AKŞAMDAN AKŞAMA 9-uncu Hariciye Koğuşu 1 Muharriri Peyami” Şafa — Twi Besimli Ay matbaası T L Ş — 176 sahifi — Fit 50 kuraş — Nâzım Hükmet'e haf'edilmiş Edebiyatımız, hakiki manasile bir avrupalı esere sahip oldu: Peyami Safa'nın Cumhuriyet ga- zetesinde tefrika etliği 9- UN- CU HARİCİYE KOĞUŞU, kitap halinde neşrolundu. Fransızlar, tah- riren tahkiye edilen mevzuları, bün- yelerindeki basitlik yahut mürek- keplik noktasında conte, nouvelle romun diye üçe tasnif ederler ki, vakaları itibarile hikâyeden daha girift romandan daha sade olan 9- UNCU HARİCİYE KOĞUŞU nouvelle dir (— uzunbikâyedir). Peyami Safa, 176 sahifalık uzun- hikâyesinde, kahramanlarını, ede- biyat Jaboratuarının ruhtahlilha- nesine teker teker getiriyor; ve — mütecaviz eser yazmış, bir edipten beklenecek bir - virtuös- lukla — bütün tiplerini, pek ya- kın tanıdığımız eşdosttan ziyade bize canciğer ediyor: 9-UNCU HARİCİYE KO- GUŞUnu okuyanlar, oradaki pa- şayı, kizım ve - biraderzadesini tanıdıkları kadar, zannetmem ki, kendi özkardeşlerini tanısınlar. Tahlilcilikte gösterdiği bu kud- rete rağmen, Peyami Safa, can- sıkıcı bir ondokuzuncu asır romanı yazmış değildir. Üslupta — olsun, tahkiye mihanikiyetinde — olsun, Harp ve inkılâp — senelerinir seylâbına kendisi kaptırmış bir münevverin asabiyet, titizlik ve hırçınlığı vardır. Peyami'nin güzel bir saç örgi gibi, “his, kültür ve vaka , dan ördüğü bu eserin bilhassa teşrih- hanede geçen parçası, türk ede- biyatı —müntahabat — kitaplarına en nefis en İâyemut sahıfalar halinde girecektir. AKŞAM Yermi, Siyas' gazete İDARENANE — acımaaluk sokağı Telgraf adresi: “Akşam, istanbul, int isli 1686 »i M Telefon : yazı. işleri Telefon * idare leri içi yanlar, mbüblen bade ediemer ABONE ÜCRETLERİ Türkiye çit Sencliği 1700, altı aylığı 900, Gç aylığı S00 kuruş. Eenebi memleketler için: Seneliği 30007 alk aylığı 16007 Üç aylığı 900 kuruştur. Yerli romar Allah Allah kimdi bunlar aca- ba... Geniş adımlarla ilerledim.. adıra yaklaştığım zaman tamı- k bir erkek sesi işittim — Kemal nerede kuzum ? Baştan aşağıya kadar kulak kesildim... Bu suale bizim Çamu- Tun sesi cevap ver. Şehre indi. Çadırın — bezlerini — aralıyarak şöyle bir göz attım.. Deli Salih, izar, — Pakize, -Murat | ve bizim erkân... Güllizarın sevinci ile “patl ,, diye çadırın orlasma fırladım. Hepsi Kokmuş pastırma Bozuk pastırma- lar ölmüş beygir etinden yapılmış Balıkpazarında bir tacire ait olup Beyoğlu belediyesi tarafın- dan müsadere edilen 230 çuval pastırmanın ikinci defa yapılan tahlil neticesinde ölmüş bey; etinden imâl edilmiş — olduğu anlaşılmıştır. Bu pastırmaların nerede imâl edildiği tetkik edilecektir. İma- lataneler bulunur bulunmaz sahip- leri tecziye edileceklerdir. Bundan başka — pastırmaların büsbütün imhası takdirinde pas- Uurmacının büyük bir zarara ma- ruz kalacağı nazarı dikkata alın- miş ve bunların ” domuzlara ye- dirilip yedirilmemesi: tetkik edil- ç Netekim mişt şehremaneti yenilemiyecek —ımları boyayarak hayvana — mahsus — gıda — haline etiriyor. Kokmuş pastırmaların 3 la boyanması düşünülüyor. Vejetalinli çıkolatalar Şehrimizde imal edilen çıkola- talardan bir kısmının vejetalin yagile imal edildi; Halbu ki çıkolata imalinde veje- talin kullanmak doğru gorülr yor. Emanet, vejetalinle - yapılan çıkolataların — satılmasını menet- meğe karar vermiştir. Rus buğdayları Bu sene mühim miktarda ihracat yapılacak Bu sene Rusyada buğday mah- sulu pek bereketli olmuştur. Tica- ret borsasma gelen haberlere göre Rusya hariç memleketlere vasi mikyasta buğday sevkede- | cektir. İhracata bu ay sonunda başla- nacaktır. Bunun için Rusya harici ticaret — daireleri — buğdayların şimdiden vapur arıyor. Bu hususta Türk vapurcularına da teklifler vaki olmaktadır. Va- purcularımız Rusye harici ticaret mümessilliğine bir kaç — vapur kiraya verilecektir. Diğer taraftan İtalyan vapuru kumpanyalarile Rusya arasında vapur mükaveleleri / yapılmıştır. Bu mukavele mucibince İtalyan vapurları Hamburg limanına teslim edilmek —üzere 2 milyon ton buğday taşıyacaktır. Yalnız şubat ayı içinde limanımızdan transit olarak: 60 İtalyan vapuru geçe- cektir. Rus buğdaylarını taşımak için yunan vapur. kumpanyaları da Ruslara - teklifatta bulunmuş- lardır. n No: 51 şaşırdı. Yanınmda büyük bir şişe şarap getirmiştim..Çamur da misafirleri- inizin şerefine - nereden - buldu ise- bir parça et bulmuştu... Yaktığımız büyük ateşte pirzo- | laları pişirdik. Enfes bir yer sof- rası kurulup pirzolanın ve şarabım başına geçtik... İşte şehirde şu yer sofrasının zevkini kabil değil bula- mazsınız. Şarabın içine bir parça da kocayemiş rakısı karıştırdık, enfes oldu.. Ne zamandan beri şöyle cumhur cemaat, kadınlı erkekli bir içki alemi yaptığımız Galata köprüsü Fransız mütehassıs henüz projeyi göndermedi nlerde bir refikimiz, Gazi projesini tanzim edem fransız — mühendisi M. Pijunun mukavele mucibince tanzim ettiği projeleri bizzat — getirip teslim etmesi Tâzım gelirken projeleri göndermekle iktifa ettiğini yazı- yordu. Projeler, elân şehrimize gelme- miştir. Bu günlerde projelerin gelmesi bekleniyor. Mukavelede, projenin bizzat M. Piju tarafından getirilmesi hakkında bir - kayıt yoktur. Ancak, emanetle müte- hassıs arasında yapılan mukavelede inşaata nezaret hakkı M. Pijuya birakılmıştır. M. Piju bunun için emanetten küçük bir ücret alacaktır. Muka- velede bu kaydın mevcut olma- sında emanet bir fayda buluyor. Tefrikasının ilânların- dan da para alan bir muharrir! Babiâli piyasasında günün en dedikodulu meselesi Akagündüz. Bey, “CUMHU- RİYET,, refikimize yeneci bir resimli tefrika hazırlamıya başla- mış, refikimiz de bu - tefrikanın yakında — neşredileceğini — geçci hafta bir kaç defa ilân etmişt Fakat nedense bü . ilânlar Aka- gündüz Bey tarafından beğenil- memiştir. Akagündüz Bey, tefri- kaya ait ilânları bizzat yazmağa amade olduğunu bildirmiş, ancak bu ilânların da tefrikadan adde- dilerek bedelinin ona göre tediye- sini talep etmiştir. “ Cumhuriyet , refikimiz, ma- haza Akagündüz'ü kırmamak ve neşredeceğini ilân etmiş olduğu tefrikayı da dercedememiş vaziyette kalmamak için, bu garip talebe muvafakat etmişti Fakat iş bukadarla da kalma- muş, refikimiz dündenberi üçüncü sahifesinde dercetliği bu ilânlara sıra numarası koymağa başlamış- ftır. Bu süretle Akagündüz. Bey, ilânların: bile tafrikadan addettire- rek bedelini almağa muvaffak olan ilk muharrir olmuş oluyor. Diğer taraftan dünya matbuatında ilk defa görülen yeni bir - tefrika tarzı başlamış oluyor. Aka Gün- düz Beyin kendisine gösterilen | bu müsaadekârlığı hüsnü istimal ede ve ilânlarını uzatmıyarak bir an evvel tefrikaya başlıyacağı zannolunmaktadır. yoktu. Bunün için hep - birden dayanıyorduk şaraba, dayanıyor- duk kocayemiş rakısın Bir saat sonra hepimiz tamam- dık.. Gülizar deminden beri elile, gözleri ile, kaşları ile, agzı ile bir şeyler ” işaret ediyordu.. | Anlayabilirsen anla.. Mamafih bir az geçince mesele kendiliğinden hallolundu.. Gülizar yavaşça ye- niden kalktı.. Sofradan uzaklaşır- ken bana bir daha elile işaret etti. İşte şimdi manasını anladı Bu işaret “gell, işareti idi... Et- | rafına çabucacık şöyle bir göz attım... Topu fitil. Yerimden kalktım... Gülizarın yanına yak- Taştım: — Amma da mankafasın be Kemal, — Neden Gülizar?, — Deminden beri işaret ede- tim ederim anlamazsın. 30 bin lira Bir karmanyolacı 2 senede bu kadar paraele geçirmiş! zamanlarda — polis ikinci iriyeti muhtelif karman- vakasile alâkadar eşhası yala derdest etmektedir. Bunlar meya- 'gında mşhur karmanyolacılardan Mehmet te vardır. Mehmedin polis müdüriyetinde- ki sabıka kaydı mühim bir yekün tutmaktadır. Bütün sabıkalıların yaptığı gibi Mehmet te meharet- | Terini anlatırken 2 sene zarfında 30 bin İira aşırdığını söylemişti: Mehmedin polisce mazbut karmar yola vakaları meyanında yalıı Masırlıdan 1400 lira aldığı da Kayıtlıdır. Mehmedin, bukadar para ka- zanmasına rağmen buğün 10 para yoktur. Çünki Mehmet; — meşhur bir karmanyolacı olmakla beraber sayılı bir. kumarbazdır. Mehmet bu sefer, faili meçhul kalmış bir karmanyola vakasında amil ola- rzak derdest edilmiş, hakkında tahkikata başlamıştır. Kibrit inhisar idaresi kibrit satıyor Kibrit inhisar idaresinin elinde mühim mıktarda kibrit bulun- maktadır. İnhisar idaresi bundan 11 bin sandık Mısıra satmıştır. Ramazan pideleri Emanet pidelerin narhını tayin etti Şehremaneti ramazan münase- betile imal edilecek olan pide narhını tespit etmiştir. Pideler 250 ve 500 gram olarak - yapıla- cak 250 gram pidelere altı, 500 de 12 kuruş fiat takdir Yumurtalı — pide — yaptıracak olanlar, yumurta — parasını ayrıca vereceklerdi, İstanbulun Belediye hudutları yeniden tetkik edilecek Yeni belediye kanununda bele- diye hudutlarının tefriki hakkında bazı maddeler var. Bu maddelere göre araşında nispet bulunmıyan belediye hudutları tashih edile- cektir. Aldığımız malümata göre İstanbul — hudutları da yeniden tetkik edilecektir. vilâyetle — emanetin birleştirilmesinden sonra bu nok- taya dair bir karar verilecektir — Sarkoşluğuma bağışla.. — | Adaleli kollarım, onun ip ince- cik beline aş eriyordu. Nitekim fazla — tahamminül — edemediler, | hasrstini çektikleri şeye sıkı sıkı r. — Kollarımın arasında beli çatır çatır çatırdadı. — Haydi kulubeye gidelim... — Dur ondan evel yapılacak işler var. Bir koşu çadıra girdim.. Şehirden getirdiğim — heybeyi - sırtlanarak tekrar onun yanına - döndüm.. Merak etti: — Ne var heybede?. — Kulubeye - gidelim — görür sün... dedim, sonra da sevgilisine bir inci gerdanlık hediye eden bir centilmen tavru ile fısıldadım: — Sana sürpriz yapıyorum. Kaşlarını çattı: — Gene — başladım — gavurca konuşmaga,... Zaten senin. canın Daha ucuzu! Mazhar Osman beyfendi sıhbi ve iktisadi bir yemek listesi kınız Mazhar Osman beyin liste- sinde neler var: Sabah kahvali Öğle yeme; ekmek, zeytin. Akşam yemeği: Patates çorbası, turşu. t Salep. Ceviz, üzüm, » İkinci list Sabah yemeği: Karışık sebze çorbası. Öğle yemeği : Palamot pilâkisi, tahan helvası, Akşam yemeği : nir, sütlaç. ir dilim peye Mazhar Osman - beyefendinin listeleri çok mükemmel, Bilhassa çok iktisadi.. — Lâkin — bunları okuduktan sonra insanın aklına bir şey geliyor: — Acaba - daha liste yapılamaz mı? Sabahleyin: Bir bardak soğuk su. Öğleyin: Bir bardak ıhlamur Akşam: Bir bardak boza.. Mazhar Osman beyefendi her halde kendi yaptığı yemek liste- lerinden birini yalnız bir gün tatbile etseydi, epice — hafifler, yazın iktisadi bir Babiali yokuşundan çıkarken daha zahmet daha az terlerler, çekerlerdi.. Hikn Boza ve şıralar Ekser boza ve şiralar hileli çıktı Şehrimizde satılan şıra ve boza. lardan bir çoğu içilemiyecek derer ceda karışıktır. Şıralarda üzüm yerine kırmızı boya, bozalarda darı yerine yağlı etmek parçaları görülüyor. Emanet, şehrimizdeki — bozacı şıracı — dükkânlarından — numune alarak tahlil etmiş neticede boza ve şıralardan . bir. kısminın içile- miyecek kadar mülevves olduğu anlaşılmıştır. Şıralar mutlaka üzümle, boza- lar da darı ile yapılacaktır. Buna riayet edilmeden yapılan boza ve şıralar. müsadere v ve imha edilecek, satanlarla imâl edenler cezalandırılacaklardır. Bomba ile avlanan balıklar Bombayla avlanan — balıklardan şubhe edildiği zaman baytara müayene - ettirileceği yazılmıştı. Bu usulun balıkhanede tatbikine imkân görülmemiştir. Çünkü bem- bayla avlanan balıklarla bayat balıkları tefrik etmek mümkün değildir. Buna karşı başka çareler aranmaktadır. şehiri çektiği z gavur gibi sözler si t — Yok Gülizar.. Artık şehir mehir yok.. Onun da / tadını aldım.. Nafile, davulun sesi uzak- tan hoş geliyor ... Bundan sonra benim için yalnız çingene yarim Şımarıyor, ama ne tatlı şımarış Allakım: — Hani bana çingene deme- yecektin... Ne diyeyim?. Bazen sen de öyle söyleyorsun.. Peki bundan sonra kıbtı yarim derim olmaz mız — Olur.. Kulubeye girdik... Etraf gündüz gibi apaydınlık olduğu için kulur benin içini gayet ili dum... Köşde, eski saman yığının yerinde yatağa benzer bir karaltı gözüme ilişti... Yanına yaklaştım.. (Mabadi. var)