Eylöl 15 Avusturyanın harici dertleri olduğu kadar dahili c birçok dertleri de vardır t E T gölleler Cemiyçtiin dizkü içünmdük Arasturra Beprekili Dokter “şuflar » Avarturganın bogünkü' yaziyetini anlatı ve kendisinin, selefi DA EDElan, li Ararturyamn İnflllni müdeten edeceğini, bunün için i müdefan edecek hale konmusı lümgel. ae trm bariş derletlerin de Avusturyü arazleinin kene #iğini söyledi, daha Avusburya yardım üreride durarak Cenevrede - topla “ten gördükl “Dolfüs, ün 'da Dr. “Dolfüa, gibi Avus- kırakıldıkları simele koleyle Timmen devlek, bilkasa Almanyadır. Bondan doleyı onun bu vadide iste- Mmüzabereti bol bel bulacağında şüphe yoktur Fakat Avasturyanın İşi yalız harlef manevi müzaberetle hallolunacak mahiyetle doğildir. Avusturyanın içini berbat eden en mübüm iş, iktisadi. Te eli bohranlardır. Memleket gençllği işsizlik yözünden uztırap çektii Te lürmelek erkibi olmak fırıntını cle geçiremediği için mütritlere kolay- lkla aet olmakta ve bu yürden Avusturyanın vaziyeti günden güne bo- zulmaktadır. — TŞeşinge hükümeti “Avusturyanın bu dertleriyle ezeşgul olmakta ve “nler İçin'bir çaker yel aramaktadır. ü ö R Yevmi makale Hava — Dağın ismi ne? z Birinci sakifeden devam sayla Dumanı #Şniri Ömer Bedrettin B ü te bu hakiki bir şür “mec- | aşka inhisar etmiş gibidir. Yal- Omması, Belli ki Ömer Bedrettin | mz aşkı haykıran sazlar ise ar- bey de genç. İlhamını en ziya- | tık cazibelerini kaybetmişlerdir. “de aşktan alıyor. Fakathayali- | Birazda afaki mevzuların şiire »ihep o kaynağa bağlamamıştır. | girmesini istiyoruz ve bekliyo- ziyor, dolaşıyor. Bugün Ârt- | ruz. vin de ise yarın Ardahanda, | — Yayla Dumamı, tekrar edi- “öbürgün Antalyada. Belkibun- | yoruz, nefis bir eserdir. Hemen “lar, —frenk şairlerinden çoğu- | her manzume şairin ince bir düygü ve küvvetli bir seziş taşıdığını gösteriyor. Bu duygu- lar ve sezişler, temiz bir lisan ile ifade olunmuştur. Bu eser içinde manzume var ki kelime kelime göz yaşı kütre göz yaşı öyle manzüme varki birçok İstanbullunun ancak beyaz per- iye matbaası değil. Tesadüfi, yahut seyahatler. Fakat hepsi her merhale şaire bir hatı riyor ve bu hatıralar bi. oluyor. Zaten şairle- | dede gördüğü tabiat güzellik- le alelâde fanilerindo- | lerini göz önünde canlandırır. ri arasındaki fark ta | — Gerçi bazan yabis t: Kdar, şairler gezdikleri yerle rin şiir cephesini kolaylıkla y larlar ve onu tesbit ederler. rikiler yalnız birer kroki sirer coğrafya hatırası topla- “makla iktifa ederler. Ömer Bedrettin beyin seya- tlerinden güzel ve değerli ler iktitaf ettiğini ısrarla ydedişimizin — sebebi, - bütür İstanbul ufuklarında fiye ve ilham avlamakla ye- bür şairlerimize biraz nadoluyu dolaşmalarını tavsi- çığır bulmaktan ibarettir. bul, çok terenmüm olun- bir şehirdir. Şair hassasi- ti zaman ve mekân ile mu- t dağilse de İstanbulun cephesinden verimi artık de yok değil, fakat bunlar hem azdır, bemdde her şair kitabın- da bulunacak şeylerdendir. Top- fan bir hüküm verilmek icap ederse Yayla Dumanma şiir ve Ömer Bedrettin Beyede şair demekte tereddüt etmeyiz. Eserden örnek seçmek bizce . Celişigüzel — bir - intihap OA ae Bakınız, ne kadar selis ve ne kadar olgun Önüne katılır gider rürgürın Gleler anlarını her gen pinarin. Yepil ormanların, karlı dağların Halyası, düşüdür yapla dame Sevgtltm. sevgtilm yanımda masın ? Get, hayal ölsen dü, kognumda isin, un de üşütür yeyia domanı! Güneple beraber söndüğüm akşam bir alıklık sayardı. Gerçi paranz zevk, parasız eğlence ve hatta #romvaylarda, - vapurlarda / paras aat besliyordu. İhtiyaçları de ve zamanında tatmin için geyin yapılabileceğine imanı Birçok arkadaşları, birçok ' da meselâ futbol girmeği, sinem; fa para vermemeği, büyük bal ça biletsiz ve davetsir iştirak et. mak mevkiine düşerdi. Bununla be- raber o kanaati muhafaza ederdi. beceril ini teerübesizliğe ve- 'ya kötü teendüflere hamlederek ica- bında bahtın! yine denemekten çe- kinmerdi. Çönkü konuştuğu, tema ettiği yaştaşlarının çoğu hep böyl en fıkra lıkul.nr HE“'A* RZ ı“*c IJ Sız geldiniz ya... Hacet kalmadı!.. Şair Nihat Bey 1 etmeden evvel Yuzuf Kü hareket Paşaya “gidip veda öder ver — Bir emriniz var mı Paşa retleri? diye sorar. Yuruf Kâmil Paşa, Nihat Bey- den bir Minr. eşeği İster. Nihat Bey Musıra gider, gelir, fakat Yusuf Kâmil Paşanın arzusunu tamamiyle unutur. Günün birinde Paşayı ziyarete gider ve konüşürken — AF buyürünüz. Paşa/ Hazret İleri, emrinizi unutmuştum. - Şime abalinizi görünce aklıma geldi, &i ÜÜ Yusuf Kâmil Paşa gülerek ve Mday ederek şu zarif cevabı verir: til — Siz geldiniz ya.. Artık har '& kalmadı... .,öımı oguııannd:m.,. ; Trabroa nalplerinden biri infi- Üat eder, Günün birinde İstanbula İK e aele Barlı SiLar tefek bir adam salona girer ve Jonun bir köşesinde bulunan yazı: hanenin önüne mahcubiyetle oturur Naip Efendi biç aldırmaz Oturan adam ken — Efendi, Sadrazam. Paşayı mı görmek arzusundasınız 2 Der. Naip efendi, kemali azametle ve yarım ağızla — Evetl Cevabını verir. vaz sonra salona bir zat girer ve yözihanede. oturan u giderek yerle beraber «e rir. Meğer yazıhane başında oturan zat Âli Paşa imişi Naip efendi kandülli bir temenna eder ver — Efendimiz, kulunuza / Trab. zonlu ökür oğullarından, Diyerek Paşayı hayl ve iltifatina mazhar olur. Tenezzühte yağ- mur yağarsa ? Hollanda“ Demiryolları İdaresi denezzük gezintileri için yağmura kargı bir nevi sigortayı andırir ted- birler almıştır. Bu tedbirlere göre tenezzühlere iştirak edenler maz halli maktda kadar sefer Gcretler Fini berbalde kendileri ödeyecekler, fakat gidllen mahalde yağmur. ya: İK oluran ren, tenezzühe işi edenleri Geretsiz. olarak geri getirecektir. Ağlıyacak haagi rüzgür kim biliri İlermer bir Teykele döndeğüm akşam Öğt güllerimi kimler derecek Bağinde Erümler nasıl erecek Bana en sön yudarı sapa verecek Hangt panar, hangi piner kim Düler Kitabi —zevkle ve - birçok yerlerini de tekrar ede ede bitir- dikten — sonra - düşündük ve Ömer Bedrettin Bey bu ince hiselerin arasına bazan felsefi fikirler, içtimai hayattan alınmış hakikatler serpiştirse ne kadar yükselirdi, dedik ?.. yapıyordu, bedava zevk düstürüna bağlı yaşıyordu. Şimdi de aymı düsturun hükmü- 'ne uyduğunu sanıyordu, - bitmemiş işi bitmiş göstererek para çekm bir zekâ Clivesi zannediyordu. Lâ- n ir. helecan ürülüyordu, resim sahibinin bizzat gelmesini de muhtemel ime paramız gitmeği nahop buluyordu. Fakat başka ça- vede yoktü, elinde tultuğu koru samak İstiyordu. Ayna önünde tuvaletini geçirdikten, saçı nlzne nni likten gonra evden çıktı, birar. İlerdelel bakkal dükkânna gitti, mektubu çırağın eline tutuşturdu. Resim sa- Bibi ihtiyar kadının apartımanına gönderdi, cevap almadan gelmeme- ini tenbih — etmeği de unutmadı. Vakit, ikindiyi geçmişti. Dolandır. mak İstediği kadının evinde, bütün benzerleri gibi, © mırada çay içile .l LT Dikilideki ihtilâs Naci Ef. 17,00 lirayı nasıl zimmetine geçirmiş ? İzmir 11 ( Hususi ) — Dikili | — Dikili 931 hesabatını tetkik İlrmi Mlsbarye mepera Na | di yankamlisi bi © Bümeli- baklamla derem «i | Cdi Düti ierlmı bi mekte bulunan suiistimal tah- | den Süleyman beylerin de elle- kikatı kayli ilerlemiy ve gezi: | Tt işten Çöklirtümiştür. demiştir. Dikilide tahkikat yap: | - 932 besabatımı tetkik iarkta bolınan mülkiye Kdt İ ea Kütieletiaden « Ahatali Hükürt Berla, görterdii | oe Mit beşleaila mahkisin İöine üzerine Mülmlamiz. e | öetmkeirimek v aht amağün si Muhasebe Müdürü Hasan | mezuniyet verilmiştir. Fehmi Beyin de eli işten çek- | — Naci Bey 930 senesindede eden tirilmişti. yine ildi bin beş yüzlira bir açık Öğrendiğime — göre — Hususi | vermiş ve muhasebei hususiye Muhasebe Müdürü Hasan Feh- | müdürü Hasan Fehmi Bi keyfiyeti adliyeye tevdi etmesi üzerine derhal parayı sandığa yatırmış ve biray müeccel mah- kümiyetle yakayı kurtarmıştır. Bu defa tekrar hakkında ta- kbat yapıldığını gören Naci efendi cürmüne bir çok kimse- leri iştirak ettirmek için: — Ben buü parayı yalnız ye- mi Bey, aylardan beri mülhakat memurlarını tal im sıkış- tırmakta idi. Buna rağmen Di- kiliden gelen tahsilât nazarı dikkati celbededek kadar azdı. Bunun üzerine müdür Hasan Fehmi bey Dikili malmüdürlü. iünden — Muhasebei — Hususiye memürluğu mevcudunun 've hesabatının tetkiki Gelen . cevapta Hozul sabaseke memid eti yedi bin küsur lira açığı bu. İaduğu bildirilince Hasan Feh. buki Naci efendi. zimmetine geçirdiği paralarla ticari bir çok teşebbüslere girişmiş bulu- muyordu, yakında inkişaf ede- mi bey derhal mahalline Husu- | Cek. olan tahkikat safhasın mbhasebe müdürlüğü başkâ- | hakikati bütün — çıplaklığı ile tibi Hilmi beyi izam etmiştir. ortaya koyacağında şüphe yok- Hilmi beyden müdüriyete ge- len malümatta küçük bir tetkik neticesinde Naci efendinin açı- iının on yedi bin liraya — bal olduğu beyan edilmiştir. Bunun üzerine derhal adiiye- nin müdabalesi istenmiş, Naci efendi tevkif alınmuş ve 18 Yaa Taa aa Te ha | katm. ; selmtle" çeryanı nok- kendisine ait bulunan a Kan mkinesine ve diğer em. | tasından - kendisi muvakkaten valine haciz konmuş! vazifesi başından alınmıştır. d, Mülhakat muamelâtını sıksık teftiş eden ve bilhassa bu işler Fehmi beyin Dikili suüs alâkadar olabilmesine ihtimal verilmemektedir. Ancak tahki 17 sene kör yaşadık- tan sonra.. Aydın 10 (Hu usi) — Aydın memleket hastanesine Bozdo- izanın Eymir. köyünden 17 ya- şında Kâmile adında iki gözü kör bir. kızcağız getirilmiş ve tedaviye alınmış, hastanenin göz mütehassısı Şevket bey yaptığı bir ameliyatla bu kırm gözle- vini açmış ve dünyayı göster iştie. 17 sene dünyaya bakmadan mahırum yaşıyan Kâmile banım şimdi. sevinçle her” gördüğüne büyük babtiyarığını anlatmak ÖELR B M mektebi kapandı Adana 13 (A. A.) —Şehrimiz Kız Müallim mektebi. lüğvı miştir. | Bir çocuk araba altın- da öldü İzmir 11 (Hususi) — Dün iki- çölkkeltete Tzi Bi kalar bi 5 yezlleli" TeAkE gemağti ae oltmda “ladanak Sâü Hadise şöyle oldu. T KS KK gea yilin aa İ çaş. izerleti Mesarldlakm dağrü gel arli Gakyüe ee Bakta aina Boyurlli Maliye iaan ha (6 yeşlkrinda. Mafla gb gd y Dü n eT U M SaüRlyaR. “verteşiiie ” Mi yakşiacelşaa Mela sldkgi Ş Tanın tesitiyle yarım saat sonra SAa Mersinde Aşevi Mersin 10(Hmü) — Hull- l cete eai at aa draplleae e Tti he Si ee Üzeredir. Evin açılma merasimi Cümluriyet' bayvamında gapıı lacaktır. ceğini biliyordu. - Nitekim — yarım | Bi yapılmış ve para gönderilmiş ise sant sonra kendisi de bir baş bakkalın — görmemesini - istiyordu. de ve bir başka sofrada ça Herif, hayli mühim bir alacak id- e başlamış bulunacaktı. Bu sebep- | dinsinda bulunduğu için bu gelen Te mektubun geri gelmesine imkân | par isse Dalmaya — kalkışırdı. yoktur Genç ressam, hu biçimsiz ihtima- Bülent bey, mutlaka — müsbet | lin de önüne geçmeği zekâ cevap alacağını tahmin ederek | retlerinden - sayıyordu ve hemen kendi. kendini. avuturken ve bu | dükkâna terkedivermişti. müsbet cevap üzerine söylenmesi icap eden ikinci yalanı da zihninde yeni baştan tasarlarken midesinde- bastırmaktan Çırağa apartmandan terfik edil. miş olan kadımın elinde bir zarf vardı, Bülendi. görünce gülerek ona uzattı — Madam gönderdi, dedi, ben de resmi alıp götüreceğim. Bahşiş uman çırak, genç ressi min eve doğru yürüdüğünü görünce küfürü bastı, bir daha onum emri ile bir yere gilmemeğe and içti, dükânına girdi. Berikiler yan yana Yürürlerken kadın sorda — Resim, çok iyi olmuştur, de- Bil mi Bülent Bey? Obir taraftan zarfı açıp. için deki paraları saymakla meşgul oluz yardu, bir taraflan cevap verir — Madamın tipkısı, Kocas me- zardan Başını kaldınp bu. resmi Zibi midesinin de iştiyakını davetli olduğu yerde bol bol tat- min etmeği kararlaştırmıştı. Kısa ve kiyrmetsiz bir. yemekle mide- Sinl mevut zevkten mahrum etme Hi istemiyordu. Çıralı, bir çeyrek sanra boy gös terdi yanında bir de kadın hizmetçi “yardı. Bülent bunları görünce dük- kândan çiktı, kaldırim . üzerinde kendilerini karşıladı. Çünkü istedi. medim, demeğe başlamıştır. Hal-, Bir evde metrük eşya bulundu Gaziantep 7 (Flas velce milli emlâke len manifaturacı Ali efendinin tasarruf ve işgalinde bulunan Eyüp oğlu mahallesinde bi de bir. takım eşya çıkmışt Yaptığım tahkikata nazaran, evin saçaklarını tamirle meşşul bulunan marangozlar bir. tah- tayı kaldırınca çati arasında eşya olduğunu görmüşler ve ev sahibine — haber. vermişlerdir. & zabita ve maliyeye akı — | inden eşya polis tarafın. dan kaldırılmıştır. r Bulunan şeyler, bin cilt kas dar ecnebi lisanında kitapla bir gök fizik aletleri, bir mikrose — > kop, iki mavzer, bir miktarda — | fanus, bakır kap, korniş gibi ufak tefek eşyadan iharettir. Bunlardan başka eşya olup ol- madığı zabila — ve imaliyece müştereken araştırılmaktadır Ruam Her tarafta mücadele faaliyeti başladı Balıkesir 12 (Hususi) — 1 her Teşrinievvelde vilâyeti tarafında Ruam — mücadeles “aşlanacaktır. Ziraat Vekâletin- den vilâyete gelen emre naza- ran, mücadeleye baytarı bulu- 'nan merkez kazalardan başla- nacak tedrici surette nahiyelere ve köylere kadar teşmil edile- rek vilâyet dahilade mevcut bü- tün beygirlerin ( Mallein ) tat- biki suretile muayeneleri yapı- lacaktır. Hayvan sahiplerinin hayvanlarını belediyelerce tespit edilecek yerlere götürüp zabıla” nezareti altında muayenelerini yaptırmaları talimatname iktiza- sındandır. Yine talimatnameye tevfikan mücadelenin başlaya. — | cağı ve biteceği günlerin beler — — diye ve mahalli hükümetçe tes- — | BİL ve ilün edilmesi lüzım gek — | mektedir. Mücadelenin birkaç ay süre- veği tabmin edilmektedi İzmir yanayılmiz Kazanç vergisi İzmir 11— İzmir defterdarlı. ö bebilişden ee l dolayı 30 bin Hira Gpe kütançı veriçini istakai terdarlık belediyenin 50 bin lira kazandığını tabınin elmektadir. Halbuki Belediye buişten 12 bin Hra sarar Gti tüyür " Esaner bir kurüş resim verildiğini de söylüyor. İhtilâfın balli için ça- lışılmaktadır. zeller he teli yorlar, Ba, 'bir daha nizama koymak kaygusunu güdüyordu. Kadımın şu sözleri ona 'Bir ilham ve lce tasarladığı - yalamı Söslü bir şekilde kıvıriverdi ben isti- ha Tesmini yaptır. deceğine, yabat —| Pa Geke e. SĞ anlaşınız, sipariş alırız. çevabim ” beklemede