Sahife 6 Tefrika numarası: 65 ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Yazan: İskender Fahreddin Yıldız sarayında, gece yarısı, siyah ör! vtülü. bir kadın MELÂHAT in odasından içeriye girmek istemişti Abdulhamit, başmabeyincisine, yaver Kâzım beyin derhal 'Selâniğe hareketini l Melâhat merakından çatlıyordu. Gece olmuştu. Yatağında yatıyordu. Oda kapısında hafif bir tıkırtı hissetti. Abdülhamit onu ekseriya böyle geç vakit çağırtırdı. Zaten Melâ- Bal ımıduımu çağırılacağını kuv- vetle ü için gündüzden geydiği süslü pullüçelbııım sire 'tından çıkarmadan öylece yata- ğina uzanmıştı. - Kapıyı açtı. Başı örtülü bir kadın! Bu da kimdi? ; Melâhat korktu.. - Bir adım geri çekildi. siyah örtülü kadın odadan -içeriye girmek istemişti. — Beni tanımadın mı, Melâ- hat? Melâhat geniş bir nefes aldı: — Ay Allah müstahakkını ver- sin... İkbal, senmisin? İkbal etrafına — bakınarak : — Aman kardeşim -dedi- bura- a geldiğimi kimse — görmedi.. Çabak kapıyı örül Melâhat, büyük bir inkisarı bayale uğramıştı. - Efendisinden haber — beklerken| İkbalin, hiç ümit etmediği bir saatte gelmesi eanını sıkmamış değildi. Melahat, Nazikterin çok samimi dostu olan İkbalin bu ziyaretteki maksadını — sorup — dinlemeden dedi ki: Gördün mü şu çılğın karde- şinin buğün yediği herzeyi?! Ne | idi onun bugünkü deliliği? İkbal, Nazikter kadar zeki ve kurnaz bir. kız. değildi. Gizli | düşünceleri gözlerinden kolaylıkla okonabili İkbalin ı.ı. ziyarette gizli ve fena bir maksadı olmadığı bakış- larından sözlerinden açıkca okunuyordu. Kalbini tutarak: — Melâhat ! - dedi - nerdeyse gimdi tıkanacağım... Haberin yok — Ayol Nazikter ölmü Emnllerdi canım sen de.; daha sal in bir şeyi yoktu. “güzel gözel konuşuyorda.. ” *” A lelâhat büyük bir pot kırdı; anladı. F > ae mi? Bu sabah ziyaretine| gitmiştim de.. — Garip şey.. Senin onu ziya- rete gitmen.. bu, hiç te aklımın almıyacağı bir şey.. — Filhakika, — bunun — herkes Şbı sen de garip bulursun .. ünkü — onunla — aramızda bir NURİ nin kız- | imat veriyordu etmişti.. gerginlik vardı. İşte ben herkesin nazarı dıkkatini celbeden ve beni çok üzen bu gerginliğe bir niha- yet vermek için onunla bundan sonra bile kardeş gibi geçinmek istemiş ve barışmıştım... O, haki- n çok temiz kalpli bir kız İkbal merakla sordu: | — Biraz kıskanç — olmaktan başka bir kusuru yaktu.. Zavallı, Dakirada benim — güvendiğim biricik arkadaşımdı. Nasıl oldu da öldü, anlamıyorum? Sana has- talığından falan bahsetmedi mi? — Zaten hastaydı,. İki büklüm olmuş, yatağının içinde yatıyordu. — Zavallı Nazikterciğim. lam lar. Ağğmn :nıu:g iyorsun — İkball Ben Nazikterin öldüğüne hiç te inanmıyorum... İnsan böyle birden bire ölürmü? | — Vallahi öldü diyorum sana ayol! Yalan mı söyliyecegim? Cei | nazesini ” bile ' götürdüler.. Sen uyuyorsun galiba' Melâhat sersemledi: — Başımda dün akşamdan beri müthiş bir ağrı var. Yastıktan ba- şımı kaldıramıyorum. İkbalı — Biçare kızcağızı son dakika- sında bir lahza olsun göremedim. Melâhat bu haberi alınca İkaba- lin ziyaretinden memun olmuştu. Nazikterin cenazesi kaldırılmıştı. Bu, onun için mühim bir haberdi. | Melâhate, Nazikter canlanacakmış- ta koşup onun boğazına sarıla- cakmış gibi geliyordu. Cenazesinin Kaldırlmış olmasına çok sevindi. — Çocuğu da karnında gitti, değil r c ğ — Sorma - kardoşim, sorma! işte ben de en ziyade ona yanı- yorum ya. Efendimiz kim bilir we kadar müteessir olmuştur..?! bet... onu ne kadar çok sen de pek âlâ bilirsin! Adapazarındaki ailesine “ Atıyei şahane,, bile gönderili Melâhat, sarayda dönen bu en- tirikalardan başı dönmüş gibi bir müddet sessiz ve hareketsiz kaldı. sonra birden lâfın mecrasını de- Biştirmiş olmak için dedi bal ! hazır gelmişken so- senin kardeşinin yap- tğı deliliklerin manası nedir.. | bana anlatır mısın ? İkbal, elini Melâhatin omuzuna vurdu : — Aman sen de, dedi, deli Nuriyi de adam yerine mi koyu- yorsun ? ( Mabadi var ) Akşam 'î!î kşsam Halk sütunu Şır kariimize cevap faküilter Nuri heye Tikey > on ) dan Gaip aranıyor Oğlun Ciki buçük ) medir İzmitin Kandresin: işti. O vakitten beri hayatındanı habordar değilim. — Ondan gayrı da kimsem - olmadığından. ye hıklar içinde bunahyorum. Lütfen öğl mrün noredo oldüğünü bilen varsa adı sime bildrmesini rica ederim, Adresim : Erenköy kazı 5 No, hanede validesi Zahide Evlenmek istiyorum Kibar bir aileye mensubum. Avrapa memleketlerinden birisinde doğüp” ba yüdüm. İki sene ovel İstanbala geldin. Esmer ve ya sarığın uzünca Voylu erta dorecedle tahsil görmuş idealist bir Türk Kızıyle evlenmek istiyorüm. CN. K.) Rumuzu ile mahabere edöbrliriz. Bir teşekkür Zevcemin esnayi vazi hamlinde pek dörin iztiraplarla - kivrandığı bir. ande şerek bir ameliyatı cerrahiyeye dü- m kalmaksızım büyük - bir liyakat ve hazakatle kendisini. Ve yavruma knrta: ran Fatihte Çarşamb Hanıma gazetenizin 1 la Kabile Şadiye Evlenmek istiyorum Avrupadan yeni” gelnliş bir — senayli vefise Mmüntesibi güzel bir. genç hali vaktı fahsil ve terbiyesi eyi bir hamm | ile evlenmek isliyor. Arzu edenlerin zirdeki rümuza müra İstanbul postanesi Pe hisar vilâyet naflasına gi yesika, nufus lozkere, hüviyet ctdamımı zayi eyledim. Hepsinin yenilerini çıkar racağımdan eskilerinin hükmü yoktur. Şebin karahisar nafia Ten menimnri Ahmet Cemil Zayi Şömemlüter alayının Ginci bölüğünden almış olduğum asker vesikam ile nüfus tezkeremi zayi ellim, venisini alacağım: dan - eskâsinin “hükürit — olmâtliğini — Yan edörim: Adres: /Patih Kumrulr mesçit O mahallesi Kalaycı sokak <ld» mumarali hanede sazin Hacı: Kâmirmahdumu; 99 Üa Kommal, Bir alektirikçi iş arıyor bürinci Sit ehliyolmamıyı Tmüz sma: vün operatörlü — ve/ mükemmdsl ölekttik tesisatı reklümları yapan, bengin motör leri bir gan'atkâr bura ğe müktedir. Adres arıyor. dahtaravancı 5. 19 numara Umum marangozlara Marangozlar. cemiyetinden : Comiyelimize dabil bütün taarangoz darın ber türlü davaları ve” alacakları eMİyetimizin Hmümi Vekili tarafından canen dakip ve oli Bsnafimizın düvumunda, dörhal timiz merkozan: müracaatlarını beyan Yeni neşriyat: TÜRK YURDU Haziran 1929 nushası memle- ketin en kıymetli muharrirlerinin | yazılarile çok güzel bir şekilde intişar etmiştir. Türk Yurdu bu nushasile de memleketimizin en güzel, ciddi ve ağır başlı bir mecmuası olduğunu göstermekte- dir. Bütün okuyucularımıza Türk Yurdunu tavsiye ederiz. Gürbüz Türk çocuğu Her ay neşredilen bu çocuk mecmuasının 34 üncü sayısı intişar etmiştir. Bir çoh çocuk hikâyeleri ve bir perdelik bir çocuk piyesi mevcuttur. Bu sevimli mecmuayı herkese tavsiye edi örenköylü - Sobacı Niyazi üsta | | ker mahallesi verir. talkını yutamaz salkımı W Recai Sedat Bey, 40 yaşında. Nesrin Celâl Hanım, 32 yaşında, ıekı sir kadın, Recai Beyin arka- daşının karısı, | Nesrin Hanımın evinde ) Recai — ( Coşkun ) Aman Ha- herhalde siz de büyük bir ihtiyatsızlık yaptığ Ya maazallah bana tesa- ip de kocanıza tesadüf in — ( Mütebessim) Ne — Nemi olurdu? Aman bir kere tasavvur ediniz! Kocanız ne kadar kıskanç adamdır... Sizi Necati Ferruh gibi göreydi muhakkak büyük bir re- zalet çıkarırdı... Nesrin — İhtimal Recai — Nasıl ihtimal hakkak.. Fakat... Affınızı | ederek, kocanızm en eski bir | dostu, kardeşi olmak sifatile siz- den soruyorum : Necati gibi bir uçarı çapkınla niçin başbaşa bera- berdiniz ... Hem bana ediniz; kimseye - söylemem. kur mu yapıyor? Nesrin — (Lâkayt) Evet,,, Re ederim açık konuşunuz... itimat ediniz. Nesrin — Ooffi... Recai — Bu adamdan hoşla- miyor. musunüz.?. Nesrin — Eh biraz.!. Recai — Ah... Fakat maattees- süf ounu hakkında pek iyi şeyler söyliyemiyeceğim. Nesrin — Demek a çok fena bir adam? Recai—Fena da söz mü?, diye kadar belki kadını baştan cikarmıştır... kocanız sizin onunla kur yaptığı- nızı bir duysa... Hem de, canım, bunun gibi bir adamla kocanız gibi akıllı, uslu, zengin bir adama nasıl ihanet ediyorsunuz? Nesrin bir türlü savemiyorum! Bir- kadı- hayırl — ( Yalvararak ) Rica Bana binden fazla aile Ah, na karşı edilecek — muameleyi bilmiyor! Recai — “Fakat, bu, —ona | Necati gibi fena bir adamla iha- net etmiye sebep teşkil etme: Nesrin — Recai Beyl! Necatiyi sever misiniz? Recai — Günahım kadar. Nesrin — Biraz hakkınız var. Sevilecek adam değil. Recai — Yaza... Nesrin —Evet... Ben ne çare ki tanıdıklarım arasında başka bekâr erkeğe tesadüf edemedi Recai — (Memnun) Al Nesrin — Onunla zorla gezmeğe gittim! Ondan nefret ediyorum.. müteveggil bir mühencis mimar. vakıf bulunan ) hlık Evkaf inşaat müdür — Ne yapayım kocamı | Recaj — Ohhh. Nesrin — Hem ben onu değil, kocamın en aziz arkadaşlarından birini seviyorum... Fakat .. Eger kocamın en aziz arkadaşı olma- saydı kendisine sevdiğimi söyli yecektim.. Ah ne yapayım onun kardeşi ” kadar sevdiği, sizin kardeşiniz kadar sevdiğiniz kocam... Recai — Oh. Evet kocanızı — sevi çok değil!.. Onun büyük kusurları varl.. Parayı çok sever... Nesrin — Yaaal.. Recai — Hattâ kocanızı hiç sevmem... ÇeDke5 Bi kanmilü tenkn baz lll | Nesrin — Yaaa?... Recai — Evet... Ab Nesrinci- gim... Pardon.. — Hanimefendi, benim de büyük bir derdim var: — Kimi? Recai — En aziz bir arkada- şımın otuz iki yaşında olan karı- Nesrin — Deseniz € tam benim yaşımda ? Sizin yaşınız da! Bütün günlerini aşkmektupları yazmakla geçiriyorum.. Fakat bir cesaret edip de veremiyo- Nesrin — Ah.. Rica ederim bunlardan bir tanesini okuyunuz. Recai — Yanımda değil; fakat 'en güzel cümlesini ezber okuya- yım. Nesrin — Teşekkür ederim. Recai — (Okur) Bütün günleri- mi, gecelerimi sizi düşünmekle geçiyorum; ey kalbimin en derin ye- rinde yer bulan kadın... Nesrin — Ah. Ah ne güzel, 'ne şairane.. Rica ederim şunu bir kâada yazıp bana veriniz saklı- - yayım.. Recai (Memnun) — (Ma- saya oturur, yazar, Nesrine verir) İşte başıma da sevdiğimin ismini yazdım. Nesrin — (alır okür ) Sevgili Nesrine !.. Ah, benim! Recai — Evet sizi seviyorum... Nesrin — (Kahkaha ile gülerek) Beyefendi artık sizden kokum | kalmadı! Recai — ( Şaşkın ) Beyefendi milizi Nesrin — Evet, Beyefe: Necatiyi seviyorum ve ilâve ola- rak da sizin son derece ahmak bir adam olduğunuzu beyan ede- rim...! Şimdi gidebilirsiniz... Recai — O... O.. Nesrin — Benden karınıza ve çok sevdiğiniz arkadaşınıza yani kocama selâm götürmeyi unut- mayınız... Nâkili: M. Vedat Evkaf Umum Müdürlüğünden ? 1 — (60) altmış lira maaşı asli ve tahsisatı fevkalâde ve paha- hlık zamlı ve (215) iki yüz on beş ihtisas ücretli betonarme ile 2 — (50) Elli lira maaşı asli ve tahsisatı fevkalâde pahalılık | zamlı ve (90) doksan lira ihtisas ücretli betonarme ile müteveggil ve merkezi Ankara olmak üzere iki seyyar mühendis mimar. 3 — (120) yüz yirmi lira ücreti şehriyeli ve sanayi mektepleri mezunlarından ve Mimarı resimlerinin tepyizine ir ressam ( Kondoktör 4 — (25) yirmi beş lira maaşı asli ve tahsisatı fevkalâde ve balra zamlı merkezi Ankara olmak üzere iki seyyar sürveyan ( kon- doktör ve sanayı mektepleri mezunlarından ) ü kadrosunda münhal ve balâda muharrer "tlere talip olanların 30/7/929 tarihine kadar memurin kanu- nunun şerait hakkındaki ahkâmı dairesinde vesaikı lâzımelerile ve taşradan talip olanların adresleri vazıh olmak ve bulundukları memu- riyetlerle yaptıkları işlere dair mufassal malümat vermek ve bu esaikı da ibraz ve irsal eylemek suretile Evkaf inşat mü-