AKŞAMDAN AKŞAMA “ Genç kadın buluşağa gitti. ,, Türkçenin binlerce yeni keli- meye ibtiyacı vardır. Bunları bir taraftan memleketin dört bir buca- Şında bulup” devşirirken, diğer Haraftan da, dumura uğramış cezir ve lâhikaları diriltmek meselesi mevzuubabistir. - Dünkü yazımda türkçede ismi mekân ve âlet yap- bir lâhika olan ek,, ten bahset “uğramak, tan * tünek , nevin kelimeleri bu getirmek a ber fi bir ismi mekân ve âlet yapıldığı halde bizde yapılama- r. Buna mukabil her fülden “alan, “alıcı, , “ gelen, , “geliri, gekilleri yapılabiliyor. Şayet “eki, ve“ âhikasını da “—.an,, ve “ep ş “a İl, VE “lele lâhikaları kadar ber fil için umu- mileştirebilirsek Türkçeye yekten binlerle kelime girecektir. Göçebelikten uzak bir makine asrında yaşadığımızı nazarı itibara alarak, Türkçeyi istediği kadar ismi mekân ve âlet yaratacak bir kabiliyete getirmek için çalışmağı pek. İizunlu gördüğümden dün yazdığım mevzuda ısrar ediyorum ve her filden *... ek nu kelimeler yaratmak tecrübesinde bugünkü | fıkramda da devam eyliyorum ph Gene kadın, saat tam bee uluşağa gitti ve sevgilisini orada buldu. ,, “Bu evin bakağı pek güz Adaları da Kayışdağını da gö yor “Kudüs'te — yahudilerin ağlağı vardır. Bu, öyle te duvardır ki, Israil evlatları, onun önünde ağlamağı ibadet bilirler.,, Tevfik Fikret'in © doğağı'da, büyüyeği de, öleği de İstanbul şehridir “Stadiumdaki yuvarlak (biçimli koşağa “pist, diyorlar, “Maki- göstereği 316 rakamı dedir. 'Mektebin jimnastik salonunda atlatizme çalışan gençler, koşuyor- lar; yaylı sıçrağa basarak, dört iskemlenin üstünden birden atlı- yorlardı., “Şu binanın dayanağı sade dört duvar olamaz. Kubbeye abanak olsun diye bir kaç ta sütün ilâve etmeli, Son günlerde halkımızın dimağı yeni kelimelerle meşgul... Lânlet- tayin uydurma kelime yapacak- larına, yukarda anlattığım esas ak, ve “.. ek, lâhikalarını diriltmek maksadile her filden ismi mekân ve âletler yaratsalar ve dillerini de, kulaklarını da buna alıştırsalar, bir çırpıda bin- lerce kelime kazanı Diriltilirse çok faydalı olacak bir çok istidat lâhikalarımız daha vardır ki, onlardan da, misal- lerle başka sefer bahsedeceğim, (Vö-Nü) | ŞEHİR HABERLERİ Derleme işi Heyetler için bir çalışma programı yapılacak tetkik cemiyeti merkez in bir beyanname meşrek- Dil nu yazmıştık. Merkez heyeti ayni zamanda teşkil edilecek derleme heyetleri in bir çalışma programı hazır- caktır. Bu programda kelimelerin nasıl bir usul ile derleneceği anlaşıla- caktır. Heyetler, nümüne olarak basılarak yakında dağıtılacak olan lügat kitabında bulunmıyan keli- meleri derliyecektir. Merkez heyeti derleme heyet- lerine halkın ber sınıf tabakasın- da kullanılan kelimelerin olduğu gibi alınmasını, telâfuz şekli degiştirilmeksizin bu. kelimelerin aynen merkez heyetine gönderil. mesini bildirecekti Bulunan kelimeler üzerinde şive tadilâtı yapmak, bir kelimenin memleketin mubtelif yerlerindeki ayrı ayrı kullanış farkların göze“ terek bir birlik altında bunları toplamak ancak merkez heyetin- deki ilim encümenine Zinet altını Çocuğun boynundaki altını aşırdı, fakat. Dürdane hanım isminde bir kadın. evvelki gün | kucağında çocuğu olduğu halde Çarşamba pazarından geçerken yanından hızla bir adam geçmiş ve bu sırada kucağındaki çocuk ağla maya başlamıştır. Dürdane hanım dikkat edince çocuğun boynuna takılı. bulunan ziynet altınının aşırılmış olduğunu görmüştür. Altın koparılarak ço- cuğun boğazı da yaralanmıştır. Bu sırada Dürdane hanımın yanından geçen adam da birden | bire olanca bızile kaçmaya başla- mıştır. Dürdane hanım işin farkına varınca bağıra çağıra ahaliyi top- lamış, bu sırada polisde yetiş miş ve kaçan adam yakalanmış. | bar. Tahkikat neticesinde bu ada- mın sabıkalı yankesicilerden Ismail olduğu anlaşılmıştır. Ismailin üzerinde Dürdane ha- nımın çocuğundan aşırdığı altınla bir mikateda para bulunmuş tar. İsmailin bu paralarıda baş- kalarından aşırdığı anlaşılmaktadır. Azılı yankesici adliyeye verile cektir. Yeni lambalar Bu sene bir çok sokaklara lamba konacak Geçen sene belediye şehrimizin bir çok yerlerine bine yakın elekt- rik lambası koymuştu. Buna rag- men bir çok sokaklar hâlâ karan» lıktır. Belediye, bu senede bazı | sokaklara yeniden lambalar koya- caktır. Her belediye şubesine ih- tiyace göre yüz, yüz elli lamba verilecektir. Eminönü. kazasına verilen yü lâmbadan bir kısmı Koska civa- rındaki sokaklara, mühim bir kus- mıda Balık pazarındaki lâmba- ların kâfi olmadığım ve bir çok sokakların — karanlıkta kaldığını görmüştür. Burası en işlek bir pazar yeri olduğu için belediye buranın. aydınlığına ehemmiyet veriyor. Bir kumarhane Jean Murat ile Jim Gerald ne anıyor? Evvelki gece Beyoğlunda Kol oylu sokağında bir kumarhane basılmış, bir takım kumarbazlar kumar oynarken yakalanmışlardır. Kumarhane madam Serupiyan isminde bir kadının idaresindedir. burada kumar oynıyanlar muh telif sınıflara mensup kimselerdi içlerinde bir iki k Kumarbazların ü bulunmuştur. Bir sabah refikimiz bir poker partisi diye kumarhuneye ait bir resim koymuştur. Bir defa poker tali oyunu denilen kumarlardan sayılmaz. Saniyen 4 veya 5 ki arasında oynanır. Halbuki — bu de iki işi vardı. Bu iki kişide meşbur ma artistleri Jean Murat ile Jim Geraldı; yalnız Jean Murata Jim Geralda da sakal SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş SAYLIK 750 > ' 1480 > 3AYLIK 400 » 800 » AYLIK 150 » — gp” Abone ücretleri doğrudan AKŞAM ares varma, Adres tebdili için yöre baş kr saşluk pul göndermek lâzımdır. Temazilame 1 — azalar 185 3149 188 rna 1darehane: Babıdli civar Acımusluk sokağı 13 No. | Ekmek fiati Belediye bir teahhütname almak istiyor Bir çok fırıncıların belediyenin tayin ettiği narhtan aşağı fiatla ekinek sattıkları malümdur. Bele- diye bunların Obusuretle satış | yapmalarının öteden beri aleyhin- dedir. Belediyenin kanaatina göre | bu ekmekler ya noksandır, yahut | bozuk... Belediye bunun için bütün fırıncılardan noksan veya bozuk ekmek satmıyacaklarına dal limataame almağı düşünüyor. Halbuki ucuz tan fırıncılar ken. ekmeklerinin ne noksan, ne de bozuk olmadığını, narbtan ucuza satmak kendilerine elver- diğini söyliyorlar. Filhakika öte- den beri Istanbulda narhdan aşa ğı fiyatla. satan fırıncılar vardır. Bunlar arasında diğer fırnlardan daha iyi ve daha tamam ekmek satanlar pek çoktur. zimmetine para geçiren bir memur mahküm oldu Rifat efendi isminde bir memur zimmetine para geçirmek suçundan | 2 inci ceza mahkemesinde muha- keme edilmiş ve 3 ay müddetle hapse mahküm olmuştur. Vatmanı tehdit Polis garip yolcuyu kama ile beraber yakaladı Harinton isminde bi evvelki akşam Tünel yolunda işleyen bir iranvayın ön sahanlığına atlıyarak basamağa asılmıştır. Bu sırada tramvayın vatmanı kendisine ya yere inmesini ve yahut da içeriye girmesini ihtar etmiş fakat Ha- rinton bunu dinlemiyerek vatmana küfür etmeye başlamiştır. Vatman tekrar ihtar edince Harinton belinden bir kama çıkı rarak ucunu valınanın bacağına dayamış ve: — Bir daha ağını açarsan bıçağı saplayıp bacaklarını parça: lam... diye tehdide başlamıştır. Bu sırada oradan geçen bir polis kendisini, elinde kaması olduğu halde yakalayıp merkeze teslim etmiştir. Anadoluya tayin edilen emniyet memurları Zabıta kadrosunda yapılan son değişiklikler | dolayısile dan Anadolu emniyet mü leri kadrolarına nakledilen zabıta amirlerinden bir kısmı henüz Istanbulda bulunmaktadırlar. Bu zatların bu ay nihayetine kadar yeni memuriyetleri başına gitme- leri için kendilerine tebligat yapıl- benim altım paralanacak, Onun. Ah şu erkekler! Bir kadın terliğinin hatıraları £ Üstü ponponlu, derisi pembe şık, hattâ birazda koket bir kar dın terliğiyim... Benim söylediğim. terlik yalnız ayağa giymek için kullanılır. Fakat gel gelelim bizim hanımefendi böyle düşünmiyor! Hanımın bi ilâha zavallı ben... Günde hiç değilse 3 kerre beyin çıplak kafasmda, şaklyıp luruyorum Bey artık buna o kadar alışmış ki benim canım acıyor, onun can acımıyor. Nerede ise bir gün başına gene bir şey olmayacak., çün öğleden sonra hanım terzi- sine gitti. Yeni hizmetçi Fotika beni karyolanın. altından çekip ayağına geçirdi. Zaten hanım mi ir. çekirdek terlik haz pimefendi gibi kırk beşlik, hâlâ kendisini genç kızlar gibi. süsliyen biç değilse 18 damat beyin dediği gibi - bir içim. Su. Hah işte gene büyük daniat geldi. - falakası ayaklarını ö Nihayet dudakları ayağının öze, rinde gezine gezine sıra ban geldi, Terbiyesiz herifi diye ponponumun kenarı Fakat bu esnada dışarıda bir ayal Hemen Sılaya beraber dönelim. Diyerek yaklaştı. Hay herif hay.. O da tıpkı büyük d mat bey gibi, Bu ayahları ben kıtır Bereket versin bu sırada geldi de ahçı başı palaspandı soluğu dışarıda aldı. Bey de iş Bu Fotikanın nm öptüğü, ponponumun ucun; oda dudaklarını sürttü. Aman Şu erkekleri, Dünyada evlenmi-| yeceğim... Faket ne 0?. Hanın sesi, Folika: — Aman terlikler! diye bi ayağından çıkarıp att. Bey men bizi yerden kaldırdı, Beni bir cebine, öteki teki de öbür) cebine, yerleştir. dışarı fırladı. Beyin cepi ne rahati| mış. Biraz sonra kendimi gene) hanımın ayağında buldum. mıştır. > — Benim aldığım maaş degil deri, Amca bey, hor ay aylığı alınca. öö tan 6 çıkarsa diye tarhek mektan kafam patlıyor. A.B. — No mutlu san azizim, ros mutlu yahu, böyle para olmasa - hiç olnazsa - kafa patlatmak: tan kurtulurum A.B. — Ne mumkun bicider, o zam da alacakların (Darb) undan ka patlar