MM Kiş . 24 Eylül 1930 Sahife 6 Akşam RA , 23 Eylül 930 : - —— — Tarihi roman tefrikamız: 13 yi 120 lisan e D ik l Deliler Saltanatı|l| | aramı £ — ileri a vrupada ha > Yazan : İskender Fahrettin lisan konuşurmuş Öğ eyin, çeri sie yele altı ilime > Ki sönük muhitinde senedir “yemeksiz nihari,, olduğu En yeni istatistiklere göre Av- k i Kocası, bir müddet Sultan İbrahim haykırdı: “Şimdi o kodoşu rüpada 120 muhtelif lisan konu lee eliz emi Seyaha RmiZ bulup başını gövdesinden ayıracaksın..l,, | şulmakta imiş. Bunlardan 100000 | geverdi ki, bütün gün görme adın amcik | sustu Ethem in İS LİL ir bi kişiden fazlasının konuştuğu yal- 5 ii öl demiyordu: samiasının ismetini rencide etme- Ilatlardan biri, Kara Mustafa paşanın kesik başını sakalından meğe hammül & emiyor! di ke yallarden in lina a geldi. Kösem Sultan veziriazamın nız 68 lisandır. Avrupada enfazla ye ; va eki nasıl Sia: iye tutarak padişa| Sel e ve bu dek ve müteessir Kl çıkaırkay Mustafa paşa da diğer kapıdanışıkıp gitmişti. - Bostancıbaşı Sadrazamın idam edileceğini aneen e geçir- aç için, Pa > Sözünden in kann ) demek istediğini arkasını takip ailen Fakat, yarım saat sonra, Pa- vi Harkünekişi şı'yı çağırdı: lustafa'nın başı nerede..? Diye sordu ve Mustafa Mi kaçtığını öğrenince, hiddetin küplere bindi iz — Şim kodoşu bulup başını gövdesinden ayıracaksın... Yoksa senin başını kopartacağım! Bostancıbaşı, Sadrazamı bulma- dığı çete aynı akibete ken- nı anlayınca, derhal, muhitine soka zenlerine indiler.. Mustafa vi meydanda yoktu e uki, Matte paşa; Bostan- aşının — gal a zi istifade ardi, Padişahın odasın. rince, cellatların. elinden kurtul- duktan : i evine iltica edecekti. a lu henüz geniş bir nefes en havuzun etrafında iki kişinin dolaştığını gördü. — Eyvah, beni arıyorlar, e korkudan yüreği a gelmişti. Cellatlar Kara Mustafa paşayı buluakt şa en gördü- üzerine çullandılar. Mustafa paşa cellatlara muka- vemet-etmek istediği için, bir kazma ii e yarıldı ve sol gözü kör öld Kara ikti paşanın yakalan- dığını padişaha haber vermişler- Sultan İbrahim bu haberi aldığı zaman Kösem Sultanla görüşi- Tae lşiyi — Melünun başını kesip, şimdi, buraya getirsinler. edi. adan on dakika bile geçme- Cellatlardan biri, Mustafa paşanın kesik başını sakalından tutarak Padişahın huzuruna geldi. Kösem Sultan, Ar mişti. Veziriazamın başını görünce, paşanın bu feci akibetinden müteessir olmuştu. amafih, e yeni sad fetmekte gecinmedi Valde Sultana padiatan till hürmet etmeğe başladı Sultan Kitin kendisine e sık nasihat eden sadrazamın lesini harem kapısı önünde mi beş ve di ir ettirmiş ve: ihanet etmek. istiyen- a m görün de ibret alın! Demişti. K lustafa paşa hadisesi İstanbul eN arasında ufak bir heyecan tevlit etmişse de Şeyhülislâm Yakya efendi vasıta- sile, bu heyecan da tevessü et El yaln Sadrazam Mehmet paşa, ken- disini imi için, bir müddet vergi işlerinin im edilmeğini emretti.. Halkı memnun ederek, kendi lehinde Sirel topla- mağa çalıştı. Fakat, bu ihmal çok sürmedi 80, il 000 kişinin anadilidir. Ondansonra Rusça: 70,254,000 İngilizce "47001 00İtalyan ca 40807000 ve fransızca 39,841,000 kişinin ana lisanı olarak gelmektedir. Lisanların tekmil (odünyada konuşulan (o miktarı (o mukayese olunursa, en fazla konuşulan lisan 400 milyon insanın ana dili olan çince, ondan sonra 260 milyonun lisanı olan hintçe, 170 milyonun ben, herbirisi 80 milyon halk tarafından konuşulan (Almanca ve Rusca gelmektedir. Birahane işleten eği iŞ! Bu ebetle kendım deni bahseden akel göre, muma- ileyh “ Nürnberg , de “ Sebal- dusklanse ,, Siide”'e ski, meşhur ve tarihi bir birahaneyi işletmekte imiş. ve söremezdi. Sarayda Hasekilere ve kadınlara para, servet ve Padişaha Samur ve amber lâzımdı. Kösem rig derhal vaziyete ve devlet işlerini eskisi gibi ln almıştı. Kös em Sultanın icraatına Zi aman a, sarayda kimse, kendisile mubareze ei cesaretini gösteremiyor. ordu. Üsküdarda, evinin suyunu bile, çeşmeden bizzat kendisi taşıyan otuzbeşlik Oermeni kızı sarayda resmen Padişahın zevcesi olunca, ilk günlerde iltifat ettiği Haseki- lere ik yüz vermemeğe ve onlarla sık o düşüp kalkma- we başlamı mış âr Sul Tiğ saraydaki ka- İla birbir lerini kıskandıkla- rnı görünce, Padişaha fazla tahakküm etmenin ve ğe Hasekilere omağlüp olmamanın yollarını ve çarelerini aradı Bir akşam Turhan Sultanı oda- sına çağırdı: — Sarayda en ziyade seni sev- dim.. daima e düşüp kalk- mak rm Turhan Sultan, ae başına iş en kuşunun ai se görmeğe tahammül edemi- Şiekür Sultana şu cevabı verdi: en odamda çocuğumla meş- golü, sizinle daimi surette vakit geçirmeme imkân yoktur! Şivekâr Sultan ısrar etti: — Peki ama, burada bizi yek- diğerimize yaklaştıracak e bir sebep vardır: Salip!... Sen ben İsa nın ümmetinden değil miyiz? Turhan Sultan dinini, peygam- berini > değiştirmişti. öğsümde taşıdığım salibi geçen sene havuza attım ve şimdi ellerimi yukarı kaldırdığım zaman İsa yerine Muhammed'i çağırıyorum! “dedi. seninle bii emen bütün bu sebeplerden başka - daha kuvvetli bir mani var: ib Ibiml.. ünkü, bende Padişahın zev- çesiyim ve onu seviyorum... Arkası yarın) Oldukça ihtirasla spordan bahse- diyorlardı. Meydana gelince iki arkadaşı sola saptılar. Ethem yalnız kaldı. Dolambaçlı sokakları hızla geçti. Epice zarif bir ir evin bahçe kapısını itti. On altı buçuk sene evel burada doğmuştu. Sofada pardösüsünü (çıkardı ve bağırdı: — Annel Ben geldim — Gel yavrum. Acıkimişsındır. Havanın pek soğuk olmamasına a güzeliğin muhaf evi gibi münzevi ve âlemden uzak kalmış bir kadındı. Saçını ve elbisesini yapış tarzı, onu, oldu- ğundan ihtiyar (göstermiyordu. Oğlu kolları arasına atılınca yüzü sevinçle ışıldadı edin, oğlum. Nasılsın din Hususi imtihanın neticesi anlaşıldı mı? inciyim... Muvaffak olaca- emindim zaten... İnşallah bu mezunu olacağım gıma sene yazın lise O Kadın, oğlunu bir daha öptü. On iki senedir d hem de endişede' lüğünde iel değil el hem yiyor, hem mektebini ( anlatar. ie” gevezelik ediyordu. Annesi, oğlunun her şeyi “İle alâkadar olduğu gibi, mektebi ilede alâkadardı. 2 a Meri lc bakıyor- du: Ne ışıklı erkek olacak! Neş'eli," “ anil ciddi bir tabiatı vardı. Kadın, bunca yıllık e ei semeresini görüyor- ei parça et daha al ve beni dinle, oğlum... Sana vereçek bir havadisim var. Jâle'yi biliyorsun değil mi? Hani teyzemin kızı... Al sene evel evlenmişti... İstan- bul'a düğününe gitmiştik... Ha- adın mı' Evet, evet... Ethem İstanbul'a seyahatini hatırlıyordu. Nasıl ha- tırlaması m bu, ömrünün biricik seyahati idi: Vapur, kalabalık . imar konak, ziya- fetler... Tam “. my, bambaşka bir hi Jale'nin a intiba daha azdı. Beyazlar giymiş. aram ve çiçekler takınmış bir gen kadını müphem surette mi du. 2 devam etmekteydi: asılı senin kapıdan bu sabah gar” de ni sen vid tikten sonra oku mektu, Jale” dendi. Bir iki bali kalmak — pedi için, birkaç gününü — Hasılı, mektuptan anladığım, kocasile aralarında azıcık a nlaşa- e olur doğrusu! u pek si mi o Ade ta gr kızdardeşim Çok çok hassastır. Eaalcık; Oğlum Jale'nin evimizde uzun zaman kalması canını misiarr nı — Hayır, ciğim... Asla... — Öyleyse sağ tolyrat yaza- Yin ayn rliebi giderken postaya nında Onu “Bir müddet sonra, Ethem, pos- taya doğru gidiyordu. Annesi taranan yanlan adresi okudu: Maçka... Omuz silkti. Annesi ile kendi olan b akk girecek u kadının ri si e az hoşuna gidiyordu. bilir, ne içli ne dertli, ne pi lu şeylerdir hem.. Buna rağam, azıcık merak da duyuyordu. İki ie annesi: akşam altıda eri eldeki - dedi - 1 Sen bir , otomobil ei emeğe kar- şılamağa gideci Ancak ertesi ii sofrada, Ethem, Jale'ye lâyıkile dikkat İstasyondayken, e mantoyla iyice görememişti. Şimdi, Eye uğraştığı bir alâkayla bakıyı ordu: Narin yanak- saçları o altındaki na, hemen daima inik iri al gözlerine, rengi azıcık surette kızartılmış azami Bağ ensesine, ince ellerine, e vücut ei arın hepsi, nazarında, manasını kaybetti. Artık, Ethem için, başka Gri Şi şeyin manası kalmadı. De- mek bu Jale'yi hergün göre bile- m Hani özleri herşeyi hoşuna gidiyor. Hüznü bile. imi Ethem, o akşam, > le defa olrak çirkin (Sonu yarın) ikili: (Hati © Darlişşafaka müdürlüğünden: alebe için kapalı zarf usulile elbise ve ayakkabı yaptırılacak ve çamaşırlık Amerikan alınaca- onda Nuru Osmaniyede cemiyeti era al ei gel meleri mak üzere. m Sin emir yim yedinci icra memur- dan: ME borcun pe 7 mah- cuz bulunan Gün gör Ç mbanın yüzde eki bıçak; Sizd kırk beşi görmez ve yüzde yirmisi istimale Kay 28408 kilo tütün 4 teşrinievvel cumartesi günü saat bire kadar Perşembe Bakır sokağında iş ait (bakıcılar artırma suretile taliplerin (o mahalli (o mezi memuruna (o müracaatları olunur. ilân b m a