25 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1932 ee —— AKŞAMDAN AKŞAMA Her vatandaş kurduğu İşin bozulmayacağın- dan emin olmalıdır! Bir Türk için, alelitlak inkilap mefhumu (aleyhinde bulunmak, miliyetine ibanetle eştir. Zira, bu günkü halimizde, diğer milletler- den geriyiz; ancak istihale etmek suretile onlara dogru tekâmül gös- tereceğiz; yerimizde saymak, düne dönmek elbette biz türk'ler için felâket olur. Bu hakikatları bir kere daba dil ile ikrar kalp ile tastik ettik- den sonra, gene de, her gün ma- ruz kaldığımız mütemadi değişik- liklerden şikâyet edeceğim. Itiraf ederim ki, her sabah, gazetelere göz gezdirirken yüreğimde hafif bir çarpıntı duyarım: Acaba, doğ- rudan doğruya hayati şeraitimize tesir edecek yeni bir tehavvülü bildiren bir telğrafla karşılaşacak mıyım diye.. Ne gibi mi?.. Meselâ geçenler de, muteber bir zatle görüştüğüm sırada, bu zatın, ga- zeteleri, Italya ve Rusya'da olduğu gibi bükümet inhisarına almak fikrini şahsan perverde ettiğini ögrenmiştim.. Bugün bekârlık ver- gisi nasıl günün meselesi oluver- dise, yarın bahsettiğim mebusun fikri de ayni şekilde günün meselesi olamaz mı ?... O zaman, vaziyeti- miz ne hale gelecek ?... Bunca senelik mesleki gayretimiz, ona güvenerek kurduğumuz hayat ?... Bu, akla gelen bir kaza belâ- dır. Hayatımızıda değiştirebilecek akla gelmedik nice niçe diğer kazalar mutasavverdir. Netekim, bunlardan bir tanesi, daha dün, meslek kuzenlerimiz kitapçıların başına geldi. Mektep kitapları, şimdiye kadar, her arzu eden tarafından yazılıyordu. Bun- lar, Maarif vekâletince tetkik olunuyor ; şayet proğrama muva- fıksa, listeye ithal ediliyordu. Muallimlerde, musaddak listede mevcut kitaplar arasından beğen- diklerini talebesine tavsiye edi- yorlardı. Bu üsule göre, kitapçı- lık âleminde tesisat yapılmıştı. Bir çok münevverlerin sayi ve bir çok müteşebbislerin sermayesi bu işe vakfolunmuştu. Nice insan- lar, önümüzdeki seneler zarfında geçimlerini bu yüzden bekliyor- lardı. Depolar, hazırlanan kitap- larla dolmuştu. Nihayet, tepeden inen bir telgraf haberi: Maarif, mektep tedrisatında vahdeti temin (etmek için, umum talebeye yalnız bir cins kitap okutacakmış... Bu haber Babıali kitapçılığını felce uğratacak kadar fecidir. Fakat, fecaat, tedrisatta yapıla- cak olan bu değişiklikte değildir! Şayet, ders kitaplarında vahdet inkilâp için lâzımsa, varsın ya- pılsın.... Amma, bunun da, diğer değişikliklerin de bir tarzı olsun. Inkilâp için müberem tahav- vüller, kimseyi izrar etmesin diye, pek & “ceden uzun vadeli bir planla tesbit edilsin. Bu plan, seneler imtidadınca tatbik edileceği için, alakadarları omüteakıp seneler zarfında şu ve ya şu vekâlet iş lerinde ne gibi değişikliker olaca- ğını bilsin; ona göre davransın... Esasen, hükümetimiz, istikrara taraftar olan bir hükümettir. İstikrarın başka türlü temini müm- kin değildir. En omulmadık bir zamanda, fertlerin, zümrelerin, sınıfların hayatını müşkil mevkie sokacak tarzda icraattan vaz geç- melidir. Bu şekiller, maziye karış- malıdır. Her vatandaş, kurduğu işin, beklenilmedik bir kararla ansızın bozulamayacağından emin olma- lıdır. (Vâ - Nü) « MA le anı MM MEEEME Bakım evleri Edirnekapıdaki müessese tevsi ediliyor Belediye, Edirnekapıda Atikali paşada bir medreseyi tamir ettir- miş, burasını bir bakım evi haline koymuştu. Bu müessesede şimdiye kadar 14 bin çocuk tedavi edilmiş, meme çocuklarına süt verilmiştir. Daimi encümende verilen bir karar üzerine bu sene için bu müesseseye elli çocuk alınacaktır. Işe giden ve kimsesiz kadınlar sabahlayın çocuklarını bu müesse- seye bırakacaklardır. Bu çocuklar akşama kadar müessesede bırakıl- dıktan sonra akşam üstü işinden dönen annelerine teslim edilecek- lerdir. Gelecek sene bütçesile daha fazla tahsisat ayırmak imkânı olursa Edirne kapu çocuk bakım evine alınacak çocukların mikdari çoğaltılacakdır. Belediyenin Beşik- taş ve Üsküdardada birer bakim evi vardır. Fakat bu müesseseler şimdilik kira ile tutulmuş küçük binalardadır. İleride belediye ve idarei hususiye malı olan binalara geçdikten sonra buralara da çocuk kabul edecektir. Yanan dükkânlar Belediye ile manastır heyeti arasında ihtilâf Pangaltıda hamam tramvay durak yerinde ermeni katolik Mihtaryan manastırına ait 7 dük- kân bir kaç sene evvel yanmıştı. Belediye, Pangaltı caddesinin bu kısmını genişletmeğe karar ver- diğinden kanunun verdiği salâhi- yet üzerine yanan dükkân arsa- larının dörtte bir kısmına mec- canen tasarruf edebilmek üzere ermeni manastırı mütevelli höy- etine müracaat etmiştir. Heyet meccanen terk edilecek kısmın daha mahdut olması lâzım geldiğini ileri sürmüş ve tapu idaresine müracaat ederek ikraz (muamelesi yaptırmıştır. Aynı zamanda noter vasıtasile de Belediyenin tebligat ve kara- rını protesto etmiştir. Meselenin muhakemeye intikal (o edeceği tahmin ediliyor. 90 kuruşa gömlek Son günler zarfında şehrimizde bir kısım eşya fiatleri çok düşmüş- tür. Bu eşyalar arasında gömlek te vardır. Mağazalarda iki yakasile Bahriye vi Sümbül İki kadın yankesici tevkif edildi Son zamanlarda ötede beride gene bir takım kadın yankesiciler faaliyete başlamışlardır. Zabıta bu hususta aldığı terti- batı tevsi etmiştir. Evvelki gün bu şekilde iki kadın yankesici cürmü meşhut halinde yakayı ele vermişlerdir. Karagümrükte oturan Mustafa efendi isminde birisi evvelki gün Emniyet Sandığına olan borcunu vermek üzere sandık gişesinin önünde hesapla meşgul iken yanına bir kadın yaklaşarak bir şey sormuş ve bir müddet kunuştuktan sonra ayrılıp gitmiştir. Mustafa efendi işini bitirdiği zaman cebine bakınca para cür- danının aşırılmış olduğunu gör- müştür. Adamcağız derhal polise müracaat ederek hadiseyi anlat- mıştır. Mustafa efendinin tarif ettiği eşkâl üzerine yapılan tahkikat neticesinde parayı çalanın Bahri- ye ismindeki kadın olduğu anla- şılmıştır. Bahriye ötedeberi yankesicilikle geçinmektedir. Ve yankesicilikten bir çok sabıkaları vardır. Zabıta derhal (OBabriyeyi (yakalamıştır. Mustafa efendiden aşırdığı paralar Bahriyenin üzerinde bulunmuştur. Ikinci vaka Riza çavuş isminde hir adamcağız da Bayezitten ge- çerken yanına bir kadın yakla- şarak bir bahane ile konuşmuş ve bir müddet beraber yürüdük- ten sonra ayrılıp gitmiştir. Adamcağız epice sonra cebin- deki parasının aşırılmış olduğunu görmüştür. Riza çavuşun tarif ettiği eşkâl üzerine bunun Sübmül isminde bir kadın olduğu anlaşılmıştır. Süm- bül de Babriye gibi müteaddit sabıkaları olan azılı bir yankesi- cidir. Zabıta Sümbülü de yakalamıştır. Eminönü kazası bekçileri Eminönü kazasına tabi nahiye- lere, bekçiler hakkında yeni bir tebligat yapılmıştır. Bu tebligatta, badema bekçi tahsisatlarının heyeti ihtiyariye- lerce yirmi beşer lira olarak tesbiti ve bekçilerin karakollarda gündüz dörder saat çalışmaları bildiril miştir. Eminönü kazasına tabi bekçiler vilâyete müracatla bu karara karşı itiraz etmişlerdir. birlikte bir buçuk iki liraya kadar gömlek satılıyor. Resmimizde olduğu gibi, sokaklarda 90-100 kuruşa kadar gömlek satanlara tesadüf edilmektedir. Yeni mektepler Bu sene 38 yeni mektep inşa edilecek Istanbul vilâyeti hududu dahi- linde bu sene içinde 38 yeni mektep yapılacaktır. 18 mektep şehir içinde, 20 mektep te mül- hakatta inşa edilecektir. Mektep- lerin inşası için idarei hususiye bütçesine konan bir milyon lira- dan bir kısmı sarfedilmişti. Yeni mekteplerin inşası için yeni büt- çeye yüz bin lira daha tahsisat ilâve edilecektir. Idarci hususiye, bu sene Edirne- kapıda da bir mektep iuşa etmek istiyor. Bu mektebin arsası henüz bulunmamıştır. o Daimi encümen azası (OEdirnekapıda Mihrimah Sultan camii yanında bir arsayı gezmiş, fakat arsanın önünde eski bir hamam olduğu için bu hamamın istimlâki ile buraya mektep yaptırılması kabil olma- dığı anlaşılmıştır. Başka bir arsa aranacaktır. Adanaya gönderilecek Adanada vazifesini süiistimalden maznunen muhakeme edilmekte iken ortadan kaybolan Numan efendi isminde biri şehrimizde yakalanmıştır. Numan efendi Adanaya gönderilecektir. Viyana seyahati Bir kısım talebe buna muteriz Ticaret mektebi talebesi Viya- naya bir seyahat tertip edecektir. Bu seyahate iştirak etmek için beher talebeden 35 lira alınacak- tır. Ayrıca mektebin tetkik seya- hatleri için mevcut tahsisatı da bu yolda sarfedilecektir. Mektebin ekseri talebesi seyahat için 35 lira veremiyecektir. Bu gibi tale- beler 35 lira vermeden mektebin tahsisatile Anadoluda tetkik se- yahatı yapılmasını istiyorlar. Sahte şahadetname Bursada bir genç yakalanarak Istanbula gönderildi Geçenlerde Akif efendi ismin- de birisi sahte lise şahadetnamesi tanzim ederek darülfünuna gir- mekle maznunen ağır ceza mah- kemesine verilmişti. Ayni şekilde diğer bir hadise daha olmuştur; Geçenlerde Cevdet efendi isminde birisi sahte bir şehadetname ile Bursada bir mektebe girmek istemiş, fakat iş meydana çıkmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde şehadetnamenin Istanbulda tan- zim idildiği anlaşılmıştır. Bursada bu hususta lâzım gelen tahkikat ikmal edilmiştir. Mahalli cürüm İstanbul olması dolayisile Cevdet efendi evrakile birlikte buraya getirilmiştir. Evrak ağır ceza mahkemesine verilmiştir. M. de Sorbierin cenaze merasimi Osmanlı bankası umum müdürü M. de Sorbierin Pariste vefat ettiğini yazmıştık. Müteveffanın cenaze merasimi 23 martta icra edilmiştir. Cenaze aile kabrista- nının bulunduğu Toitiers şehrine nakledilerek (orada o defnedile- cektir. Şarkılara dair.. Üstümüzdeki apartmanda otu- ran alaturka musik! meraklısı bir komşum var.. Dün gece komşu- mun musiki damarları gene ka- bardı. Yukarı katta ilk çalınan: <Uyu oy taflı melekşanım..» parçası idi.. O bitti: «Dili viranımı yıktın ta temelinden bu gece..» Iştebundan sonra çalınan şarkı- ları sıra ile yazıyorum: 1 — Bir dame düşürdün ki beni bahti siyahım. Billâhi seni mah- vedecek ateşi aşkım. 3 — Küşei nisyana attı sevdi- ğim yad etmiyor. 4 — Zehri hicrin yaktı beni. 5 — Yıllar çekemez aşkıma bir perdei nisyan.. 6 — Sarahaten acaba söyle- sem darılmaz mı? 7 — Şebi ömrümde hayalile teselli bulurum. 8 —Bir darbei hicran göynüm yıkıldı. 9 — Bir günah ettimse canan suzinak oldum yeter. 10 — Meyle teskin eyle saki ahü ateş zarımı... Bu şarkılar belki çok güzeldir. Halk tarafından pek büyük bir rağbet kazanabilir. Fakat bu lisan?. Bu “Tıfı melekşan, lar “Dili viran, lar, “Bir dame, düşenler, “ Bahtı siyah , lar, “Ateşi aşk,, lar, “Küşeyi nisyan, lar, “Zehri hicran, lar, “ Perdei nisyan,, lar, “Sarahaten, söyle- meler, “Şebi hüznüm, ler, “Bir darbei hiçran,, lar, Suzinak ok dum,, “Meyle, teskin eylemeler, Abü ateş zarlar,,... Yazı lisanı çok değişti, inceldi, gülelleşti, terkipli lisanın papuçları dama atıldı. - Şimdi terkipler alaturka musikınin yakasına sıkı- sıkı (o yapışmış, bırakmak bil- meyor. Maksadımız bu yukarıda saydığım şarkıları ne hor gör- mek, nede bunlarla alây et- mektir. Fakak ortada garip bir şarki lisanı var.. Ağdalı, terkipli, arapça kelimelerle dolu şarkı yazmak adeta itiyat halinde. Edebiyatta olduğu gibi musikide de terkibe, arapçaya, acem keli- melerine ilânı harp etmek zamanı çoktan gelmiştir. Hikmet Feridun rana nam Bir mağaza hırzsızı yakalandı Zabıta bir müedetten beri Va- han isminde bir hırsızı aramakta idi. Bu adam muhtelif tuhafiyeci ve gramofoncu mağazalarına gi- derek kendini müşteri gibi gös- terip mağazalardan öteberi aşır- makla maznundur. Polis 2 inci şube müdüriyeti tarafından yapılan tahkikat neti- cesinde Vahanın saklandığı yer tesbit edilmiş ve kendisi yaka- lanmıştır. ile ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6 AYLIK 750 » 1450 » SAYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 » — mer Abono ücretleri doğrudan doğruya A idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilkade 18 — Kasım:189 5, İmsik Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E 948 1ıSI S4 9,28 1? 152 Va, 4,18 5,56 12,20 1549 1826 18,57 — mama Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13