— Bu çeşmeyi su yolcusundan başka kimse akıtamaz... İşte evi de şuradac'ır. Çocuğun gösterdiği evin kapı- sını çaldık.. Ses yok... Bir daha | çaldık.? İçeriden ince, tatlı bir bir ses bagırdı: — Biraz bakar mısınız? Merdivende ayak sesleri... Bir terlik hışırtısı.. Biraz sonra kapı açıldı.. Vay efendim vay vay.. Bir baş.. Sarı saçlı bir genç kız başı, bir çift mavi göz.. ince kaşlar kıpkırmızı fda: sivri bir. çene.. Ve bir Amma ne gögüs İne gögü latamam efendim.. Anlatamam.. — Ecee. — Beni görünce güldü.. e gülüş... — Sonra? Güldü, gözlerimin içine baktı, baktı: — Ne istiyorsunuz efendim.. Dedi, sordum: — Bekçinin, su bekçisinin evi burası mı? Hem — Burası efendim Kelimeler boğayımda düğümle- niyor, ne söyleyeğini şaşırıyor- — Şey ; efendim , şey.. Diye saçmaladım, şey.. Sizden bir ri- cam var.., — Buyurunl. — Bu çeşmeyi sizden başka kimse akitamazmış, lütfedin de... — Felâkete bakın ki babam burada değil, * — Ne yapmalı bilmem ki.. Sarı saçlı, kızıl düdaklı genç kız içeriye seslendi: — Madlen... İçeriden gene ayni tatlılıkta bir ses cevap verdi: — Ne vari Çeşmenin anahtarını al da Bnl kü yadışlıkla cedncte gelmiştik galiba.. Çünkü aşağıya inen kız yani matmazel Madlen güzellik cihetinden bize kapuyu açandan aşağı kalmayordu.. —— - Matmazel Madlen elindeki anah- tarı sallayarak: — Çeşmeyi açacağız galiba .. Dedi, bize kapuyu açarak: — Evet.. Cevabını verdi. İki kız ör dü lerine o kadar benziyorlardı ki kerdeş oldukları ilk bakışta anlaşılıyordu.. Sonra- dan anladık ki bize kapıyı açanın ismi de Mari.. Çeşmeyi açtılar, mamafih ahbaplığımız bu kadarla kalmadı. Büyük fıçılarımızı dol- dururken dereden tepeden konuş- mağa başladık: — Kardeş misiniz matmazel? çok - benziyor- — Madlen benden yarım saat büyüktür. Biz Mari ile konuşurken Mad- den atıldı. — Ben ablayım, abla... Mama- ZaZ Cennete mi geldik? . Merdivenlerde bir : ayak sesi... Bir terlik | şakırtısı.. Biraz sonra kapı açıldı ve sarışın bir genç kız başı bize uzandı fi © benden yarım saat küçük olmasına rağmen bir sene evel evlendi.. — Ya evlisiniz demek... — Bunda hayret edecek ne var?. — Yaşınız pek küçük de evli tesiri vermiyorsunz.. Zarar yok bizim küçüklü- gümüzü — kocalarımız yaşları ile telâfi ediyorlar... — Ya.. Zevciniz yaşlı mı ? — O kadar değil kırk beş, öbürü elli... | Daha nelerden - bahsetmedik, | kızlardan / birini, Madleni fena | halde gözüme kestirmiştim, sordu: — Siz İspanyolsunuz değil mi? — Buna neden hükmettiniz? — Çehreniz ispanyola benziyor. — Hayır Türkün, — Yok canım. Kız bir türlü türk olduğuma inanmıyordu. Nihayet kanaat ge- ince : — Aman bir türkle tanıştığıma 'ne memnun oldum, ne memnun oldum.. — Vallahi ben de matmazel.. Nikolaviç de çarçabuk Mari ile ahbap — oluvermişt Sularımız doldu., Arabalara yüklettik... Ayrı- hirken Madlene: — Matmazel, dedim, Görü memiz bu kadarla mı kalacak? Dedim, güldü: —Bir daha su almağa gel cek misiniz? Eğer hapisanede su kesilirse belki.. — Ara sıra gelirseniz çok iyi olur.. Kocalarımız burada - değil yalnızlıktan patlayoruz.. Kulaklarma inanmıyordum: — Kocam burada yok.. Yak mızlıktan patlayorum... Bunu öyle güzel, enfes, öyle şeker bir tarzda - söyliyordu ki anlatamam... Cümlesini bitirdikten sonra, elimi tuttu: — Gelecek misini — Tabii. — Ama her halde beklerim.. — Her halde gelirim.. — Ne zaman?. — Ne zaman isters.niz... — Yarın olur mu?.. — Yarın pek erken değil mi? iç de değil... — Öbür gün gelirim... Pel Ayrıldık.. yani senin anlayaca- ğin her halta kocaları olmadığı zaman Nikolaviçle beraber sevgi- lilerimize gidiyoruz.. Bu seler sen de gel.. — Ben gel:p ne yapacağım.. — Aptallık etme beni dinle... madlenin jüliyet isminde bir am-' caçadesi var.. Mal mı mal, parça mi parca., — Siz galiba benim dertsiz başımı derde sokmak - İstiyorsu- — Sen gel bir kere de jülyeti gör.. Ondan sonra dertsiz başının derde- gir. (Arka: nasıl görürsün arın) ; Şarlok Holmes (efrıkısı '7 uncu sahifede 1 Beyoğlu istiklâl | Caaddesi Ho. 356 Hususi dersler : hanenizde veya mektepte HER ASRİ Yarın akşam ELHAMRA l umu KIZLAR (Kıalı.x anızı güıımı) bilir ve |Motosiklet kimin? Almanyada hırsızlıkla ittiham edilen bir dilencinin anlattıklamı Almanyada Kasel şehrinde ga- rip bir muhakeme görülmüştür: Kasel civarımdaki köylere giden caddede, jandarma neferleri, üstü başı pejmürde, dilencilikle söhret bulan Karl Şülteri, isminde birini gayet güzel, son sistem bir mote- siklet üzerinde görmüşler, tevkif etmişlerdir. Karl Şülter muhakemesi görü- lürken motosikletin kendi malı Volduğunu kolaylıkla ispat etmiştir. Hakimin: “Motosikleti almak için para nereden buldun? Kimden çaldın?,, Sualinden, Karl hiddet- Jenmiş ve cebinden bir çek def- teri çıkararak Kasel bankalarının birinde hesabi carisi olduğunu hayret Karl demiştir ki: — Ben on beş yaşımdan beri dilencilik etmekteyim. Kasel civa- rındaki bütün köyleri - dolaşırım beni her kes bilir. Her köyden muayyen günlerde geçtiğim için bana/ verdikleri sadakayı, yeye- ceği, Eskileri hazırlarlar . Ben geçerken her kapıyı çalar, ver- diklerini beklemeden, vakit zayi etmeden alır giderim. Bu sayede bir günde bir kaç köy dolaşabi- lirim. Şimdi altmış altı yaşındayım. Elli bir seneden beri yorulmadan gezdiğim bu köylere gitmek beni yormaya — başladı. " Artık çabuk yürüyemediğimden bir kaç köye gidemez oldum. Varidatım azal- dı. Buna çare — bülmak eden reise bir kaç köy dolaşarak eski varı datimı temin için bir motosiklet almağı münasip buldum. Allaha çok şükür! Hem moto- sikletimin benzin parasını çıkd- riyor, hem kendi nafakamı - bol bol temin edi; Daha bir iki sene te devam edeceğim. Sonra n yide ile varidat menbamı başka- Sına satacağım.,, Reis, Karbi , bir cürmü - olma- dığından , mahküm — edememiş serbest brakmıştır. Karl da mahkemeden gurürla çıkmış kapı önüne toplanan halk | arasında motosikletine binmiş ve evine gitmiştir. * Bakırköy — ve park — Bakırköy belediyesi biri Yeşilköyde —diğeri — Bakırköyde istasyon yanında olmak üzere iki yark yapmıştır. Bunlardan yeşil- köy parkı haylıca büyük olup köy halkının yegâne gezme yerini teşkil etmektedir. için | düşündüm. ve yorulmadan günde | kadar müptedi ve mü- terakki talebe için kurslar açıl ğ LiSANI öĞRETİR - Tecrübe dersi meccanendir. Yarınki 9 Teşrinievvel çarşamba akşamı |MELEK SİNEMASINDA İrae edilecek olan ALEKSANDRE DUMA nin meşhur romanından iktibasen FRED NİBLO nun yeni adapte ettiğ SİLÂHŞOR hlımınrlc DARTANYANınrolünü ifa eden DUĞLAS FAiRBANEKS wMEdR ve sürekli alkış Sbalmaliyl, öalaslara tam val hakif bulanması ebemmiyelle rica dülebilir. ARNOLDİ - ZİRKİN sinfonik orkestrası Hamiş — cektir tadarik slmasına / ağınen tekmili işlanacağından #halii mut 'olunar. Yerler evvelden B İSTANBULDA İKİNCİ SESLİ FİLİM yarın akşam OPERA SiNEMASINDA büyük bir aşk ve sevda dramını musavver SEHER VKATI Tlmi dünacaktır, — Sesli fiimlerin n karikülâdesi olan bu eser sirf ekkranda görünmesile - bütün temaşar kâranı teshir eden yıldızların en cazım. ve en sevimlisi VİLMA BANKİ ından temsil olunmaktadır. Her gösterildiği yerde aylarce dillerde dolaşan bu harikai san'ati görmeğe mutlaka gitine- lisiniz. Bu filim R. C. A. Fotofon Amerikan fabrikasının sesli makine- tar Elektrık Sobasını lanarak ilk soğuklardan sakınınız. SATiYE Bütuün modelleri size versiye takdim eder Metro han : Beyoğlu Elektrik evi : Kı İstanbul Kadrive hanım davası şunsmunl BU AKŞAM evrakı ea İzmirde muhakemeleri cereyan saat 27 buçukta etmiş olan Kadriye hanım ve galniz müatlirü rüfekasına ait muhakeme safaha- ve — talebelere tını gösterir evrak adliye vekâle- REİSİN - KARISI tine gönderilmiş ve vekâlet ceza ım Nn işleri müdürlüğünce tetkikata hnş CÇuma — günleri Tanmişte. Tetkikat — neticesinde | MMM Stine &it beraet kararının muvafık - görüle- 3 buçukta Temsilden sonra tramvay le- ceği ihtimali kuvvetlidir. min edilmiştir. Likör fabrikası | Müskirat inhisar idaresi tara- fından bir likör fabrikası açılma; karar verilmiştir. Likör mütehas- sısı M. Benzi'nin yaptığı tecrübe- ler üzerine bu fabrikada Avrupa Beyoğlunda Tokatlıyan İtsalinde sağ Madam Katy nin «La Temumo Chic » salonlarında — saat 15-18 arasında Parisin en son modaya aü sokağınıla 13 mümanı mavafık Aüdş modelleri teşhir olunm İLÂAN Hali tasfiyede bulunan “ Şark Tütün Türk Anonim Şirketi datörlüğünden - istifâ keyfiyeti resmen İstanbul mıntakası |Ticaret müdüriyetine de arz ve iş'at beyan eylerim. Alfret Pelegrino Merinos koyunu mübayaası Merinos koyunu mübayası için Macaristana gitmiş olan heyetin bir an evel vazifesini bitirerek umi müdürü irilmitir. |