ce yaldız. kabartmalı, koyu gümüşü kâğıtla kaplanmıştı. ince, sarı nakışlarla sus- lenmiş, açık gri bir acem halısı 'di. Oda takımlariyle perdeler Karyola ve tuvalet, Mepladi. Odanin sağ ve sol köşelerinde duran vitrinlerde yelpazeler duruyordu. “Tabl dö nüi,, nin üstündeki beyaz güller, solmağa yüz tutmuş, uçla- rından sararmağa başlamıştı. Bu mükellef yatakta, ince işlen- miş keten örtütüler,ipek çamaş lar içinde yatan kadına baktım. Ağır, kunt döşeli odanın dört köşesine baktım. Her yerde, her şeyde, refah ve buzurun, kaygusüz, mürefleh bir hayatın izleri ve eserleri Ovardı Ba — hüzür. ve sükün ortasında, bir akşam evel, Sacideyle konuştuklarım hatırla- dim. Görünen buzurla, derimi dertler arasında ne büyük bir “kezat vardı. Bu güzel, hassaş, zeki, ince, fakat fakir kadın, ne diye haya- tını, hasta, kaba, bir dediği bir dediğine uymaz, vabşi, kumarbaz, #erseri ruhlu, ayyaş bir adama vakfetmişti? Neden Muhsine var- mıştı? — Sacidenin — anlattıklarına göre, kocası insan değil, bir ca- navardı, feci ve şeni bir mahluktu. Gece yarılarından sonra, zilzur- 'na sarhoş, kumarhaneden gelen Muhsin, eger kazanmışsa, Sacideyi uyandırır, yatağından kaldırır, ye- mek odasına getirirdi. Zavallı Sacidenin — sevmedi sarhoş bir kocayla, nefret eti sarhoş — arkadaşının karşısında, sabaha karşı şarap içişini ve çel tiği iztırabı tasavvur ediyorum. Muhsin, kazandığı geceler, ken- disi kâfi gelmiyormuş gibi, eve Münürü de beraber getirir, ve karısına bir kat daha işkence yapardı. Muhsinin, bundan daha feci avdet ettiği zamanlar ve geceler de vardı:. Kaybettiği; içki ve bakarayla asabı gergin olduğu 1927 modeli Böyle gecelerdeki avdetini ne Sacide fazla anlatıyor ne de ben düşünmek ve tahayyül etmek is- tiyorum. Bir haftadenberi, Muhsin yeni bir hevese kapılmıştı. Karısını Münürün ve hizmetçisinin yanın- da tahkir etmek. O hizm ki, Sacide kovduğu halde, Muhsin| sırf karısına inat olsun diye tutu- yordu. Sacide, gözleri yaşararak bun- ları anlatırken, için için dertleni- yer, aynı zamanda da, vicdanında bir azap duyuyordum. Derin bir gefkat, büyük bir muhabbetle sevdiğim bu kadını mesut etmek IIIII YELFPAZE İ | Selâmi İzret ŞAG Numara : 12 elimdeydi. Evet, eger isteseydim, istemiş olsaydım Sacide mesut olur du... Şimdi, onun hayatı nekadar muztarip geçiyorsa, benim de ömrüm © derece boş ve budala ca tükenip gidiyordu. Fakat ancak | uzun tecrübelerden sonra ö geyleri, gençken - kavrı kabil olmuyor ki.. | Sacidenin munis sesi, beni dü- | şüncelerimden uyandırdı. — Gribe yakalanmaktan kork müyor musun Kâmil? — Bu aralık hastalanmaktan korkarım Sacide, çönkü seni gelip Gülümsüyor, yüzükleriyle oynu- yordu. — Geçen gece öyle sinirliydim ki, sana hiç bir şey soramadım. Samimlerde ne yaptınız ? Yediklerimizi, konuştuklarimızı anlattım. Kimler olduğunu birer sebebini birer saydım, yalnız... ben de pek iyi bilmiyorum, Feyhanla Ferit beyden hiç bahsetmedim. Sacide dedi kiz — Biz kadınlar sahi egoist mahlüklarız. Sen davetten geldin, ben sana yalnız derdimden bah- settim, başını ağrıttım, eğlenceni zehir ettim. Dilinin ucunda, hemen söylen- meğe amade, bir yalan bulundur- mayan monden erkek var mıdır? — Senin bulunmadığın yerde, ben eğlenmem ki... Eğlence kab bimin duyduğu zevktir. Eger kalp, sevdiğinden uzak - kalırsa, zevk duymaz, eğlence de eğlence sayıl- - Zaman geçer ve vakit öldü- — Bu sözlerin zedi. Bana ümit ederim? aşka bem | artık aşık değilsin * Eskiyen paralar hakkında — Maliyece kâğıt paralarımızdan eski- yecek bozulacak kullanılmayacak | dereceye gelenlerin değiştirilmesi için meclisten çıkan kanunun tat- | bikatına geçilmek üzredir. Hazır- lanan talimatname abiren tadil edilmiştir. Tadilât halkın hukuku- 'nu daha fazla siyanet etmek esa- sını istihdaf etmektadir. çalı borçlar talimatname- si — Dalgalı borçlar hakkındaki kanun / vilâyata tamim — olundu. Talimatnamenin ihzarına çalışılı: yor. Kanuna kadar milli hükümet bütçesine iteallik borçlara bütçe emanet- ve adi emanet hesaplarında ler kayıtlı borçların alacaklıları 930 şubat nihayetine kadar mal me- murlarına müracaat etmiyenlerin göndereceklari evrak merkezde bir komisyon tarafından tetkik olunacak, hakları olanların cakları tesviye olunacaktır. FENER FACİASI Ca Yahat Dij Farelerin Hücumu SEELAERARR TP Arkadaşlarımın arasında en zi- yade soğuk. kanldığını muhafaza eden gene benmişim İtalyanın yaralarını yeni baştan gene sar - dım. Fakat biçare çok kan kay- bediyordu. Butün kan kaybeden- ler gibi: — Sul Sul - diye inildiyordu. - Aman bana bir az sul.. Fakat, fener odasında, bir katra suyumuz ve eğza konacak bir Tokma yiyeceğimiz yoktu. İngilizin vaziyeti ise, İtalyana misbeten az yaralı olmasına rağ- men, daha fecidi. Mütemadiyen, asabi asabi, sinir sinir gülüyor ve: 3S AAA — Artık bu iş oldu, hi, hi, | hi - diyordu. - Üç iskelet kayası Altı iskelet kayası oldu... Hi, hi, hi.. Hi, hi, hi... Bu iş oldu: Üç iskelet kayası Altı iskelet kayası haline geldi bile... Hi, hi, hi. Şu felâket anında, muhasaranın en müthiş saatinde ve bu ge vaktinde Dişlek İngilizin bu nasebetsiz ve bimana kahkahaları © kadar sinirime dokunuyordu ki, eyer hâlâ gülmekte devam ederse ve Altı iskeletten bahsederse onu farelerden evel ben boğaca- | ğimı söyledim. | Zavallı İngiliz, benim bu teh- Bir çuval undan asgari, ,,, 100 ekmek çıkabilir İstanbul meb'usu Kavalalı Hü- seyin ve Afyonkarahısar meb'usu Akosman zade İzzet Beylerin Vekmek hakkındaki tetkikat ve hesabatı bitmiş, esasları tesbit edilmiştir. Hüseyin Bey, Ankaraya giderken, İzzet Beyin bu hesabatı kendisine vereceğini şehremini Mu- |hiddin Beye söylemişti. İzzet B. biraz | rahatsız olduğundan bir iki gün- dür dışarı çıkmamıştır; bugünler- de Muhiddin beyi ziyaret edecektir. tetkikat ve hesabat şu neticeye varmıştır: 1 — Ekmek ucuzlayabilir. ve ucuzlamalıdır. 2 — Bir çuval undan askari 100 ekmek çıkar. * Tevfik B. — Cenevrede toplanmış olan tahdidi. teslihat konfransına iştirak ettikten sonra tedavi için Avrupada kalmış olan iyaseticumhur — kâtibi umumisi Tevfik bey dün “Stella d'İtalya,, vapurile şehrimize gelmiştir. * Kadriye H. tahkikatı — hazırlıyor. Maznunlardan bir kısmının men'i muhakeme kararı alması ” mühte- meldir. Aralarında tecilden - isti- fade edecekler de vardır. * İstanbul için plân — İstan- bul şehri için mühendis M. Yan- sene bir plân yaptırlacaktır. * Sanayi birliği — Dün top- lanan sanayi- birliği yeni idare heyeti bir senelik program hazır- lamıştır. * Rusyaya ihraç edilen deriler | halis Türk malıdır — Heyet dün imrükteki malları tetkik etti ve raporunu mahkemeye verdi. Ra- porda derilerin türk malı olduğu bildirilmektedir. Türk — tacirleri serbest ticaret istiyor ve mahke- meye gidiyorlar.. »4 Rüsumat umum müdi Rüsumat U. M. Tekirdağından gelmiştir. * İhsan Abidin bey — Ziraat | Müsteşarı İhsan Abidin B. Anka- raya gitmiştir. olan hayvanat bahçesinin ikmaline çalışılmaktadır. En son şekilde bir güvercinlikle memurin binası yapılmıştır. Burada güvercin cins- lerinin mükemmel bir koleksiyonu bulunacaktır. İzmirliler bahçeye bir maymun, iki geyik ve bir yaban domuzu ihda etmişlerdir. * Aliye hanım — Aliye H. ve Mm. Mannik — bugün edileceklerdir. istievap tidim üzerine, çocuk gibi hüngür hüngür ağlamıya başladı. Yarabi! Ne kadar iyi etmişiz de, © gece fenerin ışığını yakmamışız! Ertesi sabah - yani, muhasaranın on ikinci günü, - güneş doğarken, Faros adası liman idaresine men- sup küçük tahlisiye vapurlarından birinin Üç iskelet kayası önüne gelmiş bulunduğunu gördük Demek ki, ışığın niçin yanmadığını merak edip sebebini öyrenmek istemiş- ler. Arkadaşlarıma müjde verdim. Lâkin, — Şişko. yarı baygındı Dişlek ise gayrı tabii bir halde bulu- nuyordu. Derhal, elime di aldım. Camın arkasından tarassuda gi- riştim , Fenerimizin — üzerindeki canlı fareden mantoyu güründe, kaptanın ve tayfaların korku ve hayreti, cidden seyredilmeğe seza idi. İstanbulda buluyor. Pransanın en göze Ja biri elup kontes Besançona ait olan gerdanlığin pek zazip her kesin hatı inci gerdanlıkla- ait altında * bâl yanlarına kapılmış ve kadımın sayl Ve iş sahalarındaki mevkünde. tetkike ka yulmuş ve bu taahütlo bir çok müesse Satı ve bilhassa kadın işçilerinin ekse- riyeti - teşkil eden fabrikaları ziyarok eyler. Bu meyanda bütün amelesinin heman hemin - kadmlardan ibaret olan ve Parisin yakınında bulunan FLİTOKS fabrikalarıma Nisan ayı zarfında gilmişti. FLİTOKS fabr'kasından avdeti esnasın da, köntes gerdanliğin aşırıln olduğu- nün farkına vammışlı. O meşhür ve zadidi. gördanliği bulmak içiü Parisin et mabir polisi ve detektiflerin yaptık- Jarı taharriyat neticesiz kalmış gerdan: dak Bulunamamıştı. Pakat gekğ garip bir tesadüf eseri. olarak geçen İafla gaip genlanlığın izi bulunabilmiştir. Bordeda ve. Nansta ikamet eden iki şahıs heinan 'aynı samanda FLİTOKS t de tü aym boyda, birer inc dir, keleri içim bulmuşlar: Flitoksun. Borda ve Nans ucentaları tarafından keyfiyetler haberdar edilmiş olan Fistoks. fabrikası derhal tahkikata girişerek gerdanlığın akilelini lamamiyl, va çıkarmıştır. Meselo gudur meya Köntes, Flitoks tenekelerinin imlâ dalresinden geçliği — esaada - gerdenliği | çözülerek büyük- kazana — düşmüştür. Mayi hu kazandan otomatik tulumbalarla enekclere vazedilir. O gün imlâ edilen tenekelerin bir ksaı Pransa ve Tn sün bazı yerlerine sevkedilmiş ise de u Lamartin vapuriyle İstan- bula sevkedilmiştir. Şelirimizde Flitoks istimal eden zevat tenekelerin dibinde mecamulals gerdanlığa ait kir güzel meiyi bulmuşlar yahut bulacaklarılır. Pliteks. tenekelerinde - bulacakları her bir inölleri İstahbulda Aloparmak Ha: 'mmda Fliteks omumü acentalarını tesi edecek: gevata her bir” inci “için güzel * Gazi Hiz. nin İstanbula hediye ettikleri tarihi saat — Vaktiyle Napolyona ait iken — zamanla Zenup isminde bir zata intikal eden büyük bir konsol saat Reisicumhur Hazretlerine takdim ve müşarünileyh tarafından da Şehremanetine hediye edilmiştir: Defterdarlık, bu. saat için Ema- netten 1000 lira kıymetinde oldu- ğuna göre, 300 lira hibe verş istiyordu. Emanet, bu talebe itiraz etmiş; keyfiyet Maliye Vekâletine akseylemiş, aldığımız - malümata göre mes'de kalmamıştır. Emanet saati tamir ettirmiştir. Saatin tesis edilmekte olan İnkılâp müzesine vaz'ı düşünülmüşse de Cemiyeti belediye salonuna ko- nulması tercih edilmiştir. Saat, bu günlerde mezkür salona ko- nulacaktır. * Divanı Âli toplandı — Es- kişehirden alınan malümata naza- ran Divanı Ât dün aktı içtima etmiştir. Vapurdal tarafından mideye indirilmiş san- dılar. Hakikaten de, ona yakın bir şeydik. Bu esnada, fareler, vapuru görmüştüler. Vapur, bize pek yakındı. Küçük fakat yaman canavarlardan bir kafile, derhal taarruza geçti. Kendilerini - suya atarak, oluk oluk, vapura doğru yüzmeye başladılar. Hiç şüphesiz ki, tahlisiyedeki- lerin hali, fecidi. Fareler, emclle- rinde muvaffak olacaklardı. Zira, gemi, stop etmiş bulunuyordu. Lâkin, bereket versin ki, makinist zeki bir adammış da, aklına, ani olarak bir. kurnazlık gel Farelerin üstüne, bir islim yaylımı açtı. Bu sayede, muhacimlerin taarruzunun önüne gecildi. Vapur, uzaklaşmak imkânını buldu. O yana, bu yana dağılan fareleri de, Atletizm müsabakaları Tarzı icrası tübarile faldeden iyade zar r verecek Atletizm federasyon ve İstan- bul Atletizm heyetinin beraberce Atletizm — teşvik bir kısım Atletler olmakdan - ziyade oldukça zararlı neticelenmek isti- dadındadır. Teşvik mahiyetinde yapılması — mükarrer — olan bu müsabakalar maalesef — izafe edilen isimle heman tezat teş- kil etmektedir.. Burada Avra- pada ve ya Olempiyatlarda ya- pılan musabakaları saymağa bile lüzum yoktur... İstanbul fut- bol lik maçları yeni İstanbul güreş müsabakaları hemen her zaman malüm olduğu gibi futbol birinci ikinci küme, güres ise müp- 'tediler namı altında diğer bir sınıf üzerinden icra edilirken Atletizmi yalnız bir derece üzerinden icrası bir çok zorlu işe senelerden beri emek verenlerle haman bir kaç ay evel du işe yarım yamalak başlayanların aym hareket hattı üzerinde yer almaları eskiler (lehine ne kadarr kıymetli ve kolay kazanılacak dir zafer ise müpte- diler aleyhine o kadar azim zararı vardır... Bilhassa teşvik mahiyeti verilen bu işte bu hata dolayısile maksat hasıl olmaktan çıkmaktadır... İlân edilen 17 muhtelif müsabakanın bir günde icrası keyliyeti müsabık adedinin ecnebi atletlerinin de işti- râki dolayısile bir hayli kabarık olması heman her müsabakada seçme yapılmasını icap ettirecek- tir ki bu hem atletlerin zararlı yorgunluklarma ve hemde istihsal — edilecek derecelerin çok düşük olmasına sebep - olacaktır. Çok geniş bir programı bir güne sıkış- ftırmak bir yarışın yorgunluğu çıkmadan ikinci bir yarışa atletleri mecbur etmiş olmak genç heves- kârları hem atletizmin ” yanlış tatbik edilc zaman çok ezen yorgunluğuna maruz brakmak ve hemde bunları çok kuvvetli koşu- cular yanında söndürmekten başka bir faidesi olmayacak hareketlere sürüklemek olacaktır. Hilâliahmer hastabakıcı mekte- binden : 50 ton kok kömürü 50 çeki odun 1500 kilo mangal kömürü satın almacaktır. İhale 4 temmuz 929 perşembe günü saat onbeş- tedir. Şeraiti öğrenmek istiyenler her gün Aksarayda Haseki cadde- sinde mektep idaresine müraca- atları ilân olunur. civardaki köpek balıkları, - âdet- leri veçhile, sırtüstü yatarak - temizlediler: Çayırda ot yiyen eşeklerin yaptıkları gibi, upuzun dillerini çıkararak üçünü beşini bir arada bir yutuşları vardı ki, pek keyfime gidiyordu... Köpek- balıkları, o gün, bayatlarında ilk defa olarak faydalı bir işe yara- dılar. Denize dökülen farelerin bakıy- yetüssüyofu, soldan geri bir hare- ket resmederek kayaya döndüler Vahşi vahşi ciyakladılar. F:nerd&- ki fareler de, onlara, aynı vahşi ciyaklama ile cevap verdi. Kaçıe rılan fırsata teessüf ediyorlardı, belli. Adam akıllı kavga ettileri sanki, insanmışlar gibi... Bütün bu ahval, bizim vaziyes timizde zerrece salâh husule ger tirmedi. Tahli yanımıza yakk laşamıyordu. Fenerin etrafında, (Mabadı var) ; 4 |