AKİS Yan kuvvetler Bugün C.H.P. içindeki büyük mesele, A.P.'nin seferber ettiği "hacı ve hoca" kuvvetine karşı bir "gençlik ve öğretmen" kuvvetini (o seferber etmek, Anadoluyu onlarla taramak, aslında akliselim sahibi, fakat aydın olmayan büyük kütleyi ouyandırmaktır. Beşik- taşta bir gerçek belirdi: AA.P. sadece, antitezlerle 1965 seçimine girmektedir, Eline bir demir kırat almıştır, bunun- la eski D.P. olduğunu söylemektedir. Yaptığı propaganda kendisi iktidara gelirse şu meselenin şöyle, bu mesele- nin böyle halledileceğini söylemek de- ğildir. A.P, hep "şu komünisttir", "bu dinsizdir" diye hisleri okamçılamaya çalışmakta, bir de eski DP.'nin ver- diklerini halka vereceğini bildirmek, tedir; din, memura karşı parti hima- yesi, bol kredi, kanunlara taviz, ucuz ve kolay para. Ancak Anadoluda, 1960 tecrübesinden sonra geçen beş yıl için- de demir kıratın sadece tatlı hayaller getirdiğini sanmak hatadır. Geniş küt- leler bu din, bol kredi, kanunlara tâ- viz ve bilhassa ucuz para, kolay pa- ranın başa ne iş açtığını hatırlamak- tadır. Bu kütlelerin bir defa daha es- ki yola sapmaya ne derece istidatlı ol- duğu meçhuldür. CH.P.'nin "gençlik ve öğretmen" kuvvetine ihtiyacı, buradan doğmakta- dır. Başta İsmet İnönü, C.H.P.lilerin kanaati, yurt iyi taranır da halik iyi aydınlatılırsa demir kırata binmek he- veslilerinin çok azalacağıdır. Bu se- çim, belki de senelerdir C.H.P.'nin hal- ka söyleyecek çok şeyi olduğu bir se- çimdir. Komünistlik isnatları, bir be- lirli- nisbette zarar da verse, kolay red- dedilmeyecek bir itham değildir. C.H.P. li hatipler ve bilhassa taze kuvvetler şu temayı İsleyeceklerdir: "— Bize komünist diyorlar. Neden? Topraksız köylüye toprak vereceğiz de, ondan, Üç yıldan fazla iktidarda kal- dık. Ne komünistliğimizi gördünüz. Milliyet, din, aile mefhumu.. Bunların hepsi, en ziyade bizim devrimizde gü- ven altına alındı. Ama şimdi, sıra Toprak Meselesine geldi ya, toprak a- &aları bize komünist diyorlar. Haltet- mişler! Neden komünistmişiz? Türki- yenin petrollerinin yabancılar elinde yağma edilmesini istemediğimiz için.. Yok, yağma mı ettirecektik? Buna ko- münistlik der misiniz?" Aydınlıkta bir seçim. Berrak bir seçim. Seçimlerin havası itibariyle Be- şiktaşta revaçta bulunan fikirler ve projeler bunlardır. Her halde toplan- 31 Temmuz 1965 tı. Seçim Beyannamesi üzerinde mu- tabakata varılarak bitecektir. Ondan sonra bütün adaylar ve propagandacı- lar bu beyanname ve kendilerine ve- rilecek metinler üzerinde çalıştıktan sonra memleketin dört köşesine dağı- lacaklardır. Memleketin çeşitli köşele- rinden Beşiktaş toplantısına gelenler, hemen her yerde halkın elle tutulur meselelerle ilgilendiğini, yok altı ok- muş, yok demir kıratmış, (bunlarla fazla uğraşmadığını söylemişlerdir ki bu, CHP'nin Genel Kurmayında ü- mitler yaratmıştır. Ancak C.H.P,'nin sütten çok ağızı yandığı için bu yoğurdu üfleyerek ye- mek temayülü hâlâ Beşiktaş toplantısı- na hâkimdir. CHP. de, geçen seçim- lerde olduğu gibi rakibi küçümseme merakı bu seçimlerin arefesinde gö- rünmemektedir. Tabii orada da -Saa- dettin Bilgiç gibi yüzde 65'lerde dola- şılmasa bile- yüzde 55 rakkamı -Süley- man Demirelin ağızında dolaştığı gi- bi- dolaşmaktadır. Her halde, Beşiktaş toplantıların- da bedbin bir havanın mevcudiyeti bu haftaki çalışmalar boyunca hiç hisse- dilmedi. C.K.M.P. “Gt30” Bugünlerde, Yüksel Caddesiyle Ko- nur Sokağın birleştiği köşedeki iki C.H.P. Meclisi çalışma halinde Full OLUP BİTENLER YURTTA time katlı binada, bazı emekli subaylar, başarıyla düzenledikleri bir manevra- nın meyvalarını tatmak üzere oldukla- rını düşünerek, memnuniyet ve sabır- sızlıkla ellerini o ovuşturmaktadırlar. Bu emekli subayların sayısı düzineyi bulmakla beraber, ilk safta yer alan üç kişidir: Müstafi Binbaşı ve CKMP Genel. Başkan Vekili (Mustafa Kepir, emekli Albay ve CKMP Genel Sek- reteri oOFuat Uluç, emekli Albay ve CKMP Genel Müfettişi Alparslan Tür- keş... CKMP Genel Karargâhındaki -par- don, Genel Merkezindeki- manzara öy- le bir manzaradır ki, gözler gayrıihti- yari, manevra dürbünlerini, sahra te- lefonlarını, sten tabancaları ve hâki manevra üniformalarını aramaktadır. Fakat disiplinli bir karargâh özelliği ve kokusunun dışında bu malzemelere rastlanmamakta, aksine, lâcivert elbi- seler, gösterişli kravatlar ve briyantin- li saçlar insanı şaşırtmaktadır. Tavır ve hareketler askerce, fakat kılık kı- yafet politikacı (o kıyafetidir. £ Bütün, bunların anlamı, şu günlerde kimsenin meçhulü değildir. e Bilinmektedir ki, 27 Mayısın hızlı, otoriter ve kudretli Albayı Alparslan Türkeş, hayli mace- radan sonra, politikaya atılmıştır ve CKMP'yi ele geçirmeye ouğraşmakta- dır. Ancak bu bilginin eksik olduğu, CKMP Genel Karargâhına .pardon, Genel Merkezine- yapılan bir ufak zi- 9