24 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

24 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dağılmağa başladı. Bu arada Emniyet Amirliğinin önünde resmi arabalar du- ruyor, bir takım üniformalı veya sivil şahıslar aralanan kapıdan içeriye gi- rerek kayboluyorlardı. Saat 1320 de Adalet Bakanı Sedat Çumralı geldi ve kısa bir süre Mr kalarak durum hakkında bilgi a Çumralı dışarıya çıkarken hayli neşesizdi. yl sa- ran gazetecilerin "Bir söyliyecek misiniz?" sorusunu, re "Ne diye- yim?" sözleriyle cevaplandırdı. Çumra lının Amirlikten ayrılışından beş, on dakika sonra savcılar ve onları taki- ben de Numune Hastahanesine mensup iki doktor geldiler. Bu sırada dışarıda bekleyen gazeteciler bir yolunu bulup içeriye girmek için uğraşıyorlardı. Fa- kat ne basın kartları ve ne de "Pasa- port çıkaracağım" hikâyeleri (o söktü. Üstelik binanın önünde ve hatta karşı trotuvarda durmaları da Amirlikçe menedilerek karşıdaki bir eczahanede, yahut pideci dükkânında beklemeye mecbur edildiler. Bu arada. Sunanın ifadesi teype alınıyordu. Numune Hastahanesinden iki dok- torun getirilmesindeki sebep şudur: Sümerbankın Mensucat (o Fabrikasın- dâ işçi olan Mesut Suna 18 Şubat gü- nü Kayserideki İşçi Sigortaları odok- toruna başvurarak kalbinden rahatsız olduğunu bildirmiş ve bir haftalık is- tirahat almıştır. İstirahat alınca karı- sına ve çocuklarına veda etmiş, Anka- raya gelmiştir. Hâdise sabahı da Çu- kurova Otelinden ayrılırken hesabını kesmiş ve belki de akşam gelmeyece- ğini bildirmiştir. Nümune Hastahane- sinden gelen doktorlar katili muayene ettiklerinde kendisinde hiç bir kalp ra- hatsızlığı bulmamışlardır. Mesut Suna da görülen hafif bir çarpıntıdan iba- ret olmuştur ki geçirdiği heyecan bu- nun sebebini teşkil etmektedir. (Bu, bilhassa İşçi Sigortaları doktorlarının ne kadar kolay rapor ve istirahat ver- diklerinin yeni bir delilini gözler önü ne sermiştir. Mesut Suna ifadesinde, tabancasını 27 Mayısta tedarik ettiğini söyledi. Fa- kat Kayseride yapılan ufak biz tahki- kat bunun yalan olduğunu belli edin- ce katilin çok şeyi tahrif ettiği anlaşıl- dı ve işler daha inceden tetkik edil- meye başlanıldı. Mesut Sunanın evin- de yapılan bir araştırmada bulunanlar dini risaleler, nurculuk ve ticanilik ü- zerine eserler oldu Katilin aklını bun- larla bozmuş olduğu anlaşılıyordu Ni- tekim 1. Şubedeki İfadesinin şik kıs- mında da "Bunu tek başıma tasarla- dım. Bu memleket batacağına o ölsün daha iyi diye düşünmüştüm. Ama öl- medi. Demek ki yaşaması “memleket için daha hayırlıymış" sözlerinden bi ka bir şey söylemedi vs hep aynı tera- neyi tekrarladı. Her şey Mesut Sunanın, tahrik e- dilmiş bir fanatik olduğunu göstermek İnönü olaydan sonra evinde yemekte YURTTA OLUP BİTENLER Olaydan bir saat sonra Hadi gelmeyince tedir. Tahrikçilerin hüviyeti o hakkın- da ise araştırmalar bazı ipuçları ver- pm Nitekim emniyet korvetleri k akşam bir takım kimseleri cesa- altına aldılar. Bu arada, Rumanya Büyük Elçiliği- nin şoförü de tevkif edildi Rumen Bü yük Elçisi hâdise saatinde | Dışişleri Bakanlığına gelmişti. Suikast üzerine iki adamın kaçmakta oldukları ogö- rüldü ve ikisi de ele geçirildi. Biri, Ku- manya Büyük Elçisinin şoförüydü. Ka çan diğer bir şahsın bu işle hiç ilgisi olmadığı, heyecanlanıp korktuğundan dolayı tabanları kaldırdığı anlaşıldı- gından o serbest bırakıldı. Fakat ru men şoförün hareketine bir manâ ve- rilemedi. Rumanya Büyük Elçiliği, An karada cüssesiyle | ilgisi bulunmayan nisbette fazla mensubu bulunan Demli 1. Kâtip Constantin Tincu kendisine förün adını soran bir (gazeteciye türkçe küfür etti. Gazeteci sayın dip- lomatı terbiyeli konuşmaya davet etti. Bu şekilde başlayan münakaşa Emni- yet Amirliğinde nihayet buldu. oOra- da sayın diplomat diplomatik masuni- AKİS/L1

Bu sayıdan diğer sayfalar: