/ bissiyatımı “da boyun büküyorum. bu neden Akşam 21 Temmuz 1929 Nİ YELPAZE TAKDL “ Vaarif eninliğinder: Selâmi İzzet BAZMEREİTEEİEİRRERNA Yemekten - sonra Saci nın biraz ağrıdığını bahane edip odasına çekildi. Ben sinirli ve başı- hiddetliydim. Sokağa çıkmağa ka- rar. verdim. Tam - bu aralık hiz- metçim baber verdi: — Dün gelen be, Muhsini odada — di kudurmuş, daha küstah bulacağı- mi zannettim. Halbuki kuzu gibi geldi. sakinleşmi müş, rengi biraz daha / solmuştu. Sapsarıydı Odaya girdiğim zaman kalktı, dini uzattı, sonra boynunu büke- rek konuştu: Perişan bir haldeyim Kâmill Seninle anlaşmağa geldim. Sana madım var.. Sen Sacidenin dos- tusun ve beni hiç sevmezsin. Fakat olsun, — ziyanı yok, — anlatırsam bana hak vereceğine eminim... Ba- na yardım et, Sacideye alıp gö- türeyim. O ancak senin sözünü kırmaz. Ben Sacidesiz yaşayama- yacağıı. Ne - yapayım: / Seviyo- rüm! Hem öyle seviyorum . ki, bu aşkimı tarif edemem, anla- tamam, Evet, hastayım, deliyim, adam değilim... amma fena bi Anlıyorum, kızıl dudak kerimeyi | f ne diye eve getirdiğimi sora- caksın... Bu belki çok sefil, çok ahlâksızca — bir bunları kavrayamıyorum. Ben onu lâf olsun, şaka olsun diye yaptım. Biraz da Sacideyi kızdırmak is- 'tedim, çünkü son zamanlarda ba- 'na çok haşin, çok yabancı dav- ranıyordu... Sonra bende bir huy daha var. Karşımdakinin izzeti nefsini kırmaktan zevk alıyorum. imiyim sana bütün yrum ve karşın- biliyor musun? Çünkü senin biç bir zaman izzeti nefsini kıramadım, seni tahkir edemedim, seni küçülmüş göremedim. Bunun acısını Sacıde- den çıkardım, senin yerine 'tahkir etmeğe, onu küçük düşür- meğe başladım... Bu yaptığım şeyin ahlâksızlık olduğunu kerime de söyledi... Sacideden af diliyorum. Muvakkat bir cinneti affetme- mesine imkân yoktur. BO NEZ yi yumuşadım. Herkesin izzeti nel- Sini kırmakla zevk duyan bu adam, kendi izzeti nefsimi ayak- Tarımın altında sürüklüyordu. buna rağmen sert cevap verdim. Deli- lerin, deliliklerini çekmek şartiyle mazur görüleceklerini anlattım. il. Fakat senin imek - kolaydır, sen sinirlerine hâkimsin. Asabına hâkim olmayan bir ada- mim ahvw "i hareketini mazur gö- şey. Fakat ben | Numara: remezsin. Her neyse, şimdi söyle, ı Sacideyle görüşebilir miyim? — Kendisine bir kere haber vereyim Sacide bekliyor- muş. Ben içeri girer girmez sordu: | — Mühim değil mi? Nasıl ? — Pek perişan bir. halde. Se ninle görüşmek istiyor. Muhsinin yanına beraber gittik, | Ssonra onları yalnız biraktım. Bir saattan fazla konuştular. Nihayet Sacide geldi : — Zavallı Muhsin, dedi, kin beslemeğe hakkım yok . Mühsin — karısının — ayaklarına kapanmış, aftalebetmişti. Bir gün evel, karısından şüphelenip, onu tahkir ve terzil maksadile gelen adam, bugün sadece kendi kendine tel'in etmişti. | — Ne yapacaksın? | — Gideceğim. — Demek beni birakacaksın? — Bunu bana tavsiye eden sen kendin değil miydin? — Filvaki bunu ben tavsiye ettim Fakat bukadar çabuk gide- ceğini tahmin etmiyordun. De- mek artık bu başbaşa geçen ömür bitti. Demek gene yalnız kalaca- gim? Başımı kaldırdığım zaman, üz görmeye- sabırsızlıkla ona ceğim. Banları gayet samimi söyliyor dam, . yemin ederim *i “samin | idim. Halbuki bir ay sonra kar- şımda Feyhan bulunacaktı. Oturmuş konuşuyor ve birbiri- mize, sanki bir daha görüşmeye- cekmişiz gibi bakıyorduk. Nazar- larımızda veda eden bir iltima vardı. Sacide dedi ki: — Kızıl dudak kerime hanıma medyonu Şükranım. Bir serabi bana hakikat yaptı. Burada, sa- hiden kendi evimdeymişim gibi oturdum. ve burasını okadar be- nimesedim ki, ayrılırken çok me- yus olacağım. — Aldırdığım elbiseyi, çama- şırları — burada — bira Bazen gelir, kendi evine girer gibi girer, esvap değiştirir ve karşıma bu kıyafetinle çıkıverirsin. Bunları söylerken, bir ay sonra glemeceğimi vsuduyordum.. Far kat bunları söylerken, izdivaca inanmıyor, yegâne aşkım Sacideye inanıyordum. (bitmedi) Ankara orta muallim mektebi kabul — imtihanları 20 Cumartesi “günü erkek muallim mektebinde yapılacağından talip olanların yevmi — mezkürda sekiz buçukta mektepte hazır bu- lanmaları ilân olunur saat Seyrisefain Acentası: — Galata Köprü başında. Beyoğlu 2362. Şube Acentası: Mahmudiye Hanı altında, İstanbul- 2740. Trabzon birinci postasl TPAŞA ) vapuru 22 Pazartesi 12 de tahtımından — hateketle İnebolu , Samsın, — Gizeson, Trabron, Rize, Hopaya - gide cek ve dönüşte Pâzar iskelesile Merkez lata Rize, sürmene, Trabzon, Tre- bolü, Gireson, Ordu, ünye, Sanısun, imebolu, Zonğuldağa uğrayaraık gelecekti: Hareket günü — yük — kabul olunmaz. ANTALYA POSTASI (ANAFAR'TA ) vapuru 21 pazar. 10 da - Galata rıhtımından — hareket'e İzmir, Güllük, Bodrüm, Redes, — Fet: hiye, Finike, Antalyaya gide- cek ve dönüşte merkür iskele- lerle birlikte Dalyan, Marma- ris, Sakız, - Çanakkale, - Geli- boluya uğrayarak gelecektir. izmir - Mersin sür'at postasıl (MAHMUTŞEVKETPAŞA ) aapru 23 Temmuz Salı 12 de kalkarak- temmüz Tıhtımından mmire ve ak- ye Nersine gidecek ve dönüşte Taşucu Anamur Alâiye afya Kuşadası İzmire uğra- Polis karakolları için alınacak 409 çeki meşn odunı aleneu mü- nakasaya çıkarılmıştır taliplerin şera- ğrenmek üzere idare komisyo- nuna ve münakasaya / iştirak için 11/8/929 Pazar gönü saat 15 te vilâyet omur hukukıye müdüriyeti dairesinde müteşekkil mübayaa komisyonuna — müracaatları - ilân olunur. İ tedarik edebilirler KANSIZLIK Ba mantahip İstanbul Tramvay Şirket Nörasteni, zallyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS OTOBÜS SEFERLERİ 17 Temmuz 1929 tarihinden emı | Beşiktaş arasında otobüs seferlerinin icrasına iptidar edileceği ve | işletme saatları berveçi zir tespit edildiği muhterem Ahaliye ilân 2700 kilo koyun eti münakasası ahire kadar, Harbiye Maçka, olunur ; Hattın Hareket — Seferler arasında” İlk otobüsün Son arabanın fasılalar dakika — hareketi — hareketi saat saat Harbiye — Harbiyeden Beşiktaş — Beşiktaşa 10 15 730 20,00 T Beşiktaştan Harbiyeye 10 15 T AS 20415 Harbiye, Maçka, Beşiktaş hattı iki kıt'ayı havidir Harbiyeden Maçkaya Maçkadan Beşiktaşa İstanbıl nüdlei nonmiliğinder: İstanbul umumi hapishane ve tevkifhane hastanesi ihtiyacı için tar rihi ihaleden itibaren 31 mayıs 929 tarihine kadar lâzım gelen 2700 kilo koyun etinin münakasa suretile mübayaası mukarrer bulunduğuna talip olanların bu baptaki şartnameleri tetkik etmek üzere Cumadan mada her gün İstanbul Adliye levazım müdiriyetine ve tarihi ihalesi olan 8 Ağustos 929 Perşembe günü de saat beşte defterdarlıkta umuru hukukiye nezdinde müteşekkil mübayaat komisyonuna müra- caat eylemeleri ve taliplerin ticaret odasında mukayyet olmaları lüzu- mu ilân olunur. Devlet Demir yolları ve Limanları umumi idaresinden: Kapalı zarfla münakasaya konulan 11,850 kilo delikli bakır antrtu- vaz çubuğu münakasası 27 agustos 1929 salı günü saat 16 da Anka- rada Devlet Demir yolları binasında Malzeme dairesinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat temi- natlarını aynı günde saat 15,30 a kadar Umumi müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini 2 Hra mukabilinde Ankarada Malzeme dairesinden, Istanbulda Haydarpaşa mağazasından Polis müdüriyetinden: Polis karakolları i 32700 kıye mangal kömürü alenen münakasaya çıkarılmıştır. Taliple- rin şeraili öğrenmek üzere İdare komisyonuna ve münakasaya işti- rak içinde 11/8/929 pazar günü saat 15 de vilâyet umur hukukiye müdüriyeti dairesinde müteşekkil mıbıyııl komisyonuna müracaat- | darı ilân olunur. in alınacak | Delet Demir yolları binasında Malzeme dairesinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını aym günde saat 15,30 a kadar Umumi Müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Taliplerin münakasa şartnamelerini | Haydarpaşa mağazasından tedarik edebilirler. 2 lira mukabilinde Ankarada Malzeme dairesinden, Devlet Demir yolları ve Limanları Ününi ilaresinden: | 636 adet meşe traversin kapalı zarfla münakasası 11 ağustos 1929 pazar günü saat 16 da Ankarada İstanbulda ha numara: ÇİNGENELER Muharriri: Konrad Berkovitehy — Heecey! — Heeceyl - Murdol Murdol Murdo, sert bir hareketle, ka- bilesine işareti verdi. Arabalar, sanki, cephede, avcı hattına dağılır gibi, biri birlerin- den ayrıldılar. Erkekler, kadınların kucakların- daki çocuklarla yerde yürüyenleri kaptılar . — Kudurmuşçasına — ileri doğru koşmuya başladıler. Sahilde, berkes, heycandan, tıkanacak, ölecekti az daha... Ecn pekyürekli erkekler bile, manzaranını dehşetine dayanama- duer; çözlerini kapadılar. 20 Temmnz 1929 KAHRAMANI Mülercimiz (Va < Na ) | Fakat, Çingeneler de bu sahile geçmişlerdi. geceli gün- düzlü, kurtulduklarının şerefine, Dobriçe,de ahenk, cümbüş yap- tılar. Meyhanedeki son katra içki- bile tükendi. Çingeneleri riçe'liler seviyorlardı. Niçin böyle Buzun çatlamasından hasıl olan | gürültü arttı. Nihayet, müthiş bir - patlayış hasıl oldu. Sanki, on top birden ateş edilmişti. Tuna yeni baştan nehir haline gelmişti. | lchlikcyc atıldıklarını sordukları zaman, Çeribaşı, cevap verdi: — Arkamızdan göçebe tatarlar da geliyor. Bizim size getirdiği miz mallardan - onlarda da var. Onlardan — almıyıp da - bizden Valasınız diye kestirme geldik. Buzlar da kırıldı: Şimdi, onlar, 'nehrin öte tarafında kaldılar. Dobriçeli'ler, Çingene'leri, ev- lerine misafir olarak taksim etti- “ler, Zavallılar, pek zaiflanmışlardı. Erkekler, güçbelâ, ayakta dura- biliyorlardı. Hemen hemen heps nin ciddi bir tedaviye ihtiyacı vardı. Kasaba hekimi hepsini muayene etti; - kadınlardan kaçının ellerinde ve ayaklarında gangren keşfedildi. Yalnız çocuk- lar nisbeten az zarar görmüşlerdi. Murdo'nun yasası şu “İlk mevki çocukların, atların. sonra — Atlar da, rına dağıtıldı. hayvanlar ta kalmadı! Babam., Murdoyu severdi; onun için, çeri başı, bizim eve konuk indi. (1) Geceler, mevsim dolayısile, he- nüz uzundular. Akşam yemeği den sonra, gürül gürül yanan oca- ğın kışısına geçtik. Kuru meşe kütüklerinin — kıpkızıl — alevlerini seyre daldık. Otarihten bir müddet evel, Romanya payıtahtında, Bükreşte bulunan bir dostum, bana, bazı kitapblar ” göndermişti. Bunların arasında Karbeil'in “ Heraes and Hero Worship,, (— Tarihte kahra- İN Elyevm, Amerikanın en meşhur muharrirlerinden biri olan Konrad. Berhovitçhy, aslen Ro- manyalıdır. kasabalıların ahırla- Hasılı, insanlarla arasında — kimse açı ! nakasaya çıkarlmıştır.. taliplı Polin Müdüriyetinden: — Polis karakolları için alınacak 125 ton taş kömürü alenen mü şeraiti öğrenmek üzere idare komisyonuna ve münakasaya işti- rak içinde 11/8/929 Pazar günü saat 15 de vilayet umur huku- kiye müdüriyeti dairesinde mü- teşekkil mubayaa - komisyonuna müracaatları ilân olunur. Tarafından Laypzig konser- vatuarı profesörlerinden * Pe- ichmüller , in meşhur metodu ile piyano dersleri verir. Mektupla şu adrese müra- caat: Beyoğlu kabristan soka- ğında No 31 Pandasopulo 5 numaralı daire. manlar ve kahramanlı ve romancaye - tercüme edilmiş eseri verdi. Bu kitabı okumağa Murdo, yanıma — Oğul! İncil mi 0? — İncil değil, Murdol Hikâye kitabı. — Hikâye kitabı de iyi şeydir. Omzumun - üzerinden iyilerek — sahifalara baktı. Yaprakları çe — Hikâyeler, ve hikâyeleri, I, Âşıkın maşukaya ne söyle- ve maşukanın âşıka ne verdiğini mi Aanlatıyor? kitabında güldüren, yahut ağlatan parçalar var mı? Elimden geldiği kadar anlatı Çeribaşı, söylediklerime şaştı. Misal göstermek için de, bir sahifeyi baştan aşağıya kadar, yüksele sesle okudum. (Mabadı var) — AĞ ĞERERE NNK RENRRRRARRDR KNN AAA K