26 Şubat 1931 Tarihi Deliler | Deliler Saltanatı | İN 1931 TELLi HASEKİ Yazan : İskender Fahrettin Kösem Sultan, Şekerparenin saçlarından yakaladı ve dövmeğe başladı. Hadiseyi kapı aralığından seyreden cariyeler korku ve heyecan içinde titreşiyorlardı... Şekerparenin bu fır: isti- sattı fade va İn Padişah rl) — Yar annemi maslarını ye Dediği e ni gün, her şeyi unutmi Sultan İhrakıkin ne annesinden Simit ne de bu sözü tek- n kıymetli el- Fakat, le her al binbir kulak gi tün esrarı 2 "Val lidi — ve b nin söz- gec sabahı, EM Kösem Sultana kin mişler. Şekeri e odasında oturıyordu. Valide El kâhyası telâşla içeriye girdi — Pad al sizi bekliyor, benimle beraber geliniz! Şekerpare bu haberi ciddi ve samimi zannederek derhal incili giyin giydi.. Harem dairesinin loş ve tenha dehlizlerinden geçiyorlardı. Yolumuzu değiştirelim, Beh- ml a ağa işitmiş gibi dav- ranarak: — Meri ediniz Sultanım! Diye mırıldandı. Hazinedarustanın odası önünde durdular. Kösem Sultan, tesadüfen kar- şılaşmış gibi m arak, Şeker parenin yolunu kesti: — Nereye gidiy si — Efendimizin huzuruna... — Orada işin ne..?! — Hasekisi değil miyim?... Çağırtmış.. gidiyorum... — Sari ilk geldiğin gin uyaşdaki lr ben çıkart: mıştı ma hakaret etmekten zevk alır- su — Ben ancak senin gibi iki yüzlü kadınlardan nefret ederim... — Benim ikiyüzlülüğümü gör- dünüz “iğ gece oğluma benim sehimde söz söyliyen sen değil misin, alçak ? Tefrika numarası: 52 Külkedisi Evlendi Yazan: Selâmi İzzet mn kardeşinin kulağına — ya Emniyet sandığında kaç paramız var — Altıyüz küsur liramız var.. — Seninle Venediğe e gidelim mi? Cavidan şaşaladı: Ne olacak?.. — Gidelim de görürsün. * “. — Elbisen ne güzel Hicranl.. — Öyle mi Kocası bunu Pyoim Hicran gayrı ihtiyari aynaya Kocasının beğendiği m ne i Üstünde siyah şalı vardı. Tuhaf Z# Şekerpare yüksek sesle hay- kırdı : — İşte gene hakaret... akaret Daima ir edepsiz! Göriyor- sunya Nİ günü gününe haber alıyorun?! Padişahın eski sevgilisi heye- canını le çalışarak, sesini hafifletti: — bie yalan... e hepsi uydur- m Sultan, zi Haseki- nin üzerine yürü a > di- t? medim. eği sizin elmaslarınızda gözüm Benim de kulağıma ti x yn ein ve koluma ye zümrütlü bileziklerim var! Kösem Sultan, Behram ağaya, Diye mırıldandı. hram ağa Şekerparenin üze- rine atıldı ve kollarıma sarıldı. Şekerpare kendini yerlere atı- m kollarını nimem ve geriye doğru kaçmak isti Valide Sultan elin. saçların- — yakaladı ve yanaklarına vur- ga başladı: — Nasıl, bir daha ge aley- Sie söz ay k erpar karşılaşınca, vakaya şahit olmamış gibi, derhal korkarak geri döni- yorlardı. Kösem — — Bu ir kulağında küpe kalsın.. e daha ri kali sokma Dedi. vi kâhyaya döderek şu emri — Beha I Şekerpareyi düş- tüğü yerden kaldır ve kucağınla odasına kadar götür... Kendisine soğuk bir Kk versini Enli rl e ağa, genç hasekiyi kucakladı Dede ymm yoktu. Şekerpa odasına geldikten yarım A sonra ayılabilmişti. ( Arkası var ) .. Bu şal üç gündür üstündeydi, Se . deb ie ün mü görüyordu? Bunu soracaktı, fakat sormadı. Sel a devam etti a çok yakışıyor. Şöyle se A ye yım... Yata- ğın kenarına otur... Yüzüne maki- yaj yapayım... Selim Naci, yatağının içinde “ğe can sıkıntısını gidermek için r yapıyordu. Krokileri bir tari rafa itti, ez renkli kalem- lerini yanıda alakoydu. Karakale- mini elinde tutarak Hicran'ın çenesini oyakaladı, genç kızın kızarmaya a yüzünü iline çekti. doğru yüzü mütemadiyen kızarıyor, fakat Selim bu kızar. m rkına varamıyordu. ini yum! dedi. Hicran gözlerini yumdu. Kalbi » Akşam Yeni bir mesele Bir erkek güzelliğini bozan birisinden tazminat istiyebilir mi? ansa'da Dinar şehrinde görü- SE ri vw samdır. Piyer ressam Tig se: g çirm: in Din. dl gitmiş, bir sa- bah am hiherec gezmeğe çıkmış. Bu gezinti eni cıvar- daki şatolardan birinde oturan M. dö Belfon'un otomobili ende çarpmış ressamı yüzünden yarala- mıştır. Piyer'in yarası tedavi edildikten ğ nda çir- ıştır. imdi a bu yaran bıraktığı iz üzeride dönüyor. Piyer ie? Belfon'a: 'n hayatımı resim yapmakla, İz m kadın portresi yaparak ka zanmaktayım. e ayet gü- zel, yakışıklı bir delikanlı idim. Bu gözlerimin mesleğimde büyük bir ini olmuştur. e yaptı- ran seyir bir çoğu benimle taş anışmı e iç nz atelyeme gelirlerdi. in dikkkatsizliğ iğiniz yüzün- en en çok kıymet verdiğim yüz zümden yaralandım. izd. istemekliğim 000 ,E bir haktır. Bana 500. frank tazminat ödemelisiniz, de- işti ö Belfon i onakalmış ve: — Yüzü; ünü özdek yaranın tedavisi bir hafta iz sizi döke a ni için değil, ressamlıktaki meh. niz için gelmelerine gayret ediniz. Size ancak 10.000 frank verebili- rim, demiştir Piyer bu lr al ei ve mahkemi Verilecek kazaya uğrasaydı hiç tereddütsüz kendisine yüksek bir tazminat ve- rilecekti. Kadın ve erkek arasında müsavat olan bu Mİ e e ayni tazminatı isteri taya Si e erkek mes” Eni ir çıkarmı B çin karar sa- İaralikda miyon Türk ocağında konferans 26 Şubat 931 perşembe günü akşamı saat 21 de Doktor Osman Şerafettin bey tarafından “Nesil hıfzıssıhhası,, mevzulu bir kon- e İçe Bunu müteakip zı kıymetli siki o parçaları slmacaktı. Bu koreli herkes geleb * ir şubat 931 cuma günü saat 15 de Beylerbeyi musiki hey- si tarafından bir konser verile- tir. Ocaklı Ke teşrif- Li rica olunu! yerinden kopacakmış gibi çarpı- yordu: “ Acaba beni öpecek mi?,, Diye heyecana kapıldı. Fakat Selim onu e 2 Hicran biraz rahatladı biraz da, Nm İnkisarı başliz oğradı... Sel karakalemle, karısının Körbikerini, kaşlarının (uçlarını gölgeliyordu. Kocasının el teması ile Hicran gaşyolmuştu. — Kalk da aynaya bak! dedi- ğini kağ Selim Naci tekrar etti: — .Kalkip aynaya baksai Hicran gözlerini açtı, aynaya ba ” haykırdı: — Gi değil NE — Aktrise benzedi ir masken me Karna- e hazırsın. Her akşam bir kiktye Bir inkılâp dramı | 1 harriri: Barbey d'Aureviliy Bir e RMA kurtulm çin intihar etmek Hi FSalamimaşir. Fakat, attığı tüfek Mel öldürme- miş; ancak yüz: — e etmiştir. Asil nımadığı ihtiyar” bir kö . ka evinde hay ölüm arasında bulunu- vi a Marie'nin | Bu, köylü kadının a L can şek eli Di kurtardığından kad ayle Kulübesi bir (Oyerde (o bulunduğ bu müddet zarfında üş- de lerini maruz kalmıştı. Hiç u cihetten İçi iri taharri! iyat yapmaları imi de göz ünde bulun- dur silza. ei kiielerii “kulüben erayı ihtiyat, gömmüştü nen kararını vermişti: Milnmiği isyan ulübeye © uğrarlarsa, mu sorarlarsa ti: pek cra İsim a, bi da a genci görse öz evladı tiyar ka ime yaralıya baka- rak sevap işlemesine bütün zevahir Fakat, tesa- arın ted- Müsait görünüy. düflerin hiyaneti, insanları birinden eki zekidir... akşam, — asilzadenin intihara kalkıştığı akşam gibi — uzun, turuncu renkli, süküti bir akşamdı. htiyar dın, açık kapının önünde çömelmi ii Tan darailai bir tas e yıkı bir Akşamın saf is açık kapıdan “giiya; yarali hayat mağ Kg rem Kolaylıkla olmasını kahram. bilen bütün basit adrla gibi, taya Ke Biçen Elleri kanlı su; de bulunmasını dikmiş Kal u. örünmiye! bir kilisenini (o çanı, bu sırada, uzaktan uzağa çaldı. —— dindar ad bir haç "Şa çaki haç bir felâket tevlit et mk beş kişi, ayaklarının ucuna basarak, ei ormanın ağaçları arasın — çipi Ellerinde yan ei e ler erek, üzerinde bu aradıkları zade avına çık- ışlardı. o Son arı e iile Mrköleri denip hallet- meğe çabalıyorlard ekle e gibi iynflarini Ko yolu ii E nu uzattı, duvarda takılı ran siyah kadife bir maskeyi Hicran'ın gözlerine bağladı. Maskenin deliklerinden, Hic- ran'ın gözleri pırıl pırıl pırıld- yordu. NE güzel oldun bilsen! — Sahi mi a a... o Dudaklarının arasına sanki bir nar çiçeği sıkışmış. Ik a — böyle mültefit bir söz söylüyordu... Hicran'ın se hâlâ devam Yi ran kocasına yaklaştı. Selim ayal işaret etti: — Bal ünyanın en adamı bal miyim?.. Merin, bir ik Venedik'li kız va Hicran gülmeğe ba nen elim karısının çıplak kolunu asker, biribirlerine, “çok- dail; ihtiyar kadının kulubesiâi e Akşam güneşi kulübeye vurarak onu kızartmıştı. Mir! ik kapı önünde, halâ me sargıları sabunlamakla meş- > se aleyhinde oldukları için, ihtiyar kadının haç çıkar: masını ekl taraftarlığının bir alâmeti olarak kabul ettiler. Kadının üzerine doğru haykıra- raktan yürüdüler. Kadın: «“— Eyv elişi - diye Pike - — İsa! mer- Gelenin reisi seslendi: — Haydut karı! Senin ettiğini gördük. Mürteciliğin belli! vinde muhakkak ki asılzadeleri gp m ın — > sade, can çekişen oğlum dan dönerken suratını yaraladı Yatıyor. Bö; öyle an — ,adamı yüzünü kanlı sarğılar rünce, dehşet ve nefret iki air gerilediler. in konuşan afin u mu senin oğlun?- diye ordu - Senin oğlunda böyle bağıl eller olabilir mi? Bu adamın ellerinden, asılzade olduğu bellil mali bizim CEPE yarar. kocakarı | Böyle hayvanı ölümden kurtarmak, ha?... Gene şükür et ki herif çok hasta... Bu si ede ve canını masa üstüne koydu. Nakili: (Hatice Süreyya) tuttu, bileğindeki cam bileziklere baktı: — Bunları ben görmemiştim. maskesini Mr ağ getirdi. Bak n » Şafak ren- ozpembe ile açık maviye boyanmış bir vazo idi. — Ne nefis bir zevkin var icran ? Tün coşkun bir sesle: — Buralardaki oi şey hoşuma gidiyor, dedi. larındaki servileri bile... — Bak sevil ben de seve- rim... (Bitmedi) " Hattâ meza'lık-