igVel 132 - â “SAMDAN AKŞAMA Hürmetin ifratı Elkaba ve Tazla ihtiram ifade eden sözlere rağbet, asrileşme- miş milletlere ait bir hususiyettir. inliler, “Köpeğiniz atımı ısırdı demek için “Kelbi âliniz esbi f küranemi- isırdi, nev'inden zarif yumurtalar yumurtlar; böylelikle sözde — incelik — gösterirlermiş . İranilerin, ispanyol şövalyelerinin bir tek adamı kastettiklefi zaman 30-40 hecelik elkap ve ünvan saydıkları malümdur. Âvrupalılar ise , nazırlardan bahsetikleri sırada ikinci, hattâ üçünçü derecedeki simalardan — bahsederken — asri Avrupalılardan — ziyade — kurunu vüstalılara, yakut Çinlilere ben- ziyoruz: “ Bilmemne müdürümüz gayur, faal ve muktedir Filânca beyefendi Hazretleri, lütfen, şehrimizi teşrif - buyurmuşlar . , he de “mudürümü ne içlidişiik ?! Sonra, bahs- edilen zatn gayyur, kiymettar olduğunda şüphe bulunmasa bile, her ismi geçtikçe salâte selâm gelirircesine bu elkap ve unvanları saymakta ve lüzum var? Nihayet: “ şehri> mizi lütfen teşrif. buyurmuşlar , mış... Eksik olmasınlar !! İhya ettiler!! İnsanın kızmıyacağı varsa zorla kızacağı ve aksilene- ceği geliyor Bir de “büyük, sıfatı.... Bunu, rastgele - savüruyoruz | Herkes , herşey hakkında bol keseden ib- zal ediyoruz: Bu büyük, şu bi yük, © büyük... Kendimi devler memleketine giden “Güliver,, sa- miyorum! Geçen gün , — elime Anadolu — gazetesi - geçti . | Musikişinas — Muhlis Sabahattin Beyin resmini koymuş; altına da, “ yegâne — dâhi — sanatkârımız büyük türk bestekârı ... ., diye yazmış. Muhlis Bey hakkı, birçok — sıfatlar — söylenebilir : “istidatlı , denebilir, “ çalışkan denebilir, ilh; fakat zannetmen faraza, ancak Mimar Sinan gibi müstesna şahsiyetlere verilmesi icap eden“dahi sanatkâr,,, “büyük türk üstadı, nevinden vasıflar, hattâ bizzat Muhlis Beyi memnun etsin; a, fikriselan sahibi bulundu- ğunda şüphe yoktur. Birazda müdahene, tabasbus ve | dalkavukluğu hatırlatan böyle aşırı | elkapçılıktan| allahömürversincilikten vazgeçmeliyiz. Zira, bu kadar ağazkalabalığı — yapıldığı taktirde, rama Jâyık hakiki büyüklere karşı baksızlık etmiş oluruz. ihtisas.. Emanet badema ihtisasa ehemmi- yet verecek /& mühendis ve hekimi olmak için yalnız mi hendislilde ve tababette temayüz etmek kâfi görülmüyor. Belediye işlerinde çalışacak mütehassısların olması aranıyor. Halbuki bizde belediyeciliğe intisap eden bazı mühendis ve hekimlerimiz evelce, belediyecilikle, hiç alâkadar olmadıkları halde mühim vazifeler derühte ediyorlar. Şehremaneti, belediye işlerinin daha büyük vukuf ile idare edile- bilmes için uzun müddet bele: yecilikte bulunmadan resen biç deruhte edilmemesine karar vermiştir. Bundan başka cmanet, yeniden edilecek mühendis ve he- kimleri hariçten değil, belediye- ciliği ihtisas haline koymuş ola lar arasından tefrik edecektir. Şehremaneti bir şekilde gelecek sene bütçesile Avrupaya hakim — ve mühendislerden bir kısmını göndermek fikrindedir. Darülfünun “Ankarada yeni fakülteler açılması muhtemel Darülfünun edebiyat ve fen şubelerinin Ankaraya nakli etra- fındaki münakaşalar devam edi- yor. Bu fikir bundan bir kaç sene evel de mevzubahs olmuştur. O zaman talim ve terbiye he- yeti tarafından Necati beye bir rapor verilmiş, fakat bu fikir mu- vafık görülmemişti. Verilen malümata göre Anka- rada bazi zevat Maarif vekâletine zaporlar vermişlerdir. Bu rapor- larda Ankaranın hars merkezi olması itibarile bilhassa edebiyat şubesinin Ankarada — bulunması zaruri gösterilmektedir. Maarif vekili Cemal Hüsnü bey nakil haberini kat'i surette tekzip ettiğinden Ankarada yeni fakül- teler açılsa bile İstanbuldaki fa- kültelerin ibka edileceği anlaşı- | maktadır. Malül gaziler kongresi istanbulda toplanacak Malül gaziler cemiyetinin senelik kangresi bu ayın yirmi beşinde toplanacaktır. Kongrenin Ankar rada olacağı yazılmıştı. Verilen malümata göre kongre İstanbulda aktedilecektir. Kongre- Buğday geliyoı' Bu yüzden ekmek fiatı 10 para düştü Bir müddettenberi Anadoludan buğday — mevrudati — azalmıştı Geçen cumadan beri şehrimize yeniden buğday sevkiyatı başla- mıştır. Piyasaya birden bire buğ- day gelmesi Hatlar Üüzerine tesir yapmış ve ekmek fiatları bugün- den itibaren 10 para düşmüştür . Ekmek fiatları bu günden itibaren 16 kuruşa satılacaktır. Mekteplere tehacüm Bu sene Jise ve orta mektep- lere gösterilen rağbet 8-10 sene- den beri emsaline tesadüf edile- meyecek derecede büyüktür. Bu meyanda İstanbul İisesine rağbet diğer mekteplerden fazladır. İstanbul lisesine şimdiye kadar müracaat eden talebe, mektebe namzet olarak kaydedilmektedir. Kayıt müddetinin sonuna kadar müracaat edecek talebe miktarı meçhul olduğundan mektep ida- resi namzet kaydetmeği muvafık bulmuştur. Kayıt müddetinin so- nunda müracaat eden talebe mik- tarı Maarif emanetine bildirilecek ve emanetten verilecek emre göre ya mektepte şube açılmak / süre- tile bütün bu namzetler asil talebe olarak kaydedilecektir. Emanet, mektepte - istiabından fazla şube açılmasını / muvafık görmezse o zaman daha geç müracaal edenler Kabataş lisesine) devredileceklerdir. Ancak İstanbul lisesinden başka lise yoktur. Fakir ve kimsesiz talebenin İs- tanbuldan Kabataş lisesine gitmek için Ortaköye kadar gitmesi bü- yük fedakârlıklara mütevakkıftır. Talebe kesreti karşısında maarif idaresi tarafından daha esaslı ted- birler alınması bekleniyor. Beyazıt havuzunun su tertibkti bozuldu Beyazıt meydanımdaki havuzun su tertibatı iki günden beri bo- zulduğundan suyun akması kesil- Havuzun tasfiye makinesi Kum kapı — sahillerindedir. Havuz en ziyade yangen zamanlarında itfa- iyenin su ihtiyacını temin ediyor. Bu itibarla havuzda mütemadi sürette su bulunması lâzımdır. Emanet heyeti feniyesi havuzla Kumkapı — sahili arasındaki — su yolunu bir daha bozulmayacak Kışa karşı.. Emanetin kar makinesi 3 ay sonra gelecek Şehremanetinin bir kar m: nesi satın almağa karar vere yazılmıştı. Bu makineyi' Şehri: deki atomobil acentalerinden biri | Avrupadan getirlmeğe karar ver: | Acen kavele a ile emanet arasında mu- Makine ema- mete 12,700 liraya mâl olacaktır. Makine 3 ay sonra şehrimize etirtilecek ve hem boş kaldırım de hem de kar Üstünde tecrübe yapılacaktır. Kar yağma- dan evel makine tesellüm edilmi- yecektir. Makine kabul edilen şartlara muvafık görülmez se emanetçe tesellüm — edilmeyecek — olursa acenta hiç bir şey talep edemiye- cektir. Dahiliye vekâleti, geçen sene kış için — yazdan — başlamak üzere bazi “tedbirler alıhması emanete tebliğ etmişti. Emanet | şimdilik ameli bir tedbir olarak almakla kar edecektir. Kırtasiyecilik Beyoğlu dairei belediye- sinden kaldırılacak Beyoğlu belediye tayin edilen Kadri B. 3 beri yeni — vazifesini eti yesinde kırtasi " muamelâtı karışık ” bir halde bulmuştur. yoğlu belediyesi muamelâtı cshabı mesalihin [oılııgıını binaen diğer geirelerle, kaıyas kabul etmiyecek çoktur. KadriB. kırtasi mua- e karşısında müspet bir iş görü- lemeyeceğine kanaat getirmiştir . Bu itibarle evvelâ kırtasi muame- lâtı tanzim edecek ve her şubeden lüzumsız havaleler kaldırılmasını temin edecektir. Muhasebe, heyet fenniye, sıhhiye, muhasebe şube- leri kendilerine ait muamelâti yapmayarak — tahrirat — kalemine vermekte idiler. Bu yüzden dairenin bir çok iş- leri alâkadar olmayanlar tarafın- dan yazıldığı ir çok yanlış- lıklar vuku bulmaktaydı. Kadri bey badema her şubeye ait evrakın ayni/ şube tarafından yazılmasını muvafık görmüş ve bu içinde “mımtakasında csasli inesini iktifa ll leruhte Kadri B. Beyoğlu beledi- ol mişt Kadri B. Beyazıt dairesine na- zaran Beyoğlu belediyesini daha itsiz bulmuştur. Buna rağmen mevcut tahsisat ve vesaiti Salamon Dikkat ediyorum bizim vum, ermeni, musevi - vatandaşlarımız, şeytan kulağına kurşun dehşetli türkleşiyorlar. Haçik efendi isminde bir er- meni dostum vardır. Geçenlerde bu zatın bir oğlu dünyaya geldi Ziyaretine gittim. Bir aralık çocı ğun ismini sordum. Haçik efendi: — Nerikon... Dedi... — Bu ne efendi. — Niçin tuhaf olsun, türk i: Nerikon meşhur Bozk kurtun kar- nındaki benin ismidir... — Yanı — Bir oğlum daha olursa işallah Er Alp koyacağım.. Nasıl isim? Tam Turan ismi değil mi? Bu Nerikon isiminden batırıma geldi. Evelce de bu kabilden isimler vardı. Lâkin onlar Acem kılıcı gibi iki taraflı idi. Her iki lisana da kolayca intibak ederlerdi. Meselâ icabına — göre — Mirat, —lüzuma takdirinde Murat denilirdi. İcabına göre Şahinyan, lüzumu takdirinde Şahin bey denirdi. İcabında Kir- kor, Kerim olurdu, icabinda Agop, Ahmet olurdu... Er Alp, Nerikon — gibi halis muhlis türk isimleri ermeni, rum, müsevi vatandaşlarımiz tarafından istimal edeilmiyordu.. Şimdi ise bu isimlere dehşetli rağbet gösteriyorlar.. — Ertuğrul, Hüdaverdi, Turhan, Özbek Adsız Gültekin isminde ermeni vatan- daşlarımız , rui vatandaşlarımız , müsevi / vatandaşlarımıza- sık si tesadüf ediliyor.. Geçen gün elime bi geçti.. İçinde bir sürü isim: Turhan veledi Yörgi, Kaya Alp veledi Ohanis, Ergenekon veledi Salamon, Boz kurt veledi Dimitri. Tuhafça biraz değil mi? Boz kurt veledi Dirtitril. Hâlâ resmi kayıtlarda veledi tabiri kullanılı- yor, yani filânın oğlu filân diye- mez miyiz? Evvelce hamamda müslümanla hiristiyan birbirinden fark edilsin diye hamamlarda gayrı müslimlere çıngırıklı takunye giydirirler: “Veledi, de çı kırıklı takunyenin bir eşi şu veledi, meledi gibi münasebetsiz tabi, leri bir kaldırsak da daha birbir mize yaklaşsak... Hikmet Feridun tuhaf isim Haçik kitap Tütün inhisarı eksper mektebi Tütün inhisar idaresi tarafından eksper mektebi açılacağı yazıl- mıştı. Mektebe girmek için 80 en müessir işlere tahsis edile- | talip çıkmıştır. Talipler arasında (Vâ- Nü) | ye 18 şube iştirak edecektir. sürette tamir ettirecektir. cektir. — Ka alsabaka imkbenlşer söleayti Karikatür tefrikası No: 21 R (2 inzi kısım ) PALABIYIGIN MACERALARI.!. ak, köpeğin elinden kurtulduk: tan sonra gitli tenha bir yeşde - dini odu. gelmedi. -a önün halarını sardlu: T -G olsün tavşan - kardeşt.) dedi. “Palabıyık | k dükardı. söylüyocek halde değildi. Başı ile teşokkür otti. Karga sözüne devam. Ja fSen burada çok dürma, zira her gön burada bir tavşan keserleri) Bunu düyor devmaz. Palabiyik hemen. kalktı mseye görünmek istemiyordu. Bir aga- çın yamından geçerkon, çifçinin Sansar: far İçin kurduğu - tuzağa - yakalanmasın mi? Az kaldi bayılacaktı. Bereket Sin Ka adına yetişti: Bir dakika çinde koşup Sallabaş'a Palabıyığın başıma, gelenleri anlatt — Sallabaş'da hemen - gi dip köçük hanımın makasını aklı ve bununla tuzağı keserek - küçük - misafi- rini felâketten kurtardı. Bunün üzerine Palabiyik artık bü tehlikeli - yerde d Tamıyacağını söyliyerek dostlarına veda | etli. Veda pek firaklı oldu. Birtirinden ağlaşa ağlaşa ayrıldılar. İkinci kısmin sonü ) (Haftaya- eYeşilgi