. Sahife 6 Akşam 8 Mayıs 1930 Tarihi roman tefrikâmız:35 7 ay evel, Kumkapı sahilinde ufak bir balıkçı kulübesinde" Deislai içinde yaşiyordum.. şimdi, gözleri kamaştır. bir köşkte mesut ve müreffeh yaşiyorm...» «Sirn kralı, Fatihe isyan etti, KN Ordumuz en silâh- beni iş başına epg —awor... Padişah o vakit hâlimiz auşmi olduğu” külle, bu satisda bigi şimdiye kadar niçin bahsetmemiştin? — ei girdigini geç haber md aldı: — Fal il sen, onun sa kimin delâletile girdiğini biliyor. — Kimin delâletile girerse girsin... Elbette bir'gün, Toğan beyin şel İzmini hizmetcinin verdigi ma- ikmittant teselli bulmağa gilin e BŞ sinden yüksek sesler işidi — Eleni; Eleni... lerden — Evde kimse yök — Beiki o da erek 1 Eleni aşağıya koştu. Baskından dönüyorlar Eleni Toğan beyin sesini işidin- ve — Buradayım be: eyim... Evdeyim! Genç kız bahçeye iner inmez, RM İzmininin! ; geldigini mujdel Toğan vti Eleninin yüzüne baktı. — İzmini — Evet... getirdi. Toğan hizmetciyi dinleyemedi.. Yukarıya Eleni, Arkasından şu sözleri Mi ge çalıştı — m Beyim 1... zeldi mi diyorsun? Sinyor Kontarino sp fazla ğini BİZANSIN SON GÜNLERİ İSTANBUL'U! U binali .. Sakın aeyin | kendisini “oğan, rdivenleri çıkarken Sylediklerini işilince, vaziyetinden end mil. Akşamın eğlencesi j Fethinden sonra... Yazan: İskender Fahreddin an muhteşei Dünkü bulmacanın halledilmiş şekli. nice olur? eri İzmi mini... Geldin mi? Diye haykırdı. Halic'e nazır yat. asının İkonu önünde duran Toğan bey, birdenbire gördüğü mi radan X olmakla MerabEn bir ân desine hâkim olmağa iin haykırdı: — Hayasız e Beni bırakıp nereye kaçtı İzmini, bü mai a zaman e yani Zoğanın sesini duyunca bir- den âsâbı bozulmuş, KE n bir halde, sudan ilmen ” Slmeğ e mahküm bir balık gibi, am gi ina uzanmış yatıyor! Toğan bir adım daha ilerledi ve sesler ndi: — > <1 İzmini | Biza ai Meninin Teni kehlibar gibi, sapsan olmuştu. Toğan şaşırdı. Eleni” yi ir — İzmini niçin bayıldı? mesi e ele in a koştu. Eleni ine; eken abinin İstanbul 4 üncü İcra a ek isteyenler, u şartnameye dosya numarasile memuriyetimize mü- racaat etmelidir. 2 — Arttırmaya a için yukarda yazlı kıymetin dı edi teminat gösterile cektir. 3 — Hakları tapu sicillile sabit olm yan ipotekli alacaklılarla diğer alâka darların ve irtifak vi sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını ie ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbi- telerile birlikte memuriyeti! bildi: bedelinin kalırlar. :erilen günde ie iş k ii artırma Şal oku- ve lüzümlu a Ri ve temamen kabul etmiş a itibar olunurlar. Üstünde bırakilan Bi rı menkulün be- deli zamânında verilmezse gayrı menkul ikinci bir arttırma il ie. alir w m arttıranın ilinde iadeli Şi tahak- kuk etmezse arttırma geri bırakılup Ml teahhütlerinden kurtulur ve temi- kalkar. Artırmanın birinci ve; yri mekle ve satışın ya ikinci teâlluk tarzına Vi diğer şartlar. ergi, eki bilcümle rüsum le ye n kkân yukarda göslerilen rün istanbul ılan 26980 ned İcra memurluğu odasında işbu gösterilen artırma vs dairesinde satılacağı ilân olunu Her akşam bir hikâye Muharriri: Patronum Lanin, odaya girdiğ vakit asabi ve yorgundu; dedi kiz — Tı müvek- Kendisini nasıl müdafaa edebile- ceğim anlıyamadın. Bir ida Sustu; öle yi meşgul oldu; sonra ti — He TE > oğlan kaba- hatli değil) - Lânin, Ek ve talili bir avukattı. Mahkemede, güzel mukni söylerdi. Bu vaka- , bir müvekkilinin enca- an ev mından gi layı ene kapıldığını hiç görmemiştim. Ertesi gün, davayı dinlemeğe gittim. ke gr cürmü liste- nin en idi; öbü den sıçrıyıveriyor; fakat, alça| Ez esle cevap veriyor. — Da kızlı söyle! - lr ksürüyor; amma, yavaş söyliyor. Bu hâl hakimleri kızdırıyor, müddeiumumiyi kızdı- rıyor. Mahkeme salonu cansıkıcı, r haleti ruhiye içinde. .bir kocaman karasinek çarpıp sTme ruyor; ve pe ses, cansıkıntısını arttırı; — Demek itiraf imdi Heyeti hâkimenin önünde, uzun- boylu, tek gözlü bir ihtiyar. Pos kıranta bıyıkları, bir kulağının memesinden öbür kulağının me- mesine m; gi Reisin: “Ne iş yap ani, sualine: — Hazreti İsa ende e Mp cevabını giri buyunlu kafasını yana ek iğ gibi bir sesle ötüy: — Şehirden giyer, çi dim. Çok yorulmuştum; de kalmıştım. Güneş, çoktan ein Bunların köyüne indim. Karanlıkt birşey parlıyor. Derken birdenbire küçi ük boru Tayyare bileti münakasası 1 — Piyango müdürlüğü için muktezi 10, 11 ile miki iken se EZ e ede- apağiya bir şeyi yoktu. İzmini'ye birden bire ne ol uştu leni bu vaziyetten - hanımının e ade etmek istedi. n ayaklarına kapana- e erhamet ediniz Onu in orun ei baygın bir. Hn getirdiler... e rülüy: , kendisine işkence yapma şar ii zaten, met ve şalakat hisleri diğer Sline galip olan ii insandı. nin ne sebeple anliyanazmald beri nonun tuzağına düşürüldüğünü anlamakta gecikmedi. İzmini” yi henüz affetmiyordu... Esasen işin iç yüzünü anlamadığı için, öyle birşey de düşünme- mişti, Mabadi var ) ceklerin şartnameyi almak üzere “ll 000, lira pey akçası ile birlikte: — nümuneleri veçhile 215.000 a icra kâğıtları tap lame eri taba talip olacak- ile birlikte © are Cemiyeti MT ve ve Mi bir buçuk li | satılmaktadır. alev çıktı. Maznun , iskemlesinin Kene rına sımsıkı tutunarak oturuyor dudaklarını Ve ikkatle din. ii Işıklı zleri, şahidin ken- e değil , Men dibine , ve dikilmiş. : — Ben koşarım; o dehşetlenir. — O ki — Ateş... Yangın.. zi ileri rad ve kendi- sinden oumulmi bir derecede yüksek li istihfaflârane, müs- tehziyane sordu: Li nezaman olmuş bakalım? Kundakçı — Sanki sen ne zaman oldu- gunu bilmiyor keme e tek gözlü, ona bakm DE kaşlar kini çattı; hâkimler: SL tiyar le söliyor. Yanan yer, onun söylediği yoldan gö- rünm Bu le üzerine, müddeiumu- una muavini mazn musallat oldi Ona, soluk bin ii sual- ler so; Fakat ri oğlan, gene sesini hanimi Etel Gorki > kısa cevaplar verdi. Bu hâl, » eme heyetini daha ziyade eşle e Hâkim — Şa bit edin ez çed devam m; wi koştum. İşte in bu delikanlı da, tam esnada yangının çıktığı yerden benim önüme atladı. İRİŞ birşeyler — Bu oğlan r ale uslu akıllı gibi durur amma, çoktandır hep kı kçı diye ondan şüpheleniyorduk. Farkına rdık , ateşle oynamasını 8 Ya >. akşam üstü ku- lübemi çıktım. Bir de ne mii ar a bacadan ateşler ç aznun e gene asabiyet. Baş- ucunda nöbet bekliyen süngülü zephiyeyi dirseğile dürterek fırladı yeri, — Yalan! Yalan ulan ei dn be! Hadi sen de... Baca- dani . Pehl!... Körler... ati çıkar di çok şükür hele... çıktığını size ben anla ç kurtçuklar, samanın Her yerinde üreyiverir. Sonra, aralarında kay- naşıverirler. İşt teş ancak on- an sonra . Halbuki, sizce, — enbire bacadan çı- kıverirmiş Yüzü ni Başını hav: ai Gözleri fıldırfıldır dön sek müdde hepsi, susmuşlar; âdeta donakal- se *dinliyorlar. vukat Lanin, müteh müvekkiline ve heyec içinde anlatıyo; — Şöyle, mah şööööyle geniş- onun önüne, e, hiç kimse geçemez olur gayrı... Bücekcikler- den m ei Küçük böcekler- den... Bütün iş o böcekciklerde, kurt- a Haydi, y kete söndürebilirseniz, onu bu haldey- ken yokedin, söndürün. Üstüne halı mı atacaksınız, kuyudan, dereden su mu çekeceksi yaj önüne öç yangının! Hâkim — Elverir! - dedi. mii devam etmek istiyordu: ndüremediler; yan- dar. ii hal ti hâkime, maznunu sustur- sonra, müddeiumumiye Mazi elma gin bu EL dul iş vi ver un e anla- url, tam şuuri VE um, şuurun muhtel ol değen bahsetti ve tıbbı adli- den rapor Me er etti. Heyeti o hâkim. üzakereye Sr m sonra, gir ie ücrimdir. Temyiz edeceğim... Heyeti hâkimeden şikâyet edeceğim. — Edebilirsiniz. Zaptiye, mahi hkümu dışarı çıkardı m asabiyeti hâlâ geçmemiş; haykırıyordu: — Kö örle..r Ne anlarlar onlar... Mütercimi: (Hikâyeci)