18 Eylül 1929 Jandarmalar Şevki efendiyi tev- kif etmek istemişler, Şevki efen i de silâh ile ateş etmiş, fran sızlardan birini yaralamış, mücb- beden küreğe mahküm olmuş.. Digerleri de hep buna mümasil şeyler. Bizim bu. samimiyeti ören gardiyanlar hepimizi öyn yözlerde yaırdılar. Bir kaç ün geçince bizi tekrar Laroşel kasabasına götürdüler. Sekiz güm sonra tekrar trene bindik ve gene © kör olasıca zırhlı Jocalara t- kıldık. Bu santrala gelenler mut- laka bir kaç gün yer altı mahzen- lerinde ve yahut bir depoda ayak- * ları bağlı olduğu balde kalmak mecburiyetindedirler .. Bizi öyle müthiş bir ziudana attılar ki larif edemem.. Soğuktu.. » Tirlir titre- mekten gözüme uyku girmiyordu. Üç gün bu feci hayata katlandık. Nibayet gene bizi atelyelere tak- sim ettiler. 'Dokuz y e. biz. ün krk tuğumuz başımıza geldi: Güyana illyonül. MA yoler ökarealllr el bir salona topladılar.. Benim arkadaş- ların'da Güyana gidecekler me- gö W Bo BE eli aç Selehğn Huşbulan, ablek abak konuşuyordum, — âdeta - sayıklar gibi bir hal gelmişti . Arkadaş- farım bu. halimi görünce bana *delişi, dedile Ş Nihayet — elbiseleri iebr değiştirdiler, bize bahriye askeri kıyafetine benzeyen bir elbise verdiler , giydik - Bize birer de torba dagıttılar. Hep bir örnek giyinmiş 750 körek mabkümu yola çıktık. İçimizde” bulunan İransızların aileleri rıhtıma kadar bizi takip ediyorlardı. Bu zavallı ların feryadı. hepimizin yüregini iyordu. sahilden. bir buçuk. kilemetro uzaklığında d mürlediği için bizi bir takım an barlı dubalara bindirdiler. Bir kaç dakika sonra büyük bir vaparan bordasına yanaşlık. vapurlardaki demir kafesli kolmlar görülecek şeylerdi. Ban vabşi bayvanatın teşhirine mahsus büyük kafeslerden bi bir farkı yoktu, koğuşlarda halka ile tavana merbut salıncı helâlar vardı Biz- 150 ki koğuşa soktular. Herkes dışari görmek için parmaklıkların yanın: daki salıncakları intihap ediyor. du Lâkin gemicilerden, Hattı üs- füvayi geçerken bu. demirlerin fena halde kızdığını işilmiştim.. Bundan dolayı ben memleketli arkadaşlarımla beraber parmak- lıklardan azak bir yer ( ettik. Ve biraz sonra kürek — mahkümlarının edgı yemimiz yola çıktı. gün o gece hava yüzel ol- duğu için seyahat iyi geçti. Ye mekler fena değildi. Şarap ve şekerli kahve de veriyorlardı. İki ihtiva TeiT R | ç gün sonra şiddetli bir fırtınaya tutulduk, artık her saat ölümü bekleyorduk.. Arkadaşlar imansız ölmemek için içmiyorlar, — şarapların — Ahmet | Şevki efendiye veriyorlardı. Şevki | bu fırsattan istifade ediyor, günde iki kiloya yakın şarap - içiyordu. Dalgalar göklere kadar çıkıyordu.. Vapür bu uçsüz. bucaksız deniz üzerinde küçücük bir ceviz ka- buğundan farksızdı. Sıcak, pis bir koku... Şevkiden başka he- men hepimiz hastayız... 23 gün yel ... Nihayet bir | cuma günü Sen Loren limanına yasıl olduk.. Bu yirmi üç gü lük seyahat esnasında 35 mahküm dünya ile alakalarımı — kesltiler. Biçareler bu müthiş yel ıztırabına | katlanamadılar ve öldüler.. Mevcudumuzu saydılor.. Vapur run — güvertesine — çıktığın — za: man derin bir nefes aldım 23 günden beri saf, temiz ve koLnıszmhx'zyı hasret çekiyor- dum. Güverteden baktım. Sahil bizi görmek için gelen yüzlerce kişi ile doluydu. Ben bu kalaba- lığı görünce : Skot Hey'ti Mektebi (British Sehool ) — * Mektep Eylülün 30 inci pazar- tesi günü açılacaktır. kayğt mua- melesi 23 Eylülde - başlanacaktır. | Müracaat saatı her sabak saat | 10 dan 12 ye kadar. Mektebe | dahil olacak talebe 12 yaşından dun olmamalıdır. İLÂN | Romanya hi idaresi Umumi ümeti Seyrisehim aeentalığı 19 Ey- dül Perşembe gününden t Köstence için posta — vapar'arının sahalı sant 10,30 da hareket ede- ceklerini mühterem — ahaliye ilün | eyler. Doktor A. kutiel Elektirik makineleriyle telsoğukluğu, İdrar darlığı, prostat, ademliktidar, bel gevşek- ğ cit ve hirengiyi ağrı Karakinde Bürei nnkımîaşçıyan Paria Seririyatından me'zun ve 28 sene terrübeli Frengi, ağrısız iğnelerle belsoukluğu, idrar darlığı ve ademi iktidarı elektrikle kat'i seri Ve ağrısız tedavisi. Emin önünde, İzmir sokağı No.4 ZAYI Hüviyet - verekamı Yenisini çıkartacağım, Tıp fakültesi son sınıf | talebesinden Niyazi Musa kaybet Yarnki 18 eylal çarşamba akşamı MELEK Sinemasının od RUS DİLBERİ filminde dilber ESTER RALS- 'TON öüyük Bir aktris ve ayni zamanda büyük bir maşaka rolünü emsalsiz ve zengin bir düks ile oynamaktadır. Bu filim masında da. gösterilecektir. Dr. Viktor Hodara ve efrenci hastalıkları her gün öğleden sonra kabul eder beyoğlu Tünel sokak No 11 Telefon: beyoğlu 2136 Samsutıla Samsun sine YENİ ÖS BiİRE “FORDSON TRAKTÖRÜ Bu traktör bir çok seneler ya Pılan fetkik ve tecrübeler seme- esi olup vasi teşkilât sayesin- de sahibine azami menfaat te- & min eder. Hiç bir rekabet ka- Bul etmez derecede ucuz satılır. < Üçlü bir pullük çeker. For_dĞ 'YARI MASRAFLA İKİ KAT FAZLA İŞ YAPAR ve bilhassa Gösterilecek olan Şayanı hayret artist rinokte kusür etmöyiniz. el bir eser görülmemişti. Bu filim Eskişehirde Sizin ASİi şayanı bi ELHAMRA SsıiNEMASINDA KAHRAMAN FRED TOMSON ile beyaz gti SİLVER iŞimdiye kadar bu derece heyecanlı ve yarmki çarşamba akşamı Sinemada gösterilecektir Vilâyet daimi encümeninden: Bedeli keşfi bin dört yüz altmış iki lira yetmiş sekiz kuruştan ibaret İstanbul kırk yedinci mektep tamiratı 29 /eylül /929 pazar günü saat on bire kadar münakasaya konulmuştur. racaatları. Taliplerin encümene mü- Vilâyet daimi encümeninden: Arnavut köyünde kâin 4/41 ve 21/35 numaralı iki hane rilmek üzere 29/ eylül/929 tarihinde pazar günü saat on bire kadar müzayedeye konulmuştur. Taliplerin encümene müracaatları. HOL LO İ Fazla kuvvet Yeni model FORDSON traktörü 30 beygir küvyeti, verir. Bu fa vet " bu fazla menl Gimal büsusunda, faz mmucıp değildir ? Daha Oturaklı ! Arka tekerlekler bir manla dolayı- Sile yerinde sabil bir balde ihen ve yanlışlıkla motöre tam gaz da verik e traklörün ön tarafı yerden kalle maz, Çamurlak kuve raktörü e bir mayralı arkanndaki yar faklar otomalık olarak n tekerleki, lerin yerden kalkmasına möindir.! Manyeto ile iştial ! Ayar edilecek me bobim ne de bo Bin çekiçleri vardır. Yemi FORDSON Graklöründeki yeni manyete saye sinde bu cihel en wde ve n sağe Tam bi şekilde yapılmıştır. . * Çin irmek için dezek karmak için, İ ekmek için, biçmek için, Barman yapmak için motör kuveveti Költenime “Yem FORDSON traktörü bötün be. işleri hayvan ervetim Jaha çar buk daha kolay yapacaktır. — — Soğulma tertibatı tazyikli tulumba ile afomatik yağ deposu - yeni Bir darzda / vites. tertibe yeni ve mükemmel frenler Son sistem debreyaj — & Molürü harekete gelirmek holaylığı Vites değiştirmek kolaylığı Günde 25 ilâ 35 dönüm çift sürer 10 parınaklı bir iska tulumbası cevirir. 4 ZL he Gönpany Ezpert Kllarandri Goiyla LO L L 17 Eyiüi 1928 KD ll Karısı, fena giyinecekti. Saçlarına gümüş kakmalı, yüksek arkalı ta- rak takmıyacaktı. Ayağına kırmızı ökçe iskarpinler - giyemiyecekti. Mesut, fakat fukara olacaklar- dir. — Yağmur — mevsimlerinde , soğuktan — izlırap ” çekeceklerdi Ah, karlos, sade bir parça, sade bir parça ağabeysine benzeseydi! Rodrigo telmihlerine, Pakita'dan | adamakıllı bir cevap alamadığı için, darıldı. Lâalettayin bir ba- haneyi ileri sürerek, genç kız, öyle üzeri, pazardan ayrıldı; evine git Karlos da ortalıktan silinmişti. Rodrigo'nun şüphesi kalmac Randevuda idiler. Filhakika, onlara, akşam üzeri tesadüf etti: Ormanda, büyük- bir taşın üs- tünde yan yana oturuyorlardı. Karlos, başını önüne - iğmişti. Pakita ise, elini kolunu sallıya- | raktan, hararetli hararetli bir şey- ler söyliyordu. Mütaakip günler zarfında, Pa- kita, Rodrigo'yla kâh barıştı, kâh araları şekerrenkleşti. Hasılı, genç | kızın alâkası, iki kardeş ortasın- “da, bir saat rakkası gibi sallanı- yordu. Anaları, çocuklar arasında kanlı vakalar çıkmasından kamşular iki kardeş arasında vu- kua gelen boğuşmadan haberdardı. Dedikodu — zeminisi — yalnız bu korkarak, | müdahaleye karar verdi. Bütün | mevzu teşkil ediyordu. Bir kısmı, Rodrigo, öbür kısımı Karlos tara- fım iltizam ediyordu. Lâkin, her- kes, Pakita'yı kabahatlı görmek- teydi, Diğer kulübelerde, diger kızlar vardı. Bunlardan birçokları, iki kardeşten herhangi almemnuniye varırdı. Oğlanların ikisini birden zaptetmekte mâna var miydi? Bir gün, iki birader, Pakita ile dolaşırkem, anneleri onlara yak- laştı. Kıza, dedi ki — Buraya bak, Pakita! Bunla- rın ikisi de benim evlâtlarımdır. Söyle. İçlerinden hangisini tercih ediyorsun? Sevmediğin de başka nışanlı — arayıp — bulsun . Kamino - Real caddesi üze - rinde, okadar çok genç kız var ki... Bunlardan bir çokları, oğul- larım — arasında İâalettayin bi- rine varacak vaziyettedirler. Inti- hap ettiğine aşkımı bildir ki, ara- birine ma- larında kavga çıkmı Pakita, düşündü; söyledi: — Bazan, Rodrigo'yu sevdiğimi zannetmekteyim. Zira, cesur, kuv- vetli, iyi tüccar, iyi evbabası. Ben fukaraca hayat sürmekten usandım. Cungullara kaçtığım gündenberi sefalet çekmekteyim: Daima damı akan ve içi ısınamıyan bir kulübede | yaşıyorum, canımın istediğini yiye- | miyorum. İşte bana, müreffeh bir hayat / yaşatacağını düşündü; in Rodrigo'yu istiyorum. Lâkin, sonra, kalbimi dinleyince, Rod- rigo'dan vazgeçerek Karlos'u be- yeniyorum. Beyeniyorum amma, nasıl ona varayım ki, bütün gününü | ormanlarda dolaşmak ve şarkı sö, lemekle geçiriyor. Bana kul yapmak, hediye vermek, refahımı temin etmek için parası yok. Bir tek aşkla insan geçinir mi?... Düşün- ü — açıkça düm, taşındım, şu karara geldim: Oğullarına iki ay müsade! İki ay sonra yağmur mevsimi başlıyor. Rodrigo, kulübe yapacak ve çeyiz düzecek parayı şimdiden biriktirdi. Şayet bu iki ay zarfında, Karlos da bu işleri başaracak meblâğı biriktirirse ona varacağım. Birik- tiremezse öbürünel Bu. sözleri söyledikten sonra, Rakita, ötekilerden ayrıldı ve eyi> ne gitti. Rodrigo, “upuzun bir kahkaha koyvermişti. Niçin — güldüğü — anlaşılıyorduş Zaferinden emindi! Karlos, keme ininki kadar parayı nasıl biriki Buna imkân mı vardı? , zaferinden — okadas emindi ki, ertesi gün, şehre gittiğ ve, karyola, hah, tarak , şal, isı karpin ve ayna fiatlerini öğrendi; (Mabadi var ) ÜL e — LA e ” — <07 |