$ Teşrinieyel 1929 Hâlâ bir hareket yok! En güzel mevsim tam bir tenbellik içinde ei büyük 'akıa geçen "be atletizm müsabakaları gün de yapılacak. Fakat atletizm mü: bakalarını yaptıran heyetin salâ- hiyettar olmamasından dolayı Tür- kiyenin en kuvvetli atletleri olan Galatasaraylılar bu müsabakalara iştirak etmiyorlar. Halbuki Ga- Tatasarayın iştiraki olmaksızın ya- pilacak müsabakalar hiç bir kı- ymet ifade etmez, hakiki dere- celeri de göstermez. Futbola gelince: Lik maçlarına başlamak zamanı geldiği ve bu mevsim futbol maçlarına pek mü- salt bulunduğu halde hiç bir ha- reket ve faaliyet yok. Çünkü di ları — fikstürünü —tanzim in yeni futbol heyetinin intiha- bi, bunün için de mıntaka spor kongresinin toplanması lâzımdır. Halbuki spor kongresinin ne zaman toplanacağı malüm olma- dığı gibi bu hususta hiç bir fa- aliyet ve hazırlık ta yoktur. Bu itibarla futbol için en kiymetli mevsim heder olup gir Yağmurlar başladıktan ve taksim stadyomu bir çamur sahasına döndükten sonra yapıl- mağa başlanacak lik maçları sık sik inkıtaa uğrar ve bu. keşme- keş de gelecek senenin mayıs ve hattâ ağustos aylarına kadar sürer, Verdiğimiz bu. izahattan pek âlâ * anlaşılır tedennisi —mesi izde sporun yeti — sporcuları- amızın çalışmamasından ziyade spor faaliyetinde nazım vazifesini gi recek — salâhiyettar — heyetlerin ihmal ve teseyyübüne atfedilmek icap eder. Bu ahval ve şarait altında sporumuzun canlanmasın: ve bir kaç sene evel olduğu geçiyor Her tarafta lik maçları başlı biz. uyuyoruz. Yuki resim fransı dan birini gösteriyor gibi Avrapanın en namdar ve kuüvvetli ekiplerile muvaffakretle boy ölçüşebilecek bir kuvvet ka- zanmasına imkân ve ihtimal yoktur. Bu tezebzüp ve keşmekeşe an evel nihayet vermek için ya- ılacak şey, spor mıntaka kongre- Bini derhal içtiman " davet ederek yeni spor heyetlerini herkesin emniyet ve itimadını kazanmış ve sözünü herkese geçirebilecek ehil ve salâhiyattar zevattan teş- kil etmek ve hemen faaliyete başlamaktır. Çünkü maalesef itiraf etmek lâzımdır ki son senelerde sporun her sahasında gösteri miz ihmal ve lakaydi bizi kom- şumuz — Balkan — sporcularından pek geride birakmıştır. Azım, sebat ve — metotla / çalışırsak emin olmalıyız ki pek az bir za- man zarfında kaybettiklerimizi kazanır ve eski yüksek mevki mizi tekrar işgal ederiz Alpinizm tevessü ediyor İsviçrede dağlara tırmananların miktarı gittikçe çoğalmaktadır 7 Bir böğazda Inşa İsviçrede —dağl tırmanmak | mevsimi başlamıştır. Alpinizm de- milen bu sporun” bilhassa ingiliz 've amerikalılar arasında çok me- raklıları varı Bu sporun heveskârları gittik tevessü ediyor. Bunlar kalın yün elbiseler, altı çivili ayakkablari giyerek yola çıkarlar ve dağlara tırmanırlar. Yolda bir kazaya uğramama- lan için daima önlerinde bir edilen ilticagâh e klağuz bulunur. Sporcular iplerle birbirlerine bağlanır. Dağlara tırmananlar bazen tipi ye, şiddetli fırtınalara — tutula- rak günlerce dağ tepelerinde kal- mağa mecbur oluyorlar, beraber- lerinde götürdükleri erzak bitiyor ve sıkıntı çekiyorlar. Bu gibi sporcuların iltica ede- rek yiyecek bulmaları için dağ tepelerinde küçük knlübeler yapılmıştır. - Buradada isınacak Atletizm Bugün stadyomda mühim müsabakalar var stadyomunda Galatasaray — alletleri - Sporting klübü ile bir müsabaka yapacak- lardır. Marinos, Petro, Pulyadis gibi rumların en küvvetli. koşu- cularının iştirak edeceği bu mü sabakalar 100 - 400 - 1500 ile 100 X< 200 >< 400 X 800 Olempik bayrak yarışları gibi çok cazip müsabakaları etmektedir. Türkiyenin enseri insanları olan Semih, Mehmet Ali Şinasi ve enis | 100 metroda ehemmiyetli bir yarış yaparak mevsimin heman bu son kuvvetli müsabakasında — şüphe yek ki iyi bir derece alacaklar. Bayrak yarışının 200 metroluk mesafesinde Mehmet Ali ve Ma- rinas oynu hat üzerinde birbir- lerinine tesadüf ederlerse bu me- safenin her metrosu başlı başına heyecanlar yaşatacaktır. 928 sencinde ilk defa karşıla- şan Galatasaray - Siporting ma- çında bir hakemin hatalı gürüşü yüzünden Marinosa mağlup olan Mehmet Ali — revanşım . süretle ödemeğe çalışacaktır. Bizim için olduğu kadar bu müsabakalar rumlar için de bi yük bir kıymet ve ehemmiyeti haizdir. 100 X 200 x 400 < 800 galata Saray bayrak takımından 100 metroda Samıh 200 m. Mehmet 400 m. Niyazi 800 m. Besim Galatasaray takımını temsil ede- cektir.. Galatasaray atletleri Ankaraya gidecek Galatasaray atletleri 11 teşri- | nievvelde Ankara mintakası at- | letlerile bir maç yapmak üzere davet edildi. 100 - 200 - 400 - 1500. 4 >x 100 ve 4 >< 400 | ra uzun ve yüksek atlama | disk ve gülle atmadan aret — olan müsabakalera tarafeyn ikişer müsadık verecek verecek birinci 5 ikinci 3 üçüncü | 1 sapı alacak, bayraklarda birinci 5, ikinci 2 sayı alacaktır. Galta- saray atletleri en kuvetli şeklile Ankaraya — gidecektir. - Atletizm moktai nazarından bir temasa büyük bir ehemmiyeti haizdir. ©. Besim — | it , G kulüpler — Pera, | Sporting, Yeniyildiz gibi futbol, Atletizm, ve diger sporlarda mü- him — muvaffakıyeller — gösteren gayri müttefik ve ecnebi klüp- lerin federe edilmesi hakkında spor mahafilimizde güzel bir cer- yan vardır. Memlekette rekabet sa- hasımı geni; ç herhalde edilmemelidir. Bu keyfiyetin hemen tahakkukunu görmek bizi çok sevindirecekti ifeder levazım, Konyak ve saire de bu- lunur. Kazazedeler bedava olarak | istediklerini alır ve sarfederler. —| | Son zamanlarda İsviçrede en çok geçilen boğazlardan Laas Fee üzerinde büyük bir- (l cuda getirilmiştir. Burada eskiden mevcut — olan klübe yüzlerce kişinin hayatını kurtarmıştı. Yeni bina epice geniş ve büyük olduğu gibi içinde sıhhiye levazım da bulunduğundan n, fırtınaya tutular veya ğrayan alpinistlere çok faydası olacaktır. Bu binanın küşat resmini yap- mak üzere 200 kişilik bir kafile gelecek hafta dağa tırmanacaktır. mazdan evel Pari: Felsefe talebesinin sergüzeşti Kibar ve yakışıklı delikanlı meğer kim imiş! Barda pek tatlı bir surette başlıyan maceranın acı neticesi Berlinde kibar bir aileye men- sup olan matmazcl Greta Şönberg isminde genç ve güzel bir kızın başından garip bir vaka geçmiş, ük bir ihtiyatsızlık yüzünden bu kız büyük bir felâkete uğra- mıştır. Vaka şüdür: Matmazel Greta, Berlin darül- fünununda felsefe tahsil etmekte- dir. Genç kız darülfünun açıl- görmek ve bir parça gezmek üzere 15 gün evel Berlinden Parise gitmiştir. Matmazel Greta bülvarlardan biri üzerindeki iyi bir otele inmiş, güzel bir odada yerleşmiştir Genç kız gündüz Parisin mü: lerini, sair- görülecek yerlerini gezmiş, akşam olunca — suvare elbisesini - giymiş , — elmaslarını takarak kibar lokanta ve barlar- dan birine gitmiştir. Greta yalnız başına bir masaya yerleşmiş, nu- maraları, dansedenleri seyrederek yemeğini yemeğe başlamıştır. Matmazel Greta şönberg buna razı olmuştur. Bunun üzerine © civardaki otellerden birine git- mişlerdir. Delikanlı kızı yatırdık- ( tan sonra kendisinin sabaha ka- Bu sırada yanındaki masaya pek dar koltukta oluracağını söylemiştir. güzel giyinmiş, kibar tavurlu, yakı- Şıklı bir genç oturmuştur. Delikanlı, kendisi gibi yalnız yemek yiyen kızla bir mükâleme kapısı açmak için fırsat beklemiş, bir aralık, kızın çatalı yere düşünce bunu kaldırarak istediği vesileyi bul- tur. Yan yana oturan iki genç müddet — öteden beriden bir konuşmuşlar, sonra kalkarak bir- likte dans etmişlerdir. Birkaç defa dans ettikten sonra | aralarındaki dostluk kızışmış ve | masalar leştirilmiştir. Delikanlı derhal şampanya ısmarlamış, bin türlü tuhaf şeyler anlatarak genç kızı kahkahalarla güldürmüşlür. İki genç saatlerce bu suretle şampanya içerek , dansederek , güle oynaya vakit geçirmişler, sabaha yakın bardan çıkmışlardır. Delikanlı, kızın yorgun olduğun- dan bahisle geceyi yakın bir otel- de geçirmesi hususunda ısrar et- miş, esasen çakır keyif olan kız Matmazel Greta - ertesi gün gözlerini açınca kendisini oda, yalnız bulmuştur. Saatin kaç duğunu anlamak isteyince saatini /İmaslarının da orta- görmüştür. Kız bir parça kendini toplayarak akşamki vekayüi / hatırlaymca — delikanlıyı aranıış, onu da görememiştir. Genç kız bu . sırada yalmız el- maslarının değil kendisinin daha kıymetli bir şeyinin de çalındığı- nn farkina / varmış ve dehştle yataktam fırlamıştır. Matmazel Greta derhal polise koşmuş ve başından geçen ve- kayii anlatmıştır. -Gretamın tarif ettiği eşkâlden bunun Jan Katu 'namında meşhur bit kadın avcısı ve hırsiz olduğu anlaşılmıştır. Hırsız bu defa genç kızın para ve elmaslarını almakla iktifa et- memiş, kıza haberi olmadan taar- ruzda da bulunmuştur. Zabıta bu kibar hırsızı aramaktadır. Kabahat büyük ikramiyede mi Almanyada bir amele yarım milyon kazandıktan bir hafta sonra öldü Almanyanın Kolonya şehrinde Hans Baver isminde bir amele geçende bir piyanko bileti satın almıştır. 15 gün evel piyanko çekilmiş ve 500 bin marklık bi yük ikramiye çıkmıştır. Hans 500 bin markı (250 bin lira ) almca derhal ameleliği brak- miş, kılıği, kıyafeti tanzim etmiş ve Kolonyanın kenarında Ren nehrine nazır güzel bir bina satın alarak burada yerleşmiştir. Hans Bravn öteden beri mobil meraklısı imiş. Böyle ha- tırı sayılır. bir paraya kavuşunca derhal Tüks ve mükemmel bir otomobil satın almıştır. Hans otomobil — kullanmasını bilmedi için ders almağa başlamış, bir haf- fta sonra şoförlüğü kâfi derecede öğrendiğini zannederek bir gezir tiye çıkmıştır. Hans yolun bir dö- nüm' yerinde otomobilini kullana- mamış ve birdenbire bir. ağaca amelenin biletine çarpmıştır. Bu müsademe netici sinde otomobil parçalanmış, yeni zengin ağır sürette yaralanarak 'faz sonra vefat etmiştir. | Bu hadise üzerine bütün Ko- lonyada bir münakaşa başlamıştır. Bir çok kimseler Hansın kazan- diği parayı uğursuz buluye “Eger büyük ikramiye düşmemiş olsa idi adamcağız pek âlâ fab- Hans Bravn rikada amelelik ederek yaşaya- caktı,, diyorlar. Diğer bir kısım halk ise bütün kabahatım Hans'ta olduğunu söy- liyorlar. üyük ikramiyeyi meşum gös- termek istiyenler olmasına rağ- men hemen herkes bundan has- retle bahsetmektedirler.