ERNİE a Tarihi roman tefrikamız:63 değildi. > ini bu hakikati imdi, eli kolu bağlı, İstanbuidan Edirneye gelen e Bizans keşişlerinin en ihti- yarıydı. İshak p. kendilerine arzı hürm! adi nun osözlerinide £ hatırlamamış değildi.. Dessas ai ona yazdığı son a een? muvaffak o için, Sioubindiş bir çok ile kalbini teshir etmeğe ever gibi görünerek, bu mi işlerini görmeğe çalışacaksın..!,, miyor muydu? ve onları ini Sinyor Kontarino'nun ve tanış; ig alışmış 1s zaman da ilk e elde ettiği 2 imi Yunus bey. olmuştı u. Fakat, Bizans dilberi, acaba, Yunus beyi tamamile elde edebil- miş miydi? Yunus böy memleketine fazla merbut > olan bir adam değildi. Bunu Padişah ta biliyordu. Fafat, bey sarayda - bütün vafık bir teşrifatçı bulamıyan som kâr, Yunus beyi sarayında - bütü: kusurlarını bilerek istihdam ediy: ve ona bir müddet daha yili etmeği zaruri görüyordu. Yoksa, Yunus bey, Fatih nezdinde hiç Ni yı cü yetmez vaziyetteydi. Günler geçiyordu.. Sırbistan Melen önüne de geçemiyecekti... Üst > Toğan'ı da darıltmıştı. Toğai Türk lin en fazla nüfuz ve kuvveti olan bu genç ve genç maruf kahraman onu zındandan - kaç günden beri- niçin kurta- ramamıştı? Toğanl İzmini bu ismi tekrar ederke sol elini göğsünün üstüne koyarak geniş bir nefes aldı. Onu ancak GN kurtarabile- cel izans dilberi bu pe e, Barn ols; BİZANSIN SON GÜNLERİ İSTANBUL'U! Yunus bey Fatih nezdinde hiç te yü ve mühim bii çok geç anlam Fethinden sonra... İskender Fahreddin iri ii miştı. Ne yaj ei zındanda yatıyordu...7I Akşamın eğlencesi Soldan sağa: a işari (1). r (3) - a şimal sa EN gi” 7nci ii 0) - İşaret (8) - Inci hart (1 gi Tasdik edatı (2) - Hüsün (2). - Nota (2) - Say- ). 4 o. 5 zamızdan biri (2) 6— Mi lir 0. EZ çi SIZI Be lar şüphe (3) - Güç (3) . | Her akşam bir hikâye | anımefendi, affedersiniz... Sizo söz söylemekliğime izin ve- rirmisiniz? Nigâr Hf, tenha pr dal- gın dalgın yürüdü; üğü e: arında böyle bir müthiş, miras lan varken, — nasıl o cesi ip de yanına sik Hel — Sizi (tanımıyorum... rahat bırakın. Beni — iel Yanmnıza , katiyen fena bir niyetle, düşman- ca, gelmedim... Bilâkis... Dinle- yin... Bir an, altı aylık münafe- yem unutalım... Yere batsın pvr Halamın X Le kırık dükkânı... Kabul Kaba- hat benim! Ksm dinleyin... Oğlum kızınızı — sy ne? Amma, kızınız oAyşede, bizim o seviyor. — İşte yalan... Ben ev- lâdımın düşüncelerini ve hislerini avucumun içi gibi bilirim... e kadar bu Keikeiten İzmini se mektubu buruş- turdu ve parmaklarının arasında bükerek, başını mermer duvara — Bi 2 cezaya lâyıkım... Diye ağlamağa başladı. m zındanda yattığı altı n beri, zaman zaman muha- Keme kaybe ek - ae Zındana girdiği ahı lerini, en hasis emeklerini döktüğü halde bile, Yağan, onu teselli etmeği, onu sevip okşamayı ihmal etmiş değildi. İzmi oğan'a yle söz- leri hatlı ordu. “ Ben her erke- gin kalbinde emi istiyo- m..l,, dediği Toğan sayıp — Ben, d. çıldırmışım... sözler, e Şimal seven bir erke sie karşı söylenir mi? İzmi bü si yaptıklarını ve söylediklerini hatırlıyarak muazzep ve muztarıp oldu... Toğan'a bu münasibetsiz lâfları niçin söyle- mişti Onu kıskandırmak, daha kendisile m; onu biraz meşgul etmek için Fak esası ondan banka İğ iyinmez ür ondan başka — zda meşgul olmı- ordu. İzmini çı rip ve anlaşılmaz Müthiş sürat! 2 saat beş dakikada iki efa devri âlem! İlmin terekkisi sayesinde, dün: yanın e r tarafile gayet abi ale edile! e ispat i Şi Amerikanın “ Associated Pre şirketi Sağane Hasıla birleşerek er eu bütü ük şehirler deki mi sell vasıtasile, "bir te öytehi iki saat beş dakikada kürei ar an fa aç - et © Pres müdürü M. K Üye Nüojbiktan şu eksi çekmi; “ Selamı, m liğe mümessile önderiniz , Te iğraf Nevyorktan gelen ei EE sonra Lon- dra gli geçerek Parise Sam âli nevre, Roma |: Berlin telgraf 32 dakikada di yayi eğimi tir. Bu ge havai a ve kab- - En havai at ol a uzun k bümde anki kilometre 960: bir katetmiştir. dakikada Kutuğ seyahatı bir haleti ryan tesiri altında bunalıp kalmı Toğaı yorsa sevebilecekse, urkliz ümitlerini ona ar etmeğe hakkı vardı. Eğer Toğan bunu hissedecek olursa, İzmini'nin zın- dandan kurtulması çarelerini der- » bulacal ktı., | ni, bu lm etli ihtimali dü- | şü: ——. halde bile ei ka- | boc an rarsızlık © içinde | kurtaramadı. Kat'i | remedi.. Nasıl | ir gece ( evvel | d hem de göğüs gö sabahlamışlardı.! | Bizans dilberi, ilk defa bu hâ- | dise karşısında derin ve acı bir issi a uydu... ve kendi kendinden iğrendi! (Mabadi var) Bir seyyahta tahtelbahirle Kutba gidecek Şimali kutba gitmek üzere meş hur keşiflerden Sir Hubert Wilkins aşları yeni bir heyet Wilkis al acaal rek ka ması rosundan çıkarılan (P 12) işaretli tahtelbahrin heyete tahsis edil esini iltimas etmiştir. Heyet bu aker ile kutup havalisindeki buz setlerini delmek lüzumu halinde ak geçmek beye ç Am or bahriye nazırı bu müracaatın isaf olu- acayilı sir Wilde bildirmiştir. — Maalesef bilemediğiniz an- begi Netekim, ben de sizin hatanıza a — Malümunuzdur ki, o zevçemin irti rtihalinden sonra, bütün timle Salâhaddin'e bağlam arım yoğum hep artık, oğlan büyüdü... La — — > bakarım, hep, gece yarıları sıvışır... Amma, bu altı Miş böyle ha... nereye gidiyor? Böyle gizliyor... diye merak ediyorum. Nihayet, binbir itina ile büyüttüğüm Salâhaddin'imin bir tehlikeye maru; kalması ihtimalini düşünerek, onu takibe karar DE Geçen ge- ce, i bi rdösü, ba- lâstik Tam on ikiydi... Bütün pencereleriniz karanlıktı. — Tabii... Biz, on buçuk de- di mi yata — Siz, Ge .. Fakat, kızınız? ayır... — pen da yatar, efendim... ii ni girdi... Mu tfağınıza ranın pencereleri , yerden metro üksek Ben usulla gisi ralarda gizlendim... Çok g: den, pencerelerden. biri ii Kızmız gözüktü. — Yalan... Yalan söyliyorsu- nuz... — Kızmıyın, canım.. Us şikenane bir hal inal — şey iffet ve ze EL hududu dahi- mane cereyan etti. e glum, sal oraya önceden sak- o ladığı bir bahçe iskemlesini çıkar- dı. Üzerine basıp pencereye ka- dar boyunu uzattı. Yavrular mü- teaddit seferler öpüştüler. — Susun... İmkânı yok.: Kızım öç Ku vet... Kızınız... Dahası da va inliyin... Öpüşme faslından başladılar izi etmişiz de onları da biribirlerile | görüştürmiyormuşuz şkları İ mani ohyormuşuz... Bizden nefret Bi süne Hol kaçacaklar- mış, — " Kaçacaklar e Dinleyin, dinle; önceden vermişler bile, Kararı Bizim Çocukluk... oğlanın dığında bin lira kadar ) san- birikmiş parası v. u parayı oradan çektiğini ve berşeyi bözeladığını Ayşe'ye bildi X erecesine âhaddin'i takip etmeğe akllettim... maz işittim... etin önüne geceği: Bakın! Nasıl bir plân haram ZE şaşrıtmak onlai mem isbat per — Katiyen... Ayşe'yi eşi se afetmem! Ona Nigâr Se hiddetten eğimli le celerine gelmişti. imdi. Afetmem olur mu?.. Bizim gayemiz onların saadetleri.. Gençlik çılgınlıklarını mazur s0 meliyiz... Tevfik Bf., daha bin derede: getirdi. aye Hf. — ee tatbike razı etti. pere ki | - dedi. - Ben on vE evin arka ksa li açarım... İçeri girersiniz... akşam, on ikiye ga ağ “ Salâhaddin. Nigâr Hf. ni bahçesine gizlice girdi. üreği çarpıyordu. Pencere açıldı. — ktü. He; gözü! ve se en öyle esrarengiz bir güz. iki ki... Çabucak öpüştükten sonra: — Seni seviyorum! Kaçalım |- dedi. Kendini, pencereden, âşığının kucağına bıraktı. Hem korku, bem de sevinç içindeydi.. Salâhaddin, ii Elektrik lambaları yandı. Neşeli bir ses: — Geri dönün, çifte kumrular! -diye haykırdı. Nigâr Hanımla Hasan Tevfik Bey, kapının ciddi e Haydi, öpüşün bakal Sali âhaddin le Ayşe, acemice öpüştü. korkmuşa, şaşırmışa ben- siyorlrdı. Sa aralarına bir Ansızın, Ayşe, kırıklar se ağlamağa baş- e Salöhaddin de susuyor; göz aşlarını güçlükle zaptediyordu. u TE < Nigâr HF: — Saadetten ağlıyorlar! - Tevfik Bey, d Ağır “bir ei bir düşünceye varmıştı. sle: -diye cevap ye ei ebediyen ui tik bir ağa onu komikleşi e ona peri 8 si ettik, Sak Naki. Çok hata Vâ- Nü) Dahili hastalıklar mütahassısı * pr. Mükerrem Emin Kulak, Boğa Burun mütahassısı Kadıköy, Yoğurt arkı karşısı 32 he ie ikiden dörde kadar Telefon: Kadıköy 164 —u posu