11 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

ARADA SIRADA Tıbbi eserler Bir muallim dustum anlatıyor : mı — “ Ben, açık saçık neşriyatın şiddetle eleyhindeyim Tel-/ enin, asabı kanıçılayıcı hikâyeler okumamasına son derece dikkat ve gayet itina ederim Hattâ senin roman ve hikâyele rinden bir kaçının bile sınıfıma olmuşamdar girmesine Talebemle zamanlara benim aramda, kadar — müthiş adele cereyan ederdi. “Sanki onlar pornografik (1) eserlerin Kaçakçısı, Bense gümrük muha bir Taza memuruydum. Ful zamüanlarda hayretle gördüm ki, son “kaçakçılık, azaldı Talebem. öyle kötü kötü roman 've hikâyeler okumuyor. Bilâkis pek ciddi, pek ilmi olması 1cap mütalâasiyle meşgul! çocuklar — übbi eden usur -Butün — ökuyor! “Acubu memleketimizde taba Betin tereddi halinde buluduğunu. nesli dli, — gazetecilerden evel Keşfetti de, el birliğile doktor ulmağa me şalışıyar?. Diye merak etti Fakat hayret! Çocuklar bu tebbi Kitapları ne de ucaip bir ulâkayla tetebbu eylemektel ... Hepsinin gözleri “süzülüyor. —mini dikleri heyetanla eserler S n Rüpe Allah Altaht! B kirer. pi yedir iztü sahibi Ülmeğa, başladıkça niçin böyle ) Zat ? Sararıp — soluğur ? Bülüğen öözlerinin «it Horanısor? ÖD Sebiple yanâklarinde ve alın: B llier et F lideur ?? Ülüniönüeük alikir . Okamalar tür tibbi . kitapları topladım Eğini bir gecede, görden gerir- Ve Maycetle kaldım. iziğim. BRR buldum . Daktorların Wlini toşıgan bu Dbdi mrürin Bilü 1dii denerek bir vey yokl! BC bün c sengidar Daktarlar ve tbiyeliler için mi? ÜNi amma — >dalületi tenasüz O hive, ve “münasebatı hemcinsiye, Bd T biri haklında tahkiyesi doktorların ve “tbbiyelilerin ilimlerini arttırma- ğa medar olabilir mi? — Her halde medar olmaso gerek- “dir. Eibette, tıp erbabının doha mufassal ve ilmi meslek kitap- İarı vardır. — > Bu anlattığım cin> tıbbi kitap- r, sürüsüne bereket, ne kadar — çokt... Bittabi, hiç birinin mev. . göze, mideye, kalbe, böbrek. lere ait değil. Hepsi de incir Muharniri: — bu çomleğin içinde bulunan ith, dünya / yüzündeki tatlıların n lezzetlisidir. Çomleğin üzerine, rcene hitaben yaz: Mutlaka bu tlıdan kendi yesin; / başkasına sevgilisinin — dediğini çi de bütün hediyeleri alarak; ber Antuanın Oktava ceva- Akşam Ekmek satışı Ekmehçiler bir ekmekten ne Kazanıyorlar Bir çuval undan 94 ekmek Öi satüodür Şehammlti, OA cit için hrıncılara- 50 ADi < a) ait bapak 20 Buna para kâr veriyor rağmen fırıncılar ekmeği 40460 ara noksanile — bakkallara - ve tablaklrlara veriyorlar Bu da i&bat ediyor ki fırıncılar dalin fazla k: $i tetkikat yapmağa karar vermi E: imâlinde hile yapıldı Satışına yeni bir şekil' verecektir. 5 hakkında hemaneti bi hu ekmek tesbit ederse anit ni ekmek Bomonti şirketinden şikâyet Bemonti şirketi hakkında Ticaret müdüriyetine — şikâyetl oluyor. Şikâyetlerde Bomonti şir- vakı ketinin — bayiliklerini — türklere germediği — söyleniyor. ” Romonti Şirketinin şehrimizde 10 bayli bulunuyor. — Bu bayiler “arasında bir türk bayii / bulunmamaktadır. Ticaret müdüriyeti bu şikâyetleri tetkik ediyor. Gayrı mübadillere tevziaat ko- misyonu önümüzdeki hafta sarfın- Gayrı mübadillere tevziar tevdiatta bulunmak üzre hazırlık yapıyor. Gayri — mühadillere ne miktarda tevziat yapılacağı Cemi. yet Weyeti idaresi taralından tayi edilecektir. Aki mahkümun affı İstanbal - hapislamesinde — yatan katil Reşatla on seneye mahıküm Giresonlu İdris malül oldukları, için — Adliye — vekâletinin talebi ürerine afları tasdiki aliye iktiran etmiştir yaprağı altında gizlenmesi mutat olan azadan bâhis .— Hem de, cepheden, profilden resimlerle. Tıp neşriyatının bu branşı *umu- mi ragbet, üzerine iyice nema- Tanmış, y itiraf ederim ki,ben Bile, yaşım ilerlemiş olmasına rağmen, o gece rüyamda huriler. melekler gördüm; ve ertesi sabahtan tezi yok, tale- bemi açık saçıh romanlar oku- makta serbest braktım... Tek şu tıbbi (1? ) eserleri okumasınlar diye Nü) (D Bahi, yanı dürası talırık edici, saya hareket etti. Hediyelerle | 11 kânumusanı / 929 , (Vâ-Nü) OaTatlinın içinde ne vardı?» «Zehir!» «Niçin koydun?» « karını öldürmek, seni tamamiyle kendime kasretmek için!» Antuvan, Kleopatranin rizasının inzimamile, Oktavın mülâkatını kabul ediyordu. Doğrusu ya; Genç serdar haj retleydi.” Melike, Olanın, kendi i, Fulvi ile birleştirmek arzusun-| da olduğunu bildiği halde, bu ga- yeyi istihdaf eden mülâkata riza söstermişti;-— hayret! - Bakak bi iyü. kolatadisonrudan | çıktır Antuana, karısı Fülvinin, mabut - Ş I aĞ mMARKERELERRÜ - Doktorlar gazetecileri tedavi etmiyecekler mi? Kübba mühadenet cemiyetinin yarınki içtimama cemiyete mukay- yet olmayan doktorlar da iştirak elmek istemişlerdir Cemiyet riyaseti mukayyet olma- yan doktorların ancak sami sıfatile bulunabileceklerini bildirmiştir Bazı doktorların, gazetecileri ve ailelerini tedavi etmemeğe karar verdikleri - Hakkında bir rivayet devran ediyordu. Etbba — mühadenet — Cemiyeti Reisi Neşet Osman bey bü h- susta demiştir ki — Bu katiyen uydurmudır. Biz harple — yaralanan bile duşman tedavi ederiz.. Meslek hukukunu müdalaa elmek başka, tababetin emtetiği vazifeyi ifa etmek - yine başkadır. İki ceryan Cuma günü toplanacak — olan Etibba muhadenet cemiyeti heyeti umumiyesi, gazetelerdeki neşriyatı münakaşa edecektir. Aldığımız — malümata — göre gazetelerin — meşriyatından — mü- teessir olan doktorlarımız gezeteler aleyhinde bir cereyan uyandırmak istiyorlar. Doktorlardan bir kısımı, arkadaşlarının -meslek haricinde işlerle meşgul olmasına itirar edi- yorlar. İçtimam pek hararetli ola- cağı anlaşılıyor Bir ayda 3 defa ceza Haber aldığımıza — göre Balık pazarı zabıtai belediye - mcmarları —— kazanmağa — azınetmişlerdir. bu civar esnafı cezaların taham- mülsüz olmasından şikâyet ediyor. dar. Hattâ Tahinis sokağında bir kasap dükkânma bir ay zarfında üç defa ceza yazılmıştır.Bu husus- ta merciinin — tetkikat temenni ediliyor. Kastamonuda kar Kastamonu - vilâyetine bu - sene son bahar zeriyat çok müsait git- miştir. Daha güz zamanında yağan yağmırlar Vilâyetin pek çok mun- tıkalarında seriyata müsade etmiş- ti. Bazı taraflarda ise yağan yağ- mürlar kâfi gelmiyordu. Son ay içinde bu havaliye de fazla mik- tarda yağınur düşdüğünden zeriyat müsnit şeraitle yapılmıştır. Yalnız son günlerde fazla soğuk olmuştur. Münhat muntıkalarda kar olma- dığı için dondan korkulmaktadır. vu yapması tatlıyı yer yemez, ve evindeki misafirlere “ikram eder etmez hemen öldüğüne, ve, misafirlerin de öldüklerine dair, haber geldi. Aynı haberci, Oktavın, bu mes- eleden dolayı kendisinden hesap istediğini, mülâkatın tacilini talep bildiriyordu. Romalı, deli gibi heyecanla, Melikeye sordı — Tatlının içinde ne vardı? — Zehirl — İtiraf ediyorsun demek? — Saklamağa İlüzum — görmi- yorur — bunu niçin yaptın, Klcopatra? — Seni karından ebediyen ayır- mak, ve seni kendime hasretmek için Antuan! Romalı, bir şey söyliyemedi. Somurttu, oturdu. Bu mesele, onu, hem yese dü- Şürmüş; bem'de zevkini okşamıştı. Yese düşürmüştü: Zira, mes- Ticaret odaları Kongranın iki senede bir aktı teklif edildi Tica * odaları göngrasi için ada tarafından hazırlıklara haşlanı: dığı yazılmıştı. Bu kogralar senede üç defa akt edilmekte ve altı ay devam etmektedir. Bu sene Tica- ret odaları kongrasının / yapılma- için ortada bir cereyan var- dir. Günkü — geçen sene — her tıkada ve Ankarada aktedilen konkralarda bir çok mesail mü- zakere edilmiş ticari ve sinat hayatımıza ait bir çok fikirler kabul edilmiştir. Bu kararlar tatbik edilmeden ikinci bir kongra aktedilmesi lüzumsuz görülüyor. Alâkadar bir daire kongralarin iki senede bir defa akt edilmesini İktisat vekâletine teklif etmiştir. Bu teklifin — vekâlet — tarafından kabul edileceği söyleniyor. Ankarada erzak fiatları Bu halta Ankara havayici zaru- Hiatları şudur. Ekmek: Şehremancti narhi mu- cibince 16,5 ve 17,2 kuruştur. Et, ve kuşlar: Balıklar: koyun etir 50-90, keçi eti: 50-55, Sığır Bti: 45-50. Uskumru:80-120 kılıçı 80-130 kefal 160-180 Barbunyar 200, Tavuk. Horos 20-60, kazı 200-220. Sut ve yağlar: Süt: 50-60, Yu- gurtö0e Tereyağıı 200-300, Beyaz | peynir: 120-130 yağsız cinsi: B0, kaşar birinci: 220-230, ikinci: 180, içyağır 130-135 kuru zebzeler: Pirinç: 45-50, Fasülye: 35-60 Mercimek: 35-30, Soğan: 12,5 15, Amasya bamyası: 400. Yaş sebzeler: Kerevir: 35-40, 12,5- 20, Lahna: 12,5-15, Prasa 125 Ispanak; 25, Taze fasulye: 40-45, Meyvalar: Elma: 30-85, Armut: 35-50, Ayva: 25-40, mon 2-2,5, Portakal 2,5-5-7,5-10. Muhtelif erzak : Şeker : 65, Kahve : 180-200, Çay : 400- 800. Gaz teneke ile 440, Zeytin danesi : 50-120, Odun merkep ükür 100-110, okka ile 3, Kömür : 8- 10, Kok kömürü tonu 4,00X, Maden kömürü 1 3,000, Yomurta : 4,5 kuruştur. Sipahi ocağı azasının Atlı gezinti Bu cuma sipahi ocağı azaları atlı bir gezinti yapacaklardır. elenin Romada şayi olduğunu, aleyhindeki cereyanın kuvvetledi; öyrendi. Sevindi; zira, Fülvi gibi, bıktığı bir kadından kurtulmuştu. Artik, Kleopatrayla enine boyuna istediği gibi, zevk ve sefa içinde yaşyacaktıl ; Elbette, mülükatla, Oktarı yola getirir; ve gene iskendriyeye döneriml, diye düşünüyordu. in, tahmini doğru çıkma İki ay sonra, mülâkat ettikl zaman, Oktav, Antuana karşı g: yetle somurtuk surat / gösterdi. zehir “meselesinden dolayı onu tevbih etti. Ve Kleopatradan ta- mamiyle ayrılmasını şart koştu, Oktavla şaka etmeye imkân olmadığını: Antuan anladı. Bilhassa anladı ki, şayet Mısırlı Melikeyle — münasebatını — idame edecek olunursa. bütün Roma, aleyhinde kalkışacak, hattâ, Sena, Oktavın kendi üzerine ordu sev- ketmesine bile riza gösterecekl ( Mabadi var ) Uyku Dünyada en hoşuma giden şey trende, vapurda, tramvayda, sis nemada tiyatroda uyuyanları sey- retmektir. Geçen akşam 8,20 vapuru ile Hisara gidiyordum.Nezle olduğum için en alt salona indim, bir kö- şeye büzüldüm. bir müddet sonra salona yaşlı başlı temizçe giyinmiş bir zat girdi. Duvardaki “ Salonda yat- mak memnudur!,, lavhasıma şöyle bir baktıktan sonra kanepelerden birine —uzandı ve biraz geçince hafif perdeden horlamağa başladı. başımı sağa çevirdim, o tarafta da iki kişi uyuyordı Vapur Üsküdara gelince Zaif uzunca boylu bir adam yanımda uyuyan zatı dürtekleyerek bağırdı: — Kalk afendi kalk... Üsküdara geldik... Uyuyan adam gözlerini açtı, karşısındakine — hiddetli hiddetli baktıktan sonra söylendi — Ne de hayır sahibi adam- mışsın canım... beni rahat brak Üsküdara çıkacak değilim. Aradan epi müddet geçti vapur beşiktaşa yanaştı bu seferde pat- lak gözlü, yerden yapılı biri uyu- yanın yanına gelerek haykırdı efendi kalk Beşik- Efendide tekrar gözler açıldı başını iki tarafa salladı : — Yahu, dedi, bu memleket- tede amma hayır sahibi varmış.. çekilin başımdancanım.. Orta köyde ihtiyar adam tekrar uyandırılınca; —La havle.. Diye bağırarak aya- ga kalktı. Kendi kendine söylene üyül rahatsız etmeyin' bundan sonra eden bir halle yüzüme baktı: Kuzum beyim, dedi salona belediye memuru filân girerse bendenizi dürtüve: — Neden efen: — ilânım pulsuz da ondan... Esasen pulsuz olduğu için şimdi- /e kadar boynuma asamadım... **pu haş teklife"Peki, dedim ve gözlerim salonun kapısında, bek- Temeğe başladım. Lâkin adamca- Bza aa kaçmışt boynunda ü lavhayı çıkarmağa lüzum gör- meyerek bana dert yanmağa başladı: — Ne yaparsınız bey efendi.. Uykuya karşı tahammülüm yok.. her gittiğim yerde uyuya kalırım, bilbassa vapurda.... Efendim iyi hoş amma insana rahat vermezlerki her iskele de birisi dürter, benim de canıma tak dedi. Tuttum — böyle lavha bastırdım.. Her seferinde lâzım oluyor.. geçen gün kör olasıcanın üstündeki pul düştü.. şimdi rahat rahat kullanamıyorum... biz böyle konuşurken yanımızda nereden çiktığı belli olmayan bir belediye memuru peydalandı — haydi yürü bâkalım, dedi. dün de elimden kurtuldun... pul- suz lavha asmanın akibetini şimdi anlarsın... Hikmet Feridun Çekirge kongresi Ayın onunda Şamda beynelmilel Çekirge İstihbarat — kongresi top- danacaktır. Bu kongreya hükü- metimiz namina — iştirak eden iktişat Vekâleti Mücadele Müdürü Şevket B. Şama müteveecihen hareket edecektir. Kongranın 15 20 gün devam edeceği tahmi edilmektedir.