10 Eylül 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

10 Eylül 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Deli Okuyucularımızdan biri, R.C imzasiyle gönderdiği bir mek- tupta şöyle diye * Beş sene evvel İstanbul gazetelerinin birinde deli adlı bi tel a ediyordu. Hoşuma / gittiği için zevk ile ekuyordum. Bir aralık uzaklara itim, o gazeteyi muntazaman L ank imatmü kaştak — küm. Tefrikanın tadı dimağımda -damağımda değil, dimağım- da - kalmıştı. Sonunu / alamı dığıma hayıflanıyordum. Geçen- derde “Deli,,nin kitap halinde basıldığını duydum, hemen te- darik ettim. Bir de yapraklarını kesip te okumaya başlayınca ne Fehmi Hilmi Bey, şüphe yok ki | ir. Bunu hocaların zat, Hocası bu yaşta olan bir kendisi de tabintile çok genç yi a a B mendlardı ö Gf Kü ö Hml a im M Kti 'a A L Gdi “kcümi li Bey, öeübe İti T lti z Gli, kahiyer dörçünleşiri SA YK b a aa aa kalamc aa B A nn Ce Üü nen yanmz Te Vati kakiyelei &e aadlayyer. D Zi B a velrün acımı düğümlendi içimde göbİ serler tükendi bir içimde li varlığını belli eden ve ettiren İbir kuvvettir. Müzamehayı sever ve Fehmi Hilmi Bey de narım le, kafiyelerde ihtimam halde bazan İâubaliliğe Üçüncü Omurar aymı kafi- Gunde bır AOA Fehmi Hilmi Bey Basan: Rekli değil. Matbuat hayatında yaşa- yanlar. birbirlerine böyle oyun ederlermi?.. Haydi ediyorlar, bizim kabahatimiz ne? Arada biz neden aldanalım ? ,, Biz, bu sunle cevap vermek mevkünde değiliz. Çünkü mat. buat kanunü, — resmen tescil olunmamış kitap isimlerinin ge- lişi güzel tasarruf edilmesine 've birkaç kalem sahibi tarafın- dan kullanılmasına müsait - bah- solunan delide bu müsaadeye kurban olmuş demektir. sında belki bu nokta, D bu gibi alıp vermele- T Matbaasır ci ve ikinci parçaların üçüncü musraları - Günalan gülgesinde hemen köner arkadaş İakklr bulu lenler tekrar döner arkadaş Şeklinde iken üçüncü parçanın taş apaçık bir. ka- fiyesizliktir. Dördüncü ve beşinci parçalarda yine kafiye dözeli da onlardan sonra, bilinmez neden, büsbütün başka kafiyede iki parça, kate Tüyik görülmerse genç şairin üslübu hiç te fena değil. Bu üslüp, çin çok şeyler vadediyor. Birim “* Örülmemiş duygu tabında bilhassa hoş bulduğumuz mokta, gairin yurt sevgisini de te- Tennüm ' etmesidir. Birçok genç galrlerimiz, ilham- Jarını yalmız aşktan abyorlar. Vur- dü terennüm etmeğe nedense mey- lar, Fetmi Hilmi Bey bu yolda l İkdir ederiz. zevklerini tatmin atlar. bulmuş etmek için hayli fa di Ağır bir cerh Dün öğleden sonra/ Unkapanın- da Yeşiltulumbada ağır bir. cerh olmak lâzım gelecek. Halbukl İnç, uzunca bir. düşünceden a göyle bir silkindi. Genç res- yorum, dedi, söylemeğe K Eylül 10 POLIŞ İki İŞLERİ tri zalt istihsalâtımiz Alman çelik vün ySaNnayline fayıla!ı oluyor oldu. Bir k: dandı. V gat flatlarının yüksek ve SA aai AkbmelEi istihaalâtı büyük bir göstermektedir. 1933 zem 88000 tonu bulmuştu Yehşin 99D dn. çımelün zin: fren yapmik 16000 tondu. Geçen altından çık amaş olan krom umu- Sadi, mur eyyelki yani 1913 hu ani kaza G da fazla idi. vay arı danm OÜN yulinm pek * Tlayatı gügin madenler işletil. sltıne inenide içide bulunduğumuz 2 — Bir klâtının 1933 netce- bur, Hialâkâr Çacağı ümit edilmek- van Aliye ha Tığında düri kromlariyle bilhassa sarmıntdan 4 çok alâkadardır. müş yöre. Yükracatımızın — yüzde nan Aliye İltinde Alman mene Haa ü P L ği Aaadar madenlerinde Bir çocukard, Bergüvek sigesellschaft 37,000 ton krom istihraç etmiştir. Bu firma Almanyada büyük Röck- ling - Konzern firmasının - bir şubesidir. bühraç etmiş oldukları vm tarın üçte iksi yüzde 54 betinde (Cr 2 O 3) muhteviyat. hdır : A'man İstatistiklerine ba- kılacak olursa 1933 senesinde Almanyanın Türkiyeden yapt ğt krom ithalâtı pekaz olmak- Ja beraber, Anadolu madenle- rimiz Alman krom ihtiyacını gi dermekte büyük röller oynaya- aktır. Son senelere kadar Almanı krom ihtiyacını başlıca Cenut Afrika ittihadından satın al- yordu. — Bundan böyle Türk kromları Almanya çelik sanayü n belli başlı kaynaklardan biri olacaktır. “Muhtelif senelerde dünya istihsalâtı c “Rakamlar tondur,, yanına kapılmış 1929 — 1930 — 1931 — 1932 — 1933 Burbanın boğesia 265 900 205600 — 81600 15700 — 35 000 gunu gören Bildagi) 50400 — 51500 20300 18200 —? a Saktndiüya — 52600 53500 74100 67000 —? 43000 51400 57200 39200 23400 24200 23400 — 5600 160 — ? Her gün — 55309 36500 15200 0000 —? hâdise — 64000 13700 — 0000 19400 24100 İyi e a 16200 28300 29500 55200 — 89 000 sik k kavgalar — gö lli Dün deböyle bi fiatları Zeytin yağı piyasası Hamidiye çevmesin ham / deri fiat. | — zeytin yağı fiatlarında son ve Ali isimlerinde ye nazaran di Üzere bekleşmektlarına göre İ öbüründen evvel d haftanın vasati Birat örisi / tozlu kuru ŞirmilÜtik 52 kuruştur. bir olap Behçet Bti lerdir, Her ihinide TAŞTZ küra li Sarhoş 20 paradır. ismindeugünlerinde ke- lde yan kurü çifti 102 Salrastro isimlerin tola 42 kuruş almış hep birlikte , Gerisi tuzlu Gaktan gaa Kört a a vara, v çağıra Tamışlardır. ) kuruştu. Devriye memurlki fiatları yani ! “Mllaederik d Lizol “kuruş 10 para Belet ta Hzrçev, kuruş 20 pa- bi Bit Yakibuna Hüveteni daki oğlu Vase, delamura tanesi Lizol ilâcını, İkdan satılmak- ve um-d ee Neden sonra işin ğ Vato derhal Bali p £ Emin usta nercazdır. Alınan Karagümrükte Viritalı bulama- hallesinde oturan kurdir. — Fiatlar 10 gündenberi kan yükselmek müli sekiz buçuk Talep az Tefrika No: 7 — Hayırola/ efendim. Nanl iş n beni alâkadar eden bir arzuları mi var ? — Arnı değil, rica, Fakat ko- Jaylıkla söylenmi yecek bir rica, Ve birden cesaret bulmuş. gibi d, Bülendin ellerini kendi İçinde tutarak anlattır. hugün Belma sizi kabul ede- miyecek, affınızı diliyor. — Mütcessir oldum. Lâkia bu in bukadar üzülme İ çikee —— a yoklur. he t a geri Si nedeni ürülüyi — İşte söylenilmeni” Yörde b ye Z Vallari” Sevla kendimden stedim.. İşle bulunüyorum, anlar görir gibi göründü, birk , D pek iyi eAN OLENİ biraz L betam. Derdkı T tar bnülei eden tesadifün hakike “ÜP ae lenp der; Ble- el HLA D he diyeye kadar bir Yörüy, bilmel tık, dönüşte a AA v aedar, Şişim. Renminlzi gizdirçi kollariyle parta krali ()) Böyük sokiyor, a Katırlatan muhteşem ” bi F e Resminizi bu benzecAyorde layı çizdirmiştim, O günüroi ' ilticn eden gibi büzül. hafta zarfında bir tereffü gö. rülmüştür. İstanbul piyasasında her cins maldan 160 ton ka- dar istok vardır. Mevsim baş- Jangıcı hasebile mal az geliyor. Birinci yemeklik mallar kilosu 34 kuruştur. geçen hafta bu amallar 32 kuruş 30 para, bir sene evvel ise aym hafta- da 29 kuruş 25 parada - idi. Sabunluk zeytinyağı fatlarında ise| | bir kuruş kadartenezzül kayde- |dilmiştir.Bu nafta kilosu 25 buçuk kuruştar — satılan — sabunluklar bir hafta evvel 26 kuruş 30 parada tescil ettirilmekte idi. 1933 yılımın bu . tarihlerinde sabun - zeytinyağları 25 kuruş 30 paradan muamele görüyordu. Giresun fındık rekoltesi de — Giresun fındık rekoltesi iyet merkezi 8.550.000 Gö- rele kazası 1.425.000 Tirebolu kazası da 1.425.000 / olduğuna nazaran bu sene Giresun vilâ- yetinde 11.400.000 kilo fındık istihsal edilmiştir. Zira (Viyana) da Sırbistanın Avasturyaya — yaklaşamıya daha iyi anlaşılmıştı. Halbul (Ferdinant) Avusturya içim tabit bir müttefikti. Bu itibarladır ki Avusturyalılar Bulgaristan baş- vekiline — sulh — müzakeratında komşularına karşı ayak direme- sini tavsiye ediyorlardı. Hatta “Sofyada,ki Avusturya sefiri “nisanın on yedisinde Avusturya Başvekili “Berhtold,, den Bulgarların takip etmeleri Tüzimgelen hattı hareket hak- kında almış olduğu / tahmâtı istersek buna sizin ğiniz olurmu? Diye — sormuş Avusturya/ sefiri de şu cevabi vermişti. —Hiç şüphe yok ki bizan- laşmanıza itiraz etmeyiz. Ancak anlaşmaya muvaffak olamıya- cağınıza kani bulunuyoruz. ve muvaffak olmanız için ne manız lözim geldiğini size gö teriyoruz. Zira biz Sırpların ve Yunanlıların sizi soyup soğana çevirmelerine razı değiliz. Tabil sizler mütereddidane hareket eder, Avrupadan ve yahut — mütefiklerinizin - hüsmü niyetinden İâtuf bekliyormuş gibi. davranırsanız hiç bir şey elde edemezsiniz. Bundan mada Avusturya / sefiri Sırpların ve Yunanlıların Makedonyayı ne suüretle aralarında taksim ede- ceklerine dair vermiş oldukları gizli - kararlardanda — Bulgar reisi vükelâsını habardar etmişti. Butasavvura göre Bulgarlar “Vardar,, nehrinin tamamiyle sağ sahiline atılacaklardı. Her- balükârda Avusturya Macaris. tan sulh müzakerelerinde Bul- gar müddeiyatına — müzaharat göstereceğini vâdediyordu fakat (Berlin) de “Ferdinand,, a karşı gösterilen nefreti de hesaba katmak icap ediyordu, birkaç gün sonra Avusturya - sefiri * Ferdinand ,çın busüsi kâ- bi " Dobroviç ,, — ile de vaziyet hakkında görüşüyor ve kâtibin Sırplar aleyhinde atıp tutmasına şahit oluyordu. Se- fir, zaman geçtikçe ihtrasların sükünet bulacağını ve mütte- fiklerin birbirleriyle anlaşarak BULGARLAR ÇATALCA — ONÜNDE e Avusturya, Bulgaristanı tutuyordu.. Sırbistan ve Yunanistan gizlice Bulgarlar aleyhine | anlaşmışlardı. Nerede ise Balkanlı müttefikler birbirlerile harp edeceklerdi! Ü Bulgar başvekiline tebliğ ediyordu. Bir aralık Bulgar başvekili: bir harbin önüne geçileceği söylediği aman “Dobroviç,, se- e hayret et miş ve Bulgarların hiç bir za- man “Komanova, , “Üsküp, , 've “Debre,, den vazgeçemiye. ceklerini söylemişti. Sırplar müttefikler arasında aktedilen ittifak — muahedesi — mucibin Bulgarlara ait olması lâzım V len mintakalarda küvvet tahşi ediyorlardı. Sulbun aktinden sonra şayet Bulgarlar kendilerine ait olan bu menatıkı işgal etmek iste- yecek olurlarsa harp kuvvetle- riyle karşılaşacaklar'ev iki müt- tefik arasında harp yine baş- lamış bulunacaktı. Bu sıralarda Bulgar çarının kâtibi. hususisi “Dobroviç,, Sırbistanla Yuna- nistan arasında bir anlaşma mevcut olup olmadığından be- iz haberdar - bulunmayordu. Güya “Venizelos,, bu hususta emniyet ve itminan verici be- yanatta - bulünmüş. imiş anir bu beyanatın samimiyeti'de cayi aval idi, Sırbistan elinden gelen bütün gayreti sarfederek Yuna- nistanı kendisine cezbediyordu, Ve bu iki hükümet arasında her hangi bir dakikada bir anlaşma vuku bulabilirdi. Halbuki B garistanın, Sırbistan ve Yunanir tana karşı harp etmesi Bulgarlar için çok ağır bir yük olacaktı. Binaenaleyh neyapıp yaparak Yunanlılarla anlaşmak bir veciba — idi. Halbuki Müsyü “Dobroviç, e göre Bulgaristanın Yunanistanla anlaşabilmesi çok şüpheli bir geydi. Daha birgün evvel “Gz güv ,, kendisine - Bulgaristanın Selânikten vaz geçemiyeceğ'ni söylemişti. Bulgaristanın garp hududuna gelince “Dobrov ç bu hududün Arnavutluğu - Bul. garistanla komşu yapacak bir Sürette — çizilmesini — istiyordu. “Bulgaristan Arnavullarla pek iyi komşuluk edebilir,, deniliyor- du. “Ferdinant, m kâtibi husu sisinin Avusturya sefi r xf l zulara temaâ ettiğini anlayarak idi, Devamı var * dü, ondan sonra/ bikâyesini anlı mağa başladı, teyzesinden hiçbirşey batı, ondan maceralarını bülün teferruntiyle bi. ver birer nakletti ve aözünü bitir dikten sonra dedi,ki — Teyze şimdi, neye ta Heres keden kaçıp ta huralara kadar koz derdini tamamiyle anladım. Bu işte sen bir. doğru, diğer taraftan'da ket etmişsin. LüVfi - Sü- reyya dediğin arkar daşlarından uzaklaşmakta tamamiyle haklısın. Fakat ben senin yerinde olsaydım, onlardan kaçtıktan sonra adama kendimi zaran bu adamın hakikaten mert, cesur, temiz yürekli ve doğru bir adam olduğu anlaşılıyor. Eğer onun da anlaşıpta ötekilerin ye dikleri fenalıkları kendi onlara karşı müdafan eder ve hep- tüi naçar ve mahcup bir. vaziyete düşürürdü. — Evet teyzeciğim, bunuda di gönmedim değil, bir. aralıkRemi çağırıp kendisine her şeyi anlata- cak ve beni müdafaa etmesini teklif edecektim. Fakat böyle bir Geyi yaparsam / bundan kendir Nanıl söyliyeyim... Evet kem sevdiğim manasını çıkaracaktı.. Melâbat şeförünü sevdiğini böy- e ima ederken masum . ve kibar gehresi kıpkarmızı olmuştu. Sözün- de devam iler — Halbuki benim. kalbimin ba , bizzat onün . kendi. srrini öğrenmeden cevel faşetmek istemi yordum. Bu adam göründüğü gibi 'e bir şefördür, ne de bir polis yafiyesidir, o kadar güzel kalpli bi? 'adam böyle bayağı işler* göremez, bundan süreti katiyede: Far Kat nedir, kimdir? Miçin böyle gölör kayafetine — girmiştir. — İşte bunları öğrenmedikçe - kendisinden zak yaşamağa, can görmemede Bu sözleri dinlerken Saadet Ha- zamin düdaklarında bir sürür ve iltiha terbessümü belirdi, dedi kâr * el ei aa Üa ahlâkin, mizacın katiyen d miş. Saffet ve ismetim cekisi gibi yetişilmez bulunmaz derecede yül sek.. Bu saflet sayesinde karşında mutlak temizlik ve doğreluk gör- mek istiyorsun, bu ismet / uğrunda ayaklar altında çiğneyecek N ziya- retinden asıl makst ise Avus. turya sefirinin Bulgar Başveki ile son günler zarfındaki teması 've münasebatının hangi mev- bunu Bigar Çarına bildirmek sana çok ağır bir dera vermiş. Fas — kat bu deraten tamamiyle - istifade —— etmişsin. Ahlekin, seciyen ve meta. | netin daha ziyade küvvetlenmiş.. Eğer benim kızım olsaydın. seninle bihakkırı iftihar ederdim. İşte haki: Türk kın böyle olur. İsmetli irdiği bir kız böyle Mahiç bir ananın yet mutlak böyle mamuslu ve Fakat artık kendini üzme. Kalbini teskin et Dört beş güne kadar

Bu sayıdan diğer sayfalar: