İSEKAMEKR UN a —ZAMAN — « GA (s aBf ) Yeni Soyadı alanlar — 1934 de Bankalar İngiliz Bankaları kazancı artırdı Okuyıu;ulıırıımzm aldıkları soy adlarını neşrediyoruz gedrdlivl? “pişirdiği iki okkahı kahı ©/ gabancı gelmiyordu. Yüzbaşı Bay Fevzi ile Eren- köyündeki takibatımız. Kahveci Süleymanı gözüm ısırıyordu, o da beni tanıdı ve “nasılsın evlâd,, diye sordu... ai (Dün çıkatı kusmın külüsase) | Hatıratın muharriri, yüzbaşı Bay Feysi ile berabar, Uzança. er cıvarındaki M. Paşarın köşe Künü tarasruda memar ediliyor. Her ikisi de kıyafetlerini deği direrek köşkü tarassada gidiye D Beyoğlunda da bir kanağı vardı. Zabitaca 4 aranılmış ise do bulun dan. köşkünde olması bizi buraya / göndermi di Vazifemlz M. Paşanın köşkte İse araba İle çıktığını ye yahad köşke gelen giden olursa onları haber vermekti. Böyle birşey göre düğümüz takdirde derhal Erenkö- Düze.kadar giderek taletenle n südar polis müdüriyetir Kahveye gittik ve ağacın deki iskemlelere oturduk. Biri gö zen kahvecl derhal yanımıza gel Kahrelerimizi söyledik. Kahveci müşteri yoktu, Kahveci de/ İhti- yaren sakallı bir adamdı. Konuşmağa bir. vesile olmak Aysı zae Omağa başladım. Bu kahveciyi te- Bimak- istiyordum. “Siması bana — Baba, dedimi) Burada çok- aberi mi kahvecilik ediyormn? — Yedi, sekir senedenberi bu- radayım. — Nanil iş olayor z Bekâr bir adai içle bi akşam gelib geçen köylüler, akı gem Üzerl de Kadıköyünden ve Erenköyünden gelen baylar ve — Eret, şimdi ben de hatırlar Den bu adami çok iyi tanırdım. Hatta bir gün kahves ir müşteri, bir sade kahve islemiş “ve çok' kaynanın, demişti. Süleyman da hemer Önüne bir kahre getirmişti. Müşteri ona, “camım ben kahveyi fazla kaynasın dediğim hal Bayım bizim kah. makta olduğunu görmüştük. fincanda kaynıyacak kahve manda yanıma sokularak eezveyi, gekeri tetkik etmeğe baş: Jamıştım. Süleyman benim bu tet: kikimi görünce, “işte bak demişti, kahvede bir gey varmı? Şaltib — önüme / koymuştu. p veyahd yapılırken birparşa bayanlardır. Akşın üzeri gelseydi “miz görürdünüz, burası nekadar Kalabalık olur. Hele pazar, cuma günleri gelen müşterilere anadalye Bile az gelir, ekserisi çimenlerin Üzerine otururlar. Tanımıştım ? T Si tanımak istiyorum. Bu- raya gelmeden evvel nerelerde bu-. kundunuz ? — Sultanahmette kahvem var- “dü. Ornda urun müddet kabvecilik Cettim — Şimdi sizl tanıdım. Ben 6 “gaman mektebi bitirmiş idim. Ara Ben kaçakıçıyım ! Tiülasa Süleymanı çok iyi tanı- Bu adam o kadar boşbo: 'ona bleşey söylediniz. çah var olarak birşey söyleyiniz. Eğer onu bir başkanına söylemezse çat Biraz hoşbaşden sonra dedim kli — İstanbuldaki / kahveyi nedan dan daba çok kaz: Midland bankın safi kazancı 1929 danberi en yüksek ola- aıdır. National / Provincial ile 1934 Yalımı Midland L 2292217 L Westminster — 1.524.880 Natlonel Provinciat 1,643.760 Barclays —— 1.708.174 Lloyds 1.651.506 ilen — temettüler — eakist gibidir. Westi 1931-de plasmanlarnaki değer. den düşmenin Önüne geçmek yaradllmış olub 6 kurun dan beri husust bir hesapta ter bankalarının 86 sön Üç yılın en ir. Barclaya ve Lloydu bankaları da dahil olmak üze- re beş büyük bankanın safi kazancı aşağıda gösterilmiştir 1933 1932 gafi kazancı yılına göre artma yılına görerartma 253711 — L 273073 59.925 29.708 40336 50441 1034495 134.161 ZIZGBA 100695 tutuları 1.820.157 İngilir lira- sının ihtiyat akçesine - geçiril. miş olması Her beş Bankı af kazancı müamele ver, gisi, kontenfanlar için ayrılan ikdarlar, muntazam ve meş- kük borçlar çıktıktan #sonra hesab olunmuştur. Fransa, Belçika ve İsviçre bankaları Fransa, Belçika ve İsviçre B- “alarının dürümü #on yile L çinde birbirine zıt iki fa. iyet ile kendini göstermiştir Biri altın mevcudunua değer biçimde fazlalaşması, ikincisi de işletmeden biriktirmeyi ve sermayenin çekilmesini mucib olan ökonomik faaliyetin d ralması. Bununla beraber he üçmemleketteki Banka siscem- lerinin reaksiyonu başka başka olmuştur. Fransada küçük bankalar kıriz neticesi yavaş yavaş or- 'tadan kalkmaktadır. Dört bü. yük banka ise para bozgunluk Jarın teşkilâtını yeni'eştirmiş bu maksatla ticaret bankalarımı anonim / bankalardan (İşlere germaye yatıran bankalardan ) ayırmışlır. Bundan başka hü. kümet ihraç edilen bazı kı metleri Ulusal Bakaninın taah- hüdü altında iskontolu olarak geranti etmiştir. Fransada küçük bankalar kriz meticesinde yavaş yavaş orta dan kalkmaktadır. Dört büyi banka ise para bozgunluk ve intizamsızlığına rağmen ken- dilerini mubafaza edebilmişler 've Bank dö Fransın muhafa- zakâr politikası ve kuvvetli nakid para mevcudu sayesinde 'elmemiz lüzuedır. Benim müşteri. günleri / far lerim köylüler. Onların mere Nerede im gimdi onlar da - gelirler. - Maşallah a koca adam ” olmuşsun. Şimdi meredesin, ne İş yapıyorsun baka- n? me yalan uydürayım. diye düşü- nürken / müşterilerim arasında re- de tutunabilmişlerdir. Bankalar üzerindeki depresyon Şubat 934 denberi dağılmış ve o za- ndan beri de / mevdüat kis- in geri dönmesin. mesinden - kısmen de — İngiliz m kurunlardaki düş- dolayı / çoğalmıştır. banka #ini iyi görmüş ve bükümetin müdahalelerine - dayanabilmiş- tir diyebiliriz. Acun savaşı içinde İsviçreye kaçan — sermayeler — yüzünden çabük inkişaf eden bankı büyük — banka — problemlerini gereklendirmiş idi. Fakat İs- yiçre sanayiini de fena halde baltalayan acun krizinden dolı yı bir çok bankalar ve hatta “Caisse federale de “prets et hükümetin ve üçüncü Aliyetlerine devam edebilmişler ve bu halde işletmeden birik- tirmeyi ve para/ kaldırmayı gereklendirmişlir. — Hükümet ve sön kurundada — bunları kontrol etmek ve sermayeleri ile ikrazları arasındaki müna- sebatı tesbit etmek üzere ge- genlerde Meclise bir kanun lâ- yihası vermiştir. Yakında da bloke krediler için bir karna- me hazırlayacaktır. düzine söyliye kında bana iyi bir fikir vermiş oluyordu. Tae olmayıncn biçbir iş olamıyor. Aakezl mektebe girmek” İstedim, Devamı var Okuyucularımızın — aldıkdarı şin gönderilecek mektup- Tarın ve bilhasaa soy adı olarak alıman kelimelerin çok sarih ve vazıh olarak yağılmasını oku. yucularımızdan — tekrar — rica ederiz. Ozanözgü — Muallim - Bay Tabir Nadi. Bu isün (nevi hısına münhasır şair demek- tir) Süneren — Kadıköy müftü- sü Bay Bahaettin ve ailesi. Aydoğdu — Kadıköy Hü baş müer- Azak — Hasköy keçeci piri mahallesi Bahriye Binbaşılığın 'dan mütenid Bay Azmi Bayrakçı — -Haliç — şirketi memurlarından bay Raif Yazan — Haliç girketi is kele memturlarından |Süleyman Lüle — Haliç şirkeli iskele memurlarından Receb Akdoğan — Alemdar Bele- diye tahsil şubesi tahsildarla- rından Necati ki Gercek — Kar Sulh Gümüşhane ve Aydında intihabat Gümüşhane 24 — Vilâ: yetimizin — ikinci — müntehib seçimi bitmiştir. “Cumhburiyet Halk Fırkasının gösteriği nam- zetlerden 421 erkek ve 39 ka- dın ittifakla seçilmişt Aydın 24 — Vili mirin her tarafında müntehib seçimi tamamen miştir. Bütün reyler - Halklır- kası mamzetlerine — verilmiştir. Aydın merkez kazasından 44 kadın elmak üzere 192 ikinci müntehib seçilmişi “Erzincan, ın kurtuluş ü Erzincan 16 (Hususi) — 13- 2-935 Erzincanın kurtuluş gü- 'nüdür. Bugünü eski senelerde- kine nisbetle daha parlak bir şekilde kutlulamak için Halke- vi tarafından zengin bir proğ- ram hazırlanmaktadır. Boluda bir neşriyat serisi| Bolu ( Hususi ) — Bolu da münevverlerden mürekkeb bir grup en sön ve kiymetli Av- rupa matbuutimi terdeme et- mek ve icabında telifatta bu- lunmak üzere bir neşriyat se risi yapmağa karar vermiş ve tebib parçalar. olacaktır. mahkemesi tebliğ irtibat me- muru Kâmil. Bilman — İstanbul Tramvay girkeli 85 mumaralı kontrol memuru Zeynel, Şemaltık. — Karağünirülte “İpekkaytan sokak numura 7 de Bayan Hayriye ve oğlu Anka. a caddesinde Temiz berber Ali Riza, Erpınar — Ankara” Jandar- ma Kumandanlığı baş baytarı miralay Bay Ahmed Hamdi ve biraderi Karamanda Talaslı B. Mahmud. Baydar — Diyanet — işleri memurlarından Bay Mehmed, zevcesi Bayan Mahmuro, oğlur Enver kızı Seher. Orhun — Şark demiryol- harekot kalem amir mua- vini Şükrü, Danışman — Bolu Ortamek- tebi müdür muavini Bay Zuhuri. Bostancıda iç Erenköy cad- desinde 4 mumaralı — hanede oturan Kavur zade B. İbrahi- üt torunları - Halim, İbenhim, Saim kardeşler Kavur soyadını muhafaza ve tesçil ettirmişler. dir. Ortaköy Fıkaraperver cemiyeti toplanamadı Evvelki güniçtimat mukarrer olanOrtaköy fikaraperver ceml- ongrası, üçyüz azasına bede ancak on iki azası geldiğinden toplanamamıştır. r taraftan haber alın- (a göre, şehrimizde mev- cut fikaraperver cemiyetleri- in. birleşdirilmesi — hakkında bir ceryan vardır. Bunun başlıca sebebi,beledi- yenin her sene bu fıkaraperver cemiyetlerine vermekte olduğu birer miktar tahsisat yekünu foptan bir cemiyete - verildiği takdirde. o para iledaha nafi yardımlarda bulunulacağı fik- rinin hasıl olmasıdır. Bundan başka, — merkör — cemiyetlerin bir elden idaresi de fakirleri himayesi nokdasından daha fay dalı olacağı tahmin edilmek- tedir. Mamafi mesele henüz tetkik edilmekte olub bir karar ve- rilmiş değildir. Boludan 7saylav çıkacak Bolu (Hususi) — Boluda saylav seçimi hazırlıkları büyük bir fanliyetle devam — etmek- . Boludan bu devrz “nun intikamı “Arsen Lüpen,, in yeni maceraları Mütercimi: A. Vasfi Mukarriri: Moris Löblün —25— Ben, uşaktan çok memnun oldu.. Hum için batırını karmak İsteme dim, himüye ettiği gencl size tave siyede bir mahrar görmedim. Hat Ha size mektabu bile makinede yazdı ve ben de İmzaladım. ARaui) sardu, hi — Buuşak hâlâ yanınızda doktor? Doktor gülmeğe başladı, dedi kir — İşl gol iyi di ama sonunda igunun fare kasa vardım. Filhakika - benden bir hayli para aşırmakta İdi, bunu yalvardı, dedi, ki rica ederim, benl sokaj ben burada yöniden mamaslü: bir kuyorum.. Eğer beni kovacak olur. eski bayatıma düşmek tel Fakat ban onun bu yal: miyet verenlerdim. dürmeğe mecburdum. Çünkü 've buraya yakın bir yerde edecekti. Bu Barteleminin yıydu ? — Buradan gideceği gün li oğlu olduğunu, fakat bu çocuklar 'vın çok baştan çıkmış bulundüğur aü bana söylemişti. Bilhema bune dardan biri çok fena imiş ve tini meyhanelerde ve fena adam. darla beraber geçiriyormuş. görmek ? aai gelmezlerdi. başlea zi de bulunmaz n İdi ? — Yalnız arasırk bir genç ka- Orta halli bi aileye 'defa da adeta/ çıldırmış halde - koşub / gelerek olduğu üzere kendisi yeçen seneki heykel sergisinde (Frinej mamında bir kadın heykeli teşhir etmi bu heykel fevkalâde güzelliği wet bülmüştü. Doktor sözünün barasında birdenbire durdu, güle- rek dedi ki — Fakat dostum bütün bu suz allerden makcadınız, vedir ? Sax almıyasınız.. Sonra böyle Beni'de karıştırarak başıma mese de çıkarmış oluranuz ? Tntarak' etmeyla, doki gen sizi ber hangi karışık balaştırmıyacağımı pek iyi bili MRaul) bünu ” söyliyerek dökte. yan lli akti ve çıktı. Yolda kendi kendine düşünmeğe başlar imiştu. Nihayet eline bir ip vey Keçirmişti. Doktordan aldığı ma> Tamattan (Bartelemi) İle Korsikah genç kadının arasında münasebet olduğunu, keza ihtiyarın (Felisiyeo) K bulunduğu - ve Vesine) ye kendi ibliyarın. gönderdiği müddet yalnız dola: göarak düşündükten sonra ismini doktordan — öğrendiği heykeltramı ziyarete karar verdi. len henür genç görünen uzun Baye İa, yakışıklı, siyah ve güzel gözlü bir adam olub (Raul) v geniş atöl- yerinde kabul etmişti. (Raul) ken- 'ne everlerini görtererek izahat ve- Sirken (Rasl) da gözünün ucuyla 'onu tedkik etmekte idi. Acaba ba Sarif kayafetli, genç tarurlu adam Korsikalı kadınla nanl müne sebette bülünmüştü ? — O kadi Zevmiş mi idi? (Raal) iki küçük heykel “sal aldı; ondan sonra üntü örtülü bir ykelin karşısında durarak sardu K — Bu nedir? — Bu sırf kendime aid bir hey- keldir ve satlik değildir. — Vöksa sirin o kadar şöğret bulan (Fermi)anmındaki kadım hey- keli midir? ZEret — Bena göreblir eriyim? Heykeltraş — örtüyü kaldır - d ""'"”""'ğ mesyeül Mmeydana Çıkınca (Ravl) gayri Tiparl ble 'nidayı - hayret” çıkardı, ki (Darral) bunu ancak beykelim gürelliği karşımada seyircinin haye Fette kalman süretinde telâkki et BŞi “Hatbaki (taul) 'a hayreti, li tamaale (Forta) e İ H L el DN