14 Nisan 1931 Akşam Sahife 9 ————————— Tarihi roman tefrikamız: 106 13 Nisan 1931 1931 | Deliler Saltanatı | Saltanatı TELLİ HASEKİ Yazan : İskender Fahrettin min deniz kenarında kendikendine söy- leniyordu: “ Nüruhayatı bulamazsam, kalbimdeki ateşi Telli Hasekinin göğsünde söndüreceğimi,, Nüruhayat taraçada durami- lu, ( Hamza )nın sesini tanımıştı... Şimdi ne yapaca — Demekki hâlâ beni seviyor... Benim ona veni ederek kaçtı- Ki gil am anil seslenecek, ona ne ek yüzüne nasıl bakacaktı? Hamza, evelce, 'onun için her eşin e almış..| Onu, sa- rayın 7 ve esaretinden kur- sl üni bir yelkenli ile Elmali kövüne götürmüştü Hamzanın ob akan rağmen, Nuru hayat kocasına daim: i İaima ihanet etmek istemi onu sevdiği halde mesut edeme- mişti. üruhayat, Hamza'nın hazin nağmelerini a Elmalıdaki hayatını a Bir akşai «ii Elmalıda ü gösterdiğin (o müddetç olacaksın! ed ın senden istediği şeyi ona ver ki, sen de ayni şeyi ondan istiyebilesin. lu Bu ses, vicdanının sesiydi.. ve bu sesten korkmuş, tüyleri ürpermişti. Yarın yolanu şaşırıp bir çamu- uu ses, , birgün, bu bataklığa “düşüp Mice söylememiş dim..?,, Diye bağırmiyacak miydı? O vakit, en eğe yü- öp başını taraçenin duvarlarına vur- mağa başlamıştı. “Gittiğin yollara baktım da çiçekler soluyor..; Şarkısı Nuru ve kalbini parçalamış, Hamzanın, kendisini nakadar çok seydiğini şimdi an- lamiştı. Hamzanın sesi dur: Nüruhay: ça ii bir insan glgsrin uzandığını gördü. Hai del ndisi ... Hamza, deniz kenarında bir kayanın üstüne oturdu.. Işıklar, bulutlar, kayalar ve gökteki yıdız- larla konuşmağa başladı : — Şimdi, vicdanımla, kalbimle başbaşayım... İtiraf edeyim ki, Nüruhayatı bu kadar çok sevdi- den doğduğunu anlıy: hayat ne esrarıengiz bir ie) ! Onu birdenbire sevseydim, bel- ki de, şimdiye kadar kendisinden nefret, edecektim, soguyocaktım... Fakat, böyle olmadı.. Onu bir çılgın gibi sevdim.. Ben Nüruha- yatı yavaş yavaş sevdim. Onun mii evvelâ dımağımı işgal etti.. , günler ve aylar geçtikçe, sevgi, bir kurt gibi beymen kalbime inecek yol buldu. günlerde kalbimde yel Yi de tık saraydaki dilberlerle düşüp kalk- makdi ünler rühayat! Seni nasıl kaybetti yattamısın? Toprak altında mısın?.. Nerdesin?.. Seni unutmak müm- — gri — hamil 3 telli mağa kinin göğsünde söndürmeğe ça- lışacağım! Nuru hayat, hiddetinden par- maklarını ısırıyordu — Hamza, Telli hasekiyi sevi- yor demek?!... ( Arkası var) Dr. Ekrem Emin Dahili hastalıklar mütahassısı Dr. Mükerrem Emin Kulak, Böğütulapi Burun mütahassisı Kadıköy, Yoj DERİN parkı karşısı 32 her ei ikiden dörde kadar lefon: Kadıköy 164 Bir perdelik piyes Fazıl, (kendi Per) — Benim de korkduğum bu ana — laik 3 seni vr dim, istediğine razı olmadım. Fazıl — Ben bir şey inin Râı — Hatırlamıyormısın!; (yatak odasına doğru giderek) el — (Kendikendine ) bana e sr oluyor. Korkudan mı bilm. Rün — Ne düşünüyorsun, Fa- zl? Şimdide sen mi nazlanıyorsun? Fazıl B. — Bilmem. Râna ? Yüzün sap sarı. Deminki tavrın ile şim- diki halin! azı abii değilmi? Faz- la e A aksülameli olur. Asa- biye mütehassısleri hep bunda muttefik. Rana H. — (Yüzünü buruştu- rarak) sahi mi söyliyorsun? Fazıl B. — Öyle. Ne yapayım? rol olmaz. Bir az yalnız kalır- am geçer. Sen git, ben gelirim. ii H. — Gecikir. Fazıl B. — Beş daki ana — Çabuk deli da- rılırım. Sonra bir daha. Fazıl B. RR Re e kendine) Allahım, sen karımı sabru sükün kl eyle. İş gördüm sanki, L ntaine gözüne ilişir.) Pis kitap! (Yere fırlatır. Sahne 8: Fazıl bey, Halit bey Koridor kapısı açılır. Halit bey görünür. Kötü Ma acaip bir elbise mölon şapka bu sahnedeki muhavere İse sese geçer. ) Fazıl — Şim ide siz ta- mam oldu. Halit B. — Tıs, Fazıl B. — vel beyi Pa dan nd Ee ne güzel olmuşsi . (Halit bey, nn örtündeki oil toplamağa baş- lar. a Eş — Siz dememiş mi sr yi B, — Dokunmayınız di- yorum. Halit B. — Plânınızı değiştir diniz mi? Siz bilirsiniz. azıl — Bun ne e yaf Pal- pm dönmüşsü Halit B. EL a bey gesi Sinemada son moda hırsız kıyafeti bu. Fazıl B. — Bana ne? İstanbul hırsızları: kılıkları mı? Mölon şap- ka da ne oliyez Halit B. Siz dememiş mi vi Faz — Kasket pm Bütün. er kasketi Şi lit B. ağ zi biliyor- uz? e B. — Şimdi biri burada Eller yukarı!... Ye Nakleden: Salâh Izzeddin idi. (Halit beyi pencereye doğru götürerek ) işte orada. Fenerin tında, 5 Hai — Şu gelirken gördü- güm ei çocuk. Gece bekçisile atışıp duruyordu. Fazıl B. —O sahici hırsız. ii gibi bini —— — burada . Artık s kalmadı. it B. — z > dediğinizi an- lamayorum. Fazıl B...— Sizin bileceğiniz şey değil. Halit B. — Beni aptal yerine koyuyorsunuz. Sonra görüşürüz. Fazıl B. — Peki, P. (Halit bey, yanlışlıkla yat sına doğru ilerler. Fazıl vi hid- detle, mizi geçerek bağırır:) Budala | il k odası a Sahne di ö. şahıslar Rana H. Rana — (Kapıyı açar. Peignoir ile gözükür.) re e oluyor? Fazı — Hapı tuk, (Halit beyin lann) ge artık. (Tabancasını çeker. Halit beye dayar) eller yukarı. Alçak, haydut. . — Aman yarabbim. Birisi daha! Yeniden Eri Fazıl B. Görüyormusun , ei mi r gele imiş. De- kmaya- titreye titreye Halit b bağlar. lit B. — Çok sıkdınız. > — İyiya... Ders olur. Bir daha kolay kolay evime ayak basmazsın. (Rana hanım görme- den, aka bir ellilik panko- not çıkarır. Halit beyin cebine sokar. Rana hanıma dönerek: tabancayi sen tut. Birakma, kı mıldamasın. Ben gideyim, polis Gay lk bir zabıta muru bulur Rama Bai — Rovelveri alır. beye (yaklaşır. Dikkatle bakarak Da nekadar — Merhamet ediniz. Polis e B. iç azı — Bir kere oldu. (Kendikendine Ranayı siktir rek) zavallı kadıncağız. Bir şey en haberi yok. (çıkar k. Sahne 10 Rana, Halit, bilahara Rana hanı Halit beyden tarafa bir az daha yaklaşır. ) ta kendisi. Halit bey. Halit farukı bey. Halit B. — ( kendikendine ) iş ay yaklaştı. Gelde içinden . Neyapayım. Doğrusunu söy- Me (Rana hanıma dönerek) hanım efendi, zevtiniz Fazıl bey- mg — ( sevimli bir Ml; "kafi, kâfi, Anladım, Benim için bu Mehir gül Beni görmek için. alit B. Müsaade ediniz, Hanımefendi, (o kabahat (bende değil... ana H. — Ne müsaadesi| Beni seviyorsunuz. Daha ilk gö- rüşdüğümüz vakit farkına var- mıştım. Halit B. — Efendim. Ran: — Evet. Şimdi hatır- yorum. eçen akşam Nasuhi Beylerin (o suvaresinde (o benimle hayli meşgul oldunuz. Hayli güzel şeyler anlattınız. Zanedersem be- nim de lâkayt bulunmağımı anla dınız. Halit B. — ati Aman, Hanım- Ço değilim, Hal B, si kaybetmeğe gek mez. Kocam... Yarın 1,40 trenin- de... Yarın... (| Anahtar sesi. Rana, tabancayı tekrar Halit kii doğru tutar. Halit B. 1,4 ierindei ri Hesidinö muvaffakıyet olur. Bol bir ücret, arif bir kadıncağız bu, bir az, ramaza| iftarl. iş kirasına > Sinemacılık ne iyi şey- "Fazıl B — (Girerek) herifin talii varmış polisi bula amadım. haydut değilim. Bundan sonra töbe. Fazıl B. — söyledin a. Halit B. — Ben mi? ge e — » Benle arkadaşın. Bunları Gk — EET tabanca - Halit beyi kapıya kadar geçirir. Kula- ğıva fısıldar: ) Memnun li Halit B. — ( Rana H. tarafına göz gezdirdikten sonra ) Ben di Sahne 11 Rana, Fazıl B. 1 karıcığım, gel | İkimiz ae hak ettik. Rana H. — Delimi e. Bu saatten sonra... Sabah olacak... Fazıl B. yle ise ne e lr sö Rana yu — Yarın akşam veriyorum. Faz B. — Yarın olsun, kar me - kendi kendine ) Artıl Beni seviyor. ( yerden atlat: kitabi BA Yaşasın Lafonten. Perde 23 nisan çocuk haftasının başlangıcıdır Tefrika numarası : 13 m m am en sam 3 : Hikmet F Feridun e kim ?.. Hayretten az daha küçük dilimi yutacaktım, İlk Kii ge- va gülmeğe başl vgilin.. Sev- anlamadın mı üzel bal- r—- Vallahi budalalık benim mi Halbuki m. bende sevgilimi düşünüy k Böyle, Pele işi alaya vur- um,. Fakat bu esnada kısık kısık öksürmeğe başladı. VE Em m İn hın soğuğu seni üşüte- İİ Fahame Dehşetli ayaz var.. Dönelim artık.. le Benim üşüdüğüm ilin ilgi Fakat sen üşüdünse — in n.. Üşümedim diyor- sun amma bek sesin bile değişti.. sonra karışmam m de Nafiz bey beğ; — Hem il Bing ablam da sabahlara kadar ağ mi?. Doğ Elek d düf ediyorduk.. Dudaklarına bir —— iliştirdi. Elleri direksiyonla meşgul olduğu için sigarasını ben mii My yaktım.. o Çakmağın vd DE e ışığı rai eN an durdu. Göz- lerinin ken öyle burun buruna ne ko- Gi 2 eğ —N bey burada değil Fahamet.. ila yere kıskanç bir kadın rolü oynama. Birdenbire sinirlendi — ÖF bu Nafiz rm Nafiz va Nafiz bey.. Bıktım artık bu mdan, Nis kızıyorsun cığım?,. Ben seni memnun için bunları alaya um.. eşekkür ederim. Bende memnun oluyorum.. Fakat artık baldız- etmek bana baldız hanım deme rica ederim... —o ra in?.. — Niçin ola cak, hâlâ seni Semiha ai evli zannediyo- RR EKİZ, Ea . Bu biraz da Ferit — Ez hakkına tecavüz etmek Bilmem ben Perii değil mi?.. severim. — Ben de severim amma... ağız alışkanlığı işte. Lâkin ma- demki istemiyorsun.. Peki artık us! gun gözlerimize baktı.. Fahamet odasına çekilirken bana fısıldadı: — Allah rahatlık versin enişte. Ay pardon.. Allah rahatlık versin sevgilim.. — Allah rahatlık versin baldız. h rahatlık ver- he degilse bir telefon etmelş lâzımdı.. Odada bir ka ie. inn iz sonra aşagıy: kris aşagıda kü ötlphano. e a idi.. Oteli açtım: — Matmazel. 27 numaralı oda- yı verir misiniz?.. Matmhzel Mart Veranın odasını.. — Allo.. Vera.. — v misin Nedim... — Hiç y ak ii yüzünü görmüyorum ki.. v. Uyumadın mı a ?. — Şimdi kya çıktım .. Sen nerede kaldın canım ?. — Sorma.. Hiç sorma.. Baldı hanım bizi ta Baltalimanına kas dar sörükledi.. Telefonun içinde bir kahkaha çın çın va — Niçin güldün Vera.. (Mabadi var)