11 Kasım 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Kasım 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Akşam Tarihi roman tefrikamı Padişah, sabah oluncıya kadar bahçede kal- mıştı... Elvira, İnperatorun sarayında verilen bir ziyafette, Anadoludan gelen bir murahha- sın bulunduğunu da ağzından kaçırdı. 4..Artık, Hamıza beyle aranıda bir rabıta kalmamıştı. Biz Bizans kadınları: hangi erkekle yaşıyorsak, onu muhakkak seviyoruz demektir © gece, eğleni Elvira, Padişahın Hamza beyle niçin bu kadar çok meşgul ol- duğunu bir türlü anlayamamıştı. Artık konuşmuyorlardı. Ay, ağaçların arkasına düşmüş, ortalık kararmıştı. Sabah oliyordu. Elvira havuzdan çıkıncıya ka- dar süküt etti.. giyindi ve bir ağacın dibinde oturdu. — Sultan Mehmet, harp meyda- mında düşmana mukabil taarruz hazırlıklarile meşgul olan koman- danlar gibi, havuzun - önündeki ufak mermer taşlık üzerinde bir aşağı bir yukarı dolaştı. A; kayboluncaya kadar... Sa- bah oluncaya kadar dolaştı. çıktı? — Haylı zaman oluyor. — Ben, galiba ayakta uyuyor- dum. Ne çabuk giyinmişsin.? — Biraz serinlik çıktı da, — Üşüdün mü? — Evet.. — Haaa... temin seninle he konuşuyorduk? — Çocukluk hikâyelerimi an- latmıştım. — Yooogok... Yokt Sen bana eski dostundan bahsediyordun... söyle bakayım, © şimdi nerde? — Anadoluda diyorl. — Anadoluda ne yaptığını bili- yor musun? — Geçenlerde Osmanlılarla har- betmiş diyorlardı! — Bu malümatı nerden aldın? — İmperatorun sarayından... — Çok oldu mu?; — İki, uç ay var... — İmperatorun bu hususta ne Mütalâa dermiyan ettiğini biliyor musun? Elvir düşündü: “— Hatırlıyorum, o gece sanayii nefise akademisinin 50 inci senei idevriyesi merasimi vardı. Bizansın bütün ressam ve musikişinasları saraya davet edilmişlerdi. — Bu mesele böyle neşeli bir gecede mi mevzuubahsolmuştu? —— Evet.. Çünkü, Karaman- oğullarından Yusuf beyin İmpera- tora göndermiş olduğu bir mü hhas o gece Bizansa vasıl “ol- muştu, İmperator, kendisini saraya| elini şakağına koyarak BİZANSIN SON GÜNLERİ sırası Safinaza gelmişti. Sarayın her köşesinden bir saz sesi aksediyordu... Yazan: iskender Fahreddin davet etti.. — Demek ki, Anadoludan öyle bir mürahhas geleceğinden haber- dardı.. — Zannederim. — Sonra...? — Gece, - eğlence — arasında, Anadoludan gelen bu adam Kara- manoğullarının samimi dostluğun- dan bahsetti ve Osmanlı türklerile harbeden kendi kabilelerinin ba- şında Hamza beyin de bulundu- ğunu söyledi. — Sen, bu haberi alınca sevin- medin mi? — Hayır... — Bu münasebetle , Hamza beyle geçirdiğin O mesut günle- ri - bir dakikacık olsun - hatır- Tamadın mi? ! — Artık onunla aramda bir | rabıta kalmamıştı. (Agripas)a her hangi bir erkegi tercih etmemde biç bir sebep yoktu... — Ağripası bu . kadar çokmu seviyorsun? - | — Biz Bizans kadınları, hangi | erkekle yaşıyorsak, onu mühak- | kak seviyoruz demektir, Insan | sevmediği bir erkekle, bir gün | bile, beraber yaşayamaz Sultanıml Padişah caali bir tebessümle cevâp verdi. — Şu halde benden de çok hoşlandığın anlaşılıyor..! Elivra gülerek başını " önüne — Hiç şüphesiz... Padişahır — Madamki şimdi benimle be- rabersin.. demek beni seviyor- sun? — Aksi takdirde, avdetimi te- hire imkân olur muydu? — Bu sözlerine inanmak isi yorum, Elivral — Size karşı yalan söylemeğe cesaret edemem.. Sultan Mehmet, ,hasmıcanı olan Karamanoğulları hakkında aldığı bu — malümattan çok — memnun olmuştu. — Sonra, dedi, © gece sarayda bu murahhası nasıl karşıladılar? — İmperator, maksadı ziyaret anlayınca fevkalâde soğuk day randı. — Bu yordu? elen murahhas ne isti- — Osmanlı türkleri — aleyhine Bizanslılarla ittifak.. (Mabadi var) Halk sütunu Gençler niçin evlenmiyorsunuz? Barlarda, Bahçelerde, sinema ve tiyatrolarda gezen insanlardan evlilerle bekârlar tesbil etmek lâzım gelse, ekseriyeti evsizlerin yani bekârların teşkil etmekte olduğu görülür. Evlenmemek su- e aile anadetine yabancı kal: makta olan bu gençlerden bir çoğu, en kiymetli ve en ateşli devirlerini aile yuvası içinde lez- zet ve selâmetle değil sefahet mahallerinde keder ve sefaletle jor demektir. TU kan — bir | 'azifeden yorgun çıkan bir kimse, istirahatı, ailç kucağında sıcak yuvada yapapılir. Halbuki iş başından tatil yapan evsiz bir jadam doğruca ikametgâhına av- det edemez, çünkü evde yalnız duramaz, cam - sikilir. bir. sevki manevi ile hariçte kalır, şurada burada Mmeçhul arzular peşinde koşar dürür, yorgunluğuna - bu suretle bir ikinci yorgunluk daha ilâve ederek tan © gencin Tekarlığıdır. Çönkü sanlar münferit hayattan zevk alamaz, insanlar tabii. olarak me- deni olduklarından yalnızlıktan haz edemez. Bir hanede yalnız kalan bir kimse o hane dahilinde her hangi bir şeyle de iştigal etmi- yorsa ruhan sıkılır ve caninı taş- faya, daima insanlar arasına, ahenk yerlerine atmak mecburi- yetinde kalır şu suretle bekârlar- da hane mühabbeti aranılmaz. Hanesine muhabbet ve merbul yeti olmayan bir kimsenin vata- sına muhabbeti dahi zayıf olabilir. Binaenaleyh bir gencin bekâr kalmasından mensup olduğu ce- miyet dahi mutazamırdır, şu hab- de niçin evlenilmiyor ? Karilerinizden Çimişkezekli : Rıza Âlp Tramvay kapıları hakkında bir mütalea... Tramvay arabalarının kapıla- ının kapanması için söylenmedik, yazılmadık birşey kalmadı. Birker- rede atideki maruzatımın kariler sütununa dercini — rica ederim. Kapıların — kapanması ” hususunu temine muvaffak olursanız sıhhati umumiyeye büyük bir hizmette ulunacaksınız. Trâmvayın seyri esnasında yolun nısfından — ziyadesinde mutlaka vagon dahilinde bir kontrol icrayı vazife eder, bu memura kapının açık bulunduğu müddet biletini kontrol ettirmemek üzere ahaliye hitaben Şehremaneti - tarafından bir levha asılsa kapının açık bu- hınduğu müddet — memur - icraşı vazife edemiyeceğinden kumpan- ya da kontrol derecesinde kapı- ların kapanması hususunda emir verir ve meselede halledilmiş Beşiktaşta mukim deaimi karilerinizden. İst. Asliye mahkemesi hukuk dairesinden: Hüseyin efen- dinin karısı Mersinde - belediye kabilesi Seniha hanım aleyhine ikame eylediği boşanma davası için irsal kalınan dava arzuhali tebliğ ilmuhaberine muma ileyha- nn ikametgâhı meçhul olduğu mahalli mahkemesi mubaşiri tara- fından verilen verilen meşruhattan olur. Mühsin -anlaşılmış ve müddei ilânen teb- ligat icrasını talep etmiş ve talebi vaki müvafıkı kanun — bulunmuş olmağla balâda hülâsası muharrer dava arzuhaline on gün zarfında cevap verilmek ve keyfiyet tebliğ mekamına kaim olmak üzere ilân olunur. Polis müdüriyetinden:; Üç bin küsur muhtelif nevi defter ile 20 kalem de evrakı matbuanın tabı ve teclidi alenen münakasaya çıka- rılmıştır. / Taliplerin — nümüneleri görmek üzere idare komisyonuna münakasaya / iştirak için yevmi ihale olan 1/12/929 Pazar günü saat 15 te Defterdarlık dairesin- de müteşekkil mübayaa komisyo- nuna müracaatları ilân olunur. akşam , dürlü Boceace,nin hikâ) Frioul havalisi soğuk bir mem- leket olmakla beraber , civarındâ İâtif dağlar, şairane şirin vadiler vardır. Bu ayaletin Üdine — kasabasında, — Madam Dianore da — gayetle bir. kadın yaşardı adlı zengin, kibar, nazik, terbiyeli bir delikanlı ile evlenmişti. Mada: bedeni ve ahlâki meziyetleri yüzünden, ona, Ansalde Grandesse- isimli cesur ve zengin bir şövalye âşık oldu. egeçirmek — için, başvurmadık usul bırakmadı; fa- kat, kadının gözü kocasından Zayri kimseyi görmiyordu. Niha- yet, şövalye - Ansalde, Madam Dianore'ye öyle balta oldu, öyle balta oldu ki, kadın, ondan ya- kayı / sıyırmak için şöyle bir im- kânsız teklifi - ilerisürmeğe mec- bur kaldı — Kânunusani ayında hertaraf yarıbele kadar kar . kaplı iken, siz, bana, şehrimizin civarında, güllük gülistanlık, zümrüt gibi yeşil çimenlerle örtülü, ağı nam asil Dianorc lirseniz, ben de, o zaman sizin olu- rum. Aksi takdirde, vücudumu elege- çirmeği aklınızdan çıkarın! Şayet bu dileğimi meydana getirmeden bena aşkınızdan filân behsederse- niz, kocama ve akrabalarıma söy- lerim. Münasebetsiz hadiseler çıkar. Fakat eğer, kânunusani ayı ortasın- da, bana, böyle bir bahçe yapacak olursanı sözveriyorum, en büyük yemini ediyorum ki, sizin olacağım! Madam Dianore, bu sözleri söy- ledikten sonra, şövalyeden ayrıldı; | ve, musallat ” âşıkından ebediyen kurtulduğunu sandı. Ansalde, kenisine koşulan şar- tın müşküllüğünü, battâ imkân- sızlığını anlamakla beraber, ümi di kesilmedi; oraya başvurdu, buraya başvurdu; - en usta bah- civanları müracaat etti- ret ce- vabı almakla beraber, gene yıl- madı; nihayet, önüne bir sihirbaz çıkt — Şayet 10000 duka altım vereceğine dair bir senet imzalar- | san, sana büyü ve üfürük kuvveti ile, istediğinden âlâ bir bahçe yaparım! - dedi. 10000 duka altını, şövalyenin yarı serveti idi. Buna rağmen, nehirler , | ki , Gilbert | larında meyvalar bitmiş bir bahçe yapabi- Kocası tarafından âşıkının koynuna yollanan kadın teklife rıza göstererek, senedi büyücü de, si karlı kânunus: bahçe yaptı de bülbüller şakıyor; tarhlarında çimler çiçekler bitmiş; havuzların- daki fıskıyelerden sular fışkıriyor; ağaçlarında yaz ve güz meyve- leri bitmiş. Ansalde'nin bu manzara kar- şisında ne derece ” sevindiğini , varın, siz tahmin edin! Derhal, ağaçlardan, meyvaların ve çiçek- lerin en iyilerini devşirtti;. bun- ları muazzam ve süslü bir. sepet inde sevgilisine — yolladı; ve , münasip bir zamanında — gelip bahçeyi gezebileceğini ona bil dirdi. Madam Dianore, bu efsanevi bahçenin — methüsenasını, esasen hayretle işitmişti cekleri de alınca, büsbütün şaş kanlığı arttı. Ettiği vaattan dolay? endişe etmeğe, pişman olmağa başladı. Buna rağmen, bahçeyi görmek hevesinden kendini menedemedi . Komşu kadınlarla - birlikte, sihirli bahçeyi görmek üzere yola çıktı. Gezdi, gördü, beyendi ve şaştı. Kalbi gayet üzgün bir halde eve döndü; ve iki göz iki çeşme ağ- lamağa başladı. Kocası, kederinin farkına varıp sebebini sordu. Madam Dianere, bir zaman, hicap ile sustu; Ssırrinı içinde sakladı ise de, sonra, dayanamadı; pek sevdiği kocasına, olup bitenleri, başından sonuna kadar anlattı. Adam, — dinlediği" maceradan, ilkönce, fena halde hiddetlendi. Lâkin, karısının namuskâr maksa- di karşısında — iyice — tefekküre daldıktan sonral, öfkesi sükün buldu. Diamore'ye dedi — Velev husul bulmaz bir şarta muallâk bile olsa, namuslu bir kadın, kendisini seven namahrem erkeklere visal vaatlerinde bu- Tunmamalıdır. Sen, bulunmuşsun | Hataya kapılmışsın. Lâkin, ma- dem ki, bahçe yapıldı; ve, sen, “Bahçe yapılınca senin olurum diye sözverdin ; büyük yemin eti vaadinde durmalı; sevgilinin evine gitmel Kadının, sevgilisi yanında ge- çirdiği macera, tafsilâtı ile, yar nadır. Mütereimi: (Vâ Na) İstanbul vilâyetinden: Yol mükellefiyetini nakten ifa edecek olanların ikinci taksit zamanı hulul etmiş olduğu gibi mükellefiyeti mezküreyi bedenen ifa eyleye- cek olanların şehri hal gayesine kadar İstanbul vilâyeti yollar baş lâzım gelece; ne müracaatla alacakları vesika üzerine yolda çalışmaları ve Teşrinisani gayesine kadar şu suretle bedeneni fayı * mükellefiyet etmeyeceklerin yüzde elli zamınile mükellefiyeti nakdiyeyi tediyeye kanunen ahkâmı mecbur olacaklar emval kanunu ahkâmı tatbik ve icra edileceği beyan olunur. gibi bu gibiler hakkında Nafia vekâleti Yollar münakasa komisyonundan : Kütahya vilâyeti dahilinde ve Kütahya - Afyon yolunun “10 kilometrosunda, Porsukçayı üzerindeki (B. T. 83) Porsuk köprüsünün mevcut ayakları üzerine yapılacak betonarme üst yapısı kapalı zarf usülüyle münakasaya konulmuştur. Münakasa 20 teşrinisani 1929 Çarşamba günü saat 15 de Nafia Vekâleti Müsteşarlık makamında müteşekkel komisyon tarafından icra kılımacağından taliplerin münakasa müzayede ve ihalât kanunu ile olbaptaki — şartnameler - t: ifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını makbuz makabilinde vekâlet Müsteşarlığına tevdi eyle- meleri ve şerail hendisl etmeleri lâzımdır. öğrenmek üzre İstanbul ve Ki lerine ve Ankarada Yollar ahya Nafia başmü- Umum - Müdürlüğüne müracaat Proje ve şartnameler Ankarada Yollar Umum Müdürlüğünden (10) lira bedel mukabilinde alınabilir. Münakasaya iştirak edeceklerin ehliyet vesikalarını berayı tetkik münakasa gününden lâakâl 2 gün evel Ankarada Yollar Umum Mü- e tevdi eylemeleri meşruttur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: