12 Ağustos 1930 Sahife 9 Tarihi roman tefrikamız: 128 BİZANSIN SON GÜNLERİ İSTANBUL'U Fethinden sonra... «..Kleopata'yı sevmekle, onunla görü: Hüsrev paşa ( Haliç gülü ) nü eviyordu? Hüsrev paşan'ın Kleopatra'ya lan sevgisi gittikçe artıyor, derinleşiyor. Sarayda Toğan beyle konu- şurken: — İstanbul'un havası sana Sa yaramadı, Toğan? - dedi - Bura geleli bir ay olduğu halde, e rendeki sarılık halâ geçmedi. Edirneden geldiğin gibi, daima renksiz, kansız ve cansız görü- niyorsun! Benden gizli bir derdin, iztirabın mı var yoksa...? Toğân boş bulundu: — Bir kadın seviyorum, paşam! 1. Hüsrev paşa, bu cesur genci mesut ve bahtiyar görmek iste- diğini, laf arasında, bir kaç defa söylemişti. Toğanin omuzuna vurarak: — Koc an, dedi, böyle Ri m var da bunu şimdiye kadar benden niçin sakladın? dir senin kal- eopat a Dağ kaşl larını çattı: İeopatra'yı mı seviyorsun? — Evet Paşam, onun için çıl- dırıyorum. — — el iğ Toğan! — de m bir kadın olduğunu İliimek müsun? Kleo- tra sevmek bilen fakat sevil- mekten ee bir kadındır... Ha münasebette bulunmanı arzu iz üz — Elimde değil ye paşam! Onu kafamla değil, kalbimle seviyor: O ne muhteşem ve ne iiar bir kadın... Hüsrev paşa, dildadesinin bir başkası tarafından sev ildiğine nasıl tahammül edebilir. ehditkâr bir eziyeti Toğan'ın yüzüne a — Benim hoşlandığım bir kadını Yazan: İskender Fahreddin ateşe el uzatmışsın, Toğan..i , SEev- ek bilen, fakat sevilmekten anlamıyan bir kadındır... şmekten menediyorum, anladın mı.” seni müsade edemem. Bu sonra sevmeml,, diyebilirim ? Hüsrev paşa dişlerini sıkarak bağırdı: — Sonra pişman olursun, Toğanl Onu unutmağa çalış... — Unutamam paşa... diğimi üm — Unutmağa mecbursun,çünkü, İstanbul" psi hüriyetini - icabında ben sev- elinden alır ve se duvar içinde hapsederi: > e e verdi: ç bir kuvvet benim hür- e ben Beni "tehdit mi ediyorsunuz? — Niçin tehdit -edeyim...? Ha- kikati söyliyorum... Senin hür- riyetin ve esaretin benim arzu ve arr tabidir. u kudret ve salâhiyeti paşa gözünün ucile — Padişah... — Padişah mı? Hüsrev ia ni Beğ mağlup e karar vermişti. ka ire onu ii vik tanıdım ve sese Pön2 sevdim. O, bana olacaktır... Ve sen sevgilime göz koydun... Ben seni güneşten ve hirimtien Eğme edeceğim, (Mabadi var) İstanbul P.T.T.B. müdür- lüğünden: Posta ve sunv kğ ve İstanbul, Bey. idaresi, Ankara, İzmir. Adana, Konya şehirleri oğlu , Galata, Pangaltı mıntıkalarına mün- mak üzere göndei rikeğk kiymet tli ve kiymetsiz posta paketle- ile e eti mukaddereli mektupları mürsilleri arzu ettikleri takdirde mürselünileyhlerin ikametgâhlarına kadar e teslimetmek muamelesini ihdas eylediğini muhterem halka ilân olunur. akşam 85 katlı! Dünyanın en yüksek binası yapılıyor En yüksek binanın alacağı şekij Nev Yorkta gayet yüksek bir bina inşa olunuyor. 85 katlı ola- k bu binanın üzerinde al gemilerini bağ olacaktır. 11 adem bir — direl Bak ve ea buraya iböğlar Gazeli çiftliği M. Hearst vahşi hayvan yeti iştirak, meraklısıdır ve ği gazete kralı M. Heai Kalifor niyada o gayet Vötif, Tr yerde in çifliği vardır. M. Hearst her gün milyonlar: nüsha Mi Nev - York, Boston, San Francisko ve diğer büyük şehirlerdeki yevmi azelelerini senenin ekser zaman bu çiflikten idare ediyor. Çiflik Sen Frencisko ile Los Angeles arasında ve Bahri Mu- hiti kebir ez gayet güzel bir yamaçtadır. Güze kralının hususi haya- tında en büyük merak nahşi ne hayvanlarla meşgul ol- aktır. Çifliğinde dünyanın en zengin ve büyük hayvanat bahçelerinden birini ca a ziyade alâkadar öküzlerdir. Asyanın len öküzleri, Bizon denilen A zika n yaban öküzleri (lama ) lar diğ öküzler çiflikte İstanbul limanı sahil ip merkezi haştabibliğinden esaiti nakliye ihtiyacı için 34 kalem boya ve levazımı saire aleni münakasa ile satın alınacaktır. Münakasa 21/ Ağustos / 930 Perşembe günü saat > te önçüiye Taliplerin mezkür levazıma ait şartnameyi göri Galatada Kara Mustafa paşa sokağında kâin serim —— memurluğuna ve men ime etmek için mezkür günde komsiyona müracaatları ilân olun: hinlercedir! unlardan sonra gazete kıra- Til en ziyade ehemmiyet ver- diği i. yabani e gazels her tül ei ra denilen ya- bani atlardir. unlardan (binlercesi oObüyük lei kıralının halinde gazete Siriçi nde geziyorlar. earst serbest gezen hay- vanata mahsus parkından başka demir kafesle arslanlar, kaplanlar, (| filler, (o şimpanzeler besleniyor. Gümrükler — müdürlüğünden: perşembe ngal kömürü ve ükten sonra mün ünü olan günü saat li de a akilmdie birlikte müdüriyette müteşekkil komisyona müracaatları earstin gazete işlerinden vakit bn lunca en büyük zevki otomobiline yahut atına binerek vahşi hayvanları arasında gez- mekti Kr. Hr. Hearstin çiftliği kocaman bir kasaba şeklinde olup kendisine a ve telgraf dairesi Her akşam bir hikâye j Köri oğlu, her günkü gibi, işlerine gitmek üzere, birlikte, evden çıktıktan sonra, atma Hidayet Ha nım, an bazı emirler verdi: ve nihayi artık güzellik endişesi götmiyea i Ladiğ lara has bir istical ile giyinip dışarı çıktı. Vipacık bir çok işleri vardı. Yağmur filân yağmıyordu. Fatma Hidayet H. , ,tramvaya y: ahut oto- alk du: Koruyacak güzelliği kal- a ye amma, iü 7 bilhassa elzemdi. gençkız eli a hızla yürüyüp Fatma Hiday. mın yanına geldi. Hanımı ya- nında ii pek şaşırdı. — Vay, güzelim! - dedi. - Bu ne ed “böyle !.. Bilh ugün.. arp ne yapr yorsunuz?... RE aaa... Neniz yara ii e konuşmak. isterdim, Hammefendiciğim Buraya , sizi beklemek için geldim. Evinize gelemez: ger H saatte okağa ğınızı biliyordum. ime Sağlam meselesi mi?... Aa Hanımefendiciğim.. Şimdi Salati m! Gençkız, siddetli tli bir e güçlükle zaptediyora bi Lâkin böyle sokak Miki konuşamayız. aydi bir otomo- bile binelim... Kendinize hâkim olun, bi asabiyet göster- cicim! a Hidayı taksi dardrl bindiler Şat, Hile Ebe doğru :ğ ri emrini — E, ne var bakalım?- Diye sordu. — Hanımefendi! Sizi tandığım gündenberi hakkında ei sre ve muhabbet gösteriniz. büzümü en işte öl ii ve en alıyorum. Hayatta i kimsem kalmadı. K a nasihat ver miyor; elemlerimi, Ma eni dinlemiyor... Babam endi- sini pek az görüyorum. şer meşgul, ve sıhhatı pek Beni sever; ben de onu severim.. Fakat, aramızda samimiyet mev- cut değildir... Hasılı, sizi temin ln ki, yapayalnızım... Siz ise bana daima güler yüz ve hoş muamele gösterdiniz. Âdeta analık ettiniz... Fatma Hidayet H. genç kızın ağlamağa İsi görünce: — Kızı Haydi bakalım... Si ni toplayın - dedi. - divi vilmemesi kabil akıl erdiremez... olduğuna dair Fakat, balat benim değil. Hayreddin Beyi sevmiyorum... Tasdik ederim ki meziyetleri mevcut: İrade sahibi, çalışkan, ociddi, ahlâklı. Gene tasdik ederim; Nice ve kadın- lar, onun karısı olarak bahtiyar- liğa kavuşabilirler... Lâkin, belli? Ben onu sevmiyorum... ya- pıyım? — Kızı Mübeccel Hanım... ni hem korkutuyor, hem hay- retlere KR ayri” nin anlattığına nazar dün, abasına babanızla Ri rüş- ) Zorla evlendirilen kızlar | mek üzere müracaat etmiş, Be zannediyordum ki, bu Kivaci hepimiz hoş gile a buna siz de yri, razısınız.. sizinle mutabık kalmadı mı — Mayır! ai zaman... Daha doğrusu, o benim ih bu izdivâca razı şili sanmış; fakat aldanmış... İr ee tabi- atını bilirsiniz, Hanınefendiciğim! eş elidir, pi rm hâkimdir, Men sahibidir. Tamışiğınız zaman bundan evel, hibesi Beyefendi şirket akdet Ee esnada, k erkekti, Bense ço- tam Hayri Beybana hâlâ çocuk m i yapıyor. Arada sırada bana takılır, derdi ki, “E, haydi 'cik! Ne yanağa baba; Hajri We beni kendisinden istediğini, ken- disinin de razı im söyledi. iğim! Karşı m Babama hiçbir zaman “olmaz!, diyemem. Onun il i ç benim için biçilmiş ok mış ve bizzat etmez b iş gibi bahsetti. Halbuki ben Tay Beyle evlenmek istemiyorum Onu sevmiyerum. Fahir Hidayet, yavaşça : kasını mı seviyorsunuz ? - diye sordu. Kuimeyi sevmiyorum. İka N romani antik modası geçmiş bir kızım... Lâkin, kabahat benim t benimm vlenm. iyoru, Söyleyin; hakkım yok mu?. yerimde Hıçkırıyordu. â gas Fatma (Hidayet H., «cevap vermeksizin gençkıza bakıyordu. Bu genç kızın hissiyatı endisi yirmi yaşındayken ve evlenirken kalbini allakbullak ,eden hissiya- ayet: — Peki kızım 'âmma, Şimdi benden ne istiy ölürler Diye sordu. — Hanımefediciğim. ee beye. hakikatı sö: yliyeyim.. “Ona benim N â, Hayri Beyin yüzüne bakarak ali diyemem... Bey- wiki Ea on asla “sevemiyeceğime Sevmeden: « evlerimek... Yarabbi! Ne felâket!... yarına) Nâkrli; çan resi ) a i 22 Felâketi,