| — Eskiingiliz kralı Edvard'ın bir sözü : YENİ “insanı — yükseltende, mahvedende gazetelerdir.!,, Balıştırmak -ST — Amerikada bix belediye niza- mina muhalefet ettiniz. değil mi, meselâ caddenin bir tarafın da durdunuz. Yahut arabanızı hızlı sürdünüz. Ağır gittiniz. Emin olmalısınız ki, bu hareke- tiniz katiyen görülmemiş, göz- den kaçmış değildir. Bekleyiniz bir dakika, muhakkak yanınıza motosikletli bir polis gelecektir! Nitekim daha başınızı çevirme- den bir de bakarsınız ki, Ame- rikan polisi, sıcaktan arkaya fırlatılmış şapkası, üst düğme - leri açık, kravatsız koyu siyah gömleği, ve ağzındaki suyu çe- kilmiş sakızı ile karşınıza dikil- miştir! Hiçbir şey yapmaz, gayet sa- kindir, Konuşmaz da - hattâ! Sadece cebinden turunç — renkli bir kâğıt çıkarır, cezanın mik- tarını yazar, arabanızın numara sını alır ve kâğıdı. otomobilin ,camına yapıştırır. O kadar!... No münakaşa, ne müzakere, ne de bir dakikadan fazla durma!.. Atlar motosikletine, çekilip gi- der hemen! İsterseniz siz ertesi gün, ka - rakola uğrayıp cezayı verme - yin!.., Anlarsınız o zaman, A- merika kıtası dünyanın nere - sindedir. Kaç bucaktır. Ve gü- neş nereden çıkar, nereden ba- tar orada!... Üç defa — otomobilinizin camına turunç renkli polis kâ - Zıdı yapıştı mi, artık siz kim o- lursanız olunuz, bir daha Ame- rikada 'otomobil kullanmak hak- kından mahrum kalırsınız!.. Görüyorsunuz ya, — medeni memleketlerde intizamı temin etmek, kazaların önüne geçmek ne kadar kolay, ne kadar basit bir iş!... Hepsi hepsi, bir turunç renkli kâğıdın, bir otomobilin penceresine yapıştırılmasından ibaret!... Yalnız işin gayet has- “sus, ince bir tarafı daha var ki, asıl onu sağlamak güç: Halkı intizam ve nizam denilen şeye hayatımıza geli Şimdi kendi yorum; bizim de yor ve düşünü: topumuz, tüfeğimiz, askerimiz |kabilir. onlarla!... Tereddüde ve meydanımız, her şeyimiz ha-|mahal yoktur. Meselâ bugün zir ama, yalnız bir küçücük, mi-|'Türkiyede vukubulacak herhan- İ nicik noksanımız var: © da bir avuç barut!... Bir de bunu te- min edebilsek mesele kalmıya- cak. Fakat işin kötülüğüne ba- kın ki, mesele de yalnız bundan ibaret! Amerikan halkının — en korktuğu iki gey vardır. Birisi gangsterler, diğeri de gazeteci- ler demiştim. Şimdi bunun iza- hına çalışayım: Yalnız Amerikada değil, dün- yanın demokrasi ile idare edi- İ€n her yerinde, yani matbuatın hür ve serbest olduğu diyarlar- da, halktan rüşvet alıp salâhi- yetini kötüye kullanarak zengin olmağa çalışan soysuz memur- lar, vazifesini ihmal eden dev- let adamları, para çalan hâkim ler, hasımları ile uyuşan avu - katlar, salonlarının zabıtaya ih- bar edileceğinden çekinen büyük kumarhane sahipleri, ve hattâ halkın bizzat kendisi gazeteci denilen mahlüklardan, Koreye asker göndermiye davet olun - muş devletler gibi, garip bir korku, anlaşılmaz bir çekinme hissediyorlar! Belki de hakları yok değil! Çünkü gazeteci, her gördüğü kö tülüğü söyliyen, her gizli şeyi meydana koyan, her yanlışı dü- zeltmiye uğraşan, elhasıl bir e- teğin ucuna yapıştı mı, eteği sı- yırana kadar çalışan dünyanın €n cüretkâr, en cesur ve aynı Zzamanda en zeki insanların ya- pabileceği bir mesleğe sahiptir! Düşününüz ki, Amerikadaki gangsterler, gazetecilerden çe- kindikleri kadar korkmuyorlar! Eski İngiliz Kralı Edvardın şu sözü, Brezilyalıların meşhur Çi- kita Bakana sambası gibi, yyanın her tarafında söyle şimdi «— İnsanı yükselten de, mah yeden de gazetelerdir! Amerikada her büyük gaze deta bir Ulaştırma Bakanlı; Adliye Vekâleti, Hariciye Ne zareti gibi, bir devlet dairesi â- yarında bir geydir! Me: tesinde, tevzi ve neşir de polislerden | dün- iyor | dahil kaç kişinin çalış- olmak üzere, tığını tahmin edersiniz?. Tam 8000 ki: Bizim: h b kanlığımızın merkezdi bin Taemmiru vardır? Hi iz ki, büyük bir Amerikan gazetesinin dünya ile münasebeti, bir Balkan mem- leketi hariciyesinin dünya ile te- masından daha kuvvetlidir! Bir kere kendisine mahsus tel- Bizleri, telefonları, telgrafları ve Ajanları var. Her memleketle â- deta bir devlet gibi münasebet lâ, (Nevyork Times) ga-| Nevyork Taymis Gazetesinin 43 üncü caddedeki Gerek dahilde ve gerek hariç te, öyle bir haber alma, haber verme şebekesi, teşkilâtı ve te- sisatı kurulmuş ki, Amerikada, devlet kuvveti bile zor başa çı- gi bir hâdise, bizim Vaşington - daki sefirimizden daha çok ev: vel Nevyork Times gazetesinin sahibi tarafından duyulacak ve öğrenilecektir. Buna iki kere iki dört eder gibi inanmalısınız! İşte, şimdi tasavvur ediniz ki, bu derece geniş bir teşkilâ- ta, bu kadar engin vasıtalara ve kadrolara sahip, ve her türlü hürriyet haklarından istifade e- tesis etmiştir. Esat Mahmut Karakurt YAZAN: idarehanesi mevkle sahip, fakat hafif meş- | Formozaya tecavüze hazırlanan | rep bir hayat geçirmek sevdası- komünist ordusundan daha teh; | na |kapılmış- sinirleri bozuk ka-| likelidir!. dınlar, kocalarından daha çok,| Amerikada böyle gazetecilerden korkuyorlar, H nsar ktuyruğu diyorlar. Yâni? le büyük kumarhanelere devam e her yere sokulup, her edenlerle, gizli eğlence yerlerin | deliğe girerek, bir şeyler yap - de kendilerine zevk ve heyecan |mak, bir şeyler koparmak arzu arayan milyon sahiplerinin, bir | sunda bulunanlar demektir. Ma rezalet anında gazetecinin eline|amafih hükümet, elinde mevcut düşmesi, bir adamın ihtiyarla -| bütün salâhiyetleri - kullanarak, dıktan sonra, genç bir kızın a: kına tutulup, halkın a na dü mesinden daha feci, daha elim bir netice verebilir!... O zaman lere demokrasinin insanlara bahşet- tiği hürriyet haklarının canlı bir yıkıcısı, baltalayıcısı olan bu ir netice matbuat gangsterleri ile, daimi bütün kirli çamaşırlarınızın, mus |bir mücadele halinde bulunu - SABAH LA DA L M : Eski blı Padişahın kendisine a ettiği | | sivgar işini n Mollaoğluna, | ne do Sot luna açmağa c saret etmişti. Kendi kanaatine | “göre ise, çıvgarsız, anlaşmasız Zalibiyet en kuvvetli bir ihti - mal olarak yine İkizler köylü- de kalacaktı. Çırpıcı güreşi, İ- | | kizler köylünün Mollaoğlundan ziyet bu gekilde: tecelli edecek Bayan Dora Bayan W. S. yani İkizler köylü bu mühim : 4 huzür güreşinden de ga Okuyucularımızın dikkatine — | rak cıkacak olursa par otojonik güzel kadın müsnbakasina resim gönderme müdaeti bitmin| t. Padişahı gazabe getirmenin adar tamamlıyacağımızı Ümit ruz. Müteakiben — b u kağa Dehlivan Dek Kümüİ bi toplanarak nepredilen resimleri tetkik edecek "e netice ÜG BAD Te BK La birinci Jüri heyeti tarafından müsabaka harici edilmiştir. Bazı İki gün içinde T ta- | yük güri toplanıp kararını ilân ettikten sonra, arzu e ayücü- | di, Halbuki diğer üc pehlivan, | arımız. resimlerini “geri — alabilirler. tov, lKoz dami b pekl | Ücüncü Dünya Harbi mi? H Messersehmitt, Hitleri o vakte kadar lıiçw | rastlamadığı bir hla içinde bulmuştu ı K. S. A, rlrvan Gerçekten bu havacılık dehası-|O sırada Messerschmitt, en son|gun haline düşmüştür. Şehir baş- | nın ortaya koyduğu eserler inkı- | projelerini hazırladığı ve son Ümit tan başa harap olmuştur. Al - lap yaratıcı mahiyette idi. Fakat İlerini kurtarıcı uçaklara bağladı- (manyanın diğer büyük şehirleri de Alman hava kuvvetlerinin iki çıl- | gı Oberammergan'da bulunuyordu. 'aynı vaziyettedir. O vakit, Ham- | gın mareşalin emrine verilmesi 0-İ — Profesöre, kendisini - Berlinde burg bombardımanı, aynı şekilde | Run bütün plânlarını altüst etmiş- | Hitlerin acele çağırdığını söyliyen | diğer Alman şehirlerine de tatbik ti. Bu mareşaller müttefikler için | Nazi askeri, bitkin vaziyetiyle, 6 |edilirse, harbi tasfiyo edeceğimi söylemiştim. Hâdiseler korktuğum | dan fena bir şekil aldı. Fakat hâ - len (Harbi tasfiye) edemedim. Yi- ne Ümitlerim var. Gizli silâhlarla | İngiltereyi bizim halimize getirme- nin hâlâ mümkün olduğunu zanne- | sıradaki Alman ordusunun harap halini temsil ediyordu. Messer- schmitt Berlinin nasıl korkunç bir gekilde 'bombardıman edildiğini bi liyordu. 26 mart 1945 de Berline yardığı zaman gözlerine inanam di Son defa bütün muhteşem gü- zelliğiyle bıraktığı Berlin — gimdi tan başa harabe halini almış- gökten inmiş birer nimetti. BERLİN HARABELERİNDE HİTLERLE BİR MÜLARAT — | Wiliy Messersehmitt ile Hitlerin | son mülâkatları, muhasara altın- | daki Berlinin, insanı dehşet içinde | bırakan harabeleri içinde olmuştu. Bu mülâkat Führerin Başbakanlık binasını bırakarak, meşhür — siği- özünÜ kesti. De-| rin derin Messerschmitt'in gözle- | İtı, nağına çekilmesinden biraz evvel |tı. Her taraftan yangın duman-|rinin içine b | yapılmıştı. ları çıkıyordu Keşif hiç durmuyor- | — Pr burada size güveni- 'Bu'süretle Alman harb uçakları |du. Berlin tamamiyle muhasara e- yorum uçak imalindeki deha | hâkkindaki son görüşme korkuncç | dilmişti. Uçak vasıtası olmasa ken | derecesindeki bilginiz yine bizl bir dekor içinde cereyan etmişti. | disinin başkende gelmesi de müm Tonlarca bomba ta -| ——— | kün olamıyacaktı. sıyan çok süratli uçaklar yaptığı- | Rizi biliyorum. Bunların bir. kıs - şuyuu vukuundan daha berba* |HİTLER FİLOZOF OLMUŞTU — |mı da seri halinde imale başlanmış | tır! V Messersehmitt Hitlerin vanına ©. Değil m | Meşhur Fransız muharririnin | girdiği zaman onu o vakite kadar | | MESSERSCHMİTT HİTLERE ACI HAKİKATİ ANLATIYOR! dediği gibi: «Sen iftiralarına hiç rastlamadığı bir T devam et, yalan da olduğu bilin- |içinde bulmuştu. Karşısında — bir Topuz Mustafa ulanmas; sevin- cinden zıp zıp oynayacaktı 18 AĞUSTOS 1950 vanları ile bilikte neşe içinde idman yapıyorlar, büyük güne hazırlanıyorlardı Bu güreşlerde saray pehli - vanları üç Bursalının yanında fdeta çocuk kalıyorlardı. Dok san, yüz okkalık pehlivanların, böyle yüz yirmi beşle yüz kırk okkalık pehlivanların, —daha doğrusu devlerin yanında pek ufak kalmaları pek tabil idi. Güreşten bir gün evvel, hün- Topuz Mustafadan pehli- anların hazırlanmaları etra - fında yeniden malümat almak Ve kendisini çağırttı. hlivanını pek solgun ve görünce merak etti Ne oldu sana pehlivan? sordu. Hasta mısın yok - diye Padişahın bu son kelimesi birdenbire Topuz Mustafanın aklına mükemmel bir bahane getirdi Evet sultanım! diye mırıl dandı. İki günden beri bir tür- lü uyuyamıyorum. Herhalde hastalanmış olacağım. — Bu halinle yarın nasıl gü reş tutacaksın? - Bilmiyorum, fakat tuta- cağım, ve elimden geleni yapa- cağım, — Olmaz! Ya İkizler köylü- ye düşersen, seni hemen yener, — Ferman padişahımındır. — Senin yerine Kara Mah - mut güreş sun! Topuz Mustafa pehlivan se- incinden utanmasa zıp zıp oy- nıyacaktı. Nasıl olmuştu da da ha evvelden böyle bir bahane aklına gelmemiş, bir. hastalık bahanesiyle Kara Mahmudu ileri sürmemişti. Saray baş pehlivanı, Kara Mahmudun da İkizler köylüye nasıl diş bilediğini pekâlâ bili- yordu. Ve Kara Mahmut, İkiz- ler köylünün mağlüp olması için her türlü çıvgar'a razı o- lurdu. Hele atılacak kurada Bursadan yeni getirdiği pehli- vanlardan birine düşecek olur- sa, kendi isteği ile çabucak, has mını yormadan yenilir, netice itibariyle İkizler köylü, arka arkaya taze kuvvetlerle Molla oğlu ve Softaoğlu ile güreşmek zorunda kalırdı. Bunun netice- sinde ise mutlaka mağlüp ola- cağından padişahın da arzusu kendiliğinden verine gelirdi., Padişah tekrarladı et! Senin yerine Kafa Mahmut tutsun! Sen de hakem lik yaparsın! — Ferman padişahımın! Topuz Mustafa Padişahın ya nından büyük bir sevinçle çık- tı. Soluğu da doğruca Kara Mahmudun yanında aldı. Onu luk başındaki bezlere varıncaya | yor, Amerikada gazetelerin ya -| diği bir şeyi, kadar, birer birer sepetin için -'lan ve haksız feşriyatından ko-| tererek, bir yatandaşın şeref ve den çıkarılacağına emin olabi- İrunmak için halka ve devlete (namusuna leke sürmiye se, yine muhakkak bir iz kala - | şe:, bir başkumandan, insa: bir Messel tt şimdi karşısında | bir köşeye çekti: İcaktır! diktatör yoktu. İlk def: larak | vatanın: kurt için son Ümit- Mahmut ağa! dedi. Efen- Hiç şüphe yok ki, şerefsiz bir | Hitlerin şahsında bir filezofla kar- |lere bağlanan bir devlet adamı gö dimiz irade ediyorlar. Yarın adam için bir başkasına iftira | şılaşıyordu. Führera bir feragat |rüyordu. Onun bu sualinin karşılı- | (ç Bursalı ile sen tutacaksın, etmek, yapılmamış olduğunu bil|va tevekkül gelmişti. Esasen mü- İğımı nasıl vereceğini — bilimyordu. | — Ben mi? Üç devle ben mi pılmış gibi gös-|sekkin enjeksiyonların tesiri de |Bul 'e k cevap Führer'i m.* güreşeceğim ? Ş Lörünee, İ Kertmeye KAf (d Fakat profesör | Evet, sen! Senden sakla- İk İ aet örüleractmitei Bürünce |o tanlileriz HldRre aGi B ç A L M lirsiniz!, veril p bobu, K Ği a K llbikman Kanlül den gazetecinin elinden kim kur 3 İverilen tek müeyyide, o gazete-|mak, şerefsiz ve namussuz yaşa Gel, profesör sizinle gö-Jartık Kizumsuz olduğuna kanldi. | T A blabilir?. Gizli iş. yapanlar | Hele bir de, kurduğu gazeteyi |nin yazdığı yazıyı İsbate davet |mak kadar iğrenc, fakat o nis - |rüşmiye çok ihtiyacım var Führerim, dedi, fennin nasıl |. P yoldaslığı yapıyoruz. Pu üç dalavere çevirmek istiyenler, |© Bazetenin sahibi, mensup ol -İedilmesinden ibarettir!... İsbat|bette de kolaydır! Messerschmitt Nazi diktatörü - |harikalar yaratacağını, sizin gibi| Gevle evecik ben ghreşecek - Tüşvet alıp salâhiyetlerini kö : | dUBu Memleketin ve cemiyetinlederse suç değildir. Edemediği| Ne yapacaksın, çare yok!...|nün karşısına oturdu. Hitlerin göz- |benim de imanım vardır. - Fakat | Tni v YS tü sdliran rüşvet alp salâhiyetlerini kö -| biraz daha yükselmesi, biraz da- takdirde, hapisane kapılarının Her güzelin, her mükemmelin |lerinde yine bir takım rüyaların 'sizo hakikati anlatmak mecburiye- | Ha a Üa aN l Alımallah. Amerikadaki (gzete: İ DAŞiYİYE ve güzele gibmeni İçin İderhal kendi i için açılacağından | kurcaladığınınz takdirde, mu -| kıvılcımları parlıyor İtindeyim. Benim icat ettiğim tep- | TEL MEyen DORoğ D D Gler, menileket menelerine Tei njzkfıılıılş.ıîî:—ıî î:hhı"mr rıılkı'lıf-'"nnî n ııa'î ığıı:w,ı»r;v'm (Pı,ıml:m'h akle ıvu]u; ıh zayıf, h':ıhrlı';FV Xlw ı:'v'ınh şöyle bir. kon —.—VHH vadEe. hl.w—“ıı[vywvh;lş:ı'ı.;ı:î Yi üe aei y tüleamyeck yapışıp da, bir ipucu yakaladı - İsin dive, kendisinden bir sey sız|hi, hakkınınzda yazılmış - olan| buat hürrivetinin püf tarafı!... |şekle girdiğini biliyorsunuz. Bun- |mlc bilircü. Şömdl Hü adah- | Çaktma Sakaf Ki KİRUSRE lar mı, en büyük devlet ada- | dırabileceği her önüne gelene Yazılarlaş dedikoduların izini bir| — Ne diyelim, Tanrı hemen he- İdan evvelki, görüşmelerimizin bi -|ların seri halinde fabrikalardan | A D A mını bile, en kısa bir zamandaliftiralar, şantajlar savuran bir|türlü ortadan kaldırmağa mu - İnimizi, yerli ve vabancı, dünya- |rinde Hamburgun Insafsız bir se- |çıktıklarını biliyorsunuz. - Bunlar| "?0 " B * maşa ile'tutulmaz hale Sokar, İmücasese haline getirmiş İse,bu | vaffak olamazsınızlı.. Hlalk vi İdaki kötü/ gazetecilerin Şerrin- kildeki İkinci — bombardamanının | düşmanın karsısına çıkarıldığı yer | | : ÜCÜMÜZ bir oldük mü L a gazete kapun yolile kapatılana İne bildiğini söyler. Malüm ya, | den korusun! Amin!... — İbeni çılgın bir hale getirdi li İlerde mükemmel başarılar temin| Kizler köylünün postunu yüze- Amerikada bilhas: içtimal İkadar, bütün Amerika kıtası için İdoğru olsun, olmasın, bir. işin ' evamı var) |yorsunuz. Bugün Berlin, Hambur- | ediyor (Devamı var) ri: bir işii (D ” — Artık ötesini bilmem ga: P İdmanın Üstünde değil jyakalıyor... Kimin ne demiye;vermiş. Onlar da tetkik etmişler.|rın intiharını şöyle yazacaktık: | mi? hakkı var?> diyip kesiyor. Sonra | İçinden çıkamamışlar. Birkaç gün Yatağın başucundaki ufak| — — Evet! Sen hiç merak etme n YAZAN ARI- İkırları, bayırları dolduran sopalı- | sonra defterin sahibi müracaat et-|dolabın çekn bi usta! Ben yapacağımı bilirim. Z BÜT ANE Haa İ sean ni Vaak'ne semu S lie | Edz yesmnlara T volir (i a î rastlasa ayıkla pirincin taşımnı!.. | Bu defter sizin midir? İyı içerlemiş olacak ki, kendi ken- (Devamı var) Ğ ŞN Avcının biri bir keklik sürüsü- | — Evet benimdir dine çekmeyi açmış ve ağzını za- Ü e ğ A (ÖK ü he rastlamış, Bir tüfek atmış sü-| — — İçindeki yazılar hangi lisan-| vallı adamın beynine doğru tevcih / rü dağılmış. .. Kektiklerden biri- | dır? İederek patlamış. Veznedar, — katil İTİZAR nin bir çalıya konduğunu görerek | — Türkçedir. tabancanın kaza kurgunu İle ÖL -J| — yazımızın çokluğundan (Me-, Ğ İ ğ yavaşça sokulmuş, keklik uçmuş...| — Amma ettiniz ha... Bunun | mü; mi Reis) adlı tefrikamımı ko- Yuf borusu — Resmi av mevsimi — Yine Ka eEkamından. balta “Kalmiğ. : İneresi: türkçe? Meselâi ( yâzın; -| C. rçtelerin” vakanın CAKABindö| || “vazladık. “Okayumalarımızdan ; KN ü ondan sonra İtobur, etobur, tin, us, Bellek, Çin- aat ea ea | paie SŞ dilbazlar — Bir intihar A A demiş. Seni ben piril pi- İge, Keleci, yapıt, tilcik.. . B) ci DENELLE CA İml tertemiz saçmalarla vuracak- | kimlerdir? Otoburla — Etobur iki| VZ Vi FKM DabA | YUF BORUSU: miş, Etrafındakiler sebebini sor - |nırız. Karaca gebe İmiş, tavşantım; telâtin çantama örseleme - kardeş midir? Çinge, çingeneden | vv A ee Dditke muşlar, yavrulu imiz, sülün yumurtada İden koyacak, evime gölürecek -| muhaffef olacak. Sonra bir Keleci | "i 4, öğreniyoruz ki, veznedarın n KES D Y Mahşer günü, demiş Hazreti İlmiş, keklik palazmış. Böyle şey- 'tim; kınalı parmaklı gelinler bi-| kelimesi var ki, bunun bir “Sanat | Or Yin Jira açığı Varmış, Hayat Bilgisi gikleri malımata | Agemden Hazret-i-Hüseyine kadar İler vız Kelir, Sonru denizlerimizde İçer birer tüylerini - Wütküler söy- olduğunu / zannediyoruz.. Bunlari Haa ınata İğE — MAPVANLAR bakılırsa — MösYü İbütün büyüklerin ayaklarına ka -|de olta yahut ağ / kullanmayı İliyerek - yolacaklardı. — Kalaylı|izan ediniz Gözeteler, veznedarın ölümün -| Çörçil Almanya -İpanıp şefaat istiyeceğim... Ka - İGelsin dinamit... Sahillerimizde | tencerede hafif ateste tıkır tikır| / Dilbaz söyle mâna vermin den kendisinin mesul olduğuna dâ- İN yablolu, resimli; kroki- nin yenlden silâh- İbul ederlerse ne Alâ... Etmezler- İno barbunya, na mercan bıraktık..| kaynıyarak pişecektin seni bizim | Yazın edebiyat demektir. Ö- |iT biraktığı mektuptan bahesüi -( 77 her talebene lüzumlu Jandırılmasını tek İso hemen nefire yapışıP #layına (Bu gidişle av denildi mi? Geçim | gibi a&zinin tadını bilen adamlar | toburla Etobur biri ot yiyen, dife- LNİ A | MA Rlla MükirE Mir Ka etmiş. Çörcil |bir yuf borusu çektikten sonra Sa- | kuşlarını bekliyeceğiz. Balığı da Jezzetle yiyecekti.. Sen, bütün bu| ri et yiyen hayvanlar sınıfıdır. Tin, | PS0 Düheilu Çmurar e a çapında bir bükü- İfayı hatırla kalkıp cehennemo gi- | İtalyadan, Suriyeden satın alırız | devleti İstemedin. . . Şimdi hantal (ilim demektir |Bana kalırsa veznedar bir' başka || — 258 sayfa — 125 Kuruş " met adamı için |yecegim olur. biter SOĞLE A tülak Te veklik a ıi Çilira mektup birakmış olsa / gerek İstanbul TAN Matbaası 'ne müthiş bir rücu, ne hazin bir if| — Almanya da Çörçil efendinin sa | — Bıldırcın mevaiminde — İstanbul |kaba eller, hoyrat parmaklar ba-| — Hayal mânasınadır Ve bu mektup da şu mealde yazıl- | Sirkeci İâa, 1o acı bir dehaleti.. Almane yesinde rahat döşeğine uzünirken | kırları lüka Tambalarla, eli sopa- İşını kıçını kopara Kopara tüyünü |/ Sorguyu yapan birdenbire ye- MW ÖS gerektir —| ada Almana gületa. Yelşlane| YA « Boruyu' bal aldı hların cevelângâhidır. Lüksü ka- | yolsunlar; kıllı bacaklı heriflerin | rinden fırlamış ve T | «Bu kadar senedir hizmetinde | dedi; Almanya rüküa vardı;, Çör- | yut borusunu öttürmenin tam Za- pan gece bütlün çah diplerini had- | midesine git de - bize vurulmamak | — Zırtala taksas bum İbulunduğum Sular İdaresinde ar - DU GST KI B golmaza. dedi... Alnaayal G manı değil mi İdeden geçirir. Kalanı da ertesi gü-|no imiş, - öğren! | Dibas sormuş tık vazifeme devam — edemiyecek BEŞ MÜREBBİ çöktü; Çörçll yine colmaza dedi. İRESMLAV MEVSİMİ: ÖARELA SA SY anya DAELASİ| İA Eaaltnden beyela el Br YA İLAR iltira söraAl aHa — | Av mevsimi ge | lilere aptal aptal dolaşmaktan ba Canım türkçe -| — Sizin dilden umla veda ediyorum. Zira sene- c ai tüstü Tn ı Agusto- | ka yapacak e z Bu YN yi berbat eden| — Maünası lerden beri bütün İstanbul halkı- İi — J- J. Rousseau L YT ARÜL. üstrler . Şimd in on kuşbazların men'i hakkında Dil Kurumunün Şimdi buradan defol!.. de -| n susuz bırakmaktayız. Her sün| — Çazedoi 'dünya müvazenesinde senin ye ara arbi caat edilirse alınacak cevap t galiba dili kuru - |mektir! İyüz binlerce halk her muslük -| — Salzmann Ha AŞi BAYU belk da Cekyer | dırcın sökün gder İlâkkiyo göredir. Bazı merci: «böy- du. Son zaman - İBİR İNTİHAR: Çışta su gelmediğini görünce <hay Pestalozzi silahlan. .. Bizim başa çıkamadı. Malüm olduğu Ü- |le gey olur mu? Av bir. spordur. | larda Müydürmas- | Sular — idaresi|bu sular idaresinin Allah belâsım () 77 7, 9 uncu asırların » ÜĞ z bememdeğ | zere biz, memle - | Avcının hakkını düşünmeli. Niha- yoncaya biraz d: y" 7 veznedarı İntihar | versin!» diye bizi beddua - okuna l y t ada d ei ça HLAM AŞ ERRUKD . <4) Giğceyim | ketimizin yerli av |yöt bu adamlar hükümetten tez dediler. Bu N etmiş u ke- |tutuyor. Kimseye sular idaresinde bu beş terbiyecisinin ha seni!> diyor. Buna karşi verilecek v |WBybir. aamlar hulne'ii. Gi ma - dediler. Bu | I g yatları, fikirleri, eserle- İcevap bektaşı i ““““" mahlüklarının ka | kere alıyorlar, bir nevi vergi ve- YAMY dilbazlardan biri | CZ limeyi azarkı çalıştığımızı söyliyemez hale gel- ri ve terbiye usulleri pevap. baktaşinin. söztüdün rada, denizde ve havada köküne İriyorlar.» gibi gayet yerinde bir|geçen gün cebinden defterini dü elim titredi... Ne |dik. Bir kere ağzımdan kaçırdım. ga «Baba erenler, artık öbür dün -|kibrit suyu ekmekte bir taneyiz- (lisan kullanıyor, bâzısı da: €Ya- | şürmüş. Defteri bulan adam kime | 3) Zamandan beri u. İaz kalsın beni bir kaşık suda bo- |H 150 sayfa — '15 Kuruş yaya sefer zamanının - geldiğini (dir. Bizim için av mevsirgi ancak İhu! Allah gök yüzünden bıldırcın |at olduğunu anlamak için karış nutmuştuk. Yeni | gacaklardı. Böyle yaşamaktansa ( fatanbul TAN Matbaabı hissetmiş, <Ben ölünce mezarıma |av tezkerelerinde yazılıdır. Yoksa |yağdırmış. Sen tüfekle vuruyor- | tırmış bir takım acayip kelimeler Matbuat Kanunu | ölmeyi tercih ettim.. . Kahrolsun | Sirkecl nefirimi de beraber koyun!» De-'hakikatte senenin on iki ayı avla- sun, o da lüks İle tutuyor, sopa ile | görmüş. Şiiphelenerek polise haher | A olmasa vezneda- İterkos. Yaşasın Kırkçeşme'> —