AKŞAMDAN AKŞAMA Ne hacet?! Biz gençken bir araya topla- | nınca, gerçi yekdigerimize fıkralar fılân anlatır, dedikodu da yapardık amıma, okuyup yazmıya hayli me- raklı olduğumuz için muhavere zeminimizin büyük bir kısmını okuduğumuz kitaplar teşkil ederdi. Fakat şurası muhakkak ki, nesli hazırın üç beş genci ayni yerde birleştiler mi, — ne hatır sormak, me hoşbeşi — kuruyorlar gramo- fonları; çıkıyorlar ortaya; — gelsin dansl, miyen f ylarca, hattâ yıl- larca zamandır. habire tekrarla- maktan usanmayışlarına hayretl Geçen akşam. gene bir gençler meclisine — düştüm. Gramofonu kurdular; bir danseti ıleı, iki dans- ettiler, üç dansettiler, dört danset- tiler; — ecee illallah! — Sabrım tükendi; dedim — Yahul Başka — marifetiniz yok mu? — Aaaa.... Sahil... Canınız sı- kıdı! - dediler. Artık dansı bira- kalım da bir az konuşalım. Hah tamam... Saz kısmından söz kısmına — geçiyorduk.. Bu gençlerin çoğu yüksek mek- tep — müdavimi — idiler.. —" Ba- kalım, — konuşurlarken taplar diye dü ne İ kuduklarını — anlarım ! ,, üyordum.. Fakat, aksi gibi, bu sefer de sinema bahsi açıldı... Villi Friç, Ronald Kol- man, Vilma Banki, Meri Pikfort, Billi Dov, Klara Bovl. Do Azaa, Şimdi sıkıntıdan diye patlıyacağım.. Ev sahibi, na- zik bir zatmış: benim bu bahisten de hoşlanmadığımı görünce: — Sinema lâfı yetişir, çocuklar!- dedi. Hah, tamam! Dört kulak ke- sildim. Fakat gene inkisarı hayal! Aynanın önüne, bir kâğıt koy- dular. Gençlerden biri, kâğıda bir Omurabba — yaptı ; sonra, #nuyabbata içine baştan başar bir. darp işareti Yani, bu su- retle âdetâ bir zarf arkası resm- etmiş oldu. Dedi ki: — Aynanın karşısına geçecek- siniz. Elinize aynada bakaraktan bu şekli kâğıda çizeceksiniz! Aynada el hareketini takip edince, insan, şaşırıyor ve - zarf şeklini bir türlü çizemiyor. İğri büğrü bir şeyler yapıyor. | Bir saat kadar da bununla raşıldı. Gene alâkadar olmadı mı görünce bahsi değiştirmek teşebbüsünde bulundular. Acaba beklediğim bahse geçecekler mi? Hayır bu sefer de futbol dedi- kodusu. Aklıma şu fıkra geldi: ğ _Cocuğuıı biri, imtihana girmiş. — Harfi met kaçtı sekiz parmağını karnı üzerinde avuşturmuş; başparmaklarını birbiri etrafında sağdan sola ha- Bire döndürürmüş. 1—15l:b=lıı met nedir? 'alebe gene, parmaklarını sa; blan mila Hündürünüüz. a — Kalkale neye derler? Gene sağdan sola döndürür- tü — Oğlum, sen, parmaklarını böyle döndürmekten başka birşey bilmez misin? — Bilüm, efendim! Şöyle de döndü y Ve, hıılımıq. bu sefer soldan sağa döndürmeye.. Maselk lerin inlebeye.. Kak kaleyi, harfi medi, sebebi medi öyrenip de ne olacaktı. Parmağını tersine ve yüzüne çevirsin daha iyi.. Gençler de, bizim okuyıp gene bir istifadesini — göreme- diğimiz kitapları okuyacaklarına” varsınlar dansetsinler, — zarf çiz- inler, (Vâ -Na) ae > Adedi 8 - 10 taneyi geç- | Hastaneler Taşradan fazla hasta geldiği için yer kalmayor Şehremaneti ile idarci hususi- yeye merbut bulunan hastaneler, son zamanlarda baştan başa dol- muşlardır. Ekser hastanelerde mü- racaat eden hastalar, boş yatak olmadığı için kabul edilmiyorlar. Müracaatcıların ekseriya taşralı hastalardır. liç — bir tarafta yatacak yeri — olmayan — ve tam manasile bikes bulunan tala bazı müşkilâtle tedavi edi- liyorlar. Hastaneler idaresi, yeni hasta- lara boş yatak temin etmek evvelce hastaneye kabul edilip tedavi edilen hastaları henüz ne- kahat devrelerini ikmâl etmeden çıkarıyorlar. Bunun için bir çok hastalar, ayakta tedavi ediliyorlar. Emanet, taşradan gönderilecek hastaların sevklerinde ihtiyatkâr davranmalarını tekrar alâkadar Vilâyet ve belediyelerden rica edecektir. Kartan fabrikası Tütün inhisar — idares bir karton fabrikası açacağı yazılmış- 'tı. İnhisar idaresi kendi hesabına bir fabrika açmaktan vaz geç | miştir. Yerli sermayedarlardan mürek- kep bir grup bir karton fabrikası açacaktır. Tütün inbisar idüresi pacaktır. Sıgara fabrikası 3 milyon liraya yeni bir fabrika yapılıyor Tütün inhisar idaresi tarafın- dan yeni bir sıgara fabrikası açılacağından bahsetmiştik. Fab- rikanın Hasköyde olmasına karar verilmiştir. Yeni sigara fabrikası için bu seneki bütçeye üç milyon İira konulmuştur. Yakında Hasköyde satın alınan arsada inşaata' baş- Tanacaktır. Pro mütehassısı bir türk genci Amerikada bir pro sıgarası fabrikasında çalışan bir Türk genci tütün inhisar idaresine müracaatla memleketimizde mutahassıs ola- rak çalışmağı teklif etmiştir. Bir pro fabrikası açmak isteyen tü- tün inhisar idaresi bu genci buraya| celbetmeğe karar vermişt Ankaranın imarı için büyük bir fa- aliyetle çalışılıyor. Resmimiz yeni karadan iki man- zarayı gösteriyor. Burada görünen köşkler ve evler yeni Ankaranın ne kadar şirin oldu. ğunu gösteriyor. Burada — açılan meydanda — güzel bir havuz yapılmış, ağaçlar — yetişt mesine başlanmıştır. Yakında burala- ı ağaçlıklı ve yeşil bir hal alacaktır. Ankarada yapı- lacak olan halin yakında — inşasına başlanacaktır. -Bu suretle şehrin mü- him — bir ihtiyacı temin edilmiş olacaktır. bu fabrikayla bir mukavele ya- | Kartal belediyesi Halk belediyenin çalışma- dığından şikâyetçi emanet hu- dudu haricinde müstakil bir be- lediye ile idare edilirler. Bu belediye, — mühimce — varidatı olduğu halde bir faaliyet göste- rememektedir. Mahalle araların- daki sokaklar şimdiye —kadar kaldırım yüzü görmemiştir. Pendikten — Maltepeye — kadar olan bu sahalarda temizlik na- la belediyerin hir faaliyetine tesadüf edilemez. Sokaklar, evler- den atılan çöplerle doludur. İstan- bul piyasasına nazaren daha ucuz olmakla beraber burada kesilen hayvanlar ciddi bir mürakabe ve muayeneye tabi tutulmadığından etler gayet cılızdır. Yakın zamanlara kadar — bu havalideki ekmekler, zararsız çe Fakat, belediye , son kası dahilindeki ekmekler, şikâyet ettigimiz İstanbul ekmeklerinden fena çıkmağa başlamıştır. Kartal belediyesinin bir parça faaliyet göstermesi lâzımdı Umumi kütüphaneler kışın ısıtılacak Umuma mahsus kütüphanelere kışın devam edenlerin adedi çoğalıyor. Geçen sene bazı kütüphanelerde kâfi derecede teshin vesaiti bu- dunamadığı için birçok şikâyetler olmuştu. Bu sene kütüphanelerin behe- mehal ısıtılması kararlaştırılmıştır. Hileli gaz 57 bakkalda hileli petrol bulundu Dün petrol inhisar müfettişleri bileli gıpx satan bakkâlları xîıi;: başlamışlardır. Yapılan teftiş neticesinde Fatih, Şehremini Aksaray semtle- rinde 57 bakkalın — hileli gaz sattığı anlaşılmıştır .— Bakkallar hakkında zabt varekası tutulmuştur. Hileli gaz satan 57 bakkal kaçakçılık cürmile adliyeye sev- kedileceklerdi Bakkallar i bakkalların hileli gazt büyük tacirlerden al- iddia etmektedir. “Ankaradan iki güzel manzara Yangın yerlerinin tesviyesi bittiğinden pek yakında burada inşaata başlanacaktır. â Verem hastanesi Kira ile bir bina tutularak hastane açılacak Emanet verem hastanesi arsası hakkında kati bir karar vereme- diğinden şehremini Muhiddin bey vermeli - hastaların daha ziyade şurada — burada — sürünmemeleri için kira ile tutulacak bir yerde bir verem — hastanesi — açılm: muvafık görmüştür Bu hastane yeri için emanet sıhhiyesi tetkikat yapacak, mi sip bir bina arayarak intihap edecektir. Hastanenin ferahlı ve hastalık- ları ilerlemiş hastalara müsait ha- valı bir yerde olmasına ehemmi- yet verilecektir. Hastahanenin semti , — bu; lerde tespit edilecek, mücsse: nin açılarak faaliyete getirilmesi in emanet Cemiyeti belediyeden tahsisat istiyecektir. Güzel sanatlar akademisinin avrupaya göndereceği talebe Bu sene güzel sanatlar akade- misi tarafından Avrupaya üç ta- lebe göndrilecektir. Bunlardan biri resim, diğeri mimari, üçüncüsü de heykeltraşlık tahsil edeceklerdir. Talebeler üç sene Pariste Maarif vekâleti he- sabına Kalacaklardır. Gönderil cek talebelerin müsabaka imti- hanlarına başlanacaktır. Makarne trüstü! Fabrikatörler birleştiler, fiatı artırıyorlar Makarna — fiatleri — birdenbire yükselmiştir. Bir kaç gün evel toptan 32 kuruşa satılan makarna dünden itibaren 40 kruş olmuştur. Makarna fiatlerinin yükselme- sindeki sebep şudur: Şehrimizde bulunan makarna fabrikaları ara- sında rekabet vardır. Son günlerde bazı fabrikalarda büyük fabrika- larla uyuşmuşlar fiatları 32 kuruş- tan 40 kuruşa çıkarmışlardır. Şehremaneti makarna ihtikârı hakkında tahkikata başlamıştır. Telgraf tellerini tamir Posta ve telegraf umum mü Fahri B. son günlerde cenup Tayetlerimizde seyahat etmiş, posta ve telegraf idarelerini teftiş ey- lemişti. Fahri B. Ankaraya avdet ettikten sonra uzun zamanlardan beri bozuk bir halde bulunan telegraf tellerinin tamiri ve mu- haberatın — teehhürüne — meydan vermemek hususları ile meşgul olacaktır. Telgraf idaresi Eylül içinde muhaberatı mükemmel bir hale getirecek ve son bah; ları başlamadan tellerin tamirini ikmal edecektir. Genç ressamlar sergisi Genç ressamlar sergisi 15 ey- lülde Türk ocağı salonunda açıla- caktır. Sergide 130 eser teşhir edilecektir. Un fiatleri yükseliyor Borsada un fiatleri yükselmek- tedir. Fiatlerin tereffüü bu hafta içinde ekmek — fiatlerine tesir edecektir. Un fatlerinin artması- na sebep de dünya un fiatle- rinin yükselmesidir. Amerika bor- rından gelen telgraflarda lerin yükseldiği bildirilmektedir. Hariçten gelen un fiatlerinin yük- sek olması yerli unlarının yüksel- mesine sebep olmuştur. Bir guguklu saatin azizliği ki ve meşhur biryazı gibi Serin rüzgârlı bir salonda kadın erkek beş altı kişiydik... Dişarısı | güneşten alev alev . yanıyordu, sıcak bir yaz gi Halbuki içeride vantilatör vardı, dondurma vardı, buzlu İimonatlar vardı, hava - vardı Salonda herkes memnun — görünüyor, — nükteler savruluyor, İâtifeler yapılıyor, ye- ni şürden yeni sanattan ruluyor, sinema yıldızlarından, şe- hir — işlerinden, ilimden, fenden, bahsediliyordu. İçimden “hiç şüphesiz ki dedim buraya İstanbulun en alim, en anlayışlı, en asri, en fikirli, en sanatkâr insanları toplanmış!.,Ben tam bunu düşünürken birden ba- şmın üzerinde mütbiş bir harbar ra koptu ve garip bir. mahlük birbiri üzerine îîh kerı — Gugukl Guguk!.. Diye haykırdı. Baktım: Duvara kârı kadim antika bir saat, bir guguklu saat asılmıştı.. Çeyrekte bir üstündeki ufacık kapı açılıyor ve alelâcayip bir kuş salona, salondakilere doğru uzanarak ye- rine göre bir,beş,on,on iki kere : — Cuguk!, Diye bağırıyordu.. Lâkin bu gu- guklar o kadar yerinde çıkıyordu ki saatin sad>ce bir makineden iba- ret olmayıp ayrıca bir ruha, bir zekâ ve bir ilme de malik oldu- güna gittikçe inanmağa başlayor- Meselâ yandaki koltuğa zaif çelimsiz bir genç oturmuş meclise yeni şiirlerini okuyordu: Bileklerimideki kağn ainciri ağaçtan inciri kopanır gibi kopardım Zaif, çelimsiz, serçe pehlivan enç böyle zincirler kırıp, balyoz- Bas dağları devirirken bir yu- dumda denizleri içerken - Saatin akregbi çeyregin üzerine gelmişti- kuş yuvasından çıktı ve şairin yüzüne doğru uzanıp bir dafa; SAĞ Diye haykırdı. Ben kıp karmızı oldum, Ev sahibi bir müna- hirde bol bol buz'var, su iste- kaklar her gün sulanıyor, dünyanın hiç bir tarafında tesadüf etmek imkânı yoktur.. Vesaiti nakliyenin mükemmeliyetine ge- Tin Beyfendi sözünü bitirmedi, ta- hammülsüz kuş tekrar kutusun- dan fırlayarak iki kere: — Gugukl.. Diye canı / gönülden haykırdı.. Ben hicabımdan yerlere geçiyor. dum. Lâkin kimse meselenin far- kında de; Söz sırası orta yaşlı bir hanıma gelmiş — Vallahi bilmemki, diye baş- ladı, herkes beni Billi Dova benzetiyor, siz ne det Halbuki kadıncağızda - burun kaval, ağız faraş, gözler filcan, kulaklar ” kepçe, / dişler kazma, dil kürek, boy süpürge sırığı. Buna / rağmen. ctraftarı takı ve tastik sözleri — Aman efer Ne zaman- dan beri bendeniz söyleyecektim.. Hakikaten yarım elmanın yarısı Billi Dov yarısı siz.. Lâkin sizin burnunuz. Billi Dovun burnundan çok daha mevzun.. Kuş bunu işitir. işitmez zenbe- regi boşanmış, gibi — yerinden fırladı hanımefendinin burnuna bakarak: — Gugük, gügük... Diye mütemadiyen bağırmağa başladı. Bağırdı, bağırdı, nihayet kurulması biterek mecalsiz sustu; sustu. a ben bir kelime ile fikrini kadar mükemmel ifade 'eden zarif bir heccava ömrümde tesadüf etmedim.. Hikmet Feridan