27 Ağustos 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

MR AM A A e AMAN MOM AAAŞŞAMAŞANMANAŞAMMMNMORMESMMNMMANMMMM 27 Ağustos-1930 « “Bir mahalle bakkalının hayatı “ 40 paralık sirke, 70 paralık gaz, 30 paralık tuz, 20 paralık zencefil, 5 kuruşluk yağ..,, Hamdolsun 35 lira kazanıyorum... Gül gibi geçinip | gittikten başka bir kenara da bir kaç para atıyorum.. edeyi; arşımda, otu bakkal İtme efendi.. ret eden Zaman zaman Sie Lann kapısında ya takunyeli bir çocuğu, ya male bir “kadın, yahut ta eli zen- kız billi İbir ii beliriyo: — — İrfan zencefil... cak., Onun için â fi efendi yisinden olsun.. — İrfan efendi 5 kuruşluk zeytin yağı ver amma acı olmüsın.. — İrfa .30 simler sirke. bak- Selma yi mahalle kalının hayatı... Dünyada bundan daha şayanı dikkat bir şey ola- maz. Kömid emiş ki-İstanbul pahalı bir şehir semi Dâima hayat pa- halılığından şikâyet ue dururuz. Bilmeyiz ki İstanbulda 30-35 lira en efendi 30 paralık sirkeyi rtıp, Şişeyi müşterinin eline verdim sonra bana döndü ndim alış veriş iyi... İsmi- miz mahâlle bakkalı amma değme bonmarşelerden fazla iş yaparız... Hamdolsun yerinde , a ayda 30-35 lira ölâğiize h dört nüfusa da bu para ferah ii yetişir.. Zamana fena zaman diyorlar amma hiç de öyle değil, İnsan 35 lira ile gül a geçinip gittikten maada bir kaç para da © bir kenara atıyor;.. —- oğlum biz © biriktirmiyelim de kimler >. irikti sağlığı v © hastalığı var, ölümü var... ei , Senide küçük bir mahalle bakkalı.. bir Ve? İkmal ef imi rfan efendi şu 0 60 paralık gaz koysana.. amca.. 40 paralık Anne avnem "kendisini üşütmüş de Alçacık tarçın, 20 “paralık ilâç yapa- kazanırken. tarafa atmalı değil mi ya?. MEŞE hiç bir tarafında hâlâ otuz paralık, kırk paralık, elli paralık alış veriş yapıldığını zannetmiyorum. 40 paranın kıy- meti iştiraiyesi 15-20 sene evelki zamanda kaldı sanıyordum. albuki İrfan efendinin dük nının kapısından içeri enler hep aynı mikyas dahilinde £ öte ili satın alıyorlardı: paralık tuz.. “iy — 50 paralık salça.. — 70 paralık sirke.. bir şeyler İrfan efendi tuz ölcüp, salça aşiimmiği bende mahalleyi tetkik Aklıma si de sordu! ça ölümirimeizi İrfan | efendi?.. idin. si bakkal dertli dertli ba- ını ladı: a, dedi, ev kirasından yandık... İki odaya ayda tamam 3 lira veriyorum... Şimdide bir mesele çıktı.. Efendim “bizim Di ke deki ik. "6 lira diye tutturdu. Akşam artı insaf canım.. Altı lira verdikten sonra ben Perapalas otelini kira- larım... Mecburuz bir ies Söüğm yapıp yanındaki eve geçmi — Onun kirası kaç? — O da bir yürekler acısı.. 5 lira.. İrfan efendi bir parça da ma- halle halkı ve komşuları hakkında izahat vermeğe başladı. Şu köşe- ı boyalı evde oturan mü- mümeyiz efendi en yağlı müşterisi imiş, Her şeyi borca alırmış amma, hiç ay sektirmezmiş. Ay 29 - 30 dermiş mümeyiz efendi hesabı görürmüş.. Karşıdaki kömürcü pek cimri şeymiş.. Bekçi ile ortak olup bu dükkânı (o açmışlar.. (Bekçi cimrilikten yana kömürcüden aşağı g- © Sahife 5 Şark vilâyetlerinde Akşam Şarkta kadın serbestir, erkekten kaçmaz... n Evinde yalnız bulunan bir kadın bile gelen misafiri kabul eder Karaköse, temmuz Şarkta kadın serbestir, erkek- ten kaçmaz.. Bilhassa kürt kızları enç olsun ihtiyar olsun, kendi- lerine hitap eden bir erkeğe cevap verir. , Meselâ bir köyde hiç tanimadı- UZ ıyı çalıp misafir e söyleyin, evde tel başına ız bir kız olsa bile cı bir Sl ye — ir kadın eker maksatla bakm. sına bile iktimal sir Evine girdiğiniz zaman, sizi çok hara- retle karşılıyan kadına, biraz yangözle bakın, karşınızd bir kadın değil bir ateş parçası görürsünüz. Bana şöyle bir hikâye maili oturan bir e bir yağmurlu ak- bir yolcu gelmiş. aşlarında siyah gözlü, iri kemikli, geniş kalçalı, levent bir kadın. Kadn yolcuya âdet veçhile lâzım gelen hürmet ve nezaketi göster- miş. Adama çorba pişirmiş, atına yem vermiş, gece misafir yata; na girinceye kadar Emi sın diye 'yanık ee erki Bitti abi ime erkek kim kadının yatağına girip yatmasını hicabına hamlederek aynı yatakta yatmağa teşebbüs etmiş... Kadın büyük bir soğukkanlılıkla yerin- den kalkmış. — Anlaşıldı misafir, bu gece hem beni hem kendini rahatsız edeceksin. İcabına bakalım... de- miş ve hemen bir ip Tl yolcuyu değirmen taşının direğine bağlamış. Sonra gene gelip yata- gına girmiş ve yatmışl.. dının kocası sabahleyin de kendisini böyle bağlı kaim kik 3 Ş Ş 3 z ri 2 5 E k atmış ve kadının basa girmiştir. “Misafir sapsarı direkte "bağlı duruyor. ve hiddetle karısına ol a ş ne hal, şllkire böyle mi ilim in i anlatmış, çoban hid- det cimiyerek yolcunun bağlarını çözmüş ve: — Yolcu korkmal bir. kadındır ki beni bile yatağa almaz. O iz tecrübe Miri demiştir. aynen olmuştur. Zidi- Fato arı muhakkak öşmilerir. zıt vilâyeti eri yi Lakin ahlâkı böy! Ben ün şa kide ge id bir kocaya tesadüf medim. Herif karısını sizin vi ize yanıbaşına bırakıp yor da aklına zerre kadir ii şey gelmiyor. Yalnız bu hakikatin neticesini daha iyi izah edebilmek için şu- nu da kaydedeyim ki; 300 sene- a bütün bu havalide ölme- en evvel birbirinden ayrılan bir kocaya tesadüf edilmemiştir!.. at Mahmut kalmazmış... Memleketten geldi geleli ya bir tek yünlü çorap almış. : Aynı çorabı kendi yıkar, kendi a “kendi diker ve gi- < © rmiş.. Baktım (karşıki Okömürcünün kapısının önünde e kıyafetli bir adam: vardı. Elindeki iğne iplikle bir şeyler dikiyordu.. İrfan efendi iddiaları hakkında bir ve- sika bulmuş bir avukat tavru ile atıldı: — Hah işte.. yamıyor .. Biz böyle mahallenin dediko- gulken içeriye sof n Gene çoraplarını YUDUK m tadına baktı.. Ondan sonra yağ tenekesine bir parmak çaldı. Sonra: — Yüz e zeytin.. Yarım okka yağ... De Lâkin İrfan ein bir telâş- tır aldı... Yüz dirhemlik tartısı yoktu.. Tezgâhın üzerinde duran- lar 25 dirhem 12 buçuk dirhem, bir de 15 dirhem.. En kabadayısı 50 dirhem. mamıştı.. Ki dirhemlikle zeytin tartıldı.. Fakat ondan sonra . Yağı tartmak Bunun üzerine İrfan efendi yüz dirhem- lik fasulye tarttı, fasulye ağırlık oldu.. Yağ da tartıldı.. Mümeyiz beyden sonra içeriye İrfan efendinin bir ahbabı girdi: — Yahu bu cuma da çardaklı kahveye medi? diye kendisi- ne çıkıştı endi: — re yahu, dedi, ben küp üstünde © oturmuyorum. yle sefahat yerlerinde işi Gi- eyim de obostandan öteberi ağ Np oldu, yemek amanı geldi. ilmik İlan endinin. sefahat yeri dediği kahveye im. Bu sefahat yerinde kahve 2100 para idi. Hikmet Feridan