Sabife 4 Tefrika numarası: 5 TARİHTE ** Mütercimi: Yontes Mari şimdi anlıyordu ki Napoleon'u görmekden, onunla | in yaşamak kabil mak için Ucra bir köye - giti. Sonuşmadan kendisi için kalktı, yapoleon'u kar; Nanoleon'un harp meydanla- ma hareket etmesi Mari'yi uyku- suz bırakan bu. endişelerini ve ayni zamanda / imperatora karşı duyduğu ihtirası şiddetlendirdi. Varşovada Napoleon'un mağli siyeti ihtimalinden bahsedildikçe genç kadın, küplere — biniyor enu — müdafaa — etmeğe lüzüm görüyordu.. Kontes polcon'u görmeden, harir kulmadan yaşamak kendisi için kabil olunyacaktı. Napoleon'un dört gün süren kanlı ve neticesiz bir muharebe- den, yorgun argın avdet etmekte bulunduğunu öğrenince Varşovada kocasının — şeref ve haysiyetile gayri kabili telif bir skandala Sebebiyet —vermeden — görüşmek kabil olmadığına göre onu yolda karşılamağa ve bu maksat için Tnti ranğik a e: dan öğrenmiş olduğu Broni kasa- basma gitmeğe karar verdi ve bu seyeyahatında kendisine refa- kat etmek içinde Kuzeni madam Abrameoviçi ikna eti İki genç kadın yağmur ve ça- mür altında geçen berbat ve yorucu bir seyahattan sonra Bro- niye vardılar. Hava pek berbattı. Mamafih, halk, köylüler imperatorun geçe- ceği yolun iki tarafında yağmura ve çamura bakmıyarak karma ka- rışık diziliyorlardı. Mari de Kuzenile beraber bu cemi gafire karışmıştı. Halk ken- disini eziyor, itiyor, sürükliyordu. Derken keskin bir feryat kopardı. lan müteşekkil canlı ve yarılmaz bir duvar kendisinı ya- kından görmek, doya doya sey- retmek ve kabilse aşkından bah- setmek için bu kadar zahmet ve müşkülât çekmiş olduğu Na- poleon'dan ayırıyorlardı. Bonapart gerdunesinin bir. kö- gesinde kurulmuştu. Mari'nin feryadı üzerine impa- Tatorun maiyeti erkânından ve en imdi anlıyordu ki Na- ine so- dat dileyen genç kadının yanına Madam Abramoviç yarı baygın bir halde bulunan Mari'yi gös- tererek : — Onu görmek için sureti mahsusada — Varşovadan — geldik, dedi. Dirok: — İsminiz madam? diy: şnüle. | Tefrika numarası: 29 15 Ağustos 1826 k adamların metreslerı A. Hilâli Onun Ve baygınlıktan — ayılan arkadaşının kolunu sıkarak: Sakın, ismimizi - söyleme ! diye haykırdı, ve sonra cencral Dirok'a hitap ederek yalvardı: ederim, yalvarırım size, İmperatoru bir dakika görmeme müsaade ediniz ve sehhar gözle- rini istirhamkâr bir eda ile atfetti. Dirok, Mari'nin sehhar güzelli den mest ve hayran bir vaziyette kekeleyerek : — Ne kadar da güzelsi Geliniz İmperator — hazretlerine sizi takdim edeyim, dedi. Fakat Mari'nin heyecandan meğe mecali yoktu. Ayakları öyle titriyor göz kapakları fartı teesürü heyecanından öyle süratli açılıp kapamıyordu ki, — ceneral ” Dirok Mariyi yere düşmemek için ko- kundan tutmağa mecbür. kaldı. Biraz sonra Dirok, Napoleon'un arabası önüne geldi ve derinden bir reverans. yaparak: (Mabac olamıyacaktı . O sırada Mar ar) SERMAYEDAR ARANIYOR. Bir mefruşat fabrikasının inşası Yer için sermayedar aranıyor. hazır ve faal ameleler me Tekliflerin Taksim 333 İstanbul Yeni Postahane 176 nu- marah kutu adrsine gönderilmesi. ve biraderleri vapur MUNTAZAM BARTIN EKSPRES POSTASI Tavilzade Vapara armıs Perşembe Tam'saat 17 de Sirkeci rıh- tımından bareketle mutat i-- kelelerine uğradıktan — sonra Hattın ve Cideye azimet ve e ei MUNTAZAM AYVALIK EKSPRESI BEKdE Selâmet (X Perşembe Akşamı Sirkeci rılıtrmından hareketle mutat iskelelere nğ- radıktan sonra Cuma günü Ed. Temit ve Ayvalığa müvasalet ve Pazar günü Ayvalıktan hare- ketle Parartesi İstanbula avdet edcektir. Yemiş Tav biraderlere 2210 zade fon: 15 Ağustos 1929 GINGENELER KARRAMANI Muharriri: Konrad Berkovitehy Şafak zamamına kadar, olup biten felâketi düşündü durdu. Tatarlar, şüphesiz ki, haksızdılar. Romanyalılar da, onlara son derece dürüşt, son geldi. Ortasında yaşadığı ve ara- sına karıştığı Kara Murat halkını etrafına topliyacak ve - onların fikirlerini çelecekti. Tatarlara anlat- | Nay, kendi kendine şu karara mak istiyordu ki, Romanyalılar, ne de olsa, hükümet başındadırlar. Jandarma, ordu, herşey ellerinde! Onlara karşı mücadele, saçmadır, deklikti.. Bilassa böyle bir mü Mütercimiz (Vâ - Nâ ) mücadele! Tatarlara bütün bunla- ti arizüamik anlattıkdan sonra, jandarma zabitile görüşmek niye- tindeydi. Kara Muratlıların haleti ruhiye ve niyetini ona bildirecek- ti. (Bittabi, meseleyi “mülâyim- leştirerek ve iyiye yorarakl) İhi mal ki / tedbirleri, hayırlı bir ne- tice verirdi. İhtimal ki, Kara Mı rat köyü, kışa kadar. yeniden yapılırdı. İhtimal ki, taşocakları idaresi, bedava taş, kireç mireç vermek süretile bir insaniyet eseri gösterirdi. Yaklaşan kışa kadar, herhalde, köyü, şöyle böyle tamir gerekti kulübelerd Halk, — ikişer de” e barındırılabilirdi | pek kavrvamamakla beraber: İSeyrisefain Merkez — Acentası: — Galata Köprü başında. Beyoğlu 236: Şube Acentasi: Mahmüd Hanı altında. İstanbul 2740. izmir sür'at poslası (GÜLCEMAL ) vapuru 16 Ağustos Cuma 14/30 da Gala- ta rihtınından “hareketle - cr martesi sabahı İzmire gidecek 14/30 da İzmirden hareketle pazartesi sabahi ge- lecektir. Vapurda mükemmel bir örkestra - ve cazbant mev- cuttür. Antalya postası (ANAFAR'TA ) vapmtı 18 Ağustos pazar 10 da - Galata zıhtımından — hareketle İzmir Güllük Bodrum Rados Fethiye Finike Antalyaya — gidecek ve dönüşte mezkür iskelelerle bir- likte Dalyan Marmaris Sakız Çanakkale Geliboluya uğraya- sak gelecektirr. ve pazar Yelkenci Vapurları İzmir sür'at postası Tüks ve:söri - vapuru 1 ismet paşa YŞ? Küzar ue Galate rıhtımından doğru İt ai izmire tir. KARA DENİZ POSTASI Anadolu ae Püzar Günü akşamı sirkeci rıhtı- || tımımdan — hareketle — doğru (Zonguldak, İnebolu, — Gerze, Samsun, Ordu, Gireson, Trab- zon, Sürmene Öf ve Rize) ye gidecektir. Tafsilât için sirkecide yelke- nei Hanında kâin acentasına müracaat. Tel. İstanbul 1515 Ve Galatada Merkez Rihtim hanında Celipidi ve Stafilo- pati — acamtalığına — müracaat telefon Bevoğlu 854 Alemdar zade vapurları Seri ve lüks karadeniz postası Millet vapuru 18 Ağustos Pazar günü akşam saat 18 de Sirke- Ci rıltımından | Zonguldak, inebolu, Evrenye, Samsun, Ünye, OÖrdü; : Göresiaç Titbem, Rise) ye gidecektir. Nüracast : İstanbul altındaki mahat meymenet bani Yazıbane İstanbat "Telefon: ViR4 Nay da, kendi evine, kaymbaba- sını ve iki karısını alırdı. Diger- leri de, akrabalarile beraber otur- mya katlanırlardı. Derken, yavaş yavaş, köy, cski bulurdu. Amele köy nümalandı mıydı, Tatarlar için, gayrı korku yok ! Mallarını sata- cak pazar yerini behemehal bu- | hurlar. Ticaretleri tıkırında gider! | Ertesi sabah, Nay, Tatarların reisi olan Selim'e, yani kayınbaba- | sına gitti. | — Baba | - dedi. - Bugün be- hemehal halkla görüşmek istiyo- rum. Onlara söyliyecek pek mü- him sözlerim var, Sesi, vakur ve azimkâr bir tarzda çınlıyordu. Selim, dama- dının halka ne - söyliyebileceğini — Pek âlâ! - cevabını um Üzeri, balkı topl. meleri rica olunur. RESSAMLARI DAVET Bankamız halkta tasarruf fikrini tesis maksadile TASARRUF KUMBARALARI ihdas etmiştir. Bu kumbaraların faydalarını bir bakışta anlatacak bir duvar lâvhası yaptırmak istiyoruz. Bu maksatla ressamlarımız arasında bir müsabaka açıyoruz. Tasarruf fikrini en kuvvetle ifadeye muktedir ola- cak ressama mükâfatı nakdiye verilecektir. Müsa- bakaya iştirak etmek istiyen ressamlarımızın Ağus- tosun 18inci Pazar günü saat ikide bankaya gel- TURKiİYE iŞ BANKASI İstanbul Müddei Umumiliğinden: hapishane ve tevkifhanesinde mevcut hastaların iaşesi için 31 Mayıs 930 tarihine kadar lüzumu olan inek sütiyle İstanbul umumi kâse yoğurdunun 8 Ağustos 929 tarihine müsadif perşembe güni ibalesi mukarrer iken zubur eden taliplerin teklif eyledikleri fiatın haddi lâyık görülememesine binaen münakasanın bir hafta daha temdidi takarrür eylemiş olmakla daha nmoksaniyle itaya taliplerin yevmi ihale olan 22/8/929. perşembe günü saat 15 te Defterdarlıkta müteşekkil ihale komisyonuna müracaatları ve teminatı muvakkate olan iki yüz üç İirayı yevmi vezesine yatırmaları ilân olunur. ihaleden bir gün evvel Defterdarlık İRALIK YAZIHANE VE DAİRELER Galalada Asina Bankası civarında Şevket Pasa hanında, numaraya müracaat B İstanbul İthalâf gümrüğünden: 10 sandık 3 baly 450 . FAŞ S 4 B z « 1000 kilo paslı kaşık kal torba kehdir ip boyalı pamuk mensucat 7,490 metro mikâbı 3370 kilk muhtelif ebadda kereste Balâda muharrer 5 kalem eşya 19/8/929 tarihinde İstanbul İthalât gümrüğü satış ambarında bilmüzayede satılacağı ilân olunur. Evkaf Umum Müdürlüğünden: Mıktarı Cinsi Metre — 1600 Patiska Adet — 100 — Havlu " 100 Yün Fanila Çift —— 300 Terlik » 600 Çorap Guraba Hastahanesine lüzumu olan balâda muharrer beş kalem Jevazım ayrı aymı münakasaye vaz edilerek Ağustosun yi Cumartesi günü saat onbeşte ihaleleri icra edileceğinden i dördüncü talip olan- Jarın şeraiti anlamak üzere levazım idaresine ve ihale günüde idare Encümenine müracaatları . Hergün HAVATRILIK KA ASA L l ÜYY A L L li LÜKS.MECMURA Çıktı Nay, Romenlerin olduğu tarafa doğru tez adımlarla ilerlerken: — Benim evimin önünde top- lansınlar. Unutma! - diye seslendi. Jandarmalara yaklaştığı vakit nöbetçiye dedi ki: — Zabite söyleyeceklerim var! — Bugün olmaz, Çingenel Za- bit, çok meşgul. Tatarların nasıl yatıştırlacağına dair, içerde mü- zakere var. Nay, ısrar etti. — Ne olursun! Zabit kak söyle: Ona bildiri şeylerim var! Çeribaşının oğlu, zabitten sonra, taş ocağı “amelesi ile de konuş- mıya gitti. Amele, ilk önce onu tersledi. — Tatarları — müdafaaya giriştiği kızıyorlardı. için, ona Lâkin Nay, o derece talâkat ve belâgatle söz söyledi den bir çoğunu ke Tarabyada, Tokatliyan otelinde te dansan. Elettrich Jazz, linden tarafa | iLÂN İstanbulda Mahmut paşada bü- yük yıldız hanında 12 ve 13 mu- maralı mağazada mevcut maran- göozluğa ait bilcümle makina ve alât ve edevat satılık olduğundan talip olanların Mahmut Paşada çarşı kapısında aynacılar sokağın- da 8 numaralı antikacı mağazasma müracaat eylemeleri rica olunur. rinde ağladı; şayet Tatarlara mu- avenet edilmiyecek olursa, onların gelecek kış, soğuk- ve açlık yü- zünden ne büyük sefaletlere ma- ruz kalacaklarını yana yakıla tasvir etti. Guruba doğru, yorgun, sesi kısılmış, heyecanlı bir halde, evi- indü. Fakat, memnundu. Zira, birçoklarını " kendinden — tarafa celbedebildiğini anlamıştı. Vazife- sinden büyük bir kısmmı yapmş bulunduğuna emindi. Eve döndüğü zaman, karısı Ayşe" göz iki çeşme ağlar- ken buldu. — Üzülme, karıcığım! -dedi.- Bizim kulübemize şimdiye kadar dokunmadıldarı gibi, şimdiden sonra da dokunmuyacaklar! ameleyle konuştu'u. rlerinin kulübesini bile iştan yaptırtmıya çalışacağım! (Mabadı var) bugün, bi