28 Teşrinisani 1929 tarihli bilmecemiz KASIMPAŞA Kapı, paşa, şapka, kaş, şık, aşk, kasap, kaşık idi. Kazananların isimlerini PAZARTESİ gönü neşredeceğiz. Okuyunuz! Otelden kolay kaçmıştım.. biraz sonra, Kristal oteline gö- türdüler. Sepetin içinde tirtir Aksilige bakın ki, — hastalıklı kadının oteldeki odası gayet ka- ranlıktı. Hamal sepeti odanın bir kenarına bıraktı.. Garson odayi kilitledi.. gittiler. Kan tepeme çıkmıştı. Sepet sandık yere tersine ola- rak bırakılmıştı. Bereket versin ki, odadan çabuk çıktılar, yalnız kalınca, derhal, elimde tuttuğum çakıyı sepetin Kenarına yapış- fırdım. ve üç dakika içinde san- dıktan çıkarak - geniş bir. nefes aldım. (Topaç)ın beni köşe - başında beklediği muhakkaktı. Kendi kendime: — Eceeh, Cingözl iş başa düştü. Haydi bakalım, sandık- tan kurutlduğun gibi, şu odadan da sıvışmanın çaresine bakl Dedim. Odanın kapısını yokladım. — Aman yarabbi. Kapı aşık değil mi ?! Sevincimden çıldıracaktım. Ha- yatta bu derece talili bir olduğumu bilmiyordum. , Yavaş yavaş otelin merdivenle- rinden aşağıya indim. Otel deyip te geçmiyelim. Muazzam seyyar bir memleket. Merdivenleri inmekten usanmış- tm. Yukarıya asansörle çıktığı- mız için, kaçıncı katta bulundu- ğumun farkında değildim. Yirmi beşinci katın merdivenini indim.. hâlâ bitmiyordu. Galata kulesi haltetsin bu otelin yanında. insan Nihayet, biraz sonra zemin ka- 'tına vasıl oldum. Sokağa çıktığım CİNGOZ AMERİKADA.. itriyordum. #i Fakat yolda, bir polis hafiyesi peşimize takılmaz mı T İçinde bulunduğum sepet sandığı, Sola baktır — Topaç yok... Aman yarabbi. mezsem? Ya onu gör- mımdan otelin köşesine ilerledim. Bu esnada omuzumdan bir elin beni çektiğini görerek — başımı ingözl Birbirimizi bulmuştuk. — Bravo Cingöz! Şimdi gözüme girdin... — Ne var? — Anladım ki, sen Amerikada aç kalmıyacak ve kolay. kolay ele geçmiyeceksin | Tehlikeli bir mevkide duruyor- duük. Ele geçmemek için hemen yola düzüldük. Topaçla, mahşer yerine benzi- yen kalabalık caddelerden yıldı rım süratile geçiyorduk. Arkadaşıma sordum. — Şimdi nereye gidecei (Topaç)ın birdenbire gözleri döndü: — Aman Cingöz! -dedi- çe neni tut! Şu karşıki sokağa sa- palım. Galiba takip ediliyoruz! — Aman deme!.. — Demesi filân yok.! Arka- mızdan gelen herifi tanırım. Nev yorkun polis hafiyelerinden biridir. (Mabadi var) Sıhhi öğütler Ankarada E. M. Mek. İhsan bey$ — Dershanenizin vaziyetini bilmediğimiz için, ziyanın ne ta- raftan gelmesi icap ettiğini tayin etmek imkânsızdır. Mar se nıfta yalnız sizin gözlerinizin bo- Korkak adımlarla yaya kaldı- |: doğru — Yazırum ! Oyuncakların yanında. yorsun ? — Baba, pamuk parmağımı ısırdı... — Matlaka gine kuyruğunu çekmişsindir | t çekmedi — © harfli hikâyeli bilmece — Bu sabah 6987 ye gitmek üzere vapur 984767 sine gittim. İki kişi kavga ediyordu; biri digerine kuvetli bir 89667 indirdi. Dayak yiyen adamın bir 76i kanadı. Polis yetişti, hadiseyi 7674 ten geçirir gibi uzun uzadıya tahkika b: ladı. Döven adam çok asabi idi, hâlâ: “ 47667 ni koparacağım ! ,, diye bağrıyordu. Bu esnada saat | dokuzu 7669 geçiyordu. Vapur 1234567 89 açıklarına yarmıştı. Bizim 6 9 8 7 müdürü çok hiddetliydi. - Vapuru kaçır- miştim. — Mektebe — gidemedim. Genç bir 123 ün — sokak- larda dolaşması nasıl " mümkün olurdu? Niçin bu kadar fazla düşünüyorsunuz? Akşamda tef- g Bedava olarak 100 liralık eşya kazanmak ister misiniz? 500 diralık kıymetlti eşya piyangomuza iştirak ediniz! Doğru halledenlerden 1 ü kışlık bir çocuk paltosu, 2 inciye 1 kilo çıkolata, 10 uncuya kadar birer kutu şekerleme , 50 inciye | kadar birer kartpostal verilecek- tir. — Rilmece müddeti15 gündür. — Halledilen bilmeceler AK- ŞAM gazelesi ÇOCUK DÜN- YASI namına gönderilmelidi. 13 Kânumuevvel 1929 MASAL Oduncunun kızı! Vaktizemanında bir köyde , kulübe içinde yegâne kızı ile ya- | şayan bir oduncu vardı. Bu adam her sabah erken | kalkar, baltasını sırtma, yemeğini | eline alır ormana giderdi; orada Vakşama kadar çalıştıktan sonra © avdet ederdi. Kızcağız, akşam babasını me- yus ve durgün bir halde karşı- lardı; fakat babası hiç bir gün aldırmaz ve yine her günkü gibi baltasını kızın üzerindeki duvara asar ve hiç konuşmadan yatardı. Bu vazizet günlerce devam etti; fakat kız bir akşam baba- sını görünce figana başladı. Köy- lü kızına sordu: -Ne dir senin bu. feryadın? hastamısın? ne - istiyor- sun? Genç ki ğiştirerek şö ehresini derhal de- le cevap verdi: ben — böyüyeceğim, evleneceğim, bir çocuğum olacak, bu senin baltan duvardan düşüp onun kafasını yaracak diye dü- şündükce merakımdan çıldıraca- ğim. Babası gülere! — A şaşkın! Düşündügün şeye . Dedi. Kızı devamla: 'vet babacığım, ben ileriyi düşündüğüm için bahtiyar olmam züuhtemeldir. — Sana deli diyorum kızım Fkat, eger senden delisine tes: düf itmezsem, bilakis senin gibi akıllı ve münevver bir kızımroldur guna iftihar edecegim - baltamın i değiştireceğim. Bir kaç gün sonra oduncu çar- şıdan — geçerken — dikkatini celp eden bir. vakkaya tesadüf eti bemen yaklaşıp neticeyi anlar Bir çırak başma su küpünü güclükle geçirmişti, çıkarmağa çalışıyor ustası — kendi kör testeresile çırağın boyan İ yordu, küpü kırılmasın di Oduncu bu hali görünce hay- | vetle bağırdı. — Be yahul Küpü kırın da ço- cuğun kafası kurtulsun.. Bu ka- darcık aklımz yok mu? Oduncunun — sözünü dinlediler, çocük ölümden kurtuldu. Akıllı köylüye teşekkür ettiler Oduncu evine döndüğü zaman kızıma: — Yavrum,dedi, bugün sokak- den daha delisine rastladım. Artık baltamın yerini degiştiriyo- rum. Onu bir daha divara asmı- — Yarın bal zaman, — ilk işim, otel kapısının | zulması, Miyanın aksi taraftan gel- | rika edilmekte olan BİZANSIN Oduncu sözünde durdu; kızı da önünde beni bekliyecek —olan | mesi meselesi olmasa gerek. Her SON GÜNLERİ tefrikasında bile, bu hadiseden ders alarak akıl- Topaçı araştırmak oldu. Sağa | halde bir defa mektep tabibine / bir kaç günden beri ismim geçi- landı. Köylünün kulübesine neşe baktım: müracaat ediniz. yor! girdi. — Topaç yok... Çocuk'Hekimi —| — Şimdi beni buldunuz, degil mi? | Ünzez Tp Resimli hikâye — CİNGÖZ RESSAM