İSTANI for, O gece sarayda toplanan kuman- | nlara, güçlü kuvetli bütün erkeklerin silâh- landırılarak surlara gönderilmesini İm) 20,30- 17,30- 18,30- 5/1/930 programları (İstanbul ayarile ) BUL — 1200 m 18,30 Saz heyeti -20,30 - Jazz-band-Orkestra 2,30 Saz heyeti, Anadolu ajansı haberleri, 5 Kw BELGRAD — d290m 25 Kw favsiye etmişti. Fakat... | îl ğ ae ee iyatro Batıl itikatlardan ayrılmiyan kumandanlar imperatorun fikrini 23,50 Piace oteli orkestrası. çeldiler, sihirbazlar matifetile Bizansın müdafaasına karar verdiler. TP AFESTE — S90 20 Kw O gece, İmpe- heyeti. zatorun - riyaseti Dasas Macar şarkıları. alında — fevkab 21 Piyano ve keman âde bir meclis konscı içtima etfmişti. 22 Birinci piyade alayı Kostantin, Ma- | orkestrası, bilahare car topcusu Ör- | tzigan orkestrası. Ban'ın Türklerin |Moravska- — 263 m. — 10 kw. hizmetine — gir- |Ostrava mesi, Bizans için |20 Halk şarkıla bir felâket baş- Pz Dans havaları, langıcı olduğunu | 2230 Cafâ Prag orkestrası söyledikten sonra İPRAG 486m. GUW edi l 19 Konser ve şarkı — EKSİĞI 20 Halk şarkıları Memleketi ” müda- 240 Y imüş faasız bir ç & Nu B Şüe A 2315 e Pi eektslelimi ırakmak, Türk- kolr ) adümll sam Jerin — kucağına 17 Symphonigue a ge göre konser. atılmak demek- 21,20 Rad tesi İ ç adyo gazetesi tir. Akibetimizi, 22,02 Opera “İris, Masca- gözle görür gibi ğai'nin eseri. çok — yakından Opera nihayetinde ko- ve vahim görü- ro heyeti ve örkeste- geee AD Prinki Hi inden Yedikule zındanlarına Pa Ha gi lemı ” Prinkipo hapisanesinden Yedikul İ K geei . “alılan Teofilosa, bildiklerini söyletmek için — VirayA — Şlem 15 — dişeye düşürecek işkence yapıyorlardı. Konser mahiyettedir. Halk arasında eli | ye bitabesi, bugünkü gibi hâlâ | 1945 ayağı tutar adamların yarından | kulaklarımda çınlıyor, onun yüksek | 21,05 itibaren İpodroma davet edilerek, | ve halâskâr sesini işidiyorum. kendilerine — memlekeli mudafaa — — Tozi kuraliçeye diyordu ki: “.. ka. vazifesi karşısında bulunduklarını . zım, hiç merak etmel Ben bu | anlatmanızı tavsiye ederim. akşam sabaha kadar HİRİSTOSa .| İmparatorun bu izahatı, hazırun | yalvaracağımın..Vakinida — bütün üzerinde büyük'bir tesir yapmıştı. | Türkler tersyüzüne dönüp gide- Saray “erkânından biri ayağa | cekler!!! , Tozinin dediği çıkmıştı. AKalkarak, yüksek sesle impara- | Bir sabah gözlerimizi açtığımız tora cevap verdi: zaman, Romamos kapısı haricin- | — Haşmetpenahl Bizansın tehli- | 'deki Türk ordularında bir telâş »keye düştüğünü bizler degörüyoruz. | eseri gördüklerini söylediler. Biraz | Fakat, vaziyet, tahmin Vve tasvir | Sonra haber aldık ki, Padişah o | ettiğiniz kadar korkunç değildir. | gece bir rüya görmüş.. rüyada ken- urlarda 9 bini mülecaviz aske, | “disine Bizans surlarından uzaklaş- gorluda 3 M ö e ası emredilmiş imiş.. Padişah O Bir güç bi Ouzün Düyanın serveti Musigve de ehambre * Der zerrissene ,,, şarkılı piyes, Bilahara orkestra ve gramofon nihayetinde — telsizle resim neşriyatı, Amerikanın serveti diger | 9 millete muadil memleketin servetini ölçmek ir iştir. Mamafih Amerikada mesaiden sonra — muhtelif memleketlerin 1925 teki servetine rimiz var. Bu küvetle, türklere b ait dolar hesabile bir istatistik mükemmel surette mukavemet ve | “GöN Şekerlerini topbyarak Bdi ge e |A B istatistikte kâğıt müdafaa edebiliriz. Yeniden bir | gizinç ta ” Türkl istilasından | Para değil madenler fabrikalar, miktar daha asker cemine kal- | kurtuldu. Niçin merak ediyorsu- | demir yolları ve saire nazarı kışmak, ehaliyi lüzumsuz yere | »az? Ben bu hadiseyi gözlerimle | dikkate alınmıştır. İstatistik şudur. heyecan Ve telâşa düşürmekten | gördüm. Şimdi de aynt vaziyelte- — Amerika — 353 — milyar başka bir işe yaramaz. Ölk <0 Pa Gnbüdder - ve 80 ? Bir başkası da söz alarak şu | kurlarıcı — tılsımlarından başka i » "izahatı verdi: ayrıca, surları manevi kuvetlerle | — Almanya — 40 » — İki yüz sene mukaddem de, | müdafaa —edecek ve — Sultan Japonya 22 » Bizans, gene böyle Arapların bir | Mehmed in — rüyasına — girecek | — İtalya 22 hucumuna maruz kalmıştı. Bütün | yüzlerce sihirbaz TOZİ leri Kanada 22 y Mmüneccimler ve sıhırbazlar Aya- | miz var. Saf ve cahil halkı silâhbe | — Arjantin — 13 ç sofya kilisesine toplanarak, akıl- | Jandırıp oralara göndereceğimi Avstralya — 12,5 n lara “hayret veren tedbirlerle bunları saraya davet edip fikir |— Belçika 12 # Arapları , Akropolis — $ahilinden | Jerini soralım ve manevi kuvvet- | -— Bu cedvele göre Amerikanın firara mecbur etmislerdi. -Otuz sene evelki Türkleriri hücumu da jayni akibetle neticelenedi mi? O vakıt böyle herkes telâş ve evdişe içinde, ne yapacağını şaşı- zp kalmıştı. Türkler Bizans sur- larına dayandıkları zaman, kıra- lerinden istifadeye çalışalım! letin Bu ihtiyar ve tecrübedide ku- mandanın izahatı, Lukas Nolaras- tan mada bütün saray ve hükü- met erkânı Üzerinde büyük bir tesir — yapmış ve alkışlanmıştı. | rana liçe korkusundan 'çıldırmıştı.. Za- | İmperator derhal fikrini değiştirdi. | kopan manın cn meşhur bir sihirb: Peki, dedi, öyleyse Tozi | leket olan TOZİ kıraliçeyi bir gün de iyileştirmişti. (Tozi)nin kıraliçe- Yüksek orman mektebi rektörlüğ ğünden Aleni elbise ve ayakkaııı miıııakasam: Mektebiniiz talebesi için yaptıracak olan 32 takım elbise ile 32 “çift ayakkapı aleni münaka: üzere her gün mür k içinde yevi 5/930 Çarşamba günü saat 14 te defterdarlık binasında müessesatı ziraiye mübayaat komisyonuna gelmeleri gibi bir sihirbaz bulalım! (Mabadı var) gibidir. Amerikanın senelik var serve hemen — müsar ilyar dolar olduğu halde İngilterenin 20 milyardır. sadi bul- ve Nev York borsasında fırtınaya rağmen bu mem- hâlâ iktisaden çok kuvvet- YENİ NEŞRİYAT icaret ve sanayi odası mecmuası Ticaret ve sanayi' odası mec- çıkmıştır. Bu nuzhada Ali Riza Seyfi beyin Avrupa ittihadı hakkında bir yazısı, İtalyan fın- dıkları ve harici pi tetkikler vardır. Tüccar karileri- ' mize tavsiye ederiz. sa hakkında Her akşam bir bikâye n #leyhindöy a ma gidiyor amnl yapayını? - susmak elimden gelrip a Esasen , hikâyeyi — dinledikten — sâep sİz de bana hak> vereceksiniz. Mek, çadaşım - Mazlüm , İstanbul'da | balli bir gilesin iken, Viyana'ya'n tahsile gitliğimiz zaman prensler gibi yaşamağa başlıyor. Servetinin menbar Sır., Bü aralık, düvey annesi , tedavi için ayım — geh — gidiyor; bana / da Hilenden bir emanet getiriyor. Mazlum, garip bir telâşla yaşayış taraımı - derhal değiştirmişti; Emanet almak üzere Mazlum'un| annesine gittiğim gün, genç ka- dınla bir müddet yalnız kaldık. —Sizden bir ricam var! - dedi.- Daha doğrusu iki ricam: Birincisi, size eceklerimi“Mazlüm'a söylememeniz. İkincisi, benimle birlikte, bir kuyumcuya kadar giderek, mücevherlerimi satmama vesatat etmeniz. Mücevherlerimin Satıldığın üvey oğlumun öğren- mesine hernedense gönlüm kail olamıyor. Mücevher fiatları na'da daha fazla - olduğu birkaç kırıntımın İstanbul'da değil burada satmağı muvafık gördüm. Tedavime para lâzımda. — Peki, Hanımefendi verdim.- İki evabinı. emrinizi de yerine Birlikte çıktık. Üç beş kuyumcu dolaşarak fiatleri öğrenmeğe ka- rar verdik. Esasen, meşhur ku- yumcuların bulunduğu yer, * İm- perial,,oteline de, bu yeni otelede uzak değildi. Mazlum'un üvey annesi, kuyumculara bir yüzük, bir çift küpe, bir de gerdanlık göstermekteydi. Kuyumcular, küpe- lerle yüzüğe - Kron hesabı aklımda değil!- Epice bir para vermekte idiler: 3000 lira mı, 3500 mü pek hatırlamıyorum. Lâkin, gerdanlığa bakıyorlar, bakıyorlar da ağızla- zının süya akıyordür — Ah, şayet, bunun ortasında bulunması icap eden taş olsaydı, gerdanlık — 20000 lira eder Diyorlardı.- Amma, o taş yok. Ger- danlık 1000 lira etmez bile ... Hemen bütün kuyumcıların ayar | ağızdan söylediği bu sözü, alman- cadan türkçeye tercüme ettikçe, kadıncağız teessüre - kapılıyordu. Nihayet, en meşhur kuyumculardan- | Hofflieferant yani “saray müte- ahhidi, /oharın Kicher'in mağaza- sına girdik. Johann Kicher, ger- danlığı görür görmez bir: — Ooo.. -kopardı. Bu gerdan- hığın ortasındaki parça bende... Bunu, bana dokuz ay evel sattılar. Mazlum'un üvey annesine bu sözleri tercüme ettiğim zaman: — Yaa.-diye hayret eder gibi göründü, sonra, yüzüme baktı:- Bu p: | | şayı uzunboylu, sarı saçlı, mavi bir cenebi satımış, değil mi? Kuyumcu: — Hatırlamıyorum. - dedi. - Yalnız, onu satanın ismini def- terde bulabilirim. | Kalın bir defter açtı. Yaprak- | ları çevirdi. Nihayet, gö üstünden bakıp mücevheri satanın kim olduğunu bildirdi: — Mazlum - Bey... Türk.,.. yaşında. Devlet demiryolla | umumi idaresinden: 225 adet masa, dolap ve yazıhane muştur, Münakasa 20 ikinci kânun 20 | teminatlarını ayni günde lemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa - şartnamelerini edebilirler. Ankarada Devlet demiryolları idaresinde - yapılacı Münakasaya iştirak edeceklerin tekli saat 15 e kadar umumi müdürlük ka- (Mazlım, hakikaten uzun boylu; mavi gözlü ve sarı saçlı idi.) Üvey annesi: — Ben, bu taşın satılmasını oğlumdan rica etmiştim! - dedi. Eh, olür a.. yüzü katmer katme (ü başı sefil derecedi kadın, yanıma! yaklaştı. — Kçük Beyl Küçük Beyl Baktım kir, sokak mahudelerin- den... e sandım. Aldırış etmedim. Yürüdüm. Beni tanımadınız mı, ktçük — Tanımadınız mi? — Yocok. Hayır. Ben Vicdan. Hangi Vicdan? Hani Adnan Beyin evinde? im bu Adnan Bey? Mazlum Beyin babası, — Eeee? — İşte ben, onların - evinde beslemeydim: Vicdan! — Haaaa... Hatırladım... Şimdi ne yapıyorsun? Alışkın bir tavırla yangın yer- leri inlerinden birini gösterdi: — Görüyorsunuz. — Seni bir işe — koysak... - dex — İstemem , küçük Beyl Bir büçük sene mapusanede yatan yedi sene oruspulük eden bir kadın gayri çalışamaz... Sizden yalnız bir ricam var: Bana Maz- dum Beyden haber verin. — Mazlum —A Koyu sürmeli gözleri büyü Sonra, küçüldü ve yaşardı. — Vicdan... - diye sordum. - Hapishanede —bir- buçuk — sene için yattın? — Hiç, — Nasıl Hiç için mi yattın? — Çe'ın gibi bir şey. Mazlum — Madem öldüş bari söyliye- yim artık: Bundan onbir sene evel, siz Viyana'ya gideceğiniz günler de, ben, çocukları eğlendirmek Hanımın mücevherlerini takmıştım. © gece, gerdanlığın ortası kaybol- Benim boynumda gördükleri için benden şüphelendiler. Hem benden başka evde kimse yoktu ki.. Beni tuttular, dövdüler, polise * verdiler .. Hapse koydular ... Bir buçuk sene yattım... Sonra da işte böyle... Gene yangın yeri inlerini gös- terdi. — Amma ben, gerdanlığı Maz- lam Beyin aldığını biliyordu! -dedi .- Kapıdan gözetlemiştim.. * Onu ele vemerdim.. Çünki küçük Beyi. Yangın yerlerinde, biri, çatlak bir sesle haykırdı. — Vicdan! Vicdanl! Allaha ismare | köçük Bey! Vicdan, kayboldu. ( Vü-Nü ) rı ve İimanları kapalı zarfla “münakasaya kon- pazartesi günü saat 15,30 da dır. mektuplarını ve muvakkat S lira mukabilinde Ankarada, malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa — mağazasından tedarik