Sahife 10 Aşal ÇOCUK BİLMECE Alfabe içinde en te- miz harf hangisidir ? İMONOLOG Yavru |Elinde iki ufak gazete, ile, ço-- | cukların arasında sahnede dolaşır ) Bu gün ticaret mektebi // bir ada tenezzühü tertip etmişti, ben de ablamla beraber bu gezintiye iş- tirak ettim. Hay gitmez aydım! zaten insan böy- le kalabalıkta kavga gü- rültüden eğlenmeğe vakit bulabilir. mi? jArkadaş- larla aramızda bir mü- nakaşadır koptu. Fakat ne için biliyor- musunuz? Hanım kızların elinde iki akşam gazete- Ropluk kumaş ölçer gibi sahifeleri ölçüp bi- çiyorlar.. ! — Hangisi daha büyük? — Nene lâzım be... * —Ne demek!, Para veriyoruz, elbette ölçece- ğiz. Bak, bunun içinde sinema, spor, kadın ve çocuk sahifeleri var. Oku, okuya bildigin kadar! Öteden ince bir'ses yük- a seldi Öksüz çı <A Vallahi bu «Akşam| * böhar geldi. eeei gazetesinden başka bizi düşünen hiç bir. gazete yök. Fakat bu esnada iki ga- zeteyi ölçüp biçme müna- kaşası gittikce ilerilemişti. Şöyle bir kollarımı sıva- yarak arkadaşların ara- sına atıldım: — Cocuklar! dedim, gü- Avrupanın — her tarafında öhsüz çocuklara " — bir çok hayirperver (Ş müesseseler ta- rafından — sabah akşam süt tevzi edilmge başlan- zuştır. rültüye, patırdıya lüzüm | — Resimde gö- yok., Ortada bir «Akşam» | çölen kimseiz gazetesi var, bir de onun yayrusul çocuklar , drada — mecanen Lon- Cingöz ge Dikkat Çocuk Dünyası karilerinden gör- Ölüü ferkalade regbet - Geeclan, arasıra hafta arasında da Birer sahife Çocuk Dünyası neşredecek ve karilerini daha fazla memnun süt dağıtan bir cemiyetin kapı sında süt beldi- | _ınvhr. Çiftciler Çiftciyim; elimde bir keskin orak, Ektiğim bugdayı her gün biçerim. Sıcak yaz günleri, bağrım yanarak, Billür pınarlardan sular içerim. ocuklara Vyırıiı;ı! Çiftciyim; derinden sürerek yeri, Çalışır dururum, elimde sapan.. Engin tarlaları, ücra köyleri Ben im, emegimle, bir cennet yapan. Çiftciyim; bu altın toprak üstüne Buğdayı atmaktan bıkmam, usanmam.. Acırım tenbelce geçen bir güne: Lezzetle yaşanmış bir ömür saymam. Çiftciyim; benim şu düz ovalarım Koynunda ne güzel bir hayat saklar. Geniş tarlalara her gün dalarım: Ne hoş dalgalanır sarı başaklar! Kalbimin bu tatlı duygularile, Evimden çıkarım her sabah erken. İşim yok Dünyanın kaygularile: “Çiftciyim, çiftciyim, hür insan ım ben.. Küçük Şair Salıncak etmeğe çalışacaktır. * Perşenbe günkü nushamızda evelki musabaka ve bilmecemizin neticesini yazacağız. İPerşembe günüt — Kardeşim, bahar geldi, her gün salıncakta sallanmak ne hoş değil mi? — Evet.. ama, yüzümüz gözü- müz toz toprak içinde kâlıyor. —A. sen onun merak etme, SABUN la derhal te- 'eriz.. — Sabun —dedin de hatırıma geldi — Ne var? — B harfine çok imreniyorum, Hikâye Ali şaşırarak sordu: imler? — Cüceler... O yezit cüceler... Ben size dedimya, bü cüceler devlere hiç rahat vermezler.. Ar- Jlaşlar beni kurtarın da onlara ders vereyim.. — Nasıl kurtaralım.. seni bağ- layan ipler görün — Kılıçlarınızı vücudumun etra- fında sallayın.. yezitlerin ipleri öyle ince ki gözükmiyor.. Ali ve arkadaşları hakikaten ipleri görmiyorlardı. Fakat devi memnun etmek için kılıçları çıka- rıp devin vücudu etrafınca salla- maya başladılar.. biraz sonra dev ayaklarını, sonra kollarını ve en nihayet başını kurtardı. ayağa kalktı, ve memnuniyetle bağırarak üç arkadaşa: -Arkadaşlar, dedi, bana büyük bir iyilik yaptınız. Bunu unutmıya- cağım, İlerde elbette benim size bir iyiliğim “-'unur. Fakat şimdi cücelerden İ Tam bu anda yerin bazı çukur- larından, toprağın çatlaklarındı binlerce, milyonlarca çekirge yüklüğünde insanlar çıktı. Bunla- | rın omuzlarında ince iğne gibi mizraklar vardı. Üstlerinde ceket- der sivri - külâhlar — bulunuyordu. Cüceler mütemadiyen civildeşiyor- lardı. Danon gülerek üç arkadaşa: — Cüceler bana ilânı harp ediyorlar, dedi, çabuk buradan çekilin, şu karşıdaki tepeye çıkın.. | Burada 'durmayın... Askerler karşıdaki tepeye gidip oradan harbi seyretmiye hazırlan- dilar . Danon, yanındaki servi ağaçla- rından birisini yakalayıp kökünden söktü. kendini müdafaaya haz landı. Birden cüceler ona doğru hücum ettiler ve onun darbelerine ehemmiyyet vermiyerek bacakla- rından yukarıya tırmanmıya baş- dadılar. Dev vücuduna / batırılan binlerce iğnenin acısıyla mütema- diyen yerinde sıçrayor ve kaldır. dığı servi ağacımı yere çarparak binlerce cüce eziyordu. Fakat her ezilen cüce yerine binlercesi mey- dana çıkıyor ve vücuduna tırma- 'narak saplanan mızraklar adedi git- tikçe çoğalıyordu. Nihayet bunların acılarına dayanamıyan dev diz çöktü : — Yeter. Yeter .. diye ba- ğardı.. O anda çok güzel bir kadın meydana çıktı, elindeki - sopayı cücelerin üzerine sallayarak : am almak lâ: Çocuklara dair.. Ailede hakiki ve riyasız muhabbet, çocuğun doğması | ile başlar. * Çocuğu hayırperver ve fazı- | letkâr bir ipsan olmaya alış- Vurmalıdır. Fakat, eyiliği Cücelerle bir Devin harbi Dedi. Bu kadın gayet iyi kalpli bir peridi. Dünyanın her tarafında dolaşır ve harbi hiş Cüceler sordu : Niçin harp ediyordunuz. Danon sen de niçin kavga edi- hükümdarı ce- — Ey kuvvetli alihe... Bu dev gelip evlerimizin üzerine yattı ve bütün evlerimiz yıkıldı. Herta Danona sordu : — Niçin bunların şehirlerini yıktın. — Yorgundum.. istirahat etmek için uzandım.. toprağın altında onların evlerinin bulunduğunu bil- miyordum... Uyanınca baktım ki bütün vücudumdan beni bağla- — Anlaşılıyor.. dedi, hiç bir- ta- rafın kabahati yok.. bütün bun- lar istenmiyerek olmuş.. haydi bakalım barışın.. Danon sen cü- celerin evlerini yapacaksın.. siz de cüceler, çok zenginsiniz.. bunun için Danona döktüğü kanının para- sını vereceksini Bütün bunlar kabul edildi. Dev iki gün içinde cücelere eskiden daha büyük bir şehir yaptı. Ona bizim üç asker de yardım etmişlerdi. Danon cüce- lerin kendisine — verdikleri - taz- minatı kabul etmedi ve: — Ben muharibim, dedi, dökü- len kamıma * acımam.. - bu seler cüceler üç askere gayet iri ve kiymetli birer yakut hediye et- tiler.... Bir kaç gün - sonra — Ali, Hasan ve Mehmet cücelere ve deve veda ederek yollarına devam ettiler... — Bitti — Sıhhi ögütler Uyku Size, sevdiginiz şeyleri sayınız, disem mutlaka çıkolatadan başla- yıp futboldan çıkacaksınız! Hayır sevdiginiz şeylerin birincisi “UYKU, olmasını arzu ediyorum. Bununla beraber, çıkolatanızı yimeyiniz ve futbol oynamayınız demiyorum. Uyku.. Bu yalnız küçükler için, degil,büyükler içinde bir hayat ve sıhhat meselesidir. Her şeye dik- kat ettiğiniz halde,uykuya ehem- miyet vermemeniz çok fena bir itiyâttır. Muntazam uyku uyuma- dığınız. taktirde, bir gün, ne o çıkolataları lezzet ve iştiha ile yiyebilir, ne dede - futbol oynar- sınız! Her gece muhakkak sekiz saat uyumanız lâzımdır. Uykularınızı ihmâl eder de lü- zumsuz oyunlarla uyku. vakitleri- nizi öldürürseniz, yarın hayatını- zın tehlikeye düşeceğini muhak- kak biliniz! Çocuk hekimi