best bırakmi bı miyorum. a serbest değilsiniz... 19 Haziran 1930 Akşam Seyahat mektupları: Şelâleler diyarı Antalya Sırayla Antalya'ya, uğrıyarak Mersin'e vardım. , Antalya, şelâleler diyarı... ş e unlardan isi İdarei buşusyenin bir yeni yapıl- mış un fabrikası var, Fakat, galiba oda satılığa çıkarılıy ik vay erd Ki ninli mleketimizin ünbit arazisi imiş. Toprağın hemi bir kısmı büyük toprak Ki inlerinin elindedir. Cemal Bey inde bir zatle tanıştım ki, ei El altadından: mış; 200,000 dönüm tep var- m Buna e: iki ü al dah dönündü 50-200 türk Arazi b bunlar köylü ile yarı sulü paylaşmak süretle emek le ei nün de, diği iie seriye, drlaiir- ie Ani al a , manzarası al i çitin vüMil surları e bina edilmiş e yıkık kasadır, Eski- den stiyan oOmah olan Yenikapı rlanndan. aa oturülacak eri yok gibi. Bir Bareketsizlik, ir KE ka lık i anı sinirler ndir, öyle Kah ni insanla Ör şelzleler kendi o kendine akıyor; toprak en münbit tepee ihtiyaç vi ahalinin de paraya O hald. Gayri ihtiyari, Nasraddin Ho- ca'nın meşliur helva isimli hatırladım. İnsanın antalyalı'ya (soracağı geliyor: En ünbit toprak senin mi? Bio Kabile erce beygir kuvvetindeki şelâleler senin mi? Bu esniyerek geçirdiğin boş zaman senin İni? — Benim! — Öyleyse niçin işleyip zengin olmıyorsun? Antalya, çok ucuzluk. ken eti, a 20 kuruş, n 30 kuruş Kayısı: 15 kuruş. Lok le köfte, cacık ve bamy; mürekkep bir öğle yemeği yedim; 27,5 buçuk... Pa- rayı verdim; eni 'kamdan: tanbullul - diye söylendi- 5 Galiba, beni enayi yerine ko- yarak 2/5 kuruşla kazıkladılar! Fem nın lisanı, İstanbul İzmir'in! çok yakın. Lisan b dudu, <p “il 2 öteden deği- şiyor. “ ii e “h,ları, 'gayın,, ları, “hı,, la, , ları, arap mehecık rilen İran Ce- m İİ Tefrika No: 97 Haşmetlü para hazretleri... İkinci kısım — Doğı hakkını: Bu ayata bir lipa vezii ara- mızda rabıta kalmasın... benim de istediğim bu. Marsel Hiüyerek sordu : — Anlamadım ?. yacak bir şey yok Marsel'in dudakları bembeyaz | — Hayır, madam ben emi kalmak istemiyorum, sizi d yorum, serbest ŞEHİR HABERLERİ | Tatil zamanı Çocuk sinemaları tesisi için çalışılacak “Yeni | hıfzıssıhha (kanununda küçük yaşta yi henüz veli- lerinin nezaret ve terbiyesinden vi öm Kr için bazı mad- dele er va se göre küçük yaş- taki il umumi Kanala ve 18 yaşını tamamlamış ni da içki vi yep ahlakı arsacak yeri ri Mukbözlerin ö tili başladığı bu sırada bee boş saatleri k olduğui maarif vekâleti bunlar ii ei ahkâmının tatbik edilme- sine ali aktır. Yasaga e etmiyenler gene kanun karina göre şiddetle Ka re, teşebbüsatta b tar. Buğday fiati Okkası 12 kuruştan 9 kuruşa düştü Buğday piyasası gökle ir surette düşüyor. Bu kâç hafta evel ken şimdi 9 kuruşa kadar -düş- zati Bu sukutun sebebi doluda köylünün geçen sene mah- sulünün elden ii . Yeni mahsu inde te kral gal ilemi gelim temmuz nihayeti g a. E Fındıklarımız Kurtlarla nasıl mücadele edilecek? Şimal vilâyetlerimizde fındık ağaçlarına ve olan kurtlar hakkında tetkikatta (bulunmak üzere Giresona bir pi make hassısı gönderilmişti > ütehassıs tetkikekmi bitir- raporunu hazırlamıştır. Mesan Bigisi diyor ki * Gire: fındıklı adi rast geldiğim erin çoktur; ancak bunlar içinde en mühimmi fındık böceği ( Balaninus nücüm ) dur, ki bu doğrudan ela fındık meyvelerine musall: Bu haşerelere ai ii suretle doğmadan TE çarşaflar serer: ı bunlar üzerine silkerek De böcekleri toplayıp ezmek. düşen fındıkları kurtlar ii ilen Ağustostan evvel! toplayup yakmak. Kıştan evvel fındık bahçelerini kazmak; üste çıkacak kurtları kışın soukları ile öldürmek. haşereler mahvedilmediği takdirde kurtlu fındıklar ağustostan evvel dökülür. Mahsul berbat olur.,, “ww g Konservatuvar heyeti bu sene seyahat yapamıyacak Konservatuvar heyeti her sene Anadolunun muhtelif (o yerlerine giderek halk şarkıları | toplardı. Bu sene bu işlere ait- tahsisat olmadığı için heyet seyahat ya- pamıyacaktır. AKŞAM Yevmi, Siyasi gazete İDAREHANE — Acımusluk sokağı adresi: “Akşam, İstanbul, on :yazı İşli için «İst: 1686 Telefon: idare işleri için: ,,: 1434 'Gönderil 1 sahibine lade edilmez nup Türkçesi hâkim oluyor. iii v da in meal iki neba > Hu frenkyemiği delikler * hattâ karabib K rengi pek kün o amakla, akçıl kalkan sr lezzeti aynen karabiberi krlirde; alın ve kılıca şi yapraklı yabani otlar bitiyo; bunlar, iklim değişti irdiğimin ilk müjdecisi oldu. Ve ABONE ÜCRETLERİ > içim : ei 1700. altı aylığı 900, üç aylığı 500 Nİ içim: Sen: diği ylığı 1600; üç aylığı 900 kuru: Gazetemiz iânlardan mes'uliyot kabul etmez, Muharrem 20 — Ruzuhızır: 44 İstinye yolu İğne ile kuyu kazar gibi yol yapılır mı? — ile Ma: e kere Seli diya u tai işi de diğer yol luşaali gibidir. Yani an yek YER pılırken diğer taraftan bozulu Bundan b su do İmuş ve imei ler in Die kalmıştır. Dün Şişliden Bi ve Yeni ses Maslağ beş on Gel yolu sölmemiş- ler ve saatlerce burada uğraş- mışlardır. .R Ss kazar gibi yol saci a Bal mı acaba? Konya da ağaçlara tatlı yağıyormuş Konyada polis ser sağ Mustafa beyin evinin bah: deki pelin im erki rna tatlı yağıyormuş. Bu hâl komşu ağaçlarında da görülmüş. Şebnem gibi e üzerine yağan tatlı, diplerine düşerek a de e dır- makta imiş.. Mustafa bey tatlı yapraklardan birisini bir mektup yazarak zira- t memurlarından Tevfik bey ayene etmeyince bu İml e şey söyliyemeye- ceğini bildirmiştir. raklar üzerinde toplanan bu madde bal gibi tatlıdır. Moskovada Tükr musikisini tetkik için cemiyet Moskovada Türk musikisini tetkik icin bir cemiyet teşkil ilmidir cemiyetin reisi M. Bla- yef musiki muallimlerinden Mah- ek t Ra ağıp en müracaat ederek Türk musikisine ait malümat is- temiştir. Satıcı e) Sokak saticılarialıl kendile, mahsus > bir edeb yatı va. var.. A odanızdâ ken dşarıda e ses iniyoruz — Haniya.. ademi iç a bir çeyrege bu arık — Bu vakit mr de ne arı- Bi akş. üstleri ken- hiyar satın aldığımız satıcıya sorun.! Lâkin satıcı edebiyatının daha bunun gibi nice nice teşbihleri var.. — Yirmi kuruşa çığ bal.. Yirmi kuruşa çiğ bal... Ne satıldığını gr değil mi?. Dut.. uta a a — balı sak edi karpuzu “ kurabiye! ,, diye tarlar.. Halbuki karpuz, soğu- inik, hattâ kuyularda soğuktan çatlatılarak yenilir. fem ir yaz meyvesini fırından yeni çıkmış bir le benimi bence bir naye g Saka Ebi kavunun ismi “bal kutusu,- fındık, kabak kirdeğinin toptan hesap “eğ- nil tir. Armudu: — Haysiyetli tereyağı.. Diye satarlar... Musta bey armutu neredeceee?. Trabzon teryağı nerede? Vrangel mesi bozgun sonra idi. Rus mültecileri km bula yeni gelmiş Beyoğlundan evin kapısı açıldı. Bir rus kadını başını uzatarak seslendi: — Kaynakl, Kaynakl. , Kadıncağızın kaynak e Şa gırdığı Silivri rtçu: 2 za onlar inilir Sy e sai Haraşocukta isi Silivri yoğurdunu kaymak bellemi Dün matbandan çıktım... kamda bir — EE bir kuruş! Kelepir emlâk kapatmağa ha- zırlanan bir bazırgân a El Bir e baktım Haniya Ar- bahçe keş i adamı bir ei beş kurı Diye sattığı soğan ile iki baş ırmızı Oturp ve bir demet > salata. e eee Halk bil gisi “derneğinin çay - ziyafet alk bilgisi Sm tarafından AŞ lisesi mezunları şerefine y ziyafeti tertip edilmiştir. Ben sizi > © mıydım? Sizi en mi p buldum? Siz gel- “buldunuz, koynuma benin oğlum. ım. Bir ie şeymiş iz dı rızası ile metresim oldun, metre- sim olarak kalaçaksın. Ben böyle yorum. Lazarin titredi: — Demek cebren?.. — Nasıl istersen öyle telekki bundan sonra metresim fakat başka birini de et. Belki olmazsın, sevemezsin Sana aşkı mennedi- orum a rım ol, yahutta metre: arin; kü ben ğ oldukça ne başka li en irili? ne de sin bir ekle münasebette balinekllenn, dı iye hiddetle sordu: — Nası ıl mani olabilirsin? — O adamın im olduğunu öğrenir, düelloya davet eder gebertirim. — Yahutta o seni gebertir. — Senin için yegâne çıkan yol hür budur. Ben ölürsem ancak kalırsın. — Peki, bunu bekler Bir an sustular, sonra en evam etti: — Arak konuşacaklarımız bitti değil mi ğe bitti, — Şu halde dönelim. Döndüler ve konağa gelinceye kadar tek kelime m Araba durdu. Lazari neceğ esnada sordu: Demek düşmanız? Eğer istiyorsanız düşman olacağız. — Gidiyorum mösyö Marsel Löjiye. — Gülegüle Lazarin indi, syn Marsel arkasından içini çekti: Bu ka a - tanıdığım gün ne uğursuz gün üşl, Lazarin eve e girmez men odasına çıkıp kapandı. Fena halde sinirli idi. Hiddetindei üstünü başını parçalıyor, mendi- lini dişliyordu. Servet sahibi olmak için alet ettiği adam şimdi ona emek miş tutuyor, onu tehdit ediyor- , öyle mi? akil ineceği esnada, Mar- pa sözünü hatırladı: ürsem ancak hür bim ! Lazarin ağ iz gıcırdattı: — İdamına kendi höküm verdi. Düşmanı ei ii lâzımdır. Ben müdafaai nefis halindeyim, su I Söylediklerimi unutun ve yarın akşam her zamanki yerde bek- leyin Züzim üstüne Marsel'in adresini yazdı sonra hizmetçisini çağırıp mektubu postaya attırdı. de Lazarin'in is meki alınca Marsel sevincinden kv ile Bütün âşıklar gibi, o da aldanmak ihti- yacındaydı. Bir kerre (daha, Lazarin'in EE âşık ip anaat getiri (Bitmedi )