*İmdat! İmdat! Gan kurtaran yok mu? * Müslüman boğazlıyorlar Amerika'da, kitap tabileri, revaç temini için pek garip bir usul | keşfetmişler: Faraza, cakiden bar fılmış da artık satılamıyan bir eser.. Derhal, kabı yırtıyorlar; sernameyi Heğiştirerek, yepyeni bir kapla, | eseri piyasaya sürüyorlarmış. Ser- hame okadar heyecanami Fikaengiz()ki, yıllardır. depolarda apinekliyen köhne kitaplar, kapış kapış gidiyor; ve, harıl harıl oku- huyormuş... Bunlardan bir tanesi, Kadim Yunan — üdebasından ” Sophocle ( — Sofokl ) 'un “Kıral CEdipe,, isimli meşhur hailesi.. Bunun da sernamesini “ Anasım - karı diye alan adamın hikâyesi , suretine çevirmişlern. Ahalide, bittabi: —— *— Bu ne ahlâksızlık yahu! İnsan anasını nasıl alırmış?,, diye bir merak, bir merak... vaka, meşhur efsane... Sırf bir. kurnazlık : Okutmiya halkı icbar etme hüneri Kitapların bugünkü revaçsızlı- ğanda, tabilerimize de aynı usulü tavsiye edebilirim. Faraza Abdül- hak Hâmit Beyin “Finten, isimli eseri şöyle bir serlâvha saya yeniden çıkarılabilir sanırı *İkandut gibi Hintli bir uşaklı utanıp arlanmadan oynaşan azgın ve kızgin asilzade ingiliz ka- Tısı, — keza, * Duhteri hindu ,: *Ölen kocası ile beraber, kötü bir âdet yüzünden diri diri yakılan | kazcağızın yürekler paralıyıcı yesi,, — Sonra, Halit Ziya Beyin “Aşkı memnu, — isimli romanı: “Yengesile mercimeği fırına veren herif, — Mehmet Rauf Beyin: “Eylüleü: “Arkadaşının karısına öz koyup in yanan gencin acıklı sergüzeşti, — Saffet Nezihi Beyin “Zavallı Necdet, i : “Âle- | min piçini kendi evlâdı sanan adamın enailiği, — Hüseyin Rah- | mi Bey üstadımızın “Mürebbiye, “Güvur karısına gönül verip masa altında kafa kafaya tokuşan zam- | paraların » İlh... İlh.. Bu amerikanism, belki, Babâli ; Piyasasının yüzünü güldürür diye, kitapçıları ikaz etmek istedim, Şimdi, bana soracaksınız: “Peki, hani İmdat/ Adam ke- | siyorlar! Müslüman yok mu? diye bağırdın! Yazının içinde böyle bir şey yok?,, — Yağma mı var? — “Serlâvha koymak hüneri,, diye serlâvha koyayım da yazımı | okumıyasınız değil mi? ( Vâ Nü ) No: Haşmetlü para hazretleri birinci kısım — Sıkıldı ya, onun için gez- | meğe gittim. Sen ne yaptın ? — Loran Vedel'i getirdim, çalışmağa başladı. | — Yal Hem yalnız da değil, — Talebelerimden biri. O gence 'e yolda muamele etmemiz lâzım i kavrıyamadım. — Fena bir adam mı? Yolda hayli tuhaf şeyler söyle; Nektedan bir çocuk. Herhalde hayatından ve hayattan memnun. | inşaatı ikmal etmeği düşünüyor- körlerin gözünü açıyormuş! | para Gazi köprüsü İnşaat 2 sene zarfında ikmal eîi!ecek Gazi köpr projesini tanzim eden M. Piju' nun projesi şehre- maneti fen heyeti - tarafından tetkik edildiğini ” yazmıştık. Fen heyetinin şimdiye kadar yaptığı tetkikata göre proje pek mükem- mel surette tanzim edilmiştir. M. Piju, Gazi köprüsüne projede en küçük teferrati bile nazarı dikkate alarak hesaplarını tanzim etmiştir. Köprünün ileride pek az masrafla tamir edilebilmesi için ne gibi fenni usullere müra- caat edileceği tavsiye olunuyor. Şartname, projeden tefrik edik- miştir. - Münakasanın — ilânı için şartname evela emanet encüme- ninde, bundan sonra cemiyeti belediyede — tetkik edilecekt Şehremaneti evelce projenin, tanzimiden 3 sene nihayetinde köprüyü yerine koymak suretile du. Fakat , köprü ihtiyacı gün geçtikçe arttığından emanet köp- Tüyü 2 sene içinde tamamlamak arzusundadır. —— * Bunun için şayet 10 paralardan toplanan nakliyat vergisi miktarı kifayet etmezse emanet müsait şartlarla hariçten para tedarik edecektir. Gizli türbe.. Dilsizleri konuşturuyor, A azetelerinde okuduk: Şehrimize d0 - 50 kilemetre me- safede Yenice istasyonu arasında- Karayayla civarında hâlâ ziya- ret edilmekte ve namına kurban- lar kesilmekte olan Lir şeyhin attığını haber aldık. Kaplanca, diğer birisimle kap- lanlı denilen yerde yatan bu şeyh delilere ve her nevi hasta- lara şifa veriyor, dilsizleri konuş- turuyor, sağırlara işitme kabiliyeti veriyormuş.... Bunu — işiten koca- sından boşanmış. Burunsuz Halime isminde bir kadın türbeye gitmek istemiştir. Fakat bunun için de lâzım.. — Burunsuz. Halime yol, kurban ve mum masraflarının temini için ras geleni soymağa kalkışmıştır. Halime kadın yakalanmış ve bu türbe kapatılarak, türbedar kemeye verilmiştir. Onu | Öylese budalanın bir da soframıza kabul edebiliriz. — Ben de böyle düşünüyordum beni sıkıntıdan kurtardı — Ben gidip giyineyim. Bu gece mademki / yalnız - değiliz süslenmeliyim. Güzelliğimle kol- tukların kabarsın. Yemek vakti Lazarin salona | indi. — Kocasına söylediği sözü futmuştu; süslenmiş güzelleşmişti. Mösyö dö la Tur - du - Rua | sanatkârla beraber salondaydı. Lazarin girince üçü de ayağa | kalktılar. Marki biraz sarardı, karısını — fazla — dekolte — buldü; | fakat sinirlendiğini belli etmedi; | sanatkârı takdi Leon Vedek: Madam la markiz, dedi, bir | resminizi yapmama müsaade eder- misiniz? — Kocam müsaade — ederse | | çabuk topladı. A A XTT ÇAT LAT NN X Motosikletli adam Bir kadını yaya kaldırımı üzerinde çiğnemiş! Birinci ceza mahkemesinde; bir hanımın yaralanmasına sebebiyet muhakeme geçerken, dört yol ağzından Hüsmen efendinin bindiği - mo- tosiklet; —arkasından — çarparak kendisini yere yuvarlanmış ve bi kaç yerinden yaralamıştır. Kadının yaraları 2 buçuk ayda- t edilmiştir. Hüsmen efendi hakim- lere hadiseyi şu süretle naklet- miştir. —-“Reisbeyfendi! ben caddenin sağını takip ederek geliyordum, bir kaç defa korna çaldım. Emine hanım sağa kaçacağı — yerde sola yürüdü, kaza bu suretle oldu. Esasen - kendileri — yolun ortasından gidiyorlardı.., Emine hanım: Yaya kaldırımın- da - yürüdüklerini, — motosikletin arkadan gelip korna çalmadığını söyler Şoförün — vekili evrakı tetkik etmel mahkeme heyetinden müsaade istedi. Müddeiumumi hadise mahallinde bir keşif yapıl- masına lüzum gösterdi. Muhakem tehir edildi. n Sergiler kanunu Her sene büyük bir sergi açılacak İktisat vekâleti sergiler hakkın- da bir kanun lâyihası hazırlanıyor. Bu kanun memleketimizde açıla- cak sergi hakkını tasarruf cemiye- tine verecektir. Bundan başka her sene İstan- bul veya İzmir'de sergi açılmasına dair bir madde olacaktır. Kok kömürü fabrikası Hasköy'de kok kömürü yapmak için bir fabrika açılacaktır. müsabakamız ! 23 Nisan çocuk bayramında Gazetemiz Gülhane Parkında Gürbüz Çocuklar müsabakası yapıyor. Yarınki nüshamızdaki tafsilâtı okuyunuz! ilk defa tertip edilen hayhay... Vedel marlaye döndü. Lazarin'in gözü sanatkârın talebesine takılıp kaldı. Bu genç, Lazarin salona gir dikten solona girdikten saklanacak delik arıyormuş gibi bir tavur takınmıştı. Lazarin de onu görünce sarardı, gözleri ka- maştı, sendeledi, fakat kendini Genç adam da toplandı. Vedel takdim etti. — Talebem Hektor. Begurd... genç sanatkâr ağzının içinde bir şeyler mırıldandı. ve bir. köşeye çekildi Gözlerini yerden kaldır- mıyordu. Vedel usulca markiye dedi ki: — Bu oğlanın dünya umurun- da değildir , balbuki yüksek bir kadının —önünde bakınız - nasıl | şaşaladı? | , Tür dü- Halk şarkıları Viyana radyosu türk musiki gecesi tertip ediyor Vij gecesi tertip edecektir. O gece Anadoludan toplanan halk şarkı- ları çalınacaktır. Viyana radyosu bu konsere konservatuvarda tah- silde bulunan Suphiye hanımı da davet etmiştir. Suphiye H. daveti kabul etmek için mukavelesi olan bir. gramo- fon fabrikasının -müsade: caktır. istanbul telsizi İstanbul - telsiz telefon yakında faaliyete geçecektir. Şirket meşguldur. Radyoda salâhiyettar bir zat telsizin bu sefer daha kuvvetli bir surette faaliyette bu- lunacağını temin ediyor. Kartal çimento fabrikası Kartal çimento fabrikası inşaatı nisan nihayetinde bitecektir. Şim- diye kadar fabrikanın önünde tahmil ve tahliye için büyük bir cıkla Kartal arasında havai batlar yapılmıştır. Fabrikanın bina iştir. “Yalnız Pamuklânmız Fiatler yükseliyor, piya- sada mal azaldı Sön günlerde pamuk ve koza piyasasında mahsus bir yükseklik başladı. Dün Adana borsasında kozanın çekisi 320- 340 ve pa- muk 260- 280 kuruşa kadar sa- tılmaktaydı. Muamele hararetli olarak devam ettiği gibi alım da iştahlıdır. Bu tereffu'da Avrupa piyasa- larının tesiri bulunmakla beraber Piyaseda — mevcut — mahsulün azalınış olmasının da tesiri vardır. tlerin yükselmesinde üçüncü bir sebep olarak ta havaların yağmursuz. ve kurak gitmesi ve yeni sene mahsulün de henüz bir inkişaf görülmemesi Diger taraftan Adanada bu sene Süne haşeri /geçen seneye nazaran tam on beş gün evvel J gelmiştir. İcap eden tedbirler alınmaktadır. Rua cevap - vereci yakit bulamadı. Uşak yemeğin hazır olduğunu haber verdi. Moris Vedel markize kolunu uzattı, Lazarın sanatkârın koluna girip yürüdü, Marki Begurd'u önü sıra geçirdi. Çocuğı çubiyetine, serseml miyordu... Bereket versin genç sanatkâr yemeğin ortasında açıl- *dı. tamamiyle kendine — gel kendikendine: — Beyhüde — korktüm, — dedi. Eğer Lazarın, on sekiz ay evvel sevdiğim kız beni kapı dişarı * ettirmek isteseydi, tanımamazlık- tan gelmezdi. Bu genç kadın Totor'la olan tiyar kocasına ( Beni budala yerine Aman kendimi toplayayım... Ve derhal, neşesini kavradı, | tahaflığını ele aldı, markiyi hayli şimdilik — hazırlıklarla | iskele yapmıştır. -Bundan başka | bu ani mah- | e mana vere- | Evelki gün — bizim tede şayanı dil< bir dııfufw: Paristen — Cezayere giden bir kadını deniz tutmuş, lâkin bu esnada her nedense kocası yanıne da bulunamamış ... Vay efendim dikkat edin, hep böyle sudan davalarla dolu.. Meselâ bir kadın kocasından otomobil isti pek sabursuz insanlar, ya biz pek saburlu mahluklarız.. Çünkü ben bir dişimi sıksam, günde bunlar- dan çok makul olmak şartile 20- 30 dava açabilirim.. Faraza Abdülfeyyaz Tevfik bey kış fazla olacak diye tahmin etti... Evi, ne olur ne olmaz düşüncesi ile “odun kömürle — doldurun.. Zararı ziyanımı hiç — sormayın.. Tamam beş tane kurşun işlemez, bıçak delmez. yün fanile aldım bunlar mevsim bidayetinden beri boyunları büyük sandıkta ) Binaenaley Abdülfeyyaz Tevfik beyi mis gibi dava edip, zazarı ziyan isteyebilirim... Sonra çöpcü bayramda bahşı- HaLaldı git Ve gidiş ogidiş. İnşallah kendisi ile önümüzdeki kurban — bayramında — müşerref olmak bahtiyarlığına kavuşabile- ceğiz... Evde çöp tenekelerinden istihkâmlar husule geldi, kaleler yükseldi, birbiri üstüne yığlan tenekeler hani nerede ise tavana değecek.. Bundan dolayı bizim mahalle çöpüsünün en büyük amiri olan şehremini Muhiddin beyi mükemmelen — dava ede- biliri ve yeni kanun mucebince — davalar ” müddeinin oturduğu şehirde ruyet için Muhiddin beyi palas p:ıı= Nis'ten İstanbula — getirtirim ve bu süretle de şehremini beye Av | rupa mezuniyetini zehir zenberek edebilirim. . Dün matbaaya n Babiâlı caddesinde iskarpinimi bir taşa arptım, - biçarenin - burnu adam Skıl. çizildi.. Eğilip yere baktım. Yeni dökülen katranlardan — eser yok, taşlar yerinden oynamış azı dişleri gibi sallanıyor.. | O günü iskar in gideceğim gidemebim.. Bu yüzden düçar olduğum za- ve ziyanı, bu caddenin katran 'olan — zattan dava im ve kendime yerli olmak — şartı — ile âlâ bir iskarpin ısmarlatabilirim. Kafamı — yormayayım — yoksa.. Daha bunun gibi yüzlerce d: | malından bulur, — ömrümü — mahkemede müddei mevkunde geçiririm... Hikmet Feridun güldürüp eğlendi. Lazarin gül- müyor, bütün ciddiyetini muhafaza ediyor, hafta kaşları çatık duru- yordu. Yemekten sonra sigaralar ya- kıldı. Lazarin - yorgunluğunu öi sürüp mazeret beyan etti, odasına iraz sonra marki karısının yanına gel Y Misafirlerimizi nasıl buldun canım? V aran Vedel hoş. ve kibar adam; ötekine gelince, fena halde sinirime dokundu... Çekilmez bir adam o... — Amma yaptınl.. 'Iki bana öyle gelmiştir... Söylediği sözlere , tuhaflık deye yaptığı soukluklara nasıl güldün Şaştım... Çok misafir perverim. — Keşke soframıza kabul et meseydik... Amma olan oldu, şimdi, ne yapal