Kadınlara yalancı diyorlar!.. Erkeklerin ekseriyetince kabul edilmiş bir kanaat kadınların câli mahlüklar olduğudur. Kadınları câliyete teşvik eden esbap tet- kik edilse en başında erkekler bulunacaktır. Yalancı ve mürai kadınları müdafaa etmek niyetinde değilir. Lâkin diğer taraftan her doğru olmıyan sözün ceffelkalem “yalan,, diye tavsifine muterizim . Erkekler kaç yaşına gelseler ve her hangi bir mevkü işgal eyleseler nihayet ara sıra ufak bir müdahene ve ya bir tevil ile teselli edilmeğe, mahirane mecrayı kelâmı tebdil suretile muvakaten oyalanmağa mühtaç - çocuklardır, ve fıraten ana olan kadın i: kendini her şeyde en sonra dü- şünmek evvelâ aharın telakkisini nazarı dikkate alıpona göre hare- ket etmekle melüftur. Hayatta — öyle eder ki kadının b: üzerindeki tesiri itibarile harbin müşkil bir anında sevkelceyş hata ve savabı kadar mühim bir amil olur . Kadınların pek küçük yaştan itibaren — hissiyatını — gizlemeğe alıştırlmalsrımın ne büyük — bir nimet olduğunu, hayatın her dürlü merareti karşısında baş- kalarının şevkini kırmamak için kendi inkisarı hayaline, içtihat- larına güler yüzünü siper eden, TüRlıbda heşeler gesile bazan göz vini içine akıtan, ağzından taşan şikâyetleri - kahkahalarla - boğan kadınlar da bulunduğunu ve bun- ların / hareketi ziyade fedakârlık tavsifine seza olduğunu temyiz edemiyen erkek, ya garez- kârdır, yani bir fikri sabitle - be- daheti inkâre azmetmiştir; yahut gafildir. Yani hayat onu hep riyakâr kadınlarla karşı 'mış ve tam ile samimi bir kadın kal- inin incelikler nde nufuz mazha- kendisinden esirgememiş- dirde d:gnmııcık haldedir. Bir kaç kadının ha- sis yalanlarından camı yananların kin ve istihfaflarını bütün kadın- lığa teşmil ile bunlardan, - bunl rın bazan pek rahim - yalanlarıı dan aldıkları şifa ve- tesell unutmaları haksızlık değilmidir. Zarif bir manto Yazlık ince kumaştan yapılan bu manto, hem şık hem vücudu zi | cemediyor. kumaştandır. El çantasıda ayni tutmak gibi iki meziyeti | EV-KADIN. MODA muhteşem k Deniz banyoları mev- simi bütün hararetile devam ediyor. Fransa- nın Dovil, Biy; yanın Venedik civarın- daki “Loida plajları denize girmek için- ge- lenleri istiap etmiyecek haldedir. Bu sene plâjlarda çok mükellef tuvaletler var- dir. Deniz elbiseleri içinde hakikaten sanat eseri — addedilebilecek kadar güzellerine tesa- düf ediliyor. Bunlardan bir kısmı taşla, bir kıs- mı ekle — işlenmiştir. Bu elbiseler yüzlerce liraya mal olmaktadır. İçlerinde daha kıymet- lileri de vardır. Bu ağır deniz elbisesi giyenlerden ekserisi kumların üzerinde uzanmakta ve, elbise- irmemektedir lerinin bozulmaması için denize Niçin yıpranıyoruz? Sinirleri iyi muhafaz. basit bir. hesapla anlaşılal Paramızı, malımızı israftan çeki diğimiz kadar canımızı da korusak belki daha geç yıpranırdık. Saat, gramofon, radyo v. s. gibi alât sahipleri bunların bakımsız, ilâni: haye işlemiyeceklerini takdir et- tikleri için ara sıra muayene eder, ve yağlarlar. İyice hasta olup yatağa düşme- dikçe doktora müracaati düşünen- ler ise nadirdir. Para ile tamiri Ömümkün bozukluklara bu kadar ehemmiyet verirken, yedek aksam tedariki imkânı mefkut olan vü- cudumuzu ihmal etmek makul mudur? Tabiatin- hakkı inkâr edilirse ergeç faizile ödemek mecburiyeti tahassül eder. Bu hakikati bilhassa kadınların farketmeleri lâzımdır. | Yorgunluk asarı sinsidir ve günü ününe hissedilmez. Birde her türlü ihtirasattan mütevellit manevi yorğunluk vardır ki bazan insanı taş taşımaktan fazla harap eder. Eşrefin “Kişi hissettiği nisbette yaşar,, Pudra sürerken dikkatedilecek noktalar Yüzün her tarafına aynı pudra sürmek doğru değil Koyu renk bir sathın açık renki sinden daha dar göründüğü ma- lüm bir hakikat yüzün şeklini tedki telif renklerde iki türlü pudra sayesinde bazı kusurların gizlen- mesi mümkündür. Bunun için biri daima kullanlan renkte biri de bir derece daha açık olmak üzre iki kutu pudra alıp koyu renk pudra kutusu mühteviyatının dört- te birini “açığa ilâve ve iyice harman etmelidi Yüz yavarlak olup biraz uzun gösterebilmek arzu ediliyorsa ya nakların kulak ve şakaklara doğru taraflarını koyu pudra ile mütebaki kısmını açık renk pudra ile ört- mek münasiptir. Uzun bir yüzü Deniz banyosu kıyafetleri Dovilde, Biyariçte ve Lidoda çok | ıyafetler var Uç zarif banyo kıyateti a için «hoşgör» düs- turu, bromür içmekten daha faidelidir Insanı yaştan ziyade yaşamak tarzı ihtiyarlatır. Fazla ışık versin diye iki ucundan birden yakılan W olmalı yalnız maddi değil manevi mümün ömrü kısa olacağı pek 4 | | sıhhatını de gözetmelidir. Yapılan işin temiz meydana. çıkması için geceyi gündüze katarak çalış- maktan ise geceleri uyuyarak gündüzleri bir dimağla işe devam etmek elbet daha muvafıktır. Her hususta faaliyetimizi tasar- ruf etmek faidelidir. Bazan yerinde bir dinlenme bilâhara kat'i bir tevakkuf ihtiyacının önünü alabi- Büyük felâketler karşısında insan iradesine hâkim olup hattı hareketini tanzim — kabiliyetini muhafazaya — muktedir. olamaz . Fakat ufak vesilelerle her şeyi izam ederek çırpınmak - ki marazi | bir haldir - kendimize üzüntüler icat etmekle zevk almak huyundan vaz geçmek pek âlâ elimizdedir. | Nasıl olsa bizi kendi ayaklarile gelip bulmasını bilen alâm ve aztırabı yarı yoldan karşılamakta mana yoktur. Çok gezen çabuk yorulur derler. Hiç te öyle değil- dir. Çok gezen değil, çok koşan yorulur. Merhalelerle — kat'eç yolun zahmeti düyülmaz bile.. Sirirleri ü muhafaza için ise * Hoş gör ,, düsturu bromür | içmekten daha kolay ve elbette | daha faidelidir. dolğun göstermek için de aksi süretle müamele etmelidir. Çok küçük bir buruna açık renk pudra kullanıp yüz için koyu renğini istimâl etmek, büyük bir burun ise bilakis koyu renk pudra sayesinde — küçültmek — lâzımdır. Kat kat çene ve gerdanın o kadar göze çarpmamasını temin için koyu pudra sürmek ve yüzü daha | açık pudra ile boyamak kâfidir. Pek çukura batmış. gözler pakları açık venk pudra sürül daha tabii bir manzara alabi Pudrayı yüze sürerken tüyü bastırmalı , hafifçe serperek bir iki saniye bıraktıktan sonra tüy ile yedirmelidir. Buj kullanı- | hiyorsa bunu kremden sonra ve | pudradan evel sürmelidir. | Yaşlı erkeklere düşman! | Pariste genç bir kızın garip dolandırıcılık usulü “Affedersiniz, arkadan gelen genç yarım saattır peşimi bırakm; Pariste gayet garip bir vak'a olmuştur. Fransız har larından 65 yaşında kont Mobur isminde biri bulvar des İtalyen- den geçerken yanma gayet güzel giyinmiş genç bir kadın gelmiş ve “Arkadan gelen genç yarım saattır beni takip ediyor. Kendi- inden kurtulmak için bir otomo- bile atlamayı düşünmüştüm. Fakat ortalıkta boş hiç bir taksi yok. Çok rica ederim ya- 'nınızda gitmeme müsade edini Belki bu terbiyesiz genç beni takipten usamır, demiştir. Kont bu teklifi kabul etmiş, bir müddet sonra genç adam takipten | vaz geçerek bir kahveye girmiştir Genç kadın, konta: “Beni müş- kül bir mevkiden kurtardınız. Size nasıl teşekkür edece bilemiyorum. Artık evimin önüne çeldik. Belki kocam eve gelmiştir. da size teşekkür etmek isteyecektir . Rica ederim bi fincan çayımı içmek için apartımanıma kadar gelini miştir. Kont bu nazikâne daveti kabul ederek yukarı çıkmıştır. Fakat burada ikram edilen çaydan sonra Konta tatlı bir uyku gelmiştir. Kont uyanınca saat, portlöy ve kol düğmelerinin aşırıldığını gör- müştür. Kont hemen apartımanı gezmiş, fakat kimseyi - bulama- yınca telefonu açarak polise ha- ber vermiştir. Yapılan tahkikat kadını tevkife kâfi gelmiştir. Genç kadın kendisini takip eden gençle bir arada kahvede tevkif edil- miştir. ayol Roz Zintas Roz Zinfas ismindeki kadının bu vaka on birinci dolandırıcılığı olduğu anlaşılmıştır. Ekseriyetle yaşlı ve zengin adamları intihap eden Roz onları afyonlu çayla uyutur, soyar ve ortadan kaybolurmuş. Soyduğu erkeklerin ekserisi — polise şikâ- yet ederlerse meselenin — şayi olacağını, evde karıları ile bir çok kavgalara zemin açacağını düşündüklerinden şikâyetten sarfı nazar ediyorlarmış. Rozun evinde bulunan portföy- lerdeki kartvizitlerden bu yaşlı erkeklerin hüviyyetleri meydana çıkmıştır. Roz şimdiye kadar bu suretle 60,000 franktan fazla para aşır- mıştır. Dostu Marteni ile birlikte bu paraları yemiştir. İki dolandırıcı üçer sene hapse mahküm edilmişlerdir. Edisonun kendisirte halef olacak genç dâhiyi bulmak için sorduğu sualler Edison Dünyanın en büyük dâhileri sırasında bulunan âlim Edison yaşının ilerilemiş olmasından bah- sederek çalıştığı laboratuarından imeğe karar vermiştir. Edison terkettiği keşfiyata devam edecek kendisine hayırlı halef olacak bir genç bulmaga çalış- adamlarına — sorduğu laboratuarda yapılacak suallerle ameliyeler arasında hiç bir mü- nasebet yoktur. Edison gençlere 52 sual sor- muştur. Bunların arasında bazıları pek gariptir. Meselâ: 1 — Bir milyon dolarınız olsa bunu ngsıl sarfedersiniz? 2 — Yalan nerede caizdir? 3 — Eiz sinema filminin beğe nilmesi için me gibi şartlar cemetmiş olması lazımdır? 4 — “Hazineler odası ,, isimli roman hangi muharririn eseridir. 5 — İftiraya maruz kalsanız kendinizi nasıl müdafaa ederseniz? 6 — Yüz sene sonra hayatınız- da otomobilin mevkü ne olacak- tır? 7 — Mecburiyet olursa aşkır zi namusunuzu, izzeti - nefsinizi şöhretinizi | bir muvaffakıyet uğruna feda eder misiniz? 8 — Sıcak memleketlerde bir adada yalnız olsaız. ve hiç bir aletiniz. bulunmasa 33 metre eninde 5 metre yüksekliğinde ve 3 ton ağırlığında bir kayayı nasıl yerinden oynatabilirsiniz? Bu sorulan — suallere cevaplar henliz malüm d Bütün Amerika - gazetelc verilen ildir dâhi Edisona halef olacak gencin, ne - gibi cevaplar vererek bu mevkie çıkacağına merak etmektedir . Fransız gazeteleri ise bu su- allerle eğleniyor. Meselâ Kleman Votel neşrettiği bir fıkrada diyor ki: * Bir milyon dolarınız olsa nasıl sarfedersiniz ? Bu, paranın mesüretle kazaml- dığına göre değişir. Babadan kalma ise başka tarzda, kendi tarafından kazanılmış ise gene başka - tarzda sarfedilir. - Yalan nerede caizdir? Bu suale en iyi cevap verecek kocalardır..., Verilen - cevapları - Edison - ile birlikte Ford da mümeyyiz olarak tetkik edecektir. Yalan ne zaman caizdir?