9 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

Sahife 2 Akşam 9 Kânunus: ARADA SIRADA; Zırla zy eşek! Geçenlerde Amerikan gazetelerin den bir haber nukletmiştik: Zen- gin ailelere mehsup iki genç, Paraya ve pula ihtiaçları olma- dığı halde, sirf sergüzeşt mera- kiyle eşkiyalık etmişler; ve adam öldürmüşler ! Bu vak'anın benzerleri bizde de siksik meydana gelir. Meselâ, hatırlıyorun : Bazı akılsız genç kızlar ve delikanlılar “ismimiz gazeteye geçsin! . diye intihar etmişlerdi. Sor günlerde de, gene meşhur olmak endişesiyle, bir toy gencin kendini olrduğunu ögren- dim .. Hayvanlardan vergi alınmaya başlanıldığı bir sırada, memur- lar, Nasrettin Hocanın da evine uğrayarak : — Senin eşeğin varmış galiba! Yazalım şunu deftere, Hoca 1- demişler. Merhüm : — Eşeğim yokf - cevabını ver- miş. Memurlar inanıp da uzaklaş- mağa başladıkları sırada, eşek, ahırdan anırmaya başlamasın mı? Hoca, bunun üzerine, Elmalüma dönerek : — Zırla ey uzün kulaklı, zırlat <demiş. - Ismin devlet defterine geçli! Hakkındır. zırla !! Onun gibi: ey kısa akıllı katiller 've müntehirler, sevinin| Meşhur oldunuz! İsminiz gazelelere geçti! Geçen aya nazaran bu ay içinde zahire Hatlarında ehemiyetli bir tebeddül yoktur. Yalmız zeytin ve yamurta hatları yükselmiştir. Geçen ay 64 kuruşa satılan zey- tinler bu ay içinde 75 kuruşa çıkmıştır. — Yamartaya — gelince Bartin mallarının beher sandığında iki lira bir tereffü görülmüştür. Diğer zahire Hatlarında - büyük bir fark yoktur. Zeytin üzerinde İL kuruşluk farkın ihracatım art- masından ileri geldiği söyleniyor. Şeker Hiatlari geçen ay içinde daha ucuzdu. Bu ay . beher ton üzerinde bir iki liralık fark görülmüştür. Fakat bu farklar perakende fatlara bir tesir” yap- manlıştır. Yağ fiatları geçen ayda olduğu gibidir. Patates fiyatları ise geçen aya nazaran ucuzdar. Geçen ay Adapazarı malları 14 kuruşta, Bu ay VI kuruşa İnmiştir. - Ssoe—mürt HMHARBERLERİ - Sinek mücadelesi Anadolu sahilinde esaslı mücadele yapılacak Kızıl topraktan kartala kadar uzanan saha, Istanbülun en güzel sayfiylerindendir. - Fakat — yalnız yazın değil, kışın da halk, sivri sineklerden müteesirdir. Sıhhiye müdüriyetinim son sene- ler zarfında yaptığı tetkikat ne- ticesinde bu semtlerde sıtma vu- kuatına tasadüf edilmiştir. Sıhbiye Vekâleti, Istanbul sıh- hiyesinin gösterdiği lüzum üzerine Haydar Paşadan Pendiğe kadar olan sahada ve Adalarda sinek mücadelesine başlayacaktır. Mü- cadele heyeti Sıhhiye Vekâleti tarafından intihap edilecektir. Vekâlet, bu civarda hiç sivri sinek kalmaması için ae yapmak lâzım geldiğini evelce takarrur ettirecektir. Bu suretle 6 ay zar- fında hiç bir sinek kalmacaktır. Emanetin borcu ne suretle ödenecek Rmanetle, hamilleri İ mümessili Mister Dikson” arasın- | daki müzakerat henöz mukavele yapılacak bir sajhaya gelmemiştir. Ancak, esasta mutabakat hasıl ol- muştur. Müzakeratın son safhasına göre Emanet Türkiye milli ve Periye bankalarına olan — borçları için senede 400 bin lira tefrik etmek mecburiyetindedir. Borç, 50 senc. de ödenektir. Şimdiye kadar 17 sene geçmiştir. Tmanet borcun mütebakisini 33 senede — ödeye- cektir. istikraz İspirto fiatları Müskirat inhisar idarest ispirto Hiatlarını 139 kuruştan 300 kuruşa çıkarmağa karar vermiştir. Bu karar üzerine kolonyacılar hükü- mete müracaat edeceklerdir. İspirto fatlarının artması üzerine| kolonya ve Javanta - fiatları da yükselecektir. Kolonyacılar hükü- mete muracantlarında / kolonyanın Jüks eşyadan madıt - olmadığımı iddia edeceklerdir. Cemiyeti belediyede istenografi Cemiyeti belediye zabıt kâtip- lerine istenografi dersi verilmi takarrür etmiştir. Zabıt kâtipleri, istenografi derslerini ameli hayat mektebinde takip edeceklerdir. Dersler iki ayda bitecektir. İ Haliç vapuru bir tehlike geçirdi ki akşam saat altı raödele- in 9 numerolu vapuru Eyip önünde halk bu yüzden bir tehlike geçir miştir. yündenberi devam eden şiddetli rünğarlar haliç akıntılarını artırmış knna / oturmuş ve ve zalen kâathane deresinden akıp) gelen kumlar, Sütlüce ve Eyip sahillerinde sa içinde bulman kum - tepeciklerinin istifaim siya- deleştirmiştir. Mütahassısların ifadesine maza- ran, bundan sonra mevsim müna- sebetile halicin her tarafındaki kumlar yükselerek kazalarin sık sık vukuu muhakkak görülmek- tedir. Alâkadar devairin bu işi ekem- miyetle nazarı dikkate alarak, bu gibi kazaların bir an evel önüne geçilmesi için acil çareler ittihazını temenni ederiz. Bir nevi ekmek Şubattan itibaren tatbik edilecek Ankarada — bir tecrâbesi üzerine yapılan kanım dâyihası B. M. Meclisine tevdi edilmek — üzeredir. Kanunun sür'atle — müzakeresi — ve şubat iptidasından itibaren tatbik edil- mesi mühtemeldir. Aldığımız malümata göre bir nevi ekmek 4 büyük şehirde tathik olunacaktır: — İstanbul, — Ankara, İsmir, Bursa, Diğer şehir ve kasabalarda — şimdilik, — mahalli istihsalât ve ihtiyacına göre imal edilecektir. İleride bu şehirlerde de bir nevi ekmek terrübelerine girişileceklir , Saii mahsus usulu Poslta idaresi saii mahsus usu- Tile paket ve mektupları daha geri bir surctte tevzi ediyor. Bu tarıdaki tevziat iki aydam beri tatbik ediliyor. Posta gelir gelmez ikametgâha teslim edilen paket- lerden farla olarak 20 kuruş, alınıyor. Şimdiye kadar saji mah- susla ancak 30 paket nakledilmiş- tir. Mübadiller hakkında iki tamim İskân işleri hakkında Istanbul vilâyetine iki tamim gelmiştir. Bu tamimlerden biri Rumelide vefaen ferağ olarak bırakılmış emlâke mukabil — memlekette de — aynı kıymette emlâk verilmesine aittir. İkinci tamim mübadil kefalet- namelerine aittir. bu kefaletna- meleri laalettayin dört mübadil imzalayabilecektir. nevi ekmek Yeni iş kanunu Mesai muddetı 9 saat kabul edildi Geçen sene iktisat vekâleti fafından iş kanuma için bir lâyıha tanzim edilmişti. Bu |günlerde şarayı devlet * | tetkik ediliyor. Bir kaç gün sonra tetkikat ikmal edilecektir. K: nun Meclisin bu. içtimamda mi zakere edilmesi muhtemeldir. Yeni iş kanununda 9 saat olarak mesai müddeti kabal / edilmişir . Kanuna göre Başvekâlete merbut bir iş müdüriyeti teşkil edilecektir. Kanımda (14) yaşından aşağı çocukların fabrika ve imalâthane- lerde — çalışı menedilecektir. Kadınlar için öğle paydosu bir huçuk saat olarak kabul edilmiştir. çocukları olan kadınlar için fabrika veya imalâthanelerin yamı başında çocük — bakımbaneleri — olacaktır. Yeni iş kananu iş verenle işalan arasında bir ahenk temin edecektir. Bir şehir arması intihap edilecek Avrupanın Büyük Şehirlerinden | her birinin bir Arması vardır. bu “Armalar, o şehrin tarihi vaziyetini, bariz sıfatını temsil ederler. Istan- bul şehrini temsil eden bir arma yoktur. Emanet şehre münasip bir arma intihap için meşgul olma- ğa karar vermiştir. | bu Arma ile şimdi hasta bulur | |nan ve Emanet erkânı arasında ressam olmak itibariyle Şehrema- neti muavinlerinden Şerif bey meş- gul olacaktır Daha şimdiden Emanete bazı teklifler gelmeğe başlamıştır. Cemiyeti belediye imtihabatı Cemiyeti Umumiyei Belediye azalarının intihap müddetleri önü- müzdeki mart nihayetinde bitiyor. Emanet dünden itibaren intihap hazırlığına başlamıştır. Mahalle Heyeti ihtiyariyeleri | her maballeden ikişer kişi intihap edecekler ve bunlar her belediye dairesinde içtima edeceklerdir. bu zevat kendi içlerinden 10 kişiyi ayıracaklardir. Bunlar intihap en- cümenini teşkil edeceklerdir. Bira artıklarınını kollananlar Son günlerde Galata lokanta ve birahanelerinde ekserisi gene bar- dak içinden taşan bira arlıklarını diğer bir kapta biriktirerek müş- teriye veriyorlar. $ Emanet bunlara öner lira ceza | vermiştir. | teselli De di kodu * Kadı kızımı bile bir kusuru olur , derler. Ne doğru söz.. H:rkes gibi benim de bir kusurun var: Dedi koduyu fazla severim... işte size şimdi bu haftanın en meraklı dedi kodusundan bahse- deceğim. Vakanın meraklı olması itibarile belki yazdıklarıma pek inanmazsınız da; — Acaba doğru mu? Diye kendi kendinize sorarsı nız. bunun için evelce haber ve- reyim ki anlatacağım hadise ta- mamile doğrudur. İşte başlayorun Şişli sakinlerinden -İsimleri degi tiriyorum- Sait beyin karısı Selma hanım bundan onbeş gün evel sizlere ömür vefat etmiştir. Selma hanı- mın çok sevdiği bir arkadaşı var: Neriman hanım.. b kadıncağız Selma — hanım ölünce kederinden ne yapacağını şaşırıyor, ağlıyor, bağırıyor, saçını başını yoluyor.. bu esnada Selma banımın ko- cası Sait beyde gayet müteessir- dir. Adamcağız kederinden bir haftadır işine bile gidememistir. Nibayet yapayalnız kendi kendini edemiyeceğini — anlayan Neriman hanım Sait beyin evine geliyor: — Ah, diyor, tahammül edemi- yeceğim.. Ne yapmalıyım acaha? Ne yapmalıyım?. Şöyle bir dert yoldaşı olsa da oturup doya doya ağlasam.. Sait bey buna cevap yermiş: — İsterseniz beraberce ağla şalım... — Aman ne iyi olur.. Akşam- ha bür “yelde. “bulyac.. Grlee için bol bol doya doya ağlaşıız.. Neriman — hanımla / Sait bey ertesi günü — muayyen — saatte buluşmuşlardır. Fakat iki hemdert nereye gidip ağlayacklarım bir türlü tayin edememişlerdir. Nih: yet beyoğlu caddesinde, büyük pastahanelerden birine girmişler, Uzun uzun dertmişlerdir. bu hal böylece devam etmiş her akşam Neriman hanımla Sait bey birleşip Selma hanım için glaşmışlardır!.. Uzün uzun bu vaziyet herkesin —nazarı dikkatini celbettigi için Sait bey Şişlide kendi oturduğu apartıman- |dan başka bir apartıman tutmuştur. Şimdi iki felaketzede bu apari- manda Selma için ağlaşıyorlar!... Emanete para ikrazı için bir teklif Şehremaneti Gazi köprüsünün inşasi için İş bankasından 1,5 milyon liralık bir istikraz akdetmek üzre müzakeratta bulunuyor. Diger taraftan bir isviçreli grup da şehrin imarı için sarfedilmek uzere ikrazatta bulunmak teklifinde bulunmuştur. Yakında ba husasta müzakerata başlanacaktır. Tefrika nümerosu: 36 - geçmeden, sirkede halloluverdi; Ve, böyle — söyleyerek, giti; Klcopatranın yanına oturdu. Mısırlı Melike, genç serdara, © gün zarfında ne muhayyerülükul şehvet ve sefahat saatları yaşa- fattı ... Onunm şerefine delice laraflar yapmadı. Bu hususta bir fikir verebilmek in, yalnız, tarihte pek meşhur n şa noktayı yazayım: Kleopatranın abaüecdadından : ine attı. İnci, çok 10 milyon eridi. kalma meşhur bir çift inci küpesi yardı. Bu küpenin 10 milyon sestes (1) laymetinde olduğu riva- yet edilirdi. İşte, Mısırlı Melike, Antuan uğruna yaptığı delice masraflarla da kanmadı; onun şerefine, kula- gındaki o meşhur inci küpelerden birini çıkardı; bunu, bir tas sirke () Eski Romalıların bir gümüş fikkesi — Şemscitin sami içine attı. İncinin sirkede eric Taml, D gea Te mücevher de, sirke içinde hallolu- verdi ... rek mabutlardan birinin kulağma takılmıştır. Gemideki sefalar, sefahatler kurk gün kırk gece sürdü. Antuan, Kleopatraya doğru ilk adımı, gençlik — inçizabiyle — atmışken, sonra, gitgide, kendini kaptı, koyverdi; asıl işini unuttu. Roma, onu, Sezarın natemam kalab planını ikmal etsin diye şarka göndermişti. Antuan sözde, Parisileri maglüg ve bütün Arzı mekşufu zaptedecek; bütün dün- yayı Romaya tabi kılacaktı. Evet, Antuan, bu - vazifeyle tavzif edilmişt ) Şimiki Kai öbür teki, bilâhara, üş; ikiye bölüne-, Fakat, işini unuttu. Ordusunu, Kilikyada (2) brak- | tı; ve, kendi, Kleopatrayla birlik- te gemiye bindiği gibi, doooğru iskenderiyeye gitti. Harp ve darpla geçirmesi lâzım gelen bütün bir seneyi, | Milâdı İsadan evel 41-40 senesini | | Kleopatranın işünüş, zevkütarap şevetüihtiras âleminde geçirdi. Meşhur asker, artık, askerli; unutmuştu. Sefahata alışmış bu- lunuyordu. Ömrünü kadın ve iç- kinin bol oldğu yerlerde geçirmiş olan erkekler için işini gücünü terkedecek derecede kadına ka- pılmak tehlikesi belki melhuz de- lir. Lâkin, ömrünü, dağlarda taşlarda, kumandayla, hotzotla geçirmiş bir asker için bir kadı- 'nın, hem de Kleopatra nevinden bir kadının bu derece iltifatı, bu | derece mahirane manevraları, elbette | İ kat kat daha ziyade baş döndi rücü, kat kat daha ziyade tehli- kelidir! Antuanın da, aymı sebeple, başı döndü; zavallı, artık kendini bile- miyordu. Romadan gelen name- leri açıp okumiyordu bile... bun- ları açıp okumaya cesaret ede- miyordu. Açılmamış bir halde posta odasında yığılan namelerin içlerinde pek müthiş sözler, pek acı sitemler yazılı olduğunu tah- min ediyordu. Ve, filhakika, zan- amda yanılmıyordu. Romada Antuan aleyhine müt- hiş bir galeyan vardı. Sena, “se- fere gidiyorum!,, diye yola çıkan; fakat, orduyu Kilikyada brakarak kadın peşinde Mısıra " kaçan bir kumandana karşı ne kadar bid- detlense, yerden göke kadar hak- hiydı. ( Mabadi var )