22 Temmuz 1930 7 A Sahife 7 Holivut mektupları İstanbulda doğmuş genç ye sevimli bir san'atkâr Jose Bohr İstanbula gelerek burada ir filim çevirmek isteyor Holivut 1 Temmuz (Hususi Di Jose Bohr Holivutta en büyük #öbret kazanm artisttir. ssnada pü ei matla — Bu oylu, kestane sağ ai gözlü, semp enli Karı üm aki Tü dr ime maliktir, Gene kei disi gibi güzel bir ecri refi- kası r, M. Bo a gayet nazik He Su- cette kabul etti. Tabii ilk m sabe benim Tür gazeteciliğin peki Li ve “ Hakiki Türk- z İstanbulda doğdunuz değil nba , diye tekrar söze hayretim o akika için bir Türk artisti ulunduğuna zahip olmağa baş- 'adım. Benim bu hayretimi iz pıldız şu sözlerle beni ten atti: “ Hiç Türkçe konuşmıyan bir ç ürk rl iy dört yı tan 2 Hele bulda doğd a kadar eh kaldı le çi Arjantine e iy ş Melek A li olarak büyüdüm. İspanyolca gilizçe , Almanca, Fransızça lisanlarını tekellüm ederim. Aslan Almanım annem babam al a işte zan eder i mese'leyi Anladınız değil. dedi. olan , tanımıyan bu genç artiste türkler hakkında ne bildiğini sordum. cevaben: ” ni tel sal türkler "Bakkinda dikkatle okurum. Türk” kalım banisi sonuna kadar takip ettim. Gazi Mustafa ve lin taklekzbilün biri- Bu kadar kasa bir zaman berdi akıl; hayale pik tekâmül yapan ve muvaff, de adamın, sys a evvel dünyaya gele türkler namına tees- ederi ece üf Sadece kadınlara verdiği Hayat ve serbesti ymettar şeydir. Onu ân türkiyayı « benim gibi yakinen nyan lama taassı düiiğmini kurbanı olan iki gen- n be atl mükerreren ir bal bir adam takdi, eb derim sırası geldikçe anla- tırdıl Benim çocukluğum aba- m bir ort ar mış, gayet zeki A ge imiş, babam aber ticaret işi için bula yaar ve kendisi pede- beraber t yüzünden ve yapanlar, Bu genç adam yazları ikamet ettiği bogaz içinde ki büyü oteli birinin (o karşısındaki alıda oturan padişahın yaverle- rinden bir paşânın kızıle pençere- den, bağçed birbirlerini göre pederimin arkadaşı bir kaç sene zarfında kâfi derecede türkçe öğrenmeğe muvaffak ilor türkçe anlaşırlar. Neticede iş irsi miş ve evlen meğe karar vermişler. Fakat bir müslüman kızının hırısti i evlenmesi menedildiğinden n pacaklarını (o şaşırmışlar, © işten landır. Sev e — e Sevimli artist Jozc Bohr ve “Akşam,,ın karilerine hediye ettiği resmi haberdar olan kızın ailesi pede- rimin şerikine müslüman olmasını teklif Me Sb zavalli genç memleketi vaziyetini dü- şünerek üma: olamamış, bei kendi. dinini mnbafi aza ede- rek evlenmek istemiş. Bunun için & yegâne çare sev- dalıların o Avru; kaçması ve o Halbuki, iş, kendisi pe ini ayrılmağa mecbur olm adam da az bir müd- © istanbulda kaldıktan E a gi ünü! idi gençlerde birbirleri evlenmeğe muvaffak olurlardı. Jos br e sinema- sordu nbulun en güzel yerlerinde Türk artistleri ile birlikte hakikı bir türk e und etmez arzu- e ikmal eder sunu mevkii file koyacağını uzun uzadiye anlattı. (Jese Bohr) mar Amerikada pek maruf. bir musikı beste mli | Gayet gü sesi erinde söylediği şarkı ni kendi besteler ve sö Amerika i filmler Sok ra maktadır. Filmlerin aylarce tıyat- rolarda afişi ti tmaktadır. de de Par- teneri, Con Bari Morleri Partneri Kendisine sözlü filim e daki düşüncesini sordum, cevabı verdi: “Sözlü filimlerin tamamile ri usulünde taraftarıyı yani kadar az Talak ol ık buluyorum. Lakırdı fi hareketine galip olursa o filim sadece la sen bir tak- idi ii gidip hakanik ii inle mektense hakiki tiyatruya gidip artistlerin kendilerini dinlemeği muvafık bu- lurlar. Sinemaya hareket lâzımdır. Ondan dolayı lakırdı az olmalıdır ki yi > güzelliğine halel v: Baz Ea yalar mamile tiyatroyı taklit "ediş Ri “bazılar dolma ii yapılacak, e revü deliliğine şim- de d bir nihayet Serilecekti ci gayet inükeimziel olan Barımurun eneral rak i Hind bahs , ettim. me uğunu | Bende ile görüşt hu: memnun oldum. — 8, O. “Cenübi Amerikada memleketin gi çok ağardır. Arjan ti bütün filimlerden . elli m a Lisan meselesine, enternasyo- nal filimlere gelince bunun halli her şeyden daha e olacaktır, meselâ yalnız İs, olca bilmek yol filimi çevirmeğe kâfi dee ini her eni ispanyol. üçlüğü... Artık da teleffuz olunan ünüz ve O e ayn ayrı film yapmak ve ki müşkülâtı tasavvur ii fik- rime göre sözli filimin en müşkül noktası budur ve bununda ne uretle hal a rem ve diki halde kimse kestirem yl istikbal yönterecektiği “Bir saat kadar devam eden bu ihayet vermek ettim. Ayrılmak üzere kaldığımı n lâkat beni diğer gazetecilerin hepsi ile yaptığım mülâkatlardan daha fazla alâkadar etti. Türkiye hakkında merakımı mucip olan eyleri öğrendim, çok diyerek samimi gö örünce : “ Emin olunuz ki bugünkü mü- | | gık bir çol e ederim İl b elimi | LAM eli teşyi ketini sl di akikaten bü öyle bir ari üme pek | men vir»