Haf SITSİRAR Bğe B -r —a M FT L . . l —t—— Eylöl 18 —ZAMA N— “Mihailof,, la mülakat Birinci sahifeden devam dedim, emniyeti umumi- 'ye müdüriyetinden geliyorum. Mi- hailofa vereceğim bir mektup mu- kabilinde imzasını almak, mecbur yetindeyim Iütfen baber veriniz! 've el birliğiyle ona: — Biz, demişler bütün gazete deri temsilen geliyoruz. Bu iti bundan sonra - bu sifati taşıdıklar ıi söylyecek kimselele inanmak gölletinde 1 bulunmayır Pek inantı vermiyen yarı sabit iki göz. Kazımınış, çıkık bir kafa tası. Alelâde bir kisve içinde çelimsir görünen ufaktefek bir vü. at İşte komiteci Mihailof.. Ona, ü müthiş sıfatın beybetir faaliyet anlarındaki tepeden tirnz fa kadar müselâh kalği - veriyor kalıbak. Yazılanlar bilâfına, hiç in- çelmemiş balis Boşnak g. vesiyle, kötü bir Türkçe konuşuyor. — Ben, diyor, bir vakitler, gençi Şimdi de / gencim hanlı 38 yaşımdayım.. Demek isterim, | Czaman çocük denilecek — kadar gençtim. Büyük muharebe- bitti. Makedonya Sırpların / eline - geçi “Tadaro Sandorf ) komitecl arkadaşımızdı. O bana çek telkinlerde bulundı Bende, memleketi kurtarmak aş- ki canlandı, ve bu. maksatla baş- . On beş sene- ayöru Pişman değil — Pişman değiltiniz ya? Sinirleri kan, kin ve ateşle yo- gourulmuş müthiş komiteci, garip Bir sunle maruz kalmış gibi gözle- rini açt — 'Ne pişman?,. Ne pişman... İdenlist insan pişman olur mu? Bu uğurda öğem de gelip mezarda sorsaniz bana bunü, aynı cevabi alacaksınız | Bazı gazeteler var baz çök satmak.. Yazarlar yalan yanlış Haberler, telgrafi Mar kedonya komitce * “Makedonyada komitecilik - Yoktur böyle şeye. Ol Makedonya, zen. Orası, yemyeşil dağları, zümrüt gibi oyalarıyle, sulak, doğurucu top- Fağiyle, Balkanların en zengin ye- ridir. Fakat orada yalnız. bir şey yoktur. Hürriyet. Niçin olmasın.. Derler ki nüfus azdır. Luksemburg, İsviçre gibi kaç hükümet var Avru: pada ki hiçbir cihetten Makedonya- ümstün, geniş, kalabalık den değildir. Sonra yine derler, Makedonya- 'da sade Bulgar yoktur. Olmuyabilir. Bu da, Makedonyanın hürriyete ka- Zira biz sinagonu- mu, kilisesini, yuvasını tehlikeye koyan değil, oradakiler kardeş sa- yan, kardeş. yapan bir. hürriyet iyoruz | Eski bir hikâye.. Bu — olacaklır dan — Belki bir Şizertiz. Fakat bu gayeye koşn semileci Makedonyalı - tükenmiye- cektir. Yani söyliyeyim size kasaca: Makedonyanın, hür bir hükümet ol- maktan mahrüm edildiği müddetçe Balkanlarda silâh sesi - dinmiyecek, Balkan sulhü ta boğazına - kadar *kana boğulmaktan kurtulanıyacaktır! Bilirsiniz hikâyeyi Bilmem hangi Peygambere ilâ kadın gelmişe. Etlerinde bir çocuk: Biri der “Benimdir!,; Steki der “Hayır benimdir Feygamber cevap vermiş onla- lemki- böyle iddin eder . hallolemiyacak bu iş Bilmiyarur. hanginiz doğru 8- Flüyorsunuzu. Onun için en adilüne İ çocuğu hiç birinize vermemek, öldürmektir ! , Zeki peygamber bunu deyince, çocuğun asil anası atılmış : — Aman, demiş, vazgeçtim. Ço- coğum yaşasın da ona verin vaze yıml ©O zam ılmış hakiki ana. dırz Bir Makedonyanın haliz evlat. Tarıyız.. Bu, ötekiler gibi onun par- galanmastna razı olmayışımızdan de belli.. Öleceğiz bu uğurdu gülerekt. Yani, Makedonya- kamiteetlerinin asıl küvveti, maneridir.. Ve hiçbir gey yenemez Tavuk bile kesmemiş — Sizin, gayeniz uğrunda üç bin Beş yüzden fazla insanın ca- mina kıymaktar - çekinmi söyleniyor ? Mübailofum dudaklarında, şeytar ni bir tebessüm çirgiler Söylerler & hayatımda tavuk bile kermedim ! Güldüm: — Olabilir.. Tavuklarının uşak- Jarınız kermişlerdir... Zaten, koca bir. komitecinin — insan dürürken tavuk kesmeğe tenezzül edebilece ği ak ta budalalık olur. Ben Komitenizin kanlarımı döktüğü in- sanların mikdarını öğrenmek iati. yordum. Mihal'of, hiç düşünmeden cevap verdi — Bakkal alışverişi değil bu ki Kerabını tutalım !. Pan pun, pan Pun, boğuşuruz boyana, Fakat biz, onları saymak için öldürmiyoruz yas. Bir yere Filit arkarsınız... Sonra kaç sinek öldü diye sayar mısınız ? le tabancanın, sinekle ir sanın bir sayılışımı düyunca sandal- yemi gayri ihtiyari yarın adım geri çekmişim. Bu hareketi gözden kaçırmıyanlar gülerlerken, tüy ürperten b mevruu değiştirmek istedir — Buraya nanıl kaçabildiniz ? Mesküt bıraktığı kısımlar Mühailof, firarınn - Bulgar hu- daduna kadar elan kumını meaköt Kırkkiliseye geldik ! dedi. Türkçeyi kimden öğrenmiş? — Sizin Türkçeyi, bundan ev- vel İstanbula geldiğinirde —öğren- diğiniz söyleniyor, doğru medur? İstanbula ll defa geliyorum. Ben Türkçeyi, okudu. Hum ve bitirdiğim yegâne mektep olan Üsküp Rüştiyesindeki hocam Ekrem Efendiden öğrendim. Burnu bile kanamamış Dünyanın en yaman komlteek siyle konuşürken İnsan, ölüm mev- zumnu Birakmak kararına sadık kalamıyor, gayri ihtiyari ayni bah- 4i açtım. Bu babsi/ değiştirmek isteği 'den aklına gelmiş gibi ilâve etti — Benim için yazıyorlar ki, ko- miteciler reisiyim. Halbuki — değil öyle.. Ben, komüteyi idare eden Uç bişilik bir beyet yani üç vel birinin ismi Kurteftir, diğerinin Nas- det.. Bunlardan manda, üç yedek Aza daha vi vekilet ederler. — Girdiğiniz. çarpışmale mitecilik — hayatınızda, hayalınıza malolabilecek derecede mühim teh- celer atlattımız ? — Biz, her dakika ölüm tehlike- siyle karpı karşıyayız... Fakat talüin, tesadüfün yardımı olacak, benim gimdiye kadar burnum daha kane Mannştır!. Hem bunlardan bal miyelim.. Zira ben kendim « Palavra de yim neye yarar. kesl Buradan İsviçreye gideceğini söy- Teyen Mihailof, istirahata mühtaç olduğundan bahsediyordu. Beni de, 3500 kurban / arasına katmayı kurması korkusunu yene- medim, ve uzaklaştıma. Naci Sadullah “ Mihailof ,, tan ilham alan şoförlerimiz Dün, iki şoför aralarında şüyle konuşuyorlardı — Ahmet be, / bizlm Hüseyin deliğe boşüna girdi derene ? — Kadınenğanı vustalı ile delik deçik ettiği yetmiyor mu kodesi boylaması için ? — Aamna bak, eloğlu bir m deket dolumü adam temizliyor da, yine kollarımı sallıya sallıya - gez enin kolayını buluyor | ZO da az. uğraşmadı Çöifte çifte avukatlara. rağmen y kayı sıyıramadız — Oaçık gözlük edememlşi. Avukatlara avuç avuç para saymaz gn müdate terile, Şalancı im “daha fürlü törlü külletlere, zahmetlere yokmuş kl.. Nahkçmede “Efen-| dim ben komiteciyim! , deseydi, &İ şürmezlerdi. ona dat: Baksana Ça " Sühallor , a T Açık göz İstanbal delikanlıları- mın zarİf ve Bükteli mentıklarıma kuvveti halkında bir fikir veren bu muhavereyi, Mihailofa dair yazı: Jarımın arasına ilâve etmeden ge. çemiyeceğim! N. 8. Elektrik şirketi. nin vergi davası Birinci sahifeden devam Binaenaleyh aradaki farkın da vergisi verilmek lâzımgel- mektedir. İşte bu vergi Maliye- den kaçırıldığı cihetle hükümet şirket aleyhine bir dava aç | mıştır. Dün saat on dördü çeyrek geçe Sultanahmet Sulh Birinci Ceza mahkemesinde - rüyetine başlanılan bu davada Elektrik irketi namına avukat Mehmet Celâl Bey hazır bulunuyordu. Hükim Reşit Bey evvelâ Ce- İâl Beyin vaziyetini tetkik etmiş, Celâl Beyin yalaız — girketin vekili olup Şirket Müdürü M. “Hansens,in şahsını temsil et- mediği anlaşılmıştır. Maamafih hâdisede Elektrik şirketinin ma- nevi şahsiyeti mesul ve muha- tap olduğu noktasından bu ve- kâlet kabal edilmişti Bundan sonra dava evrakı okunmuştur. Avukat Celâl Bey söz alarak demiştir ki * — Müekkilim olan şirket kaçakçılık yapmamıştır. Şirke- tim, Simens Şirketine bazı sipa- rişlerde bulunmuş, fakat bu mal geleceği sıralarda dolar sukuta başlamış, doların rayicinde hu- süle gelen temevvüçlerden mü- tevellit bir fark meydana gel- miştir Şirket fiatlar düştüğü halde doların sukutunü nazari / dik- kate alarak mali aldığımız. şir- ketin mümestilini zarardan vi- kaye için fazla para vermeği kabul etmiştir. Malin maliyet fiatı — Üzerin- 'den muamele vergisini ödemi; bulunuyoruz. Fakat farkı fiatı malın maliyet / fiatiyle alâka- dar olmayıp mümessili zarardan kurtarmak için mümessille şir- ketim arasında yapılan ikinci bir anlaşma neticesinde şirke- tim tarafından ” ödenmiş bir meblâğdır ve vergiye tabi de- Bildir İşte gümrüğü alâkadar eden bir nokta yoktur. Döviz için ikinci defa verdiğimiz beyannameler deki farkı fiat şirketimiz tara- fından kendi aleyhine ve Sim: mümessili lehine vaki rektten ileri gelmiştir.. Bunun üzerine Hakim Reşit Beş bir ha. şu kararı tefhim etmiştir Hektrik çeti 1 'eiç at edilmektedir. Birimuame. le vergisi kaçırmak, diğeri bilâfi hakikat beyanname vermektir. Her iki suçtan dolayı buşirket aleyhine açılan bu dava evra- kının mahkememize havale edil. mesi herhalde bir zühul eseridir. Bu davayı rüyet vezife ve salâhiyetimiz harici olduğu hetle evrakın müddeiumürailiğe iadesine karar verdim,, Müddetümünülik - bu' evrakı aibaldağa mabkemeye havale edecektir. K — Zaman — Elektrik şirketi şimdille'tebi İlkeyi atlatımış bulumuyor. Her heladar. mahkemelerö. itilef 'edem meselelere dair fikir yük Tötmek pekeniz görülmezse de, Simens Şirketi mümetsilini za: çar etmekten kurtarmak için fazla yüru verdizktebekkaşki 'yen Elektrik şirketinin bu fazla pesammni — vergisini — bakümete Yermemekte gösterdiği İsrara yaşmamak mümkün olmadığını köylemeden geçemiyeceğiz. Bir cnebinin zararınn meydan ver- memek maksadıyle 'semahat ve ve lütüfkârlik gösteren girket, Benba: ha h edebili İstanbulun kurtuluşu 6 Teşrinievvel İstanbulun kurtuluş bayramı olmak dola- yisiyle şehrimizin bazı yerlerin: de şimdiden hazırlıklara baş- lanmıştır. Bu meyanda İstanbul Bele- diyesinde pek yakında bir ko- misyon toplanacak ve - bayram faaliyeti etrafında bir proğram hazırlıyacaktır. “Mihailof,, — © zaman nişaolı idik onunla. Lüzmgeldi. ki bu iş bitsin. Git ti yaptı bunu, geldi. Sonra nikâh- kandık ! “Mihsilof, un en az kendi dar komiteci olan zevcesinin işle diği bu yaman ci dan yarım ökka gaz alınmazı” İ betti, gitti getirdi 1, Der Atuk kanlı bir eda ile bahsedişi İçi. mi dehşelle doldurdu. © sırada yanımıza- sokulan. Ma- dam Mihailof, bembeyaz dişlerini gösteren bir gülüşle söze karıştı » — Şu “Teodor Peniça, mesele- sinden mi bahsediyorsunuz ? Sahte gülüşü, bakışlarının hiş de garip teşkil ediyordu. Bu faciadan bah- sedrken halinin ve lisanının koca mağa küzum görmeden anlattı. — Bu iş etrafında kitaplar ya- kosaca aa vurduğum Todor Paniça kadaşı Sandaneski kadar a bir komteci İdi, sonra bize et etti, casusluğa, ve Sırplara izmete başladı Tabil ortadan kaldırılmamı 18- Fakat o, müthiş bir ibtilâler Çöteşebbüste bulunup - buh olduğu için, Bu işi kürmazen Hileyle yapmak 'Ben Viyanaya gitti alir oldum. Ve bi fiyatrosana davet et Hi, geldi. Sahnede Per günt oyun yorda. Cinayeti işlemek için, oaun görkltalü sahnelerinden - daha mü Bazip ve emin bir fırat- bulamaz. düm Tühayet, beklediğim an geldi. Bittabi “ortalık karanlıktı. Ve Mihailof ve zevce: nasıl k Bincrek *Fakıh, köyüne doğru yol danıyorlar. | Bu köyle bizlin hudu. dümüz arasındaki mesafe yalaız 'en kilometredir. — Zaman ) Bur- gezdan erken çıktıkları için yelları da kimseler yok.. Fakat, çösamın her ikâ tarafında / köylü kıyafetli oca 16 kilometre kadar yol alıyorlar. Bu esnada- arkalarından bir etomobil geliyor, yetişiyor ve arabanın yanında durüyor. “Mihâ- İof, ve karın tek bir kelime ko- uşmaksızın arabadan İnerek- oti mobile biniyorlar. Aranba geri dönüyor ; onlar kah, köyüne - doğru / sürüyorlar Otomobilde tasımadıkları | anlaşılmıştır. Ötemobil. köye var diği zaman, yör ve hi Geçtikleri yerlerde yine körlü kır yafetindeki adamlar - omuzlarında kürek ve çapalarla kendilerine yol gösteriyorları Ve akşamın karanlığı ” hdutlar üüzerine kanat gerdiği anlarda, “Mi hallof, ve karım hudüdü. atlamış bulunyorlar. “Sofya, bekliye dursun ! Solya bekliyor.. Bulgar efkânı “umumiyeci bekliyor.. Günler geçiyor Ve nihayet dön sababki gazetelerde “Mihallaf, un Türkiyeye — kaçtığı haberini hayretle okuyarüz. Namıl kaçtı? Nereden geçti? Hudut üze- Finde nekadar kaldı?.. Bünları öğe renmek henüz mümkün olamadı. Fakat, kaçtığı muhakkak. ve yazdı.. ilim şekildeki firarı da resmi meha- #ila verdiği haberlere ve malâmata atfen yazılmışbı Hattâ Dahiliye Nazırı Gospodin “Midilofçun, bu sabah yazetelerde beyanatı vardır. Firar işini idare ve lemin edenlerin tevkif edildik- lerini söyliyen Dahiliye Nazırı, po- lisin firarilerin peşinde olduğunu ve 3, 4 eaatlik bir techhürle kendi.. Terini kaçırdıklarımı beyan etmiştir. Bulgar Dahiliye Nazırının sözleri Dabiliye — Nazırı — gözetecilerin, hakkında- bir ulamıya- kendilerinin iadeler ağı snllerine: — Onlar, siyasl mücrimdir. ce- vabımı. vermiştir. cinayetini anlatıyor Birnici sahifeden devam 2 inci sahifeden devam un zevcesi | berken, sühnede kopan sun'i fırtına- kulakları sağır eden gürültüsüz 'mştı Yavaşça / çantamı açtım. Men- Gilimle sardığım brovmiğimi kardım. Ve yanımda oture çanın tam şakağına daye | Bir el ateş ettim. — Nihayet profesyor til değilsiniz Madam. O anda heye: hissettirmiyecek derecede liyebilmeğe namıl muvaffak- ola- İdiniz? Madam Mença Karmiçeva saçma l sormuşum gibi güldü bir © anda hasis Paniça, verilen |bilet parasının boşa gitmemesi için, bü- Gikkatiyle sahneye dalınıştı. , bana o kadar itimadı vardı. ki, benden o kadar güphe etmiyor- du ki, bugün mezardan çıkarsanız, hayatını alan burşunun benim te- bancamdan çıktığına inandıramaz. sınız belki 1 Komitecinin müthiş zercesi bu hareketini © kadar tabil, © kadar basit, o kanar meşru ve makul bu- luyordu ki tebrik etsem hiç yadır. gamayacaktı. Artık tüylerime Ürperti vermeye başlayan © mühittem uzaklaşmak- tan başka iş kalmamıştı. Teşekkür ve veda ettim. Ayrılırken; ©, otuz yaşında Bir delikanlı sakah kadar Tiyatroya davet edilmek kor- küsiyle, sözü, haklarındaki kanaa timi ilâde etmeden bitiriyoram. Naci Sadullah si Bulgaristandan açtılar Bulgar efkârı umumiyesi, doğrumu. nu söylemek lâzım gelirse Mihsilofun. kendisine verilen on günlük mühlet zarfında bükümete teslim olmazını ve Tezmi makamların ithamlarına açık alınla hesap vermesini bekliyordu. ap verecek bir vaziyette - değildir yeviran da - bunu tekit eylemek- çekmeden kurtulmüş Fakat, efkârı umümiye ona verilmesi lâzmgelen notu bu son hâditeden sanra artık kat'i su- rette vermiş bulunuyor. | İstanbul Borsası kapanış fiatleri 17 - 9-1934 ÇEKLER Açılış gz25 os0s1ss) 1206 sanıs | — 33867 | 33860 | 83,3560 24315 6585 11752 190315 315 428 58115 19915 4195 3935 795014 346112 26852 109— | — Tahvil ve Senciler Kapasaş | 62175 080525 1206 | İLondra Nev-York Moskova Açtlş Kapamış| v & talli 1sva ramiyel gçeni v TS dalli Ta B RR İkündeti Direla'Yi afj d haadeti Demiryoki — 2726 V0 TS Tük B — 2TaS öms Hait — 6075 İ Bomontü " Nektar 4550 | İ Demier. öygren — 4550 aa Türkiye ve Mil- letler Cemiyeti Birinci sahifeden devam (* Anadola Ağansının notu, — Türkiyenin Kantey âzalığına İntir habı dolayısiyle konseyin Mületler i teşekkülü içindeki mül Kakkında aşeğıdaki malür mmatı kaydetmeği faideli yörüyorlum Hülen 13 devlet murahbasından terekküp eden kansey Milletler Ce tini adeta İdare” mahiyetimr Kontey, — Cemiyet — fasliyetinin 4 giren ve dünye salbunu ihlâl eden bütün mesaili tetkika salâhiyettar O oldağu, gibi Mület ler Cemiyeti —ei — mucl Gemiyet üzan arasında suhur itilâfları hal ve Omanda a bulunan — memleketler — bi 'dater derletlerin her sene Cez miyete göndermek” mecburiyetinde oldukları yullik raporları tetkik, ei saktan mütevellit teahbüdadı eden devletleri Azalıktanı çıkı Üzüm fiatını düşürenler İzmir 17 (Hususi) — fiatını — düşürmeğe — çalıştıkları — iddia edilen üzüm ihracat tacir. deri hakkında Ofisçe tahkikat “yapılmaktadır. Â Buğday ihracatı Ankara 17 (Telefonla) — Bugday ihracatı hakkında Ma: liye Vekâleti tarafından mühim bir talimatsame hazırlanmal dır. Bunun için Vekâlet Ziraz Bankasile bazı meseleler. için temas etmektedir. Cinaf zabıta kongresi- ve biz Viyan 17 (A. A.) — Bey. nelmilel cinai zabıta komisyo. "Dunun onuncu kongresi Türkiy nin iştirakiyle açlımıştır. Mahmut Esat Beyin — konferansları İzmir 17 ( Hususi ) — Mah- mut Esat Bey üçüncü inkılâp derekei Maçyün Halkerindi l i. Mevzu “Türk iktilâlinde mil-: Tiretçilil, idi. Grevciler 2 gün dur- madan konuşmuşlar Nevyork 17 (ALA) — Deyli Telegraf muhabirinden: n Amerika sanayii ileri gelen- 200 kişi, Hosprins'te toplanrak gün, durmadan — müzakere etmişlerdir. Toplantıya - reislik eden, Baldvin Tokomotif yapı şirkeli müdürü M. Huston ol muştur. Müzakere / gizli geçmiş ve bunun bakkında hiçbir şey sız- dırılmamıştır. Bununla beraber deniyor ki/ sanayiciler, buhran senelerinde konulan bütün ka- 'nun hükümlerinin değiştirilme- sini ve hükümete sadece bir kontrol hakkı verilmesini, M. Ruzvoltten istiyeceklermiş. — — Lisan dersleri Cümhuriyet Gençler mahfilin. — den: Mahfilde ber sene olduğu gibi bu sene de dil ve hayat — bilgisine ait meccani dersler açılmıştır. Dersler hergün beş- den sonra — Mahfilin Beyoğlu Tokatlıyan arkasında Cümhu- riyet Halk Fırkası Beyoğlu ka- za merkezi binasındaki daire- sinde verilir. Kayıt hergün âaat 1 den 19 a kadar Mahfil İdare Müdürlüğünde — yapılmaktadır. Üç adet vesika fotoğrafı ve hüviyet varakalarile müracaat edilir. Dersler Türkçe, Almanca, — Fransızca,İngilizce,İtalyanca Rusça ve muhasebe kısımlarına ayrılmış. 'fır. 1 Teşrinievvele kadar kayıt devam edecek ve 1 Teşrinlev. velden itibaren derslere başla- nacaktır.