18 Ağustos 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

18 Ağustos 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİHTE * Mütercimi Çünkü kontes Napoleon'la bera- ber şehre girmek ve bu suretle bir rezalete sebebiyet istemiyordu. İmperator kontesin bu | muvalakat - etti. vermek arzusuna derhal Fakat, Mari arabadan inerken kendisinden hiç beklenmiyen âni ir hareketle iğilerek kontesinin şembe düdaklarına bir öpücük konduruvci Bu hareket okadar âni ve gayri muntazırdı ki Mari mumanaate vakit ve fırsat bulamadı. ve arabadan atlıyarak bir varışa saptı. Napo- leon uzun müddet meçhul kadının arkasından — hayran kalmış, meftin tama- yola baka gözden Bu macerayı naklettiğimiz tarihte Napoleon Bonapart şöhrel ve kudretinin haddi kusvasına — var- mişti. Napolcon'un askeri dehası bütün cihanı hayrette bırakmıştı. Bilhassa Napoleon'un teşkilâtçılık fikri emsalsizdi. Fakat Bonapart, bütün muazzam- zaferlerine rağ- men hususi hayatında mes'ut ve bahtiyar değildi . İmperatoriça Jezefinden —ayrılmak - düşüncesi kendisini daima işgal ediyordu. Jozefin akim bir kadındı. Halbuki Bunapart bir veliaht - istiyordu. Kendisi veliahtsız ölürse bu mu- azzam imparatorluğu - kim idare edecekti? Mamafi talâk - fikri kendisini işgal etmekle beraber bunu pek yakın görmüyordu. Acaca impa- Tatoriça Jozefini eskisi gibi ayni çılğın aşkla seviyor mu idi? Kal- bini yoklıyor ve “hayır,, cevabını veriyordu. Artık Jozeline karşı eski ihtirası değil fakat sadece şefkat hissediyordu. İşte mebnidir ki Jozefinin şimdiye ka- dar iş elduğu bütün iha- SYN Fakat sarışın Leh dilberine te- sadüf ettiklen ve ondan arabada torla bir öpücük aldıktan sonra va- tiyet tamamile değişmişti. Napoleon güzel Mariyi, bukadar şefkat ve masumiyetle bakan sehhar göz- derindeki © tatlı ve yakıcı bakışı bir fürlü unutamıyordu. O, tekrar Mari'yi görmek istiyordu. Elaltından adresini ve hüviye- iş olmakla beraber görmek, onunla ko- nuşmak”için bir fırsat bulamıyor- dü. Napoleon düşündü - tâşındı veennihayet sarayda bir suvare vermeğe ve buna kont Valef- eki ile zevcesini ve nazarı dikkati celbetmemek için diğer hep asil- zadelerini davet edecek, bu sayede Mari'yi tekrar görecek, hayatında KADIN Muharririz Zoltan Ambrus TÜçüneü sahifamızın ilk satununda, Pa. tefokaya / dgir malimist — voren AKŞAMDAN AKŞAMA tzrası okuyunuz | Birinci kısım di Çi Derebeyi Gaultier, yirmi beş yaşına geldiği zaman, doğrusu, pek kıymetli bir şahsıyet olmuştu. Atik, çevik, tendürüst bir deli- kanlıydı. Fidan gibi boyu vardı. Fidan gibi amma, öyle, pek zaif değildi. ( Kemerini yedinci deli- ginden iliklerdi. ) Fakat, ah, ne yazık! Ne yazık İ bir kılışta kesmek, 1 7 Ağusta: yük adamların metresleri A. Hilâli Tnasıl bir fırtına — uyandırdığını, kendisini — çıldırasıya — sevdiğini anlatacaktı Fakat Napoleon'un bütün ümi leri boşa gitti ve Mari davet edi diği halde saraydaki bu suvareye | gitmedi. Bonapart suvare gecesi bütün salonları dolaşmış, fakat kontesi orada göremeyince kalbine derin bir hüzün çokmüşlü Leh dilberleri, Mari ye tesadüf etmek ümidile salonları dolaşırken imparatorun etrafında pervane gibi dönerek — bedbaht — Lehistanın istiklâlini temin etmesini (i bama kalkıştılar. Fakat Napo- leom bu birbirinden güzel asilzade kibar — kadınların - ricalarına aldırış etmedi, bu güzellerin hür- met ve ubudiyetlerine kısacık cüm- | lelerle cevap verdi ve suvarede yarım saat bile durmadan daire- lerine çekilip gitti. Yalmız Napoleon, salondan çe kıp gideceği sırada yanında du- n Taleyrana davetliler tarafından idilebilecek —derecede — yüksek sesle hitap ederek : — Varşovada ne kadar da gü | zel kadınlar var, dedikten ve elile bir selâm verdikten sonra uzak- laştı. Napoleon salondan çıktığı sıra- da Taleyran (1) ile Mırat'ın |2) yanında ceneral Dirok'a dönerek: — Hakkın var Dirok! gördü- nüzmü gelmedi, sözünü mırıldandı. Mirat ile Taleyran hangi kadından babhsettiğini - sorunca Napoleon, bu macerayı Dirok'tan öğrenebile- | cekleri cevabıni verdi. Fevkalâde geveze bir adam olan Mirat biraz sonra salonda bulunanları Bona- partın meçhul bir kadına tutkun olduğunu gülerek anlatıyordu. Kontes Mari kocasının rica ve asrarına rağmen saraydaki müsa- mereye gilmemişti. İhtiyar kontun, | zevcesinin Broni kasabasına gide- sek Nepolcon'la - görüştüğünden haberi yoktu. Fakat şiddetli bir ayak - roma- tizmasından muzlarip olarak şa- tosundan dışarı çıkamadığı cihetle pek genç zevcesinin efalve hare- kâtını tarassut ediyordu. Mari, bir kaç gün içinde çok değişmişti. Siyasi baberlere bü- yük bir alâka gösteren ve bira- derinin arkadaşlarını Leh ordu- suna gönüllü yazılmağa teşvik eden, daha bir kaç gün D Taleyran — Pransanın Napolean devrinde ep meşr reali siyasiyesinden bi (2 Mimt, Napoleon'un silh arkadaş kazdan inp” Banapartın - bemşiresile 17 Ağustos 1929 SABRI Mütercimi: (Vâ - Nü ) bir gürzde ezmek fırsatım bulamı yordu. Şayet bir muharebe filân ol- zi saydı, ne yaman bahadir, ne emsalsiz kahraman olduğunu - göslerecekti şüphesiz,, şüphesiz amma, o yıl- lar, — heyhaaaat, yüzlerce, bin- lerce defa heyhat ki, — cengü- gavgadan yana, işler pek kesattı! Melün sulh! Bütün meskenet ve uyuşukluğu ile gelip çatmıştı! Bu kötü devirde, insan, İskenderi Kebir olarak bile doğsa, gene yararlık gösteremez. Derebeyi Gaultier'nin arazisi gayetle münbit, mahsuldardı. Top- , — isyan etmek ne ingiliz ve Amerika sefirleri Zonguldakta İngiltere ve Amerika sefirleri İzmir vapurile Zonguldağa geldi ler ve madenleri gezdikten sonra Trabzona hareket ettiler. * Gazi çifliğinde gardenparti — Hakimiyeti milliye bayramı münasebetile bu Gazi çifliğinde Himayeietfal menfaatine bir gardenparti tertip edilmişt * İktisat Vekili iyileşiyor — İktisat vekili Şakir B. in ahvali sıhhiyesi düzelmektedir. Şakir B. yatakta oturmaktadır. Bir haftaya kadar tamamile iadei afiyet ede- ceği ümit edilmektedir. * İktisadi program — Mem- leketir iklisadi — vayiyeti islah için Tâzım gelen prograr hazırlamak üzre üç haftadanberi Anadoluda — tetkikatta - bulunan heyet dün şehrimize avdet etmiştir. Bunlar Gireson, Samsun ve Trab- inde tetkikatta bulun- buğünkü zon hav: muşlardır. * Yerli mallar sergisi — Yerli mallar sergisini ziyaret edenlerin miktarı gittikçe artıyor. Türk fab- rikatarları, gelecek sene de âyı günde daha mükemmel bir sergi vücude getirmek emelindedir. Sergide satış yapılmadığından bir çok taraflardan milli firmalara mühim / sipafişler yapılmaktadır. Şimdiye kadar 60,000 lirahık sipa- rişat vaki olduğu tahmin edilmek- tedir. Ankara civarında mezruat yaj murlardan — müteessir — oldu Ankara civarında 20 gündenbi yağan yağmurlar ve Kızılcahamam cihetine düşen dolu yüzünden mezruat oldukça mütcessir olmuş- tur. Hayvan telefatı 200 kadar tahmin edilmektedi ğ- evveline kadar Napoleon'a teveccüh ve muhabbetinden alenen bahse- den Kontes şimdi inziva ve firadı arıyor, güzel başını avucu arasına alarak ve saatlerce Aaynanın karşında durarak kendi- sini muayene ediyor ve en ufak gürültüden dolayı yerinden fırlayordu. Sarayda verilen bu müsamere- nin ferdasında madam Abranoviç- le diğer muhibbeleri kontese bir çok malümat ve tafsilât vermiş- lerdi. Genç kadın, muhibbelerinin dâllandıra — ballandıra — verdikl. bu tafsilâtı dalgın dalgın dinliyor- dü, Hattâ madam Abramoviç Mari nin kulağına iğilerek : ( yadı var ) hatlerinece?! —gayet muti, gayet davarları — güdüp — duruyorlardı. Asilzade hazretlerine yalnız, eylen- mek külfeti düşüyordu. Lâkin, bittabi, avcılık ve kuş- çuluk — meşgaleleri, — gönüller eylenmesi için, kâfi bir zemin teşkil etmiyordu. Ancak zaman- larının mahdut bir — kısmını bu gibi işlere sarfediyorlardı. Geri kalan — vakitlerinde — ise , gitsin kadınlar, gelsin kızlar! Huy bu ya: kızları kadın etmeğe pek meraklı idiler... Olgun, gelişmiş, anaçlaşmış karılardan hoşlanmak şöyle dursun, | | kuüzü küzü çalışıp. tarlaları ekip, | okadar bakmazlar; henüz gonca- ları nemalanmamış tercih — buyururlardi. — Göncalar, Sişip kabarımıya - başladı. miydi, derebeyi — hazretleri, — onları, RESSAMLARIDAVET Bankamız halkta tasarruf fikrini tesis maksadile TASARRUF KUMBARALARI ihdas etmiştir. Bu kumbaraların faydalarımı bir bakışta anlatacak bir duvar lâvhası yaptırmak istiyoruz. Bu maksatla ressamlarımız arasında bir müsabaka açıyoruz. Tasarruf fikrini en kuvvetle ifadeye muktedir ola- cak ressama mükâfatı nakdiye verilecektir. Müsa- bakaya iştirak etmek istiyen ressamlarımızın Ağus- tosun 18inci Pazar günü saat ikide bankaya gel- meleri rica olunur TÜRKİYE iŞ BANKASI BÜYÜK TAYYARE PİYANKOSU YEDİNCİ TERTİP 2 inci keşide 11 eylüldedir BÜYÜK iKRAMiYE 35,000 Liradır AYRICA : — 18,000 — 15,000 - 12,000. 10,000 liralık ikramiyeler ve 10,000 liralık bir mükâfat. Bu keşidede cem'an «3,900» numara kazanacaktır. İkramiye kazananlar 30,000 Lira kazanan 9924 numaralı bilet: İstanbul, Ankara, Trabzon, İzmir ve Turgutluda. 18,000 Lira kazanan 30811 numaralı bilet: İzmir, Acıpayam ve Samsunda, 15,000 Lira kazanan 33166 numaralı bilet: İstanbul, Haymana, İzmir. Ödemiş ve Samsunda. * 12,000 Lira kazanan 12759 numaralı bilet: Çanakkale, ve Samsunda. 10,000 Lira kazanan 32575 numaralı bilet: İçel, Izmir ve Osman elide Satılmıştır. KANSIZLIK :— eli ida yeçine deva tani ya eee ÇIROP DESCHİENS, PARIS Ha munlabip eüdba taratından tertip edelmiştir. İstanbul, — Edirne, İstanbul, İzmir, İstanbul, Bursa, Nörasteni, zaliyet ve Tarabyada, Tokatliyan otelinde te dansan. Eletirich Jazz, Hergün ursada ÇEKİRGE PALAS otelii Büyükada Venezya oteli sahibi Ömer bey idaresinde alaturka ve alafranga banyoları ve yemekleri var Boktor Hafız Cemal bey geldi Üç haftadan beri Anadolunun bazı kasaba ve köylerinde bulu- nan hastalarını tedavi için azimet 'eden doktor muallim Hafız Cemal bey avdet ederek Divanyoludaki kabinesinde hastalarıı kabule başlamıştır. oracığa ekip - giderlere kıskançlığından, üzüntüsünden za- yıflasın da matlup şemailini yeni- den bulsun diyerekten... Bir kadın terkettiler miyı yerine, muhakkak iki kız edinir- lerdi: Gönül — hücreleri, — şato- larındaki kubbeli salonlar kadar vasi, hacımlı, istiaplı idi. İşgal ettiği yüksek içtimai mevki, asilzadeyi, kibirlendirmemiş; gu- rurlandırmamıştı. Kendileri maiyet- perverdiler: Yani, civar şato sa- hiplerinin hemşireleri ve kızları ile filân, Allah afiyet versin, gül gibi, âla geçinmekle, berabe şatoya tabi| verliği belirmiş kızlara bile pek | tazeleri de, Allah ömür versin, | kırmazlar, yüzüstü bırakmazlardı . tiler; onlara , kudretli bir hami, | mükemmel bir barmacak, sığma- cak kucaktılar ! ” inün yeni teşeb- büsleri — Türing klüp, spor ve Gtomobil şubeleri tesis etmiştir. Müessese, Ankaranın — otomobil yollarının süratle yapılması için teşebbüste bulunmaya ve hariçten fatbol takımları celbine karar vermiştir. Toprak köleleri olan köylüler, güneşin alnında, tarlalarda harıl harıl çalışırkem, kendileri, orman kenarlarında, pınar başlarında, © çiçek senin, bu çiçek benim, kekâlarında, sefalarında idiler. Zevcesinin güzelliği ile tamı miş dostlarından biri, gi rinde Gaultier'ye dedi ki — Buraya baksan a, a: mademki sen, kadınlara karşı bu kadar düşkünlük - gösteriyorsun, hâlâ evlenmemende - sebep nedit Allahnı seversen ? Derebeyi, çapkınca gülümsiyer ücudunun müdev- -| köylerdeki dişe dokunur körpecik | rek: — Sebep mi diye sordu. Evlenmememdeki sebep, buyurduğuğ bulunanları / Hasılı, Havva kızları için pek müşfik- gibi sırf kadınlardan hoşlandığımdır. Destu, tefelsüfte bulundu: (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: