Mütareke senelerinde - ELE GEÇMİYEN HIRSIZ ÇETESİ Taharri memurunun önündeki telefon çaldı: “Beyfendi! Şimdi isticvap et- mekte oldugunuz ölüyü hemen tahli- Çünkü masumdur!,, ye ediniz. Yazan: İskender Fahreddin Fakat, bir müddet sonra, farkına varınca feryada başladım. Böylece, galiba üç dört saat ka- dar bağırmıştım. Celâl bey, Mehmet ağaya sordu: — Sesinin dışarıya aksettiğin- den emin miydim? —Ne bileyim, beyim... ben kurtulmak ümidile bağrıyordum!. Fakat, sesim harice ancak hafif bir inilti halinde aksediyormuş... — Nerden biliyorsun? — Beni kurtaranlar söylediler! — Seni kimler — kurtardığını biliyor musun. — Ne bileyim... - bağırmaktan mefesim tükenmişti. — Birdenbire Gzerimdeki / toprakların açıldığını hissettim ve biraz sonra kars gamda, yabancı, dört beş gördüm. Beni kefenimin içinde garlı olarak, birakıp — kaçmak — Sonra? — Beni © mütbiş cehennem kuyusundan kurtarmaları için ağ- hyarak yalvarmağa başladım.. Bu adamcağızlar bana acıdılar ve beni mezardan çıkardılar.. Kollar — Niçin sormadın ? — Sordum, fakat söylemediler... — Her halde öğrenmen lâzımdı! daha gelişde öğrenirim, beyefendi! Şimdi beni - affediniz Ve evceğizime gideyiml " — Acele etme, Mehmet ağa; bu muammayı herhalde - seninle birlikte halledecegiz! — Beyim, bana bu kabir #uallerine — benziyen — süalleri aoracağımızı bilseydim, mezardan çıkmazdım .. Günahtır, bana dmerbamet ediniz. — İkinci defa lünyaya geldiğime pişman olm aşladım. Celâl bey gülümsedi: — Kusura bakma Mehmet ağal Ben vazifemi yapmağa mecburum. Hele şöyle hafızanı bir yokla bakalım... O adamları görsen, tanıyabilir misi — Hepsinin simasını, karanlıkta İyice seçemedim amma, görsem elki tanırım... İşte, tam bu sırada Celâl beyin Diye sorıyordu. Taharri memurunu merak ve endişe içinde bırakmak Dokuzlar n kararile kendisine dedim ki: — “Beyfendi. - Şu — dakikada İsticvap etmekte olduğunuz Aort- dak masum ve - felâketzede adamdır... Dün gece, zabita bizi takip ederken, tesadüfen Edirne- kapı mezarlığında onun - sesini | mile teşhis bile bırakmanız, . sizin için çok asil ne bir hareket olur... Bize gelin- ce, sizinle bu meselede de kar- Plaşamadığımıza , doğrasa - sizin esal biniza - çok müteessifim!,, Celâl bey, sözlerimi iyii ledikten senrar — Sen kimsin? Diye bağırdı. Telefondan gelen ses kulağı v Tetenği zam zarını patlat Yanımda Bedia vardı. — Haydi, çabuk ol! Zavallıyı meraktan çatlatacaksın.,. Diye mırıldanırken ben yavaşça: — Ele geçmiyen çetenin reis Kadri.. Cümlesini hasmımın kulağına fınıldar gibi söyledim ve telefonu kapadım l Celâl beyin işgüzarlıkları da yek değildi. Bu gibi hadiseleri birnevi şeref ve haysiyet meselesi şekline sokardı. Mehmet ağadan bir şey öğrene- Böyeceğini anlayınca, onu serbest ıkmağa mecbur oli Telifeela Basien” Blddstiker dirmemiş olsaydım, badise bir iki gün içinde, diğer bütün hadiseler ve. kurtardık... Bizi tama- edememiştir. Kendisini bir an evvel serbest açınız, Celâl DEKIKA T g 2 ğ 1—Hava vesaiti nakliyesinden biri (7). & — Aylık (4) - geniş (4). 6 — Ehit hayvanattan biri (2) - Geniştik (2). 6 — Ateş (8) - Bir müsiki aleti ). 8 — Uzaklık ifade eder (2) - Cildimizin mesamatından çıkan şey (3) - Nadir (9 Yukardan aşağı 1 — Muhafaza etmek üzere bir şey vermek (6). 2 — Ecdat (3). 3 — Otuz gün (9). & — Üç yüz altmş beş gön (8) - * Zamiri şahsi (. 9 — Çocuk dünyasında meşhur bir isim (8). İstanbul dördüneü iera memurluğundan| Yervant kılıççıyan efendileri Varteres efendiden alacağı olan meblâğın temini için beyoğlunda büseyin ağa mahalle- sinde bacı Ahmet sokağında eski ve yeni alı numarah hanenin 8 de bir hissesi 80 gün müddetle müzayedeya 'vaz olunarak 800 Jira bedelle talibi ühtesinde olup bu kere 0/o beş zamla 've on beş gün müddetle ihalei katiye Müzayedesine vaz olunmuştur. Hududur bir tarafı emvali metruke hanesi bir tarafi ermeni katulik kilisası akarı Arkasi doktor azeryan / vereseleri ve diğer hano ile mahduttur. Mesahası BA2 metre üzerinde olup 52 metruda çimento — bahçesi vardır hane - yarım kârgirdir. bodrum zemini çimento üç gözlü —mağaza — vardır. zemin katta gibi kapanıp gidecekti. Fiyakayı | mermer taşlık zemini çini mutbak bir bırakamıyorduk. — Mamafih | kuyu bir sarnıç birinci katta bir sofa 've tatlı ciheti de | iki oda ikinci katta yine iki od bir Celâl bey, bütün mua- harıl barıl bizi aramağa koyulmuştu. Bize gelince, bir kaç gün sonra, hususi ve emin adı ımızdan birile, / çaldığımız — mücevberleri Viyana'ya — göndererek — derhal paraya tahvil ettik. Gazeteler, çalınan mücevberler- den ziyade, Aortlak Mehmed'in macerası — etrafında ğ Ba eei sofa bir helâ bir şahniş, üçüncü katta bir mutfak İki oda bir sofa bir helâ, bir balkon dördüucü katta bir merdiven başı bir oda bir taraça ve elektrik terkibatı vardır. içinde borçlu ve hisse darı ve kiracı Minasyan efendi. ve Berver bey oturmaktadırlar tamamı 4700 lira kiymetindedir. 12/4/80 tarihinde saat 14 ten on beş buçuğa kadar ihalei katiyesi yapılacaktır. Taliplerin hisseye isabet eden kıymetin 0/0 onu nisbetim pey akçesini ve fazla malümat almak isteyenlerin 929/4804 dosya gumarasını alarak yevmi mezküra kadar dairemize EMLÂK ve EYTAM BANKASI Türk Anonim Şirketi Sermayesi: İhtiyat akçeleri: Merkezi: 20.000.000 Türk lirası 754.000 Türk lirası ANKARA Şubeleri: İstanbul ve İzmir Hazır ve derdes uzun ve kısa vadeli inşa BİNALAR üzerine müsait şeraitle ikrazat yapar. MEVDUAT a ve aile TASARRUF SANDIĞINa '€n müsait faiz verir. Bi?umum Banka muamelâtı İstanbul şubesi: Bahi Devlet Demiryolları H. Çekapı telefon İst. 3972 paşa mağazasından: Mağazamızda mevcut külliyetli fıçı ve bidonları aleni müzayede tesi günü saat (14) te satılacağı li miktarda saç, demir ve ahşap yağ ile 29/3/30 tarihine müsadif cumar- ı ilân olunur. muhaverelere kulak misafiri çen gün, Seyrisefain vapurlarının ikinci sınıf kamaraları tenha... Dün akşam, 7-yi 10 vapurunda, gene kibar mevkilerinin kalabalığından buna- larak avam kamarasına - iltica ettim... Lâalettayin bir oturdum... Karşımda iki kişi vardı: Biri, Kasketini kalın kaşları üzerine iğmiş, yağız, bodur, külhanbeyi kırması kılıklı; öbürü, efe ile kabadayı ortası, pos bıyıklı, enine boyuna, sırtında yeni esvaplar; — hani insan, Vilâyatı Şarkıye derebeylerinden biri sanacak... Kü kırması olan, / ona diyordu ki: — Demek böyle ha?.. — Böyle ya.. Çıktık işte ma- pusaneden... — Peki amma aklımnın erme- var be Hasan Dayı! © aklının ermediği? — Yani, derim ki, nasıl oldu da kodesten çıktığın halde man- giz tutuyorsun? Biz, dışardayken bile, efendime söyliyeyim, meteliğe kurşun atıyoruz. Yoksalıyıma mey- dancılık mı ettin mapusanede? — Haydi ordan be aganıml Kim tenezzül eder meydancılığa?... — E, peki, papelleri nereden vurdun? — Yarışta vurdum... —-? Hasan Dayi olduğunu öğren- ğim efe ve kabadayı ortası adam, böyle söyliyerek yeleğinin cebin- den enfiye kutusu gibi bir kutu çıkardı. Öptü, başına koydu. — Ne var o kutunun içinde Hasan Dayı? — Beni mapusanede - zengin eden koşucu! —N Hasan Dayı, kutüya tik tık vurduktan sonra kapağını açtı. — Kutuda yağlı bir paçavra var bet üsületle yağlı paçavrayı kırmldattı: Al... Kenardan, nobut büyük- lüğünde bir bit belirdi, —Yüzünüze güller... —Ne iri bit bu be, Hasan Dayı — İri bit ya.. Bu bit, benim velinimetim be kızanım... Bana tam 4250 lira kazandırdı. — Basbayağı... Yarışta... — Bit yarışı da olur mıymış be gözüm? — Amma da eyyam görmemiş adammışsın be saganım... — Bit yarışını da mi bilmiyorsun? — Bilmemek ayıp değil, ağa- beyciğim, öğrenmemek ayıp .. Öğretiver, şu yarışı bana ... Efkâr landıı Hasan Dayı, bastonile, tahtalara bastıra bastıra yukarıki krokide görüldüşü “sihiy ç N DAUA çizdi. — Nahl - dedi. - Şu içerdeki toparlağın içine bir bit sen korsun, bir bit ben, — başkaları da ister- lerse kendi. bitlerini koyarlar; — hangi dışarıki yay çöğiket dek GleRaraİ NT sahibi, ortaya “-komulan Toparlağın irinde .ı:.".'Ğ zikzaklıyan bitin sahibi de kay- beder paj -. İşte bu velinimet bit, öyle bir yarışçıdır ki, her se- ferinde - tossunlar gibi ileri abıldı, dosdoğru. gitti.. ıf.'_,ıı....gye gir sene onu bana 110 liraj sattılardı. Çıkarken, katil sinden 15 sene mahkümu Kara- dağlı Niko Pehlivan 250 lira teke lif ketti, vermedim. Verir miyim velinimetimi? Hasan Dayı kutunun kapağısı ibtimamla kapadı. Pos bmyil dudaklarından prestişkâr bir buse sadası çıkararak kutuyu öptü ve gene kemali ihtimamla yeleğinin cebine koydu velinimetini .. u Hey Allahimi . İnsan kullarına ne tuhaf rızıklar verire'i (Vâ - Nü ) ——i Ağrı hissettiğiniz yere .A.lkoks tatbik ediniz Plasters AikokS hHariçten istimal edilen ilâçların en iyisidir. Her ecranede bulunur. ALLCOCK MANUFACTURİNG C0' Dirkenhead, England TüRdye İçin acemtalığı J. Beri ve Şürekân P. Ka Galatar ağ) * 20,000 kilo yerli tonga ipi mübayaası Tütün inhisarı umum müdürlüğünde: Mevcut nümunesi veçhile yerli mahı olarak 20,000 kilo tonga ipj pazarlıkla mübayaa edileceğinden itaya talip olanların nümuneyi görmek ve şartnamesini almak üzere her gün müracaatları ve 2 Nisap 930 Çarşânba günü yüzde yedi. buçak teminatı muvakkatelerile Galatada mubayaat komisyonunda bulunmaları.