6 Teşrinievvel 1931 Roman fefrikamız: 56 6 Teşrinievvel 1931 HİNT YILDIZI Yazan: İskender Fahrettin Lâmaya: “ Vekilharcı öldürmeseydim, bir gün sonra sizin ölümünüze şahit olacaktım!,, dedi.. Yogoda bu sözü işidince canlanmıştı. Yolumuzu kapayan yılan, o esnada ormandan çıka birn yaban öküzüne iyi Arabacının bir kolu da öküzle yılanın asında re kalmıştı Ha ei sizi boğ: ağzından İrini Artık ölmiye- ceksiniz! Yogoda yüzüme bakarak güldü: — Sahi mi — Fakat, a bir şey- den e yoktu saa aye bni, “kim getirdi? — Band çok kalacak miyiz? İZİ şkenceden kurtardıktan sonra, biraz istirahat etmeniz için buraya uğradık! Bir saate kadar yada ne yapacağız? — — Seyitle birlikte orada otu- racaksınız? — Muya kabilesi edecek mi bizi kabul Lamaya, ihtiyar se gösterdi: akir benim babamdır. — Bu Muya nn. kei tram sına hürmet eder. Onun Lak kabile reisinin rn > har olacağımız muhakk: — Bu ihtiyar senin e mı- 5 Onu tanımadınız mı? Ee gibiyim.. Sarayda altı ay Lai kollarından asılı olarak Kn gören ölüm mahkümu değil Evet — di da Seyyit affettirmişti galiba...?! — — hatırladınız! — Baban olduğunu niçin sak- e — Büyük hazretten korkuyor- tı... ogoda Hindi iye ellerini uzattı: — Kollarım tutmıyor, İhtiyar! tmeyin..İki güne kadar tı. — Demek ki hayatımı size ayal Seyyit, öyle mi? Kelimeler bogazımda döğüm- lendi. Ağzımı açamadım. Lamaya, Yogodanın all görünce muhaveremizi kest Arabada era. 5 Seyyit. gidelim ! Ev sahibi geceyi orada geçir- memizi istemiyordu. İngilizlerin şehrin civarında da taharriyat yapacaklarını muhakkak adde iii ordu. ihtimali nazarı dikkat salıkiğa ve derhal yola çlimiğa mecburduk. m evden ayrıldık.. Kesif, korkunç bir ormana daldık. Arabada, ki anlatıyordu: — Sizi ölümden a el için, hayatımda ilk defa bir cinayet işledim, Seyit! Odanızdan ze dığım zaman evvela vicdanıma vari Mabudun bana vereceği ezayı düşündüm. dis her GE keykide bir düşüncem vardı: i Mabut sizi tarz etmişti. izi e den kurtarmı vekilharç gibi, mill sig eden bir haini gebertmekte beis görmedim. Vekilharcı öldürmemiş olsaydım, bir gün sonra sizin ölümünüze şahit olacaktim! EEE Altınlar En az altın Avrupada ıkıyor Bu; ünlerde Amerikada neşredi- beri bir milyar “Unz,luk altın ir e n 281 Perre yani yüzde un yoo mali erikada yüzde 27 si Afrikada, yüzde 18 si Avusturalyada, eğ 12 si cenubi Amerikada, yüzde da ve yalnız yi inin Avrupada istihsal edilmiştir. enim için bir sui kast mi mii n? da söze karıştı: yaşıyor — © Vekilharç şimdi mı? — e mi öldürdün? ürmeğe ineğin; Yo- godal o ölmeseydi, onun yerine sen ölecekdi inl amli seni boğanın ağzına atmağa mur edilmi mişti.. amaya sordum: — Yarınki m: ri ben de mi boğalara kurban gidecektim?! Lmaya her şeyi itir: — Hazret sizi agi Saraydan uzakl: mak ii aleyhinizde ingilizlere ihbaratta ii va al dım. İki akşam evvel büyük ka- pıya bir dilenci gelmişti. Vekilharç aşağıya indi dilenci i ö af etti: çekememeğe lhi dilenci; il omson! bu herif, Büyük Hazretın kızile s vişiyor.. Yarın (Yogoda) yi tama- ile erse, Mihraceyi de ktum, kapıdan yavaşça uz laştım. — Dilenci, vekilharca ne ce- endişesini haklı sezdirme!,, dedi. Başka bir şey işitmedim... Bana dost görünen kapten e nun beni takip ettigini, enim için gizli gi rler ik anlayınca, o saraydaki hayatımın kadar tehlike Iduğunu anladım. Artık, ik eni ingilizlere eabiliğ bir 2 eğ ne ceza eek ii esnada, gittiğimiz istikamet- vi yükselen ayın ği hem yolu- u, hemde arabanın içini aydılatmşt Tehlikeyi savuştur- duğumuz için, arababanın kapısını açmıştık. Birbirimizi iyice göre- biliyorduk. (Arkası var) Her akşam bir hikâye | Tencere yuvarlanmış, 2 kapağını bulmuş! stanbul tramvay şirketi, bazı Fer paso r. Numarası < Yaptiğına a adamı bir kere şüpheli süzdükten elimdeki fransızca eteye eğdim. Ne garip tesa- ikâye okumay: “Bizim ( oralarda trenlere biletsiz iner. — Gazeteciyim! - demek, paso yerine geçme! ai Bunu ahali de öğrendiği için parası olmayan, yahut para ver- mek isi iel vE ço pi Dgr eciyim | işi mı gazeteciler ti iE, Kondüktör, okemalı selâm verip geçiyor. Bir arkadaşım, bu kurnazlığı hürmetle banada öğretti: en e benim gibi bedava e etsen e... - dedi.- “Gaze- teciyim! ,, Dersin; her gün avuç li para vermekten kurtulur- Pekiyi ama, - diye ceva, wi Benim kıllığım gazeteci Pkalığı değil ki... Get birinci mev- kide seyahat e: Halbuki nim, üçüncü me! evkilik olduğum üzerimden şarıl şarıl akıyor. Üçün- cü mevkilik bir adam Ni gate- çi olduğnu iddia edebi Ariza aşım: — İlâhi! - dedi.- Gazeteciler, yaz AZ. ipleri yi ler. eklif. Derhal kabul etti Ertesi gün, ende, — in zeteci! - dedim. Bilet — Alla h allah... - dedi. - En nereden gazetecisin be? olur iş değil. Bütün tren halkı neredeyse kesilecek . Her gün bilet alıp duruyordun. Muharrirliğe yeni mi intisap bu- yurdun yoksa — Beyefendi “hazretleri! - dedi.- (Beni göğe ek: ) bu adam sizin gazete: ahhih olduğunu söy- liyor, a mu Yürek bende g — Vallahi, len SE e zeteciyim, işte... Gözüm çıksın, biletciye: t çarpsın! - ie en bü- mek yeminleri Di Kondüktör so; — Gaz Kii ii aparsın ? « — Musahhihim İri —— süzdü vekkeli deği Gazeteler, bu yz tertip emil dolu! — Çoğa varıyorsun ağzını topla. Bizim gazetede bir tek yanlış bulamazsın — Hangi iran bakalım? indel - diye, aklıma gelen Sie ai ismini attı Vesikanı gös Hiç bozuntuya il vermeden: Vesikamı oşimdi burnuna sokayım da gör... - diyerek, cep- lerimi, suni, sahte bir telâşla araştırmağa başladım. Bittabi, neticede: — Eyvah, vesikamı başka elbisemin cebinde tmuşum! - :ebli inu! demek mecburiyetinde kaldım. Biletçi alay etti: ett İnsanın on Öir ei olunca öyledir. yı a Trene biletsiz bindiğin eriği e üç pasom var ali a nakdi v — Katiyyen! - diye “hayki. — Öyleyse seni polise edeyim, adliye kapılarında sörüke lendireyim de gi ii aklima a gibi : ah, ami - esir bizim » ii e döğel nasıl yılana sarr- rsi de, bu son kurtuluş ih- aline öylece sarıldım. Öyle ya: ki müdiri i bir zattır da ıma kıyı et: üdüm. Birinci sür girdikimiz zaman, üzerinde, şişman ve yayet al bir zatın püfür püfür uro tellendirdiğini gördük. iletci, önünde, hürmetkârane gildi: Adam, yüzüme bakıp t: — Evet.. “ Küsakbimizdir - dime- sin mi: z daha, sevincimden ya salacak Hay ei ün , müdir salli ti- Yal me zen sürümü Sanlyoülağı Biletçi, mahçulane, ban düni — Öyle ise affedersiniz! - di Hattâ, mahçubiyeti: ak ME bile li sk edem. Direktör, kei kalınca: vermediğiniz için eşekkür gi dei “ler if n Teirika Wo. 1 pa Se.. se.. seviyorum! e.. be... be... ben... ke... ke... ke... keme.. yim... hem... ke.. ke.. keme.. yim.. hem.. de... a.. a. a.. aşıkım.. de.. aş.. aş. o. ya LE iti. raf. e . bir. mii kekemeliğimin derecesini göster- mek eN hatıralarıma böyle baş- m. Yakışıklıyım. Güzelim. İriyim. Kanlar ae idete! : bir tipteyim. Beni s böyle söyliyor. Fakat e, ke. Si -kör olası gene tuttu-, ke, me, yim. Hatice hanımefendiyi sevi- Seyfi adam Yazan: Hikmet Feridun yorum. Hatice genç bir dul, Ken- disine bir avukat talip vaziyetinde. fi beyde avukat etrafındakileri â büyüleyor. akıllı kendisini Haticenin nişanlısı addediyor... Onun büyü- leyici talâkati (karşısında ben nasıl olur da Haticeye bu kekeme yo kalbimi iin Ke.. ke. . Bir. Â..a.a.. şıkın bir i ime ilânı aşk çime. Bahri muhiti bir yudumda içmesinden daha zordur.. Hele bu kadının nişanlıs: kuvvetli bir hatip olursa.. .» Suat yanıma yaklaştı — Budalalık etme.. “dedi, ticenin seni tercih ettiği ni kak.. Açıl biraz canım. un beni . Bana tercih ettiği yanında kırmızı kü- e. di s.. Bakışları gayet mi verici idi.. Etrafında dolaşan bir ü genç , güzel adama ehem ii bile vermiyordu. dansetti.. Başını zamai başıma yaklaştırıyor, fısıldayordu : — Ne güzel dans ediyorsunuz.. Dans bittiği zaman ona teşek- kür etmek istedim. Sonra düşün- “kulağı ma düm ki şimdi “te.. te.. te.. şek. şek... geli ie a “ şek ,,ler “eşek, kelimesini haklatack, büsbütün bozulacağım. Büsbütün rekâketim artacak belkide alel ikinci dans dar devam ede- esi Onun için hiç ağzımı aç- madım. e bütün cesâretimi ve bütün dım.. Ne olursa yece yağını ii bir adamın ani cesare- tile le a Hay Allah kart — Se.. se.. 5: oda YON diyeceğimi adi Heyec: canla, 3 yo “rum ,, hecelerinide kırmızı mani- Seyfi beresini dost avukatın sihirli sesi aş © 8 SEE —— © $ kemmel anlatıyor yi yüzü de deği ink Ben devam e or rim se.. Hatice bir- m “dik dik bana biline dehşetli ni — Se. se.. sesi ne güzel! meri radyoyu işaret ettim. Seyfi sihirli sesi, gözel çümle- lerile devam ediyordu.. Hatice ket ei geçmiş onu dinlemeğe başladı (Mabadi var) İŞ e 52 Me el? 5 & öperse» hi SE A e ee ya NN