intizamla | konulmuştu. Lâkayıtlıkla bunları itti. Şimdilik, zarfları açmadı bil Zeynel, konyak şişesini mişti. Ferit, kocaman bardağını kon- yakla doldurdu. Evet, kocaman bardağını... Zira, içtiği konyak gayet iyi cins hakiki konyaktı. “ Altın damlası,, denilen cinsten. Kocaman bardağı bir kaç getir | damla akıttı ve bu mubtevayı, wucile ısıttıktan, hem de (VA - No) içti. Iyi çins konyağın içindeki ecnebi maddeleri uçurtmak ve Onu elin hararetile ısıtmak için böyle büyük bardakta içerler, Delikanlı epeyce tendi. Böyle yaşama inceliklerini bilirdi. Bunu düşünerek ve nefis konyağı içerek neşesi geldi Sigar, neşe; Ferit bir de nel Içinde bir tone sizar kalmamış, Doldurmak in, sağ taraftaki çekmesini Parmaklarını soğuk bir cisim dokundu, Irkilerek baktı: Tabancasıl Hayrette kaldı. Tabancayı eline aldı. Sağa sola çevirdi. Sonra tekrar yerine koy« 'du. Hazin hazin gülümsedi. Ercüment Murat beyin kızının hayali gözleri önünde canlanmıştı. Onu, bütün teferrüatna kadar, hattâ çillerine kadar görüyordu. 7 Ercüment Murat beyin kızı, evinden çıktı. Hem neşeli, hem de endişeliydi, Dünkü hadise ona rüya gibi geliyordu. Acaba o güzel dünyayi yaşamış mivdi? Yoksa, ona © söze | leri söyleyen delikanlı yalancı alçağın ve neyle alay edip neyle) alay etmemenin hududunu tefrik edemeyecek vicdansız serseri birimiydi? Gerçi, zevabir bunu tekzip edi- yordu amma, Türkçede “zavahire aldanmayınız!,, diye de bir darbı mesel vardır. Maçkapalas'ın arkasındaki 0- kağı yürüdü. Oonun yanma yokuşu tayyetti, Hayret Genç kız, sevinç içinde kaldı. Orada, hakikaten de Voisin mar- kalı bir otomobil bekleyor. Ba- basının mesleği dolayısile ku lağı otomobil tafsilâtile dolduğu ve zevki bu hususta incel diği için, karşısındaki arabayi cidden zarif ve harikulâde buldu. Müthiş; on iki silindirlidir. Şekli de hoş mu hoştul Otomobilde, şoförden başka kimse yoktu. Intizar sabursuzluğu işinde, ba şöför, iki yana bakım ordu. Genç kız, ona yaklaştı. Kapı- nın üzerinde mütevazı ve İnce bir hatla yazılmış £ K. marka larını gördü. Arkadaki numaraya da gözü i Artık tereddüde mahal yoktu. Şoföre : — Affedersiniz! - dedi - Bu eloymebil Ferit Kadri beyin değil Şoför, şapkasını çıkardı. — Evet hanımefendi fendi her halde zatı liyor, değil mi? — Evet, Mütehayyir, otomobile bindi, Ne de rahat, geniş bir araba... Yoisin, çevik — bir sükünetle barekete geldi. Genç kızın hayreti henüz geç- memişti, Dün Ferit bey, zengin oldu- ğunu ve 5000 liranın kendir amut çıkan Beye inizi beke alâkadar etmediğini — söylediği vakit, ona pek de inanmamıştı. Sadece nezaketen susup onu dinlemiş Yalnız, içinden: (Arkası var)