25 Kânunuevvel 1931 AKSAMDAN AKŞAMA Iki buçuk senelik ihtiyar Edebiyatı Cedide'nin en tanınmış şahsiyetlerinden (olan o Mehmet Rauf bey, evvelki gün, Cerrah paşa hastahanesinde vefat etti.. Rauf bey hakkında “Eylül, romanını yazıp bitirdikten sonra da, — yani henüz yirmi küsur yaşlarında bir (gençken de — “Eylül'ü cidden güzel yazdı; fakat artık öldül, demilerdi. Buna rağmen, Rauf bey, onlarca ve onlarca cilt daha yazdı. “Eylül,, Muharriri, kızı Nihal hanımefendinin muharrir Selâmi İzzet'ten doğan torunlarını boyca kendine epi yaklaşmış görünceye kadar yaşlandıktan sonra, (bundan iki üç sene evvel,) birdenbire hasta düştü: Felç... Hastalık, gün geçttikçe arttı. Bundan buçuk sene evvel, vaziyet vahimleşti. Doktorlar ümit kestiler. “Can çekişiyor!,, dediler. Hattâ, sabaha kadar süren bu can çekişmesini ( bekliyemiyen doktor, aileye sabrı cemil tavsiye elti. — Ne yapalım, Tabiatın kanunu böyledir! - diyerek, bir de felsefe yüi ü; evine gitti. Ölümü konu komşudan haber alan bekçiler kazan, teneşir, tabut hazırlığına giriştiler, Galiba ıskat- çılar bile, harekete geldi. Doktor, ertesi sabah, cenazenin ne zaman kalkacağını sormağa geldi. Buna rağmen, Mehmet Rauf bey, yaşadı: Tam iki buçuk sene can çekişerek yaşadı. Yatağına çivilenip kımıldanamaz hale geldi yaşadı. Hafızasını ve zekâsını ta- mamile (o kaybederek yaşadı . “Anne, den maada tekmil kelimeleri o unutarak ve etra- fındakilerden Ookimseyi (o tanıya- wıyarak yaşadı. Kolları ve ba- cakları çöp gibi kalarak yaşadı. Mütemadi ölüm hıçkırıkları ve örpermeleri içinde iki buçuk sene yaşadı. Kendisini her yeni gören doktor: — Bir saatlik ömrü ya kaldı, ya kalmadı! - diyordu. Eski doktorlar, bıyık | altından gülüyorlardı: — Ölmez, ölmez; daha çok yaşar, merak etmeyin... *— Nasıl olur? Fennen ki... — Evet, fennen bir saata kadar sabit ölmesi icap ediyor gerçi... Fakat, fenne rağmen yaşayacaktır, görürsünüz... Hakikaten, Rauf bey, fennin rağmına yaşadı. Herşeyini kaybe- derek, yalnız iştahasını muhafaza ederek yaşadı. Bu iş nasıl oldu? Bunu, tababet âlemine sorarız. Rauf bey, basta düşmezden pek kısa bir zaman evel, Muazzez hanım isminde pek genç bir ka- | dınla evlenmişti. Muazzez hanım, münevver ve güzel bir hanımdır. Başka asırlarda yaşasaydı. vefa- sına hayret edilmezdi. Fakat bir çok kadınların dipdiri, genç, zeki çalışkan kocalarını incir çekirdeğini doldurmaz bir sebepten dolayı yüz üstü birakarak kaçtıkları bu devirde, Muazzez hanım, Rauf beyin iki buçuk senelik bir tahammülden hâlinde (ki bir çok kimseler, Rauf beyin kapıdan bile bakamıyorlardı) başından bir dakika ayrılmak şöyle dursun, bir tek hizmetini başkasına göster- memiştir. Doktorların “ha şimdi ölecek!,, dedikleri bu ihtiyara, ha şimdi uyanacak bir gence maşu- kasının baktığı müşfık ve muhab- betkâr nazarla bakmıştır. Bunun sır ve hikmetini de ruhiyat mütahassıslarından sorarız, can çekişmesine Mehmet Rauf beyin kederdide milesine ve edebiyat âlemine | taziyetlerimi beyan aderim. (Vâ - Nü) ze pk in?) RAL YUA MALZARISA Fakirlere yardım Belediye yeni bütçeye fazla tahsisat koyacak Belediye kimsesizlere ve fakir- lere yardım için 1931 bütçe- sinde muavenet içtimaiye faslına fazla tahsisat koymuştu. Halbuki bütçenin bu kısmından pek az istifade edilebilmiştir. Bunun se- bebi belediye kanununun geç tasdik edilerek Otatbikine geç başlanmasıdır . Belediye yeni bütçede içtimai muavenet faslına ehemmiyet vere- cek, gelecek sene bu muavenet daha ziyade e genişletilecektir. Ziraat bankasının çatlıyan duvarı Ankarada inşa edilen ziraat bankasının çatlayan istinat duvarı için hakemlerin tetkikat yapacak- larını yazmıştık. Hakem heyetini teşkil eden belediye fen müdürü Ziya ve Burhaneddin beyler üç saat devam eden bir tetkikatta bulunmuşlar- dır. Inşaat uzun tetkika muhtaç olduğu için Ziya ve Burhaneddin beyler tekrar Ankara'ya gidecek- lerdir. 400 mevkuf Tevkifhane mevcudu fazlalaştı Son zamanlarda adliyede tevkif edilenlerin mıkdarı artmıştır. Daha evellerine nisbetle son 2 ay zar- fında jandarma ve polis tarafından adliyeye teslim edilen mevcutların ! yekünu fazladır. Bunlardan bir çokları, tevkif kararı verilerek tev- ikifhaneye şevkedilmişlerdir. Elyevm tevkifhanede 400 den fazla mev- kuf bulunmaktadır. Bu miktar şimdiye kadar tevkifhanede bulu- nan mevkuflar mevcudunun en | fazlasıdır. Buna mukabil bir çok mahküm- lar müddetlerini ikmal ederek tahliye edildikleri cihetle hapis- hanede (O mevcut (o mabkümlerın adedi azalmıştır. Sene başında hapishane ve tev- kifhane idareleri mevcut mevkuf ve mahkümlar hakkında birer İ istatistik tanzim ederek müddei- umumiliğe vereceklerdir. Müddei- umumilik bu istatistikleri vekâlete bildirecektir. Arap harflerile basılmış eserlerin Kitap sevenler Cemiyet yakında faaliyete geçecek Kitap sevenler cemiyeti nizam- namesini (o vilâyete © vermiştir. Cemiyet yakında faaliyete geçe- cektir. Cemiyetin faaliyet merkezi Halk evi okuma salonu olacaktır. Aldığımız malümata göre idare heyetinde Darulfünun müderrisle- rinden Münir, Kemal cenap bey- ler de bulunacaklardır. Cemiyetin ilim heyetleri buluna- caktır. Doktor Tevfik Salım paşa Mehmeh Emin, lise muallimlerinden Hilmi Ziya, Mükremin Halil bey- ler ilim heyetinde birer vazife kabul etmişlerdir. Cemiyet işe konferanslar vermek suretile başlıyacaktır. Konferanslarda o ay içinde çı- kan kitapların tenkidi yapılacaktır. Kitap sevenler cemiyeti yakında bir kitap sergiside açacaktır. Sergide musabakalar yapılacaktır. Erzak fiatleri Kar yüzünden fiatler hafif surette yükseldi Havaların bozuk gitmesi bazı gıda maddelerine tesir yapmıştır. Yağ fiatleri 130 dan 140 kuruşa çıkmıştır. Fasulya fiatlerinde de hafif bir yükseliş vardır. Fakat bütün bu fiat tahavvüllerine paha- lilik demek doğru değildir. Bu vaziyet fırtına hasebile bazı eşya- nın geç kalmasından ileri gelmiştir. Iki cami tamir ediliyor Evkaf, bu sene Lâleli camiinin harici ve dahili tamirine karar vermiştir. Bundan başka Topha- nedeki Nusretiye camisinin kub- besi kurşunlarile yanındaki iki kıymetli tarihi sebil de tamir edilecektir. AKŞAM ABONE ücretleri , Türkiye Ecnebi BewkLik 1400 kuruş 7700 kuruş SArLık 750 >» 1450 > SArYLIK 400 » 300 » JAyLık 150 » — - ey” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 15 — Kasım: 48 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 1251 239 728 948 1,39 Va. 5,36 7,24 12,14 14,33 16,45 18, Beş m bir harita! Bu eser- karii gittikçe azalıyor. lerden büyük bir kısmı sokaklarda çok ucuz fiatle satılmaktadır. Son günler zarfında arap harfile basılmış haritalar sokaklarda beş kuruşa satılmaktadır, EHİR HABERLERİ Kanalizasyon Lağımlardan istifade eden pek az Kanalizasyonun Istanbul cihe- tine ait kısmının tamamlandığı yazılmıştı. Yalnız (o Ayasofyanın arkasında az bir yerde inşaat vardır. Bu inşaatda bir kaç güne kadar bitecektir. Caddelerden geçen ana lağım- lara binaların hususi lağımlarının bağlanması ibtiyri olduğu için şimdiye kadar ancak lağımları tıkananlardan 5 kişi belediyeye müracaat ederek tıkanan lagım- ların açılması için hususi lağım- larin analağıma bağlanmasını iste- mişlerdir. Kanalizasyon talimatna- mesi, hususi lağımların kanalizas- yon şebekesine bağlanması mec- buriyetini koymamıştır. Yalnız bir evin lağımı tıkan- dıktan sonra hariçten tamire müsaade edilmemektedir. Bütün evlerin lağımlarının tıka- nıp sokaktan geçen şebekeye bağlanması uzun zamana muh- taçtır. Belediye bunu nazarı dikkate alarak bütün evlerin ana- lağıma bağlanmasının bir madde ile mecburi şekle konulmasını isteyecektir. Kurşun hırsızları Yeni kurşunları da aşırmağa başladılar Ramazanın yaklaşması dolayısile evkaf idaresi bir çok camileri tamir ettirmiş, bu meyanda medreselerin de kurşunları ikmal edilmiştir. Bu tamirat, kurşun hırsızlığıle Ogeçinen bir takım açık gözlerin Oekmeğine yağ sürmüştür. Kubbelerin kurşunlrı yenilenince bunlar derhal faaliyete başlamış- lardır. Beşiktaş ve Tophane civarında bazı yerlerin gene kurşunları aşırılmıştır. Bunun üzerine zabıta derhal ( tahkikata başlamış ve neticede bu semtlerden kurşun aşırmakla Omaznunen Ali ve Şevket isimlerinde (oOiki kişi yakalanmıştır. Ali-ve Şevket, haklarında polisçe lâzım gelen tah- kıkat yapılarak ikisi de evrakla- rile birlikte adliyeye teslim edil mişlerdir. Abone yazmak suretile dolandırıcılık! Geçen gün Mahmut Saim ve Jozef isimlerinde iki kişi bazı tüccarlara giderek ticaret odası namına ticaret mecmuasına abone | kaydetmek suretile para dolandır- | makta iken maznunen polis tara- fından yakalanmışlardır. Mahmut Saim, tahkikatı ikmal edilerek evrakile birlikte adliyeye verilmiştir. o Adliye 7 inci istintak dairesi etmiştir. Pariste Selçuk sanatı hakkında konferans Darülfunun sanat tarihi profe- sörü M. Gabriyel yarın Parise gidecektir. M. Gabriyel Sorbon darülfünununda Selçuk O sanatı hakkında bir kaç konferans vere- cektir. Sanat tarihi profesörü bu bahis kakkında mahallinde uzun boylu tetkıkat yapmıştır. Ayrıca Küçük Asyada Türk ideleri isminde iki kitap çıkara- caktır, vazi yet tahkikatına | Raufun sanatı Fikretin doğduğu günü yıldön münde Eylül muharri kaybet- tik. Son zamanlarda sanatkârli : uzun görüşmelerim esnasında şu kani oldum:, Mehmet Raufun baz yatı daimi bir fırtına ve çoşkun luk içinde geçmiştir. Ve romancı bütün bu (fırtınaları eserleri aksettirebilmiştir. Rauf türk edebiyatında hisset- meden bir tek satır yazmıyan yegâne sanatkârdır. Romancı bü- tün eserlerinin (ohayatın aynası olmasına fevkalâde dikkat etmi; tir. Meselâ “ Bir yazın tari Raufun aynen başından geçe: maceradır. Rauf bu ese yazdığı gibi bütün bir yaz çılg sevmiştir. Ve sevilmiştir de.. d “Bir yazın tarihi,nde fevkalâde sanatkârane yapılmış tablol: mülâkatların, buluşmaların , mü terek günlerin, mehtapta Ad tepelerine dolaşmaların, yağ altında, göz yaşları arasında zintilerin hepsi o hakıkidir. yazın tarihinde sırf hayalin mi sulü olan bir satır yoktur. Tabii || “Mehmet Rauf,, denilince akla | Eylül ile beraber Bir yazın gibi tarihi edebiyat yazanlar bir | yazın tarihini tetkik ederlerken eserdeki tiplerin kuvvetli hatların hayran olacaklardır. Tiplerdeki kuvvet işte romancının bu meziy- yetinden ileri gelmektedir. Mehmet Raufun bir çok küçük * hikâyeleri de böyledir. Meselâ | zamanında büyük bir ra; i gören Ayna hikâyesi... Esasen Eylül müellifinin sana- tında gösterdiği büyük muvaffa- kiyetin sırrı da budur. Rauf bey hissettiğini (ogördüğünü (yazan adamdır. ne Şimdi son zamanlarda bizde moda olan masa başı edebiyatı aklıma geliyor. Orta Anadoluda oturup ta: “Geçen sene Niste iken tani ğım Amerikan misi..,, diye yazan lafın kulakları çınlasın.. Mehmet Rauf bu gençlere misal olmalıdı Hikmet Feridun .. i Raufun cenazesi Mehmet Rauf'un cenazesi bu- gün ögle üzeri kaldırılıyor ve Maçka mezarlığına defnediliyor. : Merhumu sevenler bugün on ikide Teşvikiye camisine gitsinler, sna Gaip çocuk Bir çocuk üç gündenberi ortada yok Üç gündenberi Ahmet isminde bir o çocuk * gaiptir. o Fındıklıd Selma hatun mahalleside Değir- , İ men sokağında 22 numaralı ha-. nede ikamet eden Rusyalı Emir Veli Emin efendinin on üç yaşın- da mahtumu gene o civarda kun- duracı Habip efendi isminde biri- nin yanında çıraklık ediyordu. Ahmedin salı günü saat on birde evden çıkarak bir daha avdet etmemesi ailesinin merakını mucip olmuş ve çocuğu aramağa i başlamışlardır. Bir yerde bulama- yınca zabıtaya müracaat etmiş- | lerdir. Bugün bizzat matbaamıza gelen Ahmedin pederi, oğlunun bir kazaya kurban gitmiş olması 'en- dişesile ne yapacağını şaşırmış bir halde ağlıyordu. İ Ahmet on üç yaşında, esmer benizli, lâcivert elbiseli zaif bir çocuktur. Zabıta her tarafta ço- İ cuğu aramaktadır.