Sahlfe 5 Rus ordusunun sonbahar manevraları devam ediyor. Manevralara her sınıfa mensup mühim kovvetler İştirak etmiştir. Rusyanın garp hududuna yakın havalide yapılmakta olan bu manavralarda askerin teçhi zatının mükemmeliyeti bilhassa nazarı dikkatı celbetmiştir. Resmimiz manevrada süvari ve topçu kıtaatı ile askerin nehri ge li gösteriyor. Hava taarruzlarına karşı tedbirler Fabrikalar ve sanayi mahalleri hava taarruzundan nasıl muhafaza edilebilir Müstakbel harbin - bayati bir zarüret haline koyduğu mesele- lerden bi her nevi isi de, sınat mıntakalarla imalâthane, tamirhane ve fakirkaların havaya karşı mu- keyfiyetidir . Bu zaruret iki sebepten dolayı büyük ehem miyet kazanmıştır; 1 — Yarınki harp fen ve danat harbi olacaktır, bunun için makine, malzeme ve pek çok alât ve edevat Jüzlmdır. Buna fabrikalar yapar, tamir eder. © halde düşmanın bu. kuvvet ve küdret fazası menbalarına — hücum etmesinden daha tabii hiç bir şey olamaz. Harpte her çeşit fabrikalardan — istifade — edildiği içinn düşman taarruzunu üzerine çekmiyecek bir fabrika tasavvur edilmer. 2—Tayyare zamanımızın en kud- retli silâhı halini alıyor. Dehşetli sürat, en ağır infilâk kudreti, uçsuz bucaksız bir görüş dolayısile fabrikalar için havadan gelenlerden daha ehemmiyetli bir düşman tasavvur. olunamaz. İşte bu iki mühim sebep dola- yasile hayli zamandan beri bu mesele, bilhassa İngiltere ve Al- manya — gibi mıntakaları gayet — geniş hükümetleri düşündürüp durmaktadır. Tekmil milletler gibi bizim için de hayati ehemmiyeti olan bu mesele hak- kında şimdiden tetkikte bulunmak ve tedbir almak çok lâzımdır. Sınaf mıntakaların — havadan korunmaları — için — ittihazı gelen tedbirler nelerdir ? İ —Her şeyden evvel icabında uzun bacası ve tekmil binalarile ikte fabrikaları tayyarelerin | rında ikamet edenlerin, buraların gözünden saklamak için sun dertibatı ... İstikbal haplerinde tekmil kıymetli vesaitin, insanla- rın, gemilerin havaya karşı korun- ması için en müessir vasıta olan bu sisleme keyfiyeti gayet basittir. Yandıkları zaman beyaz duman çıkaran mevaddın bir kazan içinde ihrakı civarı derhal gürünmez hale getirir. Denebilir ki eğer sisleme vasıtasile harp gemilerini gizleme temin edilmemiş olsaydı, bugün koca dritnotlar, küçük - tayyare- ler. karşısında — çoktan — teslimi silâh etmiş bulunurlardı. Fazla bir paraya mal olmayan bir iki kazan her fabrikayı tay- yareye karşı emniyet altına alı 2 — Gece taarruzlarında kendi yerlerini belli etmemek için tek- mil ışıkların havaya karşı körle- tecek şekilde yapılması... Eğer fabrikaların bir az uzağında sahte işıklar tesis edilir. ve hatta bu civara — yerleştirilen — bir — kaç projektörle — düşman — tayyaresi aldatılırsa tahaffuz daha emin olur. 3 — Daha tesis esnasında ma- kineleri, mühim cihazları mahzen- lere ve üstü kavi yerlere koyarak mühtemel tahriplerden muhafaza etmelidir. 4 —Fabrikada çalışanların mu- | barebe zamanında emnmiyetle iş görmeleri için sakafı kavi yerler yaptırılması çok faydah olur. 5$ — Fabrika dahilinde çok bölme yapılması isabet edecek bombaların tesirlerini tenkis eder. 6 — Benzin, yağ, ve saire gibi yanıcı şeyleri uzakta depo etmek lâzımdır. Bundan başka fabrikalar civa- odun harp bâlinde çok tehlikeli olaca- nı bilmesi ve ona göre tedbir alması lâzımdır. Harbi umuminin sonlarına doğru İstinye havuzunda bulunan Yavuza taarruz eden düş- man tayyareleri dolayısile bu civar halkının - geçirdiği korku göz önüne getirilince, gerek fabrika ve gerekse civar “ mahallelerinin havaya karşı korunma keyfiyetine daha hazardan itibaren ne derece ehemmiyet verilmek lâzım geldiği anlaşılır. Askeri havadisler İngiltere (Sunday Times ) gazetesinin istihbaratına nazaran Mısır hükümetile yapılan ” muahe- dede Süveş kanalını muhafaza et- Yerli mallara rağbet Kumaş istihsalâtımız mütemadiyen artıyor Senede beş altı milyon metro yünlü kumaş ihtiyacımızın beşte biri memleketimizde yapılıyor Balat'ta — yüksek bacasından siyah dümanlar çıkararak harıl harıl işleyen Süreyya Paşa Men- sucat fabrikasını geziyoruz... On dört seneden beri mütemadi bir sayin, memlekte çok faideli bir gayretin neticelerini elde etmekten mütevellit neşesi yüzünden belli olan Süreyya Paşa, fabrikasının yazıhanesinde bizi hüsnü kabul etti. Bursa, İzmir ve Sanayi birliği sergilerinin şehadetnameleri, Gazi Hazretlerile İsmet Paşa hazretle- rinin ve Müdafaayı Milliye Vekâ- letinin — takdirnameleri yazıhane duvarlarını tezyin etmi; Milli - servetimizin mühim bir kısmını ecnebi ellere kaptırmaktan kurtarmak için sarfedilen mesa bu kıymettar mahsulü cidden ih har edilecek bir — müessesedir. Süreyya Paşa anlatıyor: “Yünler evvelâ siyah ve beyaz olarak burada ikiye ayrılır, bu makine küçük parçalara ayınır, burada yıkanır, yünler kabarır, suyu çıkarılır, korutulur, karbonis makinesinde —yünlerle — karışmış yabancı maddeler imha edilerek safi yün elde edilir. Yünler bura- da harman olur...., Harman dairesinin — yanından büyük bir daireye geçiliyor, bu- rası kumaş tezgâhlarına — iplik yetiştiren makinelerle - doludur. Yünler tabaka haline geliyor, sonra fitil oluyor, sonra da- fi leri büken ve iplik haline getire- mek üzere Mısır. toprağında ka- | lacak İngiliz kuvveti 4000 kişiden ibaret olacaktır. Kahiredeki Pi- yade Livası geri almacak ve Sü- vari Hivasının bir alayı lâğvedile- cektir. Hariciye nazırı Henderso- mun beyanatına mazaran İngiliz kıtaatı 1930 senebaşından evvel Renden geri çekilmiş — buluna- caktır. Fransa — Fasta muhtelif Fran- S kıtaatı arasında irtibatı te- min etmek üzere Tiffert ile Arbala arasında uzun bir mevzi — inşa edilmektedir. Lehistan — Son teşkilâta naza- ran Lehliler ber kolorduya altı otomobil kolu ilhak etmişlerdir. Her kol 3 tonluk 20 yük otomo- bilden ibarettir. Her otomobille 26 nefer veya tekmil neferlerile birlikte 4 makineli tüfek veya bayvanlarile birlikte bir hafif top taşınabilmektedir. M.Ş. rek masıralara saran büyük ma- kineler — muttasıl - çalışyor. - Bir makinenin bir hareketinde 840 metro iplik sarılıyor, dört maki- nenin mütemadi faaliyeti hesap edilecek olursa çıkan iplik yığın- larını tasavvur edebilirsiniz. Süreyya Paşa bu fabrikaya çok ehemmiyet verdiğini, memlekette yerli mallara pek az rağbet o- duğu zamanlarda bile nevmit ol- mıyarak gece gündüz. çalıştığını ve gümrük tarifesile halkımızın fazla rağbeti yüzünden dört sene evvelki sekiz tezgâha bu güne kadar otuz ilâ tezgâh daha ilâve ettiğini et- rafile anlattı. Çocuklarını Almanyay bu işleri tahsil için göndermiş olduğunu ve yorulmaz bir sayile atiden çok ümitvar bulunduğunu ve gittikçe ilâveler yaparak fabrikayı daha ziyade tevsi edebileceğini söyledi. Paşanın büyük mahtumu Atıf key bugün fabrikanın umumi mü- dürüdür, fenmi cihetini idare edi- yor. Küçük oğlu Hayrı bey de fabrikanın mühim bir şubesi olan boyacılık kısmına bakıyor. Fabrikada dörtte biri. kadın olmak üzre 200 küsur amelı lışıyor, bütün makineler ve tezgâhlar mütemadiyen işliyor. İplik — makinelerinin - yanından kumaşların dokunduğu - daireye girdiğimiz zaman - sırtımıza giy- diklerimizin ne velveleli bir me- sai ile vücuda geldiğine ş; olduk. Büyük ve geniş bir dai ye sık sık yerleştirilmiş kumaş tezgâhlarınm — gürültülü - faaliyeti ve tezgâhların altından top tap kumaşların meydana çıkışı cidden zevkle temaşa edilcek bir man- zara teşkil ediyor. Kumaşlar bu- radan çıktıktan sonra nev'ine gö- re yıkanıyor,boyanıyor ve nihayet Gtü ve havlarını temizliyen ma- kinelere giriyor. Bundan sonra da top yapılarak meşhere ve müşte- riye teslim ediliyor. Nefaset ve zarafet itibarile de Avrupa kumaşlarına rekabet ede- cek mallar çıkarılmıya başladığın gördük. Fiyetlerinin Avrupa mal- larından yüzde elli farklı olması rağbeti umumiyenin — artmasına sebep olmuştur. Mahmutpaşa'daki meşher mü- temadiyen fabrikanın yeni mamu- lâtım halkımıza teşhir etmektedir. Meşher müdürü Ekrem Beyden de aldığımz malümata göre yeni gümrük — tarifesinin — tatbikından sonra satışlar fevkalâde artmıştır. Memleketimizin bir senede beş ı milyon metro yünlü kumaş iyacını fabrikalarımız temamen tatmin edebilmek için fevkalâde rağbete ve rağbet — çoğaldıkça tevsia muhtaçtırlar. İhtiyacı umu- minin - şimdilik 1,200,0C0 küsur metrosunu yetiştirebilen fabrika- larımız yakın bir atide bu noksanı telâfi edebileceklerdir . n Afel Konyada çıkan Babalık gazetesi yazıyor: Sakyatan köyü muhtan Meh- met ağa ile mahalli ahalinin bir- Hikte çalışmaları - neticesi olarak köyün münasip bir yerinde- on mektep arasası ayırmışlar ve et- rafını duvarla - çevirmilerdir. İlk baharda untamzam bir mektep binası yaptırılmak üzre köylüler arasında konuşmalar devam ediyor. Süreyya paşa mensucat fabrikasının dahilinden bir parça