25 Eylül 1929 ** KIZIL KADIN KİMDİR??? bunu size yarın akşam /4 ELHAMRA da çösterilecek olan Bolşevik Rusyasını musavver muessir bir dramda İsmet paşa Hz. Başvekil İsmet paşa Hz. dün öğleden sonra şehrimize gelmiş | ve Haydarpaşa istasyonunda pek Oırmanda nöbetle uyuduk hc çol Ateşi gören maymunlar etrafımızı sarmışlardı. Uzaktan, arslan sesleri işidiliyordu.. S Uzaktan n iki adamın | bizim için gelmedikleri anlaşıl- mışti. Mamafih, bu iki adamla karşılaşmamız bizim için çok fay- dalı olmuştu. Bize yol göstermek hususunda epice muavenet yös- terdiler. Artıl uzakta görünen © yanımızda - kibrit, Şeyler vardı, Gece oldu. Ormanda ateş yaktık ve güzel bir çorba pişirdik. Sıra uyumağa elmişti. Tanımadığımız bir ormanda hep birden uyumak doğru bir şey değildi. Nöbet ile uyumağa karar ver- mişlik. Arkadaşlar yatlılar. Ben sıramı bekliyardum. Ormanda gece nöbet beklemek &7 kolay bir iş değildi. Uzaktan vahşi hayvanların sesleri - işidili- yordu. Bu tüyleri ürperten sesler ara- sında, maymunların acı feryadı | ve arslanların - korkünç — sesleri | fark edilebiliyordu. | Her dakika bunların hücumuna | maruz kalmak tehlikesi karşısında gözlerime uyku girmiyordu. Vahışı hayvanların sesleleri bize gittikçe, daha yakından geliyordu. Bizi meçhul bir akibete sürük- lemekte olan bu Firara teşebbüs- 'fen dolalayı yavaş yavaş, hepimiz de nedamet etmeğe başlamıştık. Mamafih bu nedamet fayda- sırdı. Bütün arkadaşlar : — Sör verdik.. Geri dönmeyiz. Diyorlardı. Geri dönmek te imkânsızdı. Firara — muvaffak — olamıyarak geri dönenlerin ve yahut yakala- mıp getirilenlerin ne ağır cezalar gördüklerini biliyorduk. Yaktığımız ateşin neşret dairesi gittikce büyümüştü. Uzaktan bizi görüp gelen may- amanlar ağaçtan ağaca hoplıyarak etrafımızı sarmışlardı. Ben maymunların uğramak endişesile, o su arkadaşım Ahmet Şevki — Mayınunları nasıl kaçıralım? Diye sordum Ahmet Şevki, evelce de firar | bataklıktan uzaklaşarak, ma vardık. cakmak gibi hücumuna uyanan Tef No1 24 eyllir 920 Şanlak Holmes'i Marifetleri — iitze'i Nüterdiii Cami (Vü - Nü ) Uşağım Kuçuküçü — ( bu ismi ona, köpek gibi sadık n taktim .) içeriye girdi; ve bana bir telgraf uzattı. Telgrafı okudüm : Bavulumı al. Derhal gel Se. Yyahate çıkıyoruz. Mesele mükim dir. Şarlak Hotmes Bu telgrafı okuduğumdan yarım #aat sonra,meşhur polts hafiyesinin yanına vardım. Kuçukuçu da ma- iyetimdeydi ve bavlamu taşıyordu. Üstat, seyahat kostümünü giy- Sabah olunca... ederek buralardan geçtiği için , bu havalideki maymunların ahval ve tabiatını çok iyi biliyordu — Merak etme, dedi, bunlar küçük maymunlardır , kimseye zararları dokunmaz... Bilâkis in- sandan korkarlar, üzerine doğru yürüyünce kaçarlar. 5 Ve sonra, buralardaki maymun- dardan bahsederken — şunları da eti —Asıl büyük ve tehlikeli may- munları ileride görecegiz. Holanda taraflarında öyle mütbiş maymun- lar vardır ki, ekseriya ağaçlardan kopardıkları büyük ve kalın da- larla yılanları öldürdükleri ve tim- sahların üzerlerine sıçramak sure- dil leri görülmüşlür. Arkadaşımın bana bu verirken — ortalk aydınlanmağa başlamıştı. sabah oluyordu. ilâv çenelerini ayırıp helâk ettik- izahatı Ateşi daha fazla — yakmağa lüzum görmemiştik. Hepimiz uyanmıştık. Çantalarımızı — aldık.. Sahile doğru ilerilemeğe başladık. Yollar çok fena idi. Bir kaç adım düz bir yerden geçerek tek- rar ya büyük çalılardan mürekkep bir istihkâmla karşılaşıyor ve ya- hut ta müthiş bir bataklığa veya dereye tesadüf ediyorduk. O gün akşama kadar yürüdü- gümüz halde, henüz Maroni sa- hiline bile gelmemi; Gene akşamı oluyordu. Önü- müzde bir orman daha vardı. (Arkası yarın) tedavi fik Rüştü ettirmek üzere bugünlerde şehri- bey . dişlerini mize gelecekti. Vekil B. teşrini evel bidayetinde şehrimize gele- cek olan İngiliz amiralının An- karayı ziyaretinde bulunmak üze- re hareketini bir müddet için te- hir etmişli * Ekmeğe zam — bugünden itibaren ekmek fiatlerine 10 para zammedilmiştir. * Düyünü umümiye sui isti- mali — Düyunu umumiye sui is- k eden maliye mü- fettişi maliyeye bu hususta yeni bazı malümat —göndermiştir. Bu mesele bakkındaki tahkikat daha bir ay kadar deva: ktir. ede mişti. — Saat 8,32 trenine yetişmek üzere ancak vaktimiz var. Haydi, gidelim. Yemeğimizi vagon resto- randa yeriz! -dedi. — Nereye gidiyoruz? — Sonra söylerim. Acele ede- | lim yok! Taksi , bizi, gara götürdü. Büyük hafiye, gişeye atıldı; ve, biletlerimizi aldı. Üç dakika sonra, yerlerimize yerleşmiştik. O, ben, bir de sadık Kuçukuçu'm birinci mevki kom- partımanında karşı karşıya idik Şimdi konuşacak vaktimiz Lokomotif , düdüğünü çaldı Tren, kalktı. Şarlok Holmes: — Artık merakını tatmin et- | mek zamanı geldi, azizim! -dedi. Fakat, herşeyden evel şunu haber | ver, bakalım: Tabancanı yanına çok zevat tarafından istikbal edil- miştir. İsmet paşa Hz. doğruca Dolmabahçe — sarayına — giderek Reisicumhur Hz.ne arzı tazimat etmiştir. Paşvekil Pş. Hz. nin şehrimizde kaç gün kalacakları malüm değil- dir. Müşarünileyhin, teşrinievvelin 15 inci günü limanımızı ziyarete gelecek olan İngiliz filosu başku- mandanı amiral Ficld'i — kabul etmek üzere Ankaraya gitmeleri veya amiralı şehrimizde kabul et- meleri muhtemeldir. * Maarif tayinleri — Edirne muallim mektebi usulü tedris mu- allimi Hulüsi B. İzmit maarif mü- dürlüğüne, Sıvas usulü tedris mu- allimi Sıtlı B. Malatya maarif müdürlüğüne tayin edilmişler, Urfa maarif müdürü Sami, Ayıntap ma: Sahh, Zeki beyler vekâlet emrine alınmışlardı * Adliye vekili — Adliye ve- li Mahmut Esat B. dün sabah adliyeye gelerek icra dairesindeki teftişatına devam etmişlir. Vekil bey öğleden sonra refakatinde idelamumi Kenan B. olduğu halde Üsküdara geçmiştir. Vekil B. Üsküdar adliyesini ve tevkifa- 'nesini teftiş etmi * Kaj kaybolan bir dosya iskân umumi müdürlüğü sabık umuru tasarrufi- ye mümeyyizi ve elyevm Tekirdağı iskân müdürü Tahsin 'beyin ma- sasında bulunmuştur. Talısin beye işten el çektirilmiştir. * Lehli — zabitler - gittiler — Şehrimize gelen Lehli zabitler memleketlerine avdet etmişlerdir * Neşet Ömer B. — Dar fünun Emini Dr. Neşet Ömer B. bu sabah şebrimize gelmiştir. * Müteakidin maaşlarında tev- kifat yok! — U, ayda bir maaş eytam ve eramil tediyesine — devam maaşlarının edilmektedir. Bu tediyat esnasın- da eytam ve eramil maaşı asli: ve tahsisatlarındaki küsürat tev- kif edilmekte olduğundan birçok kimseler bunun sebebini sormak- tadırlar. Bu tevkifat Barem ka- aunu muücibince sene başında toptan olarak verilecektir. Mütekaidim maaşlarında tevkifat yoktur. * Yeni gümrük tarifesi — Teşrinievel iptidasından — itibaren tatbikine başlanacak olan ye gümrük tarifesi hakkı lerc tebliğat yapılmıştır. almışsındır. inşallah? — Bittabi , — browningim — ya- 'nımda ! —Âlâ! Alâl.. Zira, iş, pek vahim görünüyor !... Sizi nereye götürdüğümü merak — ediyorsun, değil mi? — Merak ediyorum üstat! Lüt- fen, nereye götürdüğünüzü - söy- leyin! — Pirene dağlarma - gidiyoruz. Laruns nam mevkie! — Laruns nam mevkie mi? — Evet... Yoksa, bugün gazete okumadın mi? — Şöyle bir gözgezdirdim. — Anlaşılan, pek tez gözgez- dirmişsin. Aksi takdirde, son tel- graflardaki mühim haberi elbette görürdün. Holmes, böyle söyliyerek, bana bir gazete uzattı. İşte okuduğum satırlr: AYA dePUiTTİ | İdare için nümunesi veçhle defter | riyetinden: ( ve projesile evrakı 25 gün müddet tesbit ve tahdit açılan müsabakaya dahil olmak matlüp pil LİA DÖ PUTİ söyleyecektir. Evrakı matbua tab'ı Tütün inhisarı umum müdürlüğünden: tersim ve muhasebei hususiyeye teslimi imal ettirilecektir. Tâlip olanların nümmeyi görmek üzere müracaatları ve 28/9/929 Cumartesi günü saat 10,30da Galatada mübayat komisyonunda bulunmaları. Bursa “Muhasebei Hususiye Müdü- Burdada asri kaplıcalar şirketi tarafından inşası takarrür eden otel ve banyonun şeraiti inşaiyesi hakkında gazeteler ile | det hitam - bulduğundan mezkür otel ve hamamın - birer kıt'a keşfiye ve şartnameleri in edilen müd- merbut olmak için tarihi ilândan itibaren inden pilân ve projelerin edil sureti tersimi için muhasebei hususiyede mevcut şartname dairesinde isteyenlerin bu müddet zarfında ı ve proje ile evrakı keşfiye ve şartnamelerinin Bursa muhasebei Hususiyesine teslimi iktiza edeceği ilân olunur. önümüzdeki- perşmbe akşamı MAJİiK Sineması mevsimin ikinci proğramı olarak Norman KeriveMarion Nikson un sureti fevkalâdede temsil ettikleri KIRIK KALPLER pek mükemmel edecektir. »Seter cinsinden bir av Köpeği buluumuştur. Sahibinin Dolapdere vişne sokak 73 numaralı hanede Artin efendiye müracculı. filmini —irae Güzel sanatlar birliği müdür- Tüğünden: Tiyatro şubesinde mu- kayyet Hacer, Adalet, Hasan, Esma İbrahim, Zühre, Memduha hanımlarla Hüseyin, Mustafa, Ah- met, Adil, Sadreddin, Hüseyir Rıdvan, Cemaleddin beylerin birl | müdürlüğüne adreslerini bildirme- |eri rica olunur. Zayi vesika 1371 numerolu arabacı vesika- vv zayi eliter yönüünü alutağlu dan eskisinin hükmü yokdur. Nestle şi Neşet Tıp talebe yurdu müdürlüğünden: Muvafık şeraitle hademe alına- çağmdrn b0 yopmak, ilrlr çe yazar ve bekâr olan | okur KORİN GRİFFiİT SOKRAK KADINI Piminde Perşembe akşamından itibaren ASRi SİNEMADA * Milli fabrikalar — Sanayi ve maadin bankasının elinde bu- kunan milli fabrikaların ıslahına başlanmıştır . Banka idaresince Beykoz kundura ve deri fabrika- sınin ıslahı için Almanyadan celb- edilen iki mütehassıs bugünlerde şebrimize geleceklerdir. Bundan maada Hereke mensucat için de Almanyadan bil talipleri çemberli taşta Fuat paşa | Cilâsı, diğeri dokuma mütehassısı türbesi karşısında yurda heman | olmak üzere iki mütehassıs geti- | müracaatları ilân olunur. rilecektir. LARUNS, 25 KÂNUNUSANİ— | idi ki , — Ticaret — kahvesinin | (Hususi muhabirimizden) Müthiş | camları, büyük bir taraka ile bir cinayet, balkı heyecana dü- | uçtu. şürmüştür. “Ticaret kahvesi, nde | — “Ayni zamanda müşteriler şu esrarengiz — pek bir vaka cere- | manzara tarşısında kaldılar: yan etmiğtir. Tafsilât şöyledir. —| — “Noter M. Pumirza, boyunu * Cuma akşamı , — Ticaret | tlile yakalıyarak, havaya doğru kahvesinin — salonunda , — mutat | kalktı. Yükseldi. Tıpkı, görünmi- müşteriler oturmakta idiler. Py- | yen bir elle havaya kaldırılıyor za namındaki noterle eczacı | Sibi idi. Horticul ve belediye azasından | — “Ortalıkta bir panik oldu. Müş- Peibize ve M. Farie arasında bir dört kol poker yapılmakta - idi. Gece yarısına doğru , oyuncular | partiyi bitirmek üzere idiler ki, | | yerin altından çıkıyormuşa ben- ziyen buğuk bir ses duyuldu: | » — TARAPATAKA! , Elsiz l indir! Bu esrarengiz söz teleffuz olunur olunmaz, mütmiş bir sayha i işitildi. Bu sayha, okadar şiddetli teriler, korkularından, çil yavrusu gibi dağıldılar. “Bir saat sonra, jandarmalar, salona - girdikleri zaman, noter Pumirza'nın cesedini yerde upuzun uzanmış gördüler. Boynunda bariz bir boğulma nişanesi vardı. “Nasıl olup ta bu ceset, mual- lâkta hai yükseldi? O ses kimin sesi idi? Hiç kimse görün- mediği halde, noter nasıl boğuldu?. (Mahadı var)