Yazan: iskender Fahreddin Padişah, Elviranın hikâyesini merakla dinli- yordu: «Hamza bey Bizansa gelince beni gördü.. sevdi, yanına aldı. Dört buçuk sene, karısile bir evde yaşadık...» Sultan Mehmet Bizans dilberinden epice şeyler öğrenmişti. El- viranın,Padişahı avlamak için Edirneye gönderildigi muhakkaktı. Padişah, bu me- raklı hikâyenin esini anla- mak için sabır- sızlanıyordu. — Demek ki, sen anasız, baba- z büyüdün, öy- le mi? Elvira : — Evet Padi - şahim! 16 ya- şına kadar ana- babasız yüdüm. Sultan Mehmet güldü: — Tahaf şey... On altı yaşından baban hasıl oldu?! — Hakkınız var Sultanım ! İhti- mal şimdiye ka- dar bu derece bedbaht bir ka- Elvira soyundu ve Padişahın ısrarı dına tesadüf et- memişsinizdir. Bu esnada Anadolu Beylerinden Hamza bey is- inde biri Bizansa gelmişti. Anadolu Beyleri ile Bisan İmperatoru ara- sında, o vakit, çok sıkı bir dostluk vardı. Hamza bey İmperatorun misafiri olarak Bizansta dört bu- çuk sene - kalmıştı. İşte, bey Bizansa yeni geldigi tarih- lerde idi ki, bizim heykeltıraşla dost olmuştu. Beni gördü... Sevdi ve yanına aldı. Padişah gözlerini açarak bağırdı: — Sen onun yanında da kaldın Hamza — Beni yamına bir evlât gibi aldı. Fakat sonra... — Ecee. Smııı7 —Kı ullandı! —0 ylr Hu Çü deşil miydi? — Evliydi. — Kanssı bir şey söylemedimi? — Söylemez olur mu? Her ak- şam benim için kavga, kıyamet kopiyordu. Beni, eve gittiğim ilk geceden beri çekememişlerdi.Fakat, Hamza bey, çok asabi veüzerine heybetli bir adamdı... zevcesinin yürüdü. Zavallı kdıncağız korku- sundan hemen düşüp bayılmıştı. O geceden sonra odalarımız ay- rıldı. Dört buçuk sene birbirimizin görmeden yaşadık. Giderken seni Anadoluya götürmek istemedi mi? — Çok iste — Niçin gitmedin? — gidemezdim... — Neden...? — Beni sokakta bulup büyüten beykeltraşı seviyordum. — O adam senden çok yaşlı değil ? üzerine havuzun içine girdi... fark vardı. Fakat, ruhü genç, kanı hararetli ve kendisini sevdirmesi, bir adamdı. Atelyesinde çır- jsıplak soyunup modellik ettiğim zaman bana, bir mabuda tapar gibi tapardı. sevilmekten çok hoşlanıyordun.. — Sevilmeği kim istemez, pa- dişahım? — İ Padişah Elvirayı kucağına otu- rttu. (Hamza) bey hakkında aldığı malümattan çok memnundu. Ham- za bey, Sultan Mehmedin arzusuna rağmen Bizanslılarla dost ve müt- — Şu halde, sen de, © vakit | tefik olan Karamanogulları ndandı. | Bızansa geldiği zaman yirmi sekiz yaşlarındaydı, uzun boylu, siyah sakallı ve nâfiz nazarlarile tanın- mış, çok gösterişli bir cengâverdi. Padişah sordu: — Elvira! Böyle yakışıklı, zengin bir kahramanı niçin sevmemiştin? — Kalbimde, Ovakit, yalnız heykeltıraşın aşkı yaşıyordu. — Doğru mu söyliyorsun? — Bana inanmanızı rica ede- rim sultanım! — Hamza bey şimdi karşına çıksa ne yaparsın ç Başımı çevirir geçerim... Sahi mi. Tabii... Dört buçuk senelik hatıra- dan kalbinde hiç bir iz kalma- di mi — Şimdi, (kalbimde onun ve heykeltıraşın yerini ( Agripas ) iş- gal ediyor... — Ağgripasa bir halef hazırla- madın mi? — Onu çok sevdiğim için, böyle bir şey düşünmek ihtiyacını hissetmedim... — Evet... aramızda otuz. yaş İspirto ve ispirtolu ıçkıler inhisarı Umum müdürlüğünden: İdarenin kabataş anbarında tahminen 70,000 kilo tahta sandık ankazı ile 50 000 Paşabahçe anbarında tane sağlam ve iki tane köhne çuval ve 200 tane gaz tenekesi vardır, Bunlar ilân tarihinden itibaren bir hafta zarfında satılacağından taliplerin mezkür anbara | | | | l 4 üncü icfa gundan Hüseyin eferidinin Mike- ciyan efendiden borç aldığı ceman iki bin liraya mukabil birinci derecede ipotek irae eyledigi Galatada Alaca mesçit mahallesi eski yaprak cıkmaz, cedit Laden sokağında kâin 13,15,17 numara- larla murakkam, masfi bila tevsi nısfı digeri tevsi alli üç bap hanenin otuz gün müddetle birinci ihalesi yapılmak üzre müzayedeye konarak altı lira bedelle ta- talibi uhdesinde olup kati ihalesi icra kılınmak üzere ve yüzde beş zamla on beş gün müddetle mü- zayedeye vaz olunmuştur. Hududu umumisi iki tarafı so- kak diger tarafları Ahmet ağa vereseleri ve Cezayirli Mehmet ağa vereseleri menzi düt tahminen seksen İstâni arşın terbünde arazi dahilinde yekdi- | ğerinin ittisalinde bulunan iki katlı ahşap üç bap haneden 13 şeli taşlık üzerinde - kuyülü kur- baga frenk tulumbası ve ocak mahalli merdiven altı bir kömür- lük bir Aaralık üzerinde mus- luk mahalli ve bir helâ ve bir sofa Jüzerinde — trabzon mah- allinde bir dolap, yüklü ve do- laplı iki oda ve aydınlık mahal- lini muhtevi olup mahiye on iki lira icarla Mehmet efendi kiracı- dır. 15 numaralı hanede keza ze- ini karmızı çini döşeli taşlık izerinde frenk kurbağa tulumbalı bir kuyu, bir acak mahalli ve bir kömürlük, merdiven altı bir ara- hk odunluk olup mezkür taşlığın sağ tarafındaki tahta yerden 17 numaral haneye methali yardır . Mebhus - (15) nmaralı hanefin üst katında bir sofa zerinde derununda yükü bulunan bir oda, bir helâ, bir dolap zemini çini tahtaboş, daha üst katta bir sofa üzerinde bir oda, bir helâ ve merdiven üstü tarabzan mahallinde bir dolap vardır. Ve elektrik tezyinatı ile müçhiz medyun sakindir. 17 numa- ralı hanede bir taşlık üzerinde bir helâ ve kömürlük, yüklü bir oda olup fevkanisi 15 numaralı hane teşkil etmektedir. Mustakil sokak kapusu bulunan mezkür oda ve teferruatına yedi lira icarla Sadet hanım işgal etmekdedir, mezkür gayri men- kulatı satın almak ve daha ziyade öğrenmek için kıymeti muhammi- mesi olan iki bin beşyüz İiranın yüzde onu nisbetinde pey akçesi 've 929-348 dosya — mumarasiyi İstanbul düncü icra memurluğuna muracaat etmeleri ve 2/12/29 tarihinde saat 14den 16 ya kadar ihaleci katisi yapıla; İkramiyeli Hanım terzihanesi Sultanhamamı, Mahmutpaşadan | kumaş alanlara bir kolaylık olmak | üzere Mükerrem ve Yaşar Hanım- lar tarafından Sultanhamamında hacı köçek - cami havuzluhan karşısında ittisalinde — mağaza fevkinde (22) No, mahalde açılan (Hanım ) terzihanesine üç kat elbise diktirenlere dördüncüsünden para alınmaz. Dışardan sipariş ile mah- | numaralı hanede zemini çini dö- | iıi!fe Berabe koyurn koyuna yıkı anan ı:ırlyı a gall Ge zengin bir adağmın bir güzel kızı var. Osa dası aakinlerinden Jefin delikanlı, çıklırasıya r. Kızdan maükkbele da üyor. Lükin, iki geng vücut, m ma irbirleriniz olmar dan, korsanlar, Restitme'yi İehiye SA y ndan - kaçırarak - Bicilya'ya gölürüyorlar; kırala taktim edi yörlar. Kıral, 6 günlerde, azıcık Takalsiz olduğu için, bakirenin kızlar dairesinde emrinn amade bir balde sak'anına Restitue' olduğu İchi S v Sayi oldu; haber, bi ü j Jean üzerinde yı dirim. tesiri | Bütün kudretile ta- hlar tarafından kaçırıldığını anladı; — £ ve, hemen, ilk 4 y j hareket — eyliyen gemiye — atlıyarak Sicilya yolunu tuttu. Kı Orada da hukikat, taharriyat, öyrendi ki, Restitue, kızlar bulunuyor. Aldığı bu malümat üzerine bü- yük bir inkisara kapıldı. Böyle bir kudretli kıralın elinden sev- ilisini kurtaramıyacağını düşün- Restitue'den - ilelebet Vi görünce, yataktan fırladı; na buldu ise onunla, örtüdü; haykırmağa başladı. dairesinde | — Bekâreti hakkında düşündükle- rini, Jean'a açıkça söyledi. Delikanlıdaki sevincin derecesini tasavvur. Kendi sırtındaki elbiseleri, ku- 4 durmuşçasına bir istical ile par- çalıyarak çıkardı. j İki genç vücut, kendilerini ya- 1 tağa attılar ve saadetin derinlik- —— lerine daldılar. Bu müddet zarfında Sicilya kıralı Günlerce, serseri serseri, kıra- | hn kızlar dairesi karşısında dolaş- tı, Kimse tarafından tanınma: için, nazarı dikkati celbetmiyordu. Sevgilisinin - penceresi — altından geçip duruyordu. Nihayet, — Restitue'nin gözü, melâl mahzun sokağı seyrederken, Jean'a ilişti. Ah, o zaman, genç kızm neşesini görse idiniz! Aşkın verdiği cerbeze ile, uzak- dan uzağa işaretleşerek, anlaştılar. Genç kız, delikanlıya, duvarı na- sıl aşabileceğini, bahçeye nasıl girebileceğini öyretti. Jean da, bütün tedbirlere ria- yet ederek içeri girdi. Yakalan- madan pencereye tırmandı: Yağ- mür borusu ile sormaşıklar, bu hususta, ona hizmet etinişlerdi. Restitue , bekâretini uzun za- man daha muhafaza edemiyece- ğini anlamıştı. Namusu, korsanla- | Tn elinden, zati, güçbelâ kortul- muştu.. - Vücudu, bugün değilse yarın, kırala müyesser olacaktı O halde , ilk visalinin — saa- detini niçin Jean'a — vermesin? Bu saadete - kavuştuktan sonra, artık, ölmiye bile razı idi Âşık, yağmur bourusundan ve sarmaşıklardan tırmanıp da odaya girer girmez, Restitue, omuzların- daki mantoyu attı; ve, billürasa vücudu ile, çırçıplak ortaya çıktı. KÂZIM Millet mektepleri için en mükemmel B Erküniharbiyece do emsalineftik atış yet SİNE,, clh... ticarethannlı oalleksiyonunu 1 teşrii saniden beri | kadar Beyoğlunda Hidiviyal Palasın salonlarında teşhire başlamıştır. j , . <.. İstanbul san'at mektebi müdürlüğünden Akşam erkek san'at mektebi derslerine başlanmıştır. marangozlar, Elektrikçiler; bilgiletinizi artnlüm izde daha iyi muvaffak olur kazancınızı arttırabi ları saat 6 dan 8 e kadar bu derslere devam ederel kabul için geç kalmadan işler alınız. Kaydı meccanendir. kayıt edilir. Sıhhi tesisat şubesi HALK ALFABESİ ORDULAR ve MiLLET MEKTEPLERİNE Agâh-Sabri kitaphanesi, istanbul Ankara caddesi “Eleonor dö Paris,, ticarethanesi Parisin meşhur “PATOUT, “REBOUE,,“ROSE DECA,, “ALPHON- inden getirdiği en son moda kadın şapkaları Fredric, iyileşmiş, zindeleşmiş bu- Tunuyordu. Âşıklar koyun koyuna sormaşdolaşa — dursunlar, — o da vücudunda hususi bir kuvvet hiş- sederek şu yeni gelen nadide bakirenin — bir çeşnişine bakmak arzusunu kalbinde yenemedi Kızlar - dairesine gitti. Elinde şamdan, usül usul, ayaklarımın —— ucuna basarak, cariyenin kapısına — yaklaştı. Tokmağı çevirdi. İçeriye girdi. Dimağında bin bir tatlı hayal yaşatıyordu: Mişil mişil uyuyan kizin yorga- nını şöödöyle hafifçi kaldıracak, Onun taze vücudu yanına rüzgâr gibi süzülecekti, Sonra, Ve sonra, Ve sonra ... Akt.. Yorganı kaldırdı. Eyvahlar olsun! “Bakire,yi ne halde görse beyenirsiniz!! Yatakta bir dexgktkly Gümbür gümbür gümbürdiye- rek bağırıp çağırmağa başladı. Restitue, bu aralık, yataktan korku içinde fırladı. Eline ne geçirdi ise ona sarı- narak, kıraldan / örtünmeğe uğ- raştı. Kıral, günahkârı âşıklara idam hükmünü yarın giydirecektir. Mütercimi: (Vâ-Nü) NAMİ ir, Maarif vekâletince kabul ve rülerek ordulara tavsiye edilmiştir. saat 9 dan 12 ye ve 14 ten 20 ye Makinistler Ancak bu sayede iniz. Akşam- şahadetname Mmüracaat ediniz. Her şey Döşemeciliğe - talebe açılmıştır! LKT