Sahife 6 num Mütareke ELE GEÇMİYEN Tetril Taharri memurunun arkasından in- dik. Apartıman kapısında Bediâ'nın yüzüne baktım... Serbest kaldığımızdan emin olmıyor- duk. Acaba bu bir tazak mıydı? Salonda herkesin neşesi kaç- vaştı. Doktorün — karısı, / deli - gil sağında — solunda kimi bulursa soruyordu: — Acaba mücevherlerini çaldı- lar mı? Allah aşkına bir. haber getiri Bedia, kolonya ile, kadıncağzın kollarını oğuşturuyordu. Doktor, rısının çok. sinirli — olduğunu söylemiş ve yalnız bırakılmama- Aradan on dakika - bile geç Celâl bey, rengi sapsarı yanımıza geldi. Herkes... söyliyecek — diye ağrına bakıyorduk. harri başmemuru: — Ariz misafirlerim, dedi, apar- tımanımızda, bahusus böyle bir gecede, sizi rahatsız eden bu çirkin hadisenin vukuundan çok Müteessif ve müteessirim. Huzur ve neşenizi ihlâl eden bu cüret- kârlar kimlerse, biraz sonra, mu- hakkak sürette yakayı ele vere- ceklerdir. Hırsızlardan biri derdest edilmiştir. Doktor, karısının yanına yakla- şarak şu sözleri ilâve etti: — Hanımcığım! Sakın mütees- sir olmayınız! Bütün mücevher- lerinizi ve gümüş takımlarınızı almışlar.. Fakat, mademki hırsız- lardan biri elimizdedir... Celâl beyin himmetile, yarın hepsi elde edeceğimiz şüphesizdir. Celâl bey, bu esnada; yatak odasına geçti. Başı ucundaki telefonla, Pangaltı merkezindi derdest edilen adamın hüviyet soracaktı. Fakat - telefon işlemi- yordu... Başmemur hiddetinden dişle- rini gıcırdatar — Hainler.. Telefon telini de kesmişler! Diye bağırdı. | Yatak odasından salona di dügü zaman, davetlilerden çokları, avdet etmek üzere ayağa kalkımışlardı. Bedia yanıma sokuldu: — Misbah beyl Biz de gidelim. Olmaz mı? Avdete hazırlanan misafirlerle birlikte, kalkıp gitmekten başka kurtuluş çaremiz yoktu. Daha » fazla kalmak, manasız ve tedbir- sizce bir hareket olacaktı. Pangaltı merkezinde mevkuf di olan un kim olduğunu anla- mak istiyordum. Acaba (Dokuzlar) dan biri- miydi? Yoksa, tesadüfen o sıra yyoldan geçen bir adamı mı, şüp- he üzerine yakalayıp götürmüş- lerdi? Muammayı derhal halledemedi- için, merakımdan patlayor- ği düm. Bedia'nın yavaşca kolunu çi — Gördün mü şu münasebetsiz denemeyi? - dedim - 13 lerin şaameti kendini burada da gös- Cılıl beyin karısı, misafirlere üzür diledi. Yeni / tanıştığımız | senelerinde HIRSIZ ÇETESİ T yazan: Tskender Fahreddin rengi sapsarıydı. üstünde adres dost ayak alıp vererek vedalaştık. Kapıdan İkinci çıkmak — üzereydik. felâket haberi, yüregi- ğzIMIZa getirmişti. Amma, bu felâket digerlerinden Bedia ile beni alâkadar ediyordu. Davetliler arasında, bizden başka, tinden işkillenen kim ola- ? Bizden merdivenlerden inenler, tekrar yukarıye çıktılar ve: — Zabita, apartımandan — hiç bir kimsenin dışarıya — çıkmasına müsade etmiyor... Büyük kapıyı kapamışlar ve etrafı kordon altına almışlar! Dedi. Celâl bey, herkesten evel beni evel h bey, dedi, zati âliniz leğil, ayni zamanda memleketimizin de misafirisiniz! Buyurunuz, hanımefen; ile birl çirkin bir hadiseye maruz kaldı- ğanızdan dolayı affımı dilerim! © önde, biz arkada, merdiven- leri indil Bu dakika) muhafaza eden Bedia nın dizleri tutmadığını hissediyordum. Kapı- dan bir kimsenin çıkarılmasına müsade edilmedigi bir dakikada, taharri memurunun bize karşı gösterdigi bu samimi misafirper- verlikten şüphe etmeğe hakkımız yakmayda? Davetliler arasında, Süryeli bir tüceardan çok daha mühim mevki sahibi ve batırı sayılır. kimseler bu müstesna iltifat -doğ- - hiç te hoşuma gitmemişti. Bedianın yüzüne baktım. Bakış- larındaki manad: — Bu bir tuzaktır! | manları Umumi Filyos-Irmak hattı günü saat 16 da Ankarada Devlet caktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teminatlarını ayni günde saat 15,30 vermeleri lâzımdır. Talipler Maliye ve muhasebe i; kapalı zarf usulile münakasası 23 olunacak. Saat on dörrtte tel | teminat akçeleriyle müracaatları. Memede - ve bir yaşından yukarı rirden şahadetname getirmelidirler. 2— Karı ve koca müştereken teal Devlet demlryolları ve Li 120-142,5 k. kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Münakasa 14 münakasa — şartnamelerini 40 lira mukal leri reisliğinden tedarik edebi Darülaceze Müdürlüğünden: Darülacezeye bir senede muktazi beş yüz kilo tuzsuz tereyağının | ittihaz etmek isteyenlere verilecekur. 3— Kırk yaşından aşağı olanlar ileride evlât “edinme muamelesi kanuna göre yaptırmağı teahhüt etmelidir. kIARPLL AA olrlel oo x R AMMDALN İK lAlZ| «İk nlAaİM B sİAl YA ARİR İN sİK RAr Mi nle YİAR o (Rİr (a| Hi ee Tef in MANn HUAOA Mül o mİvİrleİr |A eei l İ Dünkü bulmacanın halledilmi; şekli. İstanbul dördüncü icrasından Bekir kâmi beyin Nurettin paşa bini Cemal beyden borç aldığı altıyüz liraya mukabil birinci derece birinci sıra nu- marasıle ipotek irae eylediği Erenköy Bostancı mahallesi Bağdat caddesinde 61 numaralı kahvehaneyi müştemil ve litımı mühtevi sırf mülk bahçenin rübu hissesi birinci ihalesi k üzere eliye mü- lunarak altmış ihdesinde olup bu kerre n müddetle eş zamla ve o iye müzayı Sağ tarafi vaj tam - ve ki Tududu. 0 bostancı B Tiltimlı Salaş Kahve - büfeli gazino tatr Çesi ölüp derununda - bir Kuyu, onbiri bayük oluz adedi. kaçü salkım ve diyandos ağaç ve fidanı var dir İskele caddesi Kazıklara isngt elti rilmiş dikenli tel ile mahfuz senevi yüz elli lira icarla Ahmet ve İstavri efendile- rin tahtı isticarındadır. 'Temamı dörübin. lira kıymeti'niuhammeneli olup iştirasına olanlar ve daha ziyade malümat almak isteyenler hisseye musip kiymeti muhammenesinin yüzde onu nisbetinde poy ekçesini ve 999/5085 dosya numa- Tasile İstanbul dördüncü İcra dairesi müzayede - şubesine müracaat etmeleri | ve 21/4/30 tarihinde saat birinci ihalesi yapılacağı ilân olunnr. İst: 1 inci ticaret malıkemesin- den : 7 Teşrinisani 1929 tarihin- de mahkemece iflâsına karar v. rilen L. Matalas ve şürekâsi şirketi ile Kolektif şeriklerinden Stafas Leonida — Matalas Niko Manglara ve Anastas Bikro Dimit- | ti efendiler hakkında alacaklıları tarafından kabul edilen datonun tasdiki 3 Nisan perşembe günü saat 11 de celsei muhakeme- sine konmuştur. Arzu eden al caklıların hazır - bulunabilecekleri ilân olunur. konkor- i idaresinden: L arası demir yol inşaatı n Pazartesi Demiryolları idaresinde yapıla- teklif mektuplarını ve “muvakkat a kadar münakasa komisyonuna de Ankarada irler Nisan 930 çarşamba günü icra erkek ve kız çocuklar evlâtlik TALIPLER idarda olduğuna dair mahallele- hhüt senedi vereceklerdir. 4— Çocuk almağa mukabil darülaczeye hiç bir şey verilmez. varakaları açılacaktır. Taliplerin (,7 1-2| Sana söyliyeceklerimi Cıılme .. Hayır, hayır “Başka işim diyerek beni atlatmıya kalkışma... Şu andaki randevun ne kadar mühim olursa olsun, sana — anlatacaklarımdan — daha mübim — değildir. Kuzum mütahayyir — bi takı raktan sanki surat | yetli olarak ne konuşulabileceğini anlamıyormuşsun — gil - Olmazl Bu - işi yarına, bir saat sonraya tehir - Ancak şimdi cesaretim Şunu hemen şimdi öğren Suzah'la demin - öpüştü- ei irdüm! İnkâra kalkışma... özlerimle gördüm! Aralık kalan kapıdan — sizi pek âlâ gör düm : — Sozan'ı — omuzlarından yakaladın; ve, dudaklarını, tez, n gelen bir büseyle Kozkça... Heyecanımdan bayıl- mak tehlikesine maruz değilim... in solgunluğu sırf - bü söylemek için sarfetti- ğim gayretten ileri geliyor. Ne böyle — bitap imden yüzüme meseleyi — anlatacaktım... — Otur, şuraya — otur... böyle bakma... Sıkılıyorum... Gözlerini başka tarafa çi İâalettayin bir noktaya bak.. Evet, senin ilk sadakatsi, izdivacımızın üçüncü haftasında, balayı — seyahatimiz — esnasında keşfettim. — Yırtıp » attığın bir mektubun — parçalarını biribirine ekliyerek öğrendim meğer, metresinle alâkanı kesmemişsin; seyahattan döner dönmez onu ziyaret edecekmişsin... Bak, nasıl biliyorum .. Nasıl okumuşum Dahası da var, dahası da var: Daktilonla - olan işleri de biliyo- rum. Bu kız, doğururken, çocuğu ile beraber öldü... Bütün o gece zarfında, ben, uyur taklidi yaptım; ve, senin: “Vah yavrucuğum! Vah yavrucuğum !, diye çarşaflarla yüzünü — tıkıyarak — hıçkırdığını işittim! Amma, bilmiyorum: rucuğum , demekten maksadın neydi? Annesini mi, çocuğunu mu kastediyordun ? Sonra, hayatına yengem girdi. -Bunu da biliyorum, görüyorsun yal- Artık, klübe — gitmiyor- dun; — arkadaşlarının — davetlerini kabul etmiyordun.. Benim eteği dibinden — ayrılmıyordun - sanl Çünkü, yengem bana sık sık ge- liyordu.. Hele, ağabeyimle içli dışlı dostluğuna ne demeli? Ben onları ziyarete gitmesen bile, sen, yalnız başına çaylarına gidiyordun. Ken- dine bir aile babası süsü vermişti Sözde, benim akrabalarımla da son derece alâkadardın!... Aman yarabbil Bu vaziyet ne komik vaziyetti; kahkahalarla umum müdü Türkiye ziraat bankası umum merkezi binasına ilâveten bahçenin buna.. Gülerdim; amma gülemi- yordum; çünkü ağabeyimden kor- kuyordum. Şayet meseleyi öğrenirse netice neye varacaktı? Ağabeyimi çok iyi bilirim. — Aşkı, sert aşklardandır... Facialar yara- tır... Halbuki, ben, ahlâkan ona benzemem, müsterih ol, birşey gelmiyecek ... gelmiyecek başına.. — Niçi edeyim? Madem bu kadarına tahammül — ettin; — bana daha 'fazla azap verecek birşey edemezsin ki... İcat edemezsin.. Sakın, Suzan'ı kendi evir in için sana bu sözleri söye liyorum sanma... Hayır! Vallabi sana çoktandır. bu sözleri söyle- meğe — hazırlanmıştım... Bugün, nasılsa, ilk defa olarak, içimdeki- leri dökmek cesaretini buldum... Amma, — söz — veriyorum: bahsi — tekrarlamıya ve son defa olarak söyliyorum. Dur, sözümü bitirmedim. Birçok sevgililerinden daha haberim var: Meliha, Saadet, Necile, Hidayet, Perihan, Malike, Münevver... Mabadine devam etmeğe lüzum yok... Yekünlarını - topliyacak değiliz... Meraklanma . Aramızda yeni . Çok Hattâ, senden daha zengin.... Yanında paran için kaldığımı — zannedemezsin. Parıldıyan gözlerini niçin öyle açıyorsun ?... Bütün bu sözlerden sonra — kapıyı yüzüne — kapatıp senden gideceğimi mi sanıyor- sun?... Hayır seni terketmek ikti darında olsaydım bu kadar lâf söylemezdim — esasen.. — Herşeyi bildiğimi bilmen için bu tafsilâtı sana verdim. Zira, sendi miyorum; gene seni Sus! Susl Sus!... Cevap / verme.. her seferki gibi: T . Ah! Allah aşkına beni böyle çağırma... Ben otuz yaşındayım.... Otuz ya- şında minimini olmaz ... Belki ferek değilim ki minimini olyum: İriyarıyım... - Enli boylu bir 'ğ' Belki — yengeme çünlü Ufaabtır. Bti butsuzdur. in, sakın bana leme.. “Minir şında başkasını canlandırdırıyorsun. Bi ne iltifatı bana reva görmez inim!,, deme bana. Gözlerin ağlar gibi parlıyor.. Bunun da sebebini bana anlatma. Kuzum,ne olursun? Bana hiçbirşey söylemel! Beni sadece kolların jarasına al; ve, göğsünde sık. Ah, beni daha - fazla, daha fazla sik.. Beni sevmiyen kalbin üzerinde sık benil.. Türkiye ziraat bankası Nükili: ( Vâ - Nü ) rlüğünden: müdürlüğü, Ankarıdı kâin tayin olunan mahalline idare bir bina - yaptıracaktır. Bu işe talip olanlar aşağıda yazılı vesaiki ibraz edeceklerdir. 1 — Talibin mali kabiliyetini gösterir vesikz 2 Talip tarafından evvelce yapılmış olan işle kabiliyetini gösterecek sair vesaik, levazım ve mebani müdürl listesi ve fenni talipler Ankarada ziraat bankası e İstanbulda Galatada Bozkurt hanında mimar mösyü Monçeriye müracaatla bu baptaki pilân mukavele ve Bu iş ira mukabilinde alabilirler. ine kadar teklif mektubu kabul olunur. Teklif mektupları kapalı zarfla Ankarada Türkiye zıraat bankası umum müdürlüğüne ve İstanbul zıraat bankası İstanbul şubesi mü- dürlüğüne tevdi olunmalıdır. İşi derhute edecek zat ihale bedelinin */, 10'nu nisbetinde teminat gösterecektir Türkiye zıraat bankası mutlak surette her hangi bir talibi tercih hakkını muhafaza eder.