Dikkat ! 14 Teşrinisani 1929 tarihli bilmecemiz AMERİKA Erik, Kara, Krem, Kira, Marika, Merak, Arka, Emir idi. Kazananların isimlerini 'PAZARTESİ günü neşredeceğiz. Okuyunuz! Nevyorka çıkarken “Hoş geldini,, yerine bir yumruk... d yi Arkadaşla - bir meseleydi. Amerika seyahatı tam, Amerika- bende unutulmaz bir hatıra olarak dan dönünce beni tanımadı- lar. — Evvelâ kardeşim: Aman ağabey! O kadar değişmişsin ki, sokakta görsem tanımazdım..! Dedi. Aynaya baktım.. Kıyafetimde hiç bir. degişiklik, gayritabiilik Mektebe gittim. Bütün arkadaşlar, hep - bir Cingöze bakınll! Diye bağırdılar. ç — Yahu sana ne olmuş böyle? Arkadaşlarımın ağızları,gülmek- — ten, külaklarına varıyordu. Hiddetimden dişlerimi gıcırda- tarak söylenmeğe başladım. — Beni hiç te böyle karşılıya- cağınızı zannetmiyordum. İki ay içinde ben mi değiştim, yoksa siz mi? gülecek ne var? Şöyle insan gibi uslu uslu oturun da size Amerikada gördüklerimi anlata- yım... Arkadaşlarımdan biri “ yanıma sokuldu: z — Cingöz! - dedi - Oburun ne öyle...? Patlıcan gibi şişmiş! Bu söz üzerine sırtüstü yatarak gülmeğe başladım. İ Çocukların hakları vardı: ben, burunumun ne kadar çok degiş- miş olduğunu birdenbire düşüne memiştim.) — Size, iki ay içinde, “zavallı burnumun neden böyle tanınmaz yalnız bunu birakmıştı. Nev Yorka çıkar çıkmaz, Ame- rikahlar; bana çok garip şekilde: — Hoş geldin..! demişlerdi. Rıhtımda, elimdeki çantamı alıp götürmek istiyen bir hamala: — Onu bırak, benim . hamala ihtiyacım yok... | Dedim ve kendimi yerde bul- | dum. Herifcegiz, benim bu sözümü bir hakaret telekki ederek bur - | numun köküne dehşetli bir yum- | ruk yapıştırmıştı. Biraz sonra aklım başıma geldi. Benim için büyük bir ders teş- || kil eden bu istikbal pek de ho- şuma gitmemiş değildi... -Bitmedi - Vaktile üç öğrenmek için İstanbula gelmişler. arnavut — türkçe Bir hafta sonra şu üç kelimeyi öğrenmişler: Biz, evet, bir okka fasulyal, Bir gün, bir yanğın yerinden geçerlerken, tesadüfen orada iki | adamın kavga etliklerini ve niha- | yet birisinin diğerinibıçakla vurup kaçtığını görmüşler. Vurulan ada- mın bağırması üzerine vak'a ma- halline yetişen polisler, üç arna- vutu yakalıyarak karakola - gö- türürler, karakolda komser arna- vutlara sorar: — Bu adamı siz mi vurdunuz? Üçü birden cevap verirler: — S — Niçin vurdunuz? — Bir okka fasulye... — Bir okka fasulye adam vürülür. mu? — Üçü birden başlarını sallar- lar: — Evetl! için bir NERMİNİN YEMEĞİ Dün mektepte öğleyin Yemek vakti olmuştu. Dediler: Yemek yiyin! Hep sofralar dolmuştu. Minimini bir çocuk, Bir masada yalnızdı; Ne sevimli bir kızdı; Fakat benzi pek uçuk ! Sepetime bugünde Annem koymuş yiyecek Baktım onun önün de Sade kuru bir ekmek ! Yanına oturmuştum. Soframı da kurmuştum. Dedim: Haydi m, Kardeş, kardeş yiyelim. Artık kardeş diyecek Bizi gören, emindik. Ne hoşoldu bu yemek, İkimiz de sevindik ! ğ Salıncakta.. k z — Aman yavaş.. Başım dönü- yor. —O halde, büyüyünce kaptan olamıyacaksın! Açık muhabere: İzmirde Sırrı beye — Hediye- nizi gönderdik. Ankarada M. Ali beye — Bil- mece kuponunu göndermediginiz için müsabakaya iştirak edeme- diniz. 1264 olmazsa evinizden çıkamaz- sınız. 6789 eski devirde çok vardı. 89612 harflerim, çehrenizdeki 128 den bir yukarıda ve herkeste bulunur; bu olmazsa 8, 4, 1 ine halel gelir. 12396 daima yedi miz bir şeyin satıldığı yerdir. | 8912 den herkes hoşlanmaz, fakat İsmim 1235 dir. ben severim. 98 in ateşine yanmak mem. 12841 ile çorba içt söyliyeceğim, fakat sakın beni yazı takımı, 2 inciye büyük bir paket çokolata, 5 kişiye AKŞAM gazetesinin resimli ilâve kolleksi- yyonu, 10 kişiye güzel birer kitap, 20 kişiye de birer paket şeker- leme hediye edilecektir. — Bilmece müddeti 15 gündür. — Halledilen bilmeceler, ku- ponla birlikte AKŞAM gazetesi ÇOCUK DÜNYASI namıma gön- derilmelidir. Hocadan akıllı — Oğlum, baban ayda onar lira ödemek şartile yüz lira istik- raz etse, altı ay sonra ne kadar parası kalır? — Yüz Jira, efendim... — Yavrum sen hesap bilmi- yorsun. — Fakat babamı iyi efendim! Helâl olsun Bir ihtiyar, yolda hararetli bir münakaşaya tutuşmuş üç çocuga Yast gelip dertlerini sormuş. Ço- cuklar anlatmışlar: fendim şu köpegi bulduk, hangimiz en büyük yalanı uy- durabilirse onun olmasına karar verdik. Şimdi yalanları tasnifte uyuşami İhtiyar — : Çocuklar böyle şey- ler ayıptır, günahtır. Bakınız ben bu yaşa geldim, hiç yalan söyle- medim. Diyince çocuklar bir avaz- dan bağırmışlar: — A Clendi baba, holâl olsun, köpeği sen hak çettin! Çocuklara mahsus |500 liralık | Kıymetli eşya piyankosu ÇAKŞAM )ın ÇOCUK DÜNYASI | Küçük karilerinden gördüğü rağbet dolayısıyla kendilerine | Kıymetli eşva piyankosu şeklinde — hediyeler | karar vermiştir. 500 liralık | Esya piyankosunda 83 kari- imize — muhtelif — İüymetlerde hediyeler verilecektir: Birinciye 100 lira ikinciye — 30 Üçüncüye 20 ,, | ve 30 kişiye 5 Jira kıy- | metinde eşya verilecek ve 50 kişiye de 200 Jiralık | Şeker, Çikolata, Kitap ve sair hediyeler | takdim edilecet Şurasını izah edelim ki, bu eşyayı, karilerimiz, kendilerine | göstereceğimiz büyük bir ma- || | gazadan bizzat arzu ettik- Üleri cinsten alacaklardır. ve | | bu eşyanın parasını gazetemiz verecektir. |ser 500 aaj Liralık kıymetli eşya piyankomuz | devam ediyor | ve- HER GÜN Süncü sahifenin alt tara- (| fındaki - kuponumuzu kesip saklayınız! | Bu kuponları ne vakit gön- (| dereceğinizi ayrıca yazacağız Kuponlar için Her gün ga- | zetemizi takip ediniz. Piyanlc hakkındaki fazla tafsilâtı bilâ- hara verceğiz. vermeğe BiLMECE KUPONU z sen ) TEni TENİP OY YORSUN YAT Güvi Resimli hikâye: CİNGÖZ TENİS ŞAMPİYO NU