Sahife 4 | Akşam 23 Kânunusani 1929 Pul kapılı bir otomobil aris taksi otomobillerinden birinin şoförlerinden aldığı babşışların cümlesini «verem mücadele- tahsis eylemiş ve Bu suretle biri aldığ sine mahsus pulları satın almı aldığı pulları otomobiline yapıştırmıştır. otomobil kâmilen pullar ile kaplanmıştır. — Baykuşa benziyen yeni ' bir maymun Londra hayva- mat baliçesine bir mistir. Bu misalir Bre- zilyadan getirilen bir nevi maymun. dür. «Baykuş may- munüsnamı — ve- zilen bu hayvı tam — munasiyle baykuşa benziyor. islir ge ç . t gibi gündüz: leri — uyumakta, saklandığı yerden İ O çıkmaktadır. yalnız — kanadı yoktur. eBaykuş may- u> Londrada iyük bir bulmuştur. Ba hayvanı görmek için hayva- Umumi lisan Sesli filimler mü- nasebetile mesele tekrar tazelendi Deyli Meyil y: nının sukutundan beri ve bilhassa son wısıf asırda Avrupada umumi bir lisan bulmak için çok gayret sarfolunmuştur. Esperanto, Nola- — puk, İdo, İdion, Neuteral, Latino sine Tleksione ve Novial namile bir çok lisanlar icat olunmuştur. Bu lisanlardan her biri kendi- sine göre bir çok taraftar bul- muştur. Lâkin bu lisanlardan her biri münevver birer zümreye mün- | hasır kalmıştır. Sesli Filmlerin icadı bu meseleyi yeniden tazelemiştir. Sesli filim, her milletin, her sınıf halkın, her türlü seviyede bulunanların anlayabileceği umu- mi bir Hisanın icat edilmesine — Tüzum we ihtiyac göstermiştir. Diğer taraftan telsiz neşriyatı dolu böyle bir umumi İisanın icat edilmesine ihtiyaç göstermiştir. | imdiye kadar beynelmilel bu KK Kangra” ve kotfermdar aktolunduğu halde umumi İisan meydana getirilmemişti. Şimdi bu Mesele filim studyolarında ve tel — eiz neşriyat bürolarında halloluna- / caküır, x Hat bahçesine bir çok seyirci | geliyor. “Kar ve sakal Darülbedayi artistleri sakallarını traş ediyorlar Mühim bir havadis: Darülbe- dayi artistleri , filim çekeceğizi ” diye göbeklerine kadar uzattık- ları o güzel sakallarını kökünden traş etmeğe karar vermişlerdir. Buna sebep havaların karlı bulutlu ve soğuk gitmesidir. Darülbedayi artistleri. “Ankara Postası,, isminde bir filim çekmek için sakal uzatmışlardı. Bu filmin sahneleri açık havalarda geçer. Halbuki şimdi artık tamamile kış geldiği için Filmin vakti geç- miş ve sakallara lüzum kalmamıştır. Artık kısmet olursa artistlerimiz bahara doğru tekrar sakal uzata- caklar ve Ankara postası filmini çekmeğe başlayacaklardır. Gazetemize - dercedil. mek üzere gönderilen yazı- ların yeni harflerle ve oka- naklı bir surette yazılmış olması lazımdır. Alâkadar dların bu hususu na- zar itibare almaları 4 rica olunur. | gazetelerde okuyan büyük kardeşi | isimlerinin terzil edilmesine razı | deşini ağızından öperken. kendi | Marsilya ve Hollandadan itbal “Amerikada feci bir vaka Gece yarısı oda içinde boğuşma Kibar bir kont olan hırsızın mühim itirafı Geçenlerde Amerikada feci bir vakaolmuştar: Bir gece Nevyork bankerlerinden biri uyurken işittiği bir gürültü ile uyanır. Elektriği yakınca kar- şısında maskeli bir hırsız. görür. Derhal yatağından atlayarak hir- sızın Üzerine atılır. boğuşmağa başlar. Nihayet hırsız kurtulmağa mu- vaffak olur, pencerden bahçeye atlayarak kaçar. yalnız pence- renin kenarma tutunduğu ande pencerenin kapağı rüzgârın şidde- tinden kapamır ve hırsızın — bir parmağını koparır. Ertesi günü polis bu parmaği kopan hırsızı arar ve nihayet bankerin en eyi arkadaşı olan rus mültecilerinden bir kontun hirsıç olduğu anlaşılır. Kont tev- kif ve hapishaneye — nakledilir. İsticvabında, zengin arkadaşları. ile ayni hayatı yaşamak için pa- rası kâfi gelemediğinden, ekse- riyetle, para ve mücevherat çal- dığıni itiraf eder. Kontun sözlerini müteessir olur, âile namını leke- leyen bu kardeşin mahküm olarak olamaz. Kardeşini tevkifhanede ziyarete gider ve rus usulü kar- ağzında sakladığı zehir dolu bir ampulü kırarak ikisinin de ölü- müne sebep olur. Bir kadın” karakolda doğurdu. Nübetçi Polisler ebelik vazifesini yaptılar Madam Cifor isminde genç bir kadın geçen gün sabah erkenden polis karakoluna gelerek doğur- mak üzre olduğunü, Parise hasta- haneye — gitmek için otomobil | bulamadığından , kendisine tele- fonla bastahanenin arabalarından birinin getirtilmesini rica etmiştir. Parise derhal telefon edilmiş , Takat otomobil gelinceye kadar madamın ağrıları sıklaşmış ve ne yapacaklarını - şaşıran - polislerin yardımıyle bir. kız çocuk doğur- muştur. yarım saat sonra - hasta hane otomobiliyle gelen ebe yapılacak bir şey kalmadığını soyleyerek kadını evine götürmüştür. Bu sene patates mahsulü azı'ır Bu sene memleketimizde pata- tes mahsulü az yetişmistir. Bil hassa Adapazarı patatesleri geçen seneye nazaran yüzde 50 derece- sinde noksandır. — Bundan başka İnebolu patates- lerine de hastalık arız olmuş, az mahsul elde edilmiştir. Bu vaziyet! karşısında patates ithalâtı geçen seneye nazaran artmıştır. Memle- ketimize hariçten gelen patatesler edilmektedir. VOLGA e. VOLGA .VOLGA ö VOLGA » VOLGA Paris civarinda Rücyde oturan “Anadoluda sürek avları Balya civarında azgın bir ayının takibi Ayılar kestane toplamak isteyen köylüleri taşa tutuyorlar | vakala” İsn CRnik ÖŞRİE Sküyer yi pan iki kurt ve sekiz tane do- amuz öldürülmüştür. Ayı kayalar ve civar köyler Kışla beraber Anadolunun bir çok yerlerinde kar sporları başla- mıştır. Bazı vilayetlerde avcılar grup grup ava çıkmaktadır. Bal kesirde münteşir “ Türk Dili ycıları tarafından takip edili de ş ürk Dili . | avcıları tarafından takip edilmek- refikimiz Balya ve civarındaki | tedir. Balyanın İlıca avcılarının de kış — hayatı hakkında — şunları | ava çıktıklarından istifade eden yazıyor: on yedi on sekiz domuzdan mü- Bir kaç gün evvel Balaya dağ. larında kışın şiddetinden rahatsız olan bir ayı önüne geleni takibe başlamıştır, Köyün avcıları derhal silâha sarılarak aymın üzerine şiddetli bir ateş açmışlar ve ayıyı mütaaddit yerlerinden yaralamış- lardır. Çok büyük ve kuvvetli olan ayı yaralarına ehemmiyet vermiye- rek karlar üzerine kanlarını akıta akıta Balyanın Musa köyü semtine yollanmıştır. Bunun üzerine İlıca müdürü Telat bey İhca köyü Avcılarını bir koldan ve kayalar avcılarını 'da diğer bir koldan Ayının taki- bine çıkarmıştır. Kayalar avcıları ayının barınması mühtemel bir kaç ormanı yoklyarak sürek avı icra etmişler ise de ayı buluna- mamış ancak koyunlara ve hay- ir sürü doğruca nahiye- e girmişler ve nahiye- geçdikleri — sira köyde kalmış avcıların ateşi ile üç tane domuz ölmüştür. Sürek Avında bulunan İlıca Avcıları da o gün Bir Sansar dört Domuz, iki Kurt ve bir Tilki itlâf itmeğe muvaffak olmuştur. Balye dağlarında gayet çok kestane - yetişir. Bu kestaneler ayıların yegâne gıdasıdır. köylüler kestane toplamak için dağa gittik- leri zaman ayıların garip bir Sürette - tecavüzüne — uğramakta- dirlar. Ayılar, kestaneleri toplatmamak için yerden her biri onar kiloluk taşlar alarak köylülerin üstüne atmakta ve onları uzun müddet kovalamaktadır. teşekkil nin — ortasıı Yarınki çarşanba akşamı MELEK ŞINEMASINDA EMİL ZOLANIN meşhur romanından muktebes, füli şenlin, cinayetin filmi olan TEREZ RAKEN Mümessilesi JİNA MANES Yarın akşam ALKAZAR SİNEMASINDA Çar ve Rasputin de getirilmiş eserlerin en mühimi (Razputin)ain yezdindeki nufuz ve itibarından cüretyap olarak irtikâp B i, rezaili, entrikaları, aşk ve ihtiras oyunları bütün |f dikkat noktası e kadar Çeyled A fazayi çıplakğıle tasvir olunmaktadır. Bu filimin en şayan ender tesadüf edilen Çarın şahsı bizzat esidi —Baş Mümessili ( GAYDAROF ) Meşahir meyanına girmiş olan bu sefilin hayatını görmek cidden mühimdir. Ğ Istanbul halkının şimdiye kadar ğörmediği Müzik Hol mumaralarının €en heyecanlısı.. Paristeki ALHAMRA nın Frankardi end Partners... Yakında MELEK Sinemasında icrayı lübiyat edecektir. Bu münasebetle MELEK SİNEMASI salon ve sahnesinde lâzım gelen tertibat icrasına şimdiden başlanmıştır. Ling angin ESİRESİ Ş OPglı:RA D KÂBUS (LÖ Vertij) fak Katlen Emmi İin liTüN DÜNYAŞ Gi Nuga ve kestane şekerlemeleri