Sahife 5 —a laponya Avrupaya filim göndermeğe başladı Son zam: yonyada si- memacılık terekki / etmiş ve filim Ahracatı başlamıştır. * Bu sene Avrupaya iki Japon ni gel . * “ Sarayda şeytan , , Jojiro , gayet mü- idir ve Avrupada İçok beğenilmiştir. “ Jojio , mun İmevza şu: | Vaka on sekizinci asırda geçi- 'yor... Bir delikanlı, bir genç kızı sevmektedir. — Delikanlı ” sevdiği için rakibi ile düelle ederken kör oluyor... Lükin genç erkek duclloda — rakibini - öldürdügünü zannetmektedir. Genç adam. bir gün evinde otururken bir adam kız kardeşir taarruz ediyor.. İşte bu esnada mücizevi bir surette gencin göz- bez açılnca kız. kardeşinin ken- ine taarruz eden adamı öldür- düğünü görüyor.. Bunun üzerine iki kardeş kaçmağa karar veri- yorlar. Fakat genç adam memle- ayrılmadan görmek ketinden kere daha evel bi arzusiyle ve genç üelle ettigi rakibile beraber e heyecandan ölüyor. Filimde artistler gayet muvaf- fak olmaktadır. Eserde Amerikan şinemacılığının — kokusü — vardır İŞerayda Şeştan; emmiyetli bir filim de; Tavşan meraklısı bir sinema yıldızı Lella Hiyams ve çok sevdiği tavşanlarından bir kaçı Amerikada sinema yıldızların- dan ekserisinin garip merakları vardır. Bu cümleden olarak Met- ve Goldvinin tanınmış yıldızların- dan Lcilâ Hiyans ta tavşan merak- kısıdır; bilhassa beyaz tavşanlara bayılır. Lei kerini kâmilen — tayşanları ile geçirir. Bunların içinde hakikaten gok sevimli ve güzel tüylü olan- darı vardır. Sinema yıldızının © kadar çok tavşanı vardır ki, tavşan derileri- min son zamanlarda çok para ettiği dikkate alını bunları satarak bir çok servel edinebilir. Leila Hiyams bazan a direktörlerini bu suretle pek *0 kadar | Hiyame boş vakit. | yıldızlarındandır. Bir zamanlar sigorta şirketleri ancak hayat, yangın ve vapurla- rın batması tehlikesine karşı si - gorta muamelâtı ile meşgul olur- | du. Sonraları meşhur muganiyeler seslerini, dansözlar bacaklarını, piyanistler kemaniler parmaklarını öigorta ettirmeğe başladılar. Şimdi her şeyi sigorta eden şirketler mevcuttur. | Amerikada ve İngilterede he- | men her kes sigortalıdır. İngilizler yaz tatillerinde yağmur yağar da tatillerinden istifade edemezlerse, sigorta kompanyasından tazminat | almaktadırlar!... Otuz yaşına ge- lipte koca bulamayan genç kızlara tazminat veren kumpanyalar da vardır., Amerikada sinema aktorlerinin hepsi sigortalıdır. Şarlonun meş- hur şapkası bastonu, ayak kap- |ları ve elbisesi 50,000 dolara sigortalıdır!. Böster Ketonun çok sevdi; ineği / vardır. filimlerde ir oynamıştır. Eğer inek ölür ya kaybolursa sigor Böstere100000 dolar ödeyecektir. Ben Tüpen ismindek Bu inekle bir çok | örketi | Avrupada yeni bir yıldız Röne Heribel bilhassa genç kız rollerinde muvaffak oluyor , Röne Heribel Resmini dercettiimiz Röne Heribel Avrupada yeni yetişen sinema Az zaman zarfında büyük bir şöhret kazanmıştır. Röne Herilbel bilhassa genç kız rollerinde çok muvaffak oluyer. Röne Heribel en son Kaliyostro isminde tarihi bir filim çevirmiştir. Bu filimde takma saçlar ve eski zaman kıyafetleri ile genç kız çok cazip bir hal almış ve pek ziyade muvaffak olmuştur. | Neleri sigorta ediy ediyorlar? | Şarlonun Celbişeleri 50 bin Boster Ketonun ineği 100 bin Ben Türpenin | şaşı gözleri 500 bin dolara sıgortalıdır inl 100 bin dolara sigorta €eden Boster Keton miştir. Her hangi bir. sebepten olursa olsun Ben Türpenin şaşılığı 500,000 Hollivutta si Liya de Pütti anlatıyor.. nema yıldız- ları nasıl vakit geçirirler? Amerikaya ve hatta bütün cihanın filim merkezi olan Holivuta gitmek için her kes can atıyor. Halbuki Holivuta gidenler burasını hiç beğenmiyor. Holivuta gayet yüksek maaşla giden ecnebi filim yıldızları — burada çok duramıyorlar. Meşhur Macar filim aktrisi Liza de Putti İngiliz gazetelerinden birinde « Filim yıldızlaı neden Holivudu. terkediyorlar> serlevhası altında yazdığı bir mekalede Ho- livuttakı hayatın gayet can sıkici olduğunu şu süretle tasvir ediyor: Holivudun Avrupa - dahilindeki kaplıcalar, meselâ mevsimi geçen (Sen Moris ) e, kadar sükünette olduğunu söyliyecek olsam kimse buna inanmaz. Lâkin bakikat budur. Bütün cihan Holivudu Paris ile rakabet eden şen bir şehir ad - dediyor. Holivutta ki gece haya- tının eski (Babil) i andırdığ nolüküyor. Halbuki Holivat ak - şam saat ondan sonra küçük bir Köy kadar sessizdir. Geniş bulvarları geceleyin pek tenha olup ötede beride ışıldıyan zaif lambalardan başka bir eseri hayat görünmiyor. Akşamları hayat o kadar mağı mumdür ki studyoda çalışmıyan- lar için muhtelif oyunlardan ve banyodan başka bir eğlence yok- tur. Gündüzleri de hayat gayet yek- nesiktir. Yegâne eğlence banyo elbisesi üzerine gemicilerinki gibi geniş elbise geyip Monte Monica kürfezine otomobil ile gitmek ve banyo yapmaktır. Bazı kızlarda benim gibi tenis oynıyarak vakıt geçiriyorlar. Filmciler - kolonisinde — ictimai | olan kızların hayatma benziyor. Holivotta (Fayrbanks) ların hususi bir cemiyeti var. Dünyanın her tarafından gelen meşhür simalar bu cemiyette eğlendiril İngilizler ve zevceleri diger bir | cemiyet teşkil ediyor. Bunlar tenis've briç ile vakıt :Lynynyhr Alman filimcileri de ayrı bir Greta Garbo son Son zamanlarda - kendisinden 'en çok bahsedilen sinema artisti Gereta Garbodur. Gretanın Fransaya gidip gitme-| yecegi belli değildir. Malum olan bir şey varsa o da ğenç artis imak için İsveçe gide- dir. Çünkü Greta Holivutta, hayat bir pansiyonda grup grup | Emil Yaninüsle karısının tavuk yetiş- tirmekten başka eğlenceleri yomuş.. Liya de Pütti grup teşkil ediyor. Ben eski dos- tum (Emil Yanigs)1 ve zevcesini Holivutta bulmaktan çok memnun olmuştum. Gariptir ki, cihanın meşhur filim yıldızları burada toplandıkları halde birbirlerile ya hiç görüşemi- yorlar, Yahut nadiren tesadüf ediyorlar. Berlin sahnasının meşhur. bir si- ması olan Madam . Yanings can sıkıntısını defetmek için tavuk- culuk yapıyor. Madam . yanings beslediği horos ve — tavuklara meşhur filim aktör ve aktrisle- rinin isimlerini vermiştir. Bunların arasında cereyan eden haller bizim için büyük bir eğlence teşkil ediyardu. Mes'ele Pula negri namını taşıyan bir tavak Nilma Bonki / ismini taşıyan horozu gagalıyacak olursa hepimiz gülmeden kırılırdık. Maahaza bu eğlenceler kâli | değildi. kendime daimi bir eğlence olmak üzere tayyarecilik öğren- dim. Bir kaç aydanberi her gün dersaldım. Şimdiye kadar kazaya uğramadım. Yalnız bir defa yere inerken pervaneyi kırdım. Dempsey - Twnney maçını gör- | mek içi kendi tayya- | remle filimlerinden birinde şişmanlamamak yemek yemektedir. Bundan başka amerikan yemek- için gayet az leri ile İsveç yemekleri biç bir- | birine benzemez. Greta Görbo memleketinin ye- özlemiştir