7 Temmuz 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

7 Temmuz 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bavfar 4 -Küçük Yusuf ortadan kayboldu; dar ve kalabalık sokaklardan Memi retsin sırtını okşadılar: — Hoydi n etme, artık.. Bi —it — Anladım.. Memi Rels'in bu: raya hücum etmesinin önüne geç- mek istiyorlar? — Allah bilir ya, ben de öyle sandım. Fatma büyük bir gürültü kop- madan işi sessizce bitirmenin her- halde Jâziım olduğunu daha küv- vetle hissediyordu. Bir gürültü çıkarsa Memi Reisi büsbütün kaybetmek ihtimali var belki onu öldürürlerdi; çünkü Şeyh Ebü Saldin konağına saldı- rıp Fatmayı kaçırmağa kalkışma- sı devlete isyan, şehir içinde hay- dütlük telâkki/ olunurdu. Fatma artık bir macera kahra- manı olmuştu; bütün zekâsını (; letiyordu. Yusuf' — Sen burada bekle! Dedi; hemen'yandaki kendi ya- tak odasına geçti; küçük bir kâ- Bida şunları yazdı «Sevgili Memi, Selâmetle gemiye vardığına çok sevindim. Butadan kaçıp sana gel- mek İçin çare arıyorum; bulacı Bıma eminim, Bu mektubu getiren çocukla yine sanı haber yollıya- cağım. Beni seviyorsan bekle! Ne | yapmak Jâzım olduğunu bildirece- Eim. Beni kücakla.» İmzaladı, katladı, dışarı ve kâğıdı Yusuf'a üzattı: — Bunu Memi Reise götürecek- sin.. . Bu işi de başarabilirsen sa- na beş altın daha var. Gözlerini Kimsenin eline geçmesin, en de ben de mahvoluruz. Hele çıktı | AUA OA seni, diri diri ateşte yakarlar. Çocuk kâğıdı aldı; Üstüne başı- Na baktı, sırasiyle bütün ceplerini yokladı; fakat tutulur da ararlar- sa diye korktu; mektubu sakla - | mak için emniyetli bir yer bula müyordu. Fatma küçük Yusufun boynun- da, muska koymağa mahsus gü - Tüüşten ve Üç köşeli kutuyu gör- dü; tutup açt — Buraya koy! Tutulsan da bu- Fasını aramayı kimse akıl etmez! Dedi. Öyle yaptılar, Fatma telâş ve merakla sıkı si- Ki tenbih etti: — Kimseye söylemek yok.. Sakın tutulmayasın ha!... Gözü- A dört aç.. . Kâğıdı Memi Relsin Wendisi okumalı; ondan sonra he- men bana gelip haber veri! " M — Peki, pekl! Sen hiç merak et- met Küçük Yusuf ortadan kaybok dü; dar ve kalabalık sokaklardan | geçti. Deniz kenarına vardığı zi man kalabalığın hâlâ dağılmamış olduğunu, Meml -Reisle Cezayir Komutanlarının yine bir arada kı nüştüklarını, reisin hiddetini ya- tıştırmağa: çalıştıklarını gördü. Memi Reiain hakkı da yok değil- | di: Şeyh Ebü Saidin, misafirine karşı iki yüzlü davranması, kan- cıklık etmesi, sonra da onu sar - hoşluktan sızmış bir adam gibi ge- İmiye geri göndermesi gerçekten ba #ışlanır hareketlerden sayılamaz - di Doğrusü böyle bir hakarete dünyanın en miskin adamı — bile Köpürür, en kalender insanı bile tahammüll edemezdi. Hele bundan sonra hâdise etraf- ta duyulacak, herkesin ağzında bin şekle girerek Memi Relsin ge- refi bir akçeye inecekti. Hasan ve -Ali Ağalarla Murat Ağa onu iyi tanıdıkları için her- hangi bir har&ketinin önüne geç- medikleri takdirde Cezayirin alt Üst olacağını Biliyorlardı; gerek askerler ve gerek halk arasından Şeyh Ebü Saidi sevmiyen binler- ce kimsenin Memi Reisin korsan- larına — katılmaları — mümkündü. Beylerbeyi Hasan Paşa geldiği za- man ne cevap vereceklerdi? Bel- ki-de böyle bir hâdiseye mâni ola- madıkları için başları kesilecekti. Murat Ağa 8ön çareyi buldu: Şeyh Ebü Saidi mümkün ol duğu kadar sıkıştırırız; kizini 8g- na nikâhla vermiye razı ederiz. Yedi gün yedi gece süren bir de düğün yaparız. Memi Reisin istediğinin y nı görür ve mesele kalmaz. Diğerleri de bu fikri Herkes nihayet pildiği- "|gördüler e | — Evet... Evet den Şeyhe rica edince buna razı olur. Zat şa da İstemişti. Dediler. Murad Ağa ilâve etti: — Pek inat ederse zorla alırız be Memi Reisin sırtını okşadılar: — Haydi, uzün etme, artık Biz şimdi doğruca şeyhin konağı- 'na gidiyoruz. Murad ağa ile arkadaşları 1s- keleden geçerek rıhtıma çıktılar. Memi Reis onları uğurlamak için . Hepimiz bir herhalde n Hasan Pa- ıunn»myıW imdi doğruca şeyhin konağına el diyor! geçti kadirganın kıç kasara - dibindeki küpeştesine 'kadar ilerledi; - sonra geriye döndü; kıç güvertenin orta- sındaki direğin dibine çekilâl. radan şeyhin konağına doğru, ça- tik kaşlarının altında hiddetten parıldayan gözlerle — u: vzün baktı. —»— PALA YUTAR » Memi Reis dalgındı; en mukad- des bildiği iki yerinden yaralıydı. Gönlünden ve şerefinden.. . Hem son derece ıstırap çekiyor- du, hem de son derete utandırıcı bir halde bulunuyordu. Nasıl olup Üa hareketsiz düra- bildiğine -kendisi de şaşıyordu. 'Tam bu sırada havada bir vizil- ti oldu, küçük bir taş, tam göğsü- nün sol tarafına, kalbinin Üstüne çarptı ve yere düştü. Memi Reis: — Bunu hangi sersem attı? Diyerek yere baktı. Taşın Üstü- | ne bir iplik sarılmış olduğunu, 1p- likle taşın arasına da bir kâğıt Parçasinın - sıkığtırıldığını gördü. Taşın, reisin göğsüne çarptığını Tabansız Ahmetle küçük — Hüse- yin de görmüşler, onun geldiği ta- rafa bakarak geminin kenârına koşmuşlardı. Sahildekt askerlerden biri — kü- gÜk, Yusufu kulağından — tutmuş, Beniiyo doğru zorla yürütüyor ve: | — İşte bu attı!.. Bu attı!.. Diye sesleniyordu. Memi Reis işin içinde iş oldu - gunu nişti. Taşın Üstündeki kâ kidi kimseye sezdirmeden avucu- na aldı; sonra geminin küpeşte- | sine yürüyerek — Getirin banâ şu yumurcağı!. Dedi. Yusuf, Memi Relsin yüzüne bak- tığı zaman ondaki sahte kızginli- Bi ve bü kızginlığın ardındaki se- vinci s fakat belli etmedi. Sahildeki halktan bazıları şöyle konuşuyorlardı. —Eyvah.. , Zavallı çocuk, kim bilir ne kadar dayak yiyecek? — Yalnız dayakla kalsa bir şey değil, geminin direğine sallandır- | masın da Halbuki gerek Memi Reis gerek Türk korsanları en çetin savaş - larda bile çocukların ve kadınla - Fın hayatlarına ve ilişmemekle namuslarına asla tanınmışlardı |da yardımlaşma, üyelerin mesleki nelmilel | çalışma konferansı Bey İşsizliğin önlenmesi için iktisadi işbirliği esasları tetkik edildi Milletlerarası Çalışma Teşkilâtının Cenevredeki 33 üncü — konler, Tahsin Bekir Balta ile birliki ki deleğesi olarak İştirak eden ma Bakanlığı 1 incl hukuk mü- gaviri Muslih Fer İstanbula dönmüş. ferans sırasında; İşçi ve işve- ren münasebetlerinin uzlaşma ve tah kim yolu ile düzenl i, kollek. kadın ve erkeğe eşit A, mesleki tf muka yetiştirme alı sittemi gibi meseleler ele nesi iktisadi işbirl ik edijmi; aj #meliyatında en kadın kağında a kızı Kumkapuda l evde Çakmakçı n Mütt 7 yün Sermet Yalınay, hi bir — halle Cağaloğlu Sağlık Yarduna - geti miş ve yapılan bir kürtaj nmeliyatı ir. Ancak bu kürtaj nüthadesiyle yapıl miş, heyetçe yapılan bir ko sonunda ölmüşt Savcılığın irin vea sültar da Jüyumlu görülmüştür. Ceset morga kaldırılmıştır. Istanbul çalışma müdürü değiştirildi İstanbul Bölge Çalışma — Müdürü ü Akçayi Çalışma Bak: nel Müdüclüğü emrinö Tsmail Akçay'dan açılar — yere de gekâleten Bakanlık İş Müfettişlerin- den Halis Folay tayin edilmiş ve ge tekli devir teslim muamelelerine baş danmıştır. Istanbulda seyrü seferi kolaylaştırmak - için teklif Noomi Günep süroda bir vatamılak, dün Vilâyeto müracaat ederek — İ tanbulda seyriseferi — kolayla; içta havai hatlar ve yeralti tünelleri tesis etmek istediğini — bildi Dilekçe Bayındırlık Bakanlığı vale olunacaktır. Istanbul - sergis'nde ihtikârla mücadele Tstanbul sergisinde İhtikârı önle- mek için Belediye mürakıplarını se- lerber etmiştir. Giyecek — fiatlarının tetkiki varifesi de 7 Odasına iye girip flatının enret dirilmesine jmkân — bulun Ancak toplu bir halde zi lenler için tensilâtl amıştır. arete ge- bilet şatılması Iki tarife kullanan lokontacılar | Belediye tekmil lokanta ve gazi nolara, büyük harf ve - rakkamlarla yazılmış tarife tabelalarını asmaları hususunda bir haftalık mühlet ver- miştir. Yapılan kontrollarda — ekseri SABAH Son zamanlar- da memleketimiz yamyamlık hâdi. ea gazeteleri ve Vumumt efkârı yakından ilgilendir- İmekte devam ediyor. Bu nevi o- laylara sadece bir vahşet örneği olarak bakmak ve yamyamlık ya: panları, bâzi kimaelerin yaratılış- larında mevcut olan anormallik - lerle açıklamak tamamiyle tir. Yamyamlık, — kurbanla, doğrusu İnsan kürbaniyle tigili di: ni ve ahlâki bir mücssesedir. İp- |Hdat topluluklarda hâlâ — mevcut olan vo birçok ırkların İlk Iptidat hallerinde rastlanan bu yamyan lik hâdisesi, bir bakıma, bize kür- ban denilen dini Mücstesenin — Jik kaynağını verir. Bunu açıklamak İiçin, büyük dinlere kadar intikal €tmiş olan kurban müessesesinin anlış- daha nasıl bir gelişme ve ilerleme geçir- diğini bilmek lâzım. İnsan kurban Tanrı kurbanı> ile başlar, Yâni ilk dinlerde Tanrılar kurban edi- lir ve müminleri tarafından yeni- lirdi. Sonraları bu şef kürbanı; in- hayvan medeniyetinde san kurbanı ve nihayet kurbanı olmak Üzere — istihaleler geçirdi. Yamyamlık, €Tanrı kur- banı> ile «İnsan kurbahı» aras da bir geçiş merhalesidir. Daha doğrusu yamyamlık, insan kurba- nınin bir şeklidir. Bu da kurban edilen şeylerin ya Tanrı veya kür- ni kesenler tarafından yenilmeni esasına dayanır. Çünkü hiç bir kür ban sadece bir Iİnsanın veya hay- vanın öldürülerek atılması demek değildir kutsidir. Birçok iptidaf — kavimler Totemlerini veya Tanrılarını kuür- ban ederek yerler. Bynunla Tanrı- Kurban edilen şey dalma da mevcut olan kuvvetin kendile- rine geçtiğine inanırlar Kurbanın ikinci İnsan — kurbanı» , yalnız itpidal Kavimlere mahsus olmayıp, yarı medeni ve barbar Kavimlerde çok yaygın bir hâdisedir. Ve bu, ka- nun, örf ve âdet, din ve ahlâk ta- rafından — müştereken — emredil - mektedir. Bütün Aryen ırklarda insan kurbanına şahit olmaktayız. Eski Hintlilerde ve bazı Hint tari- katlerinde, son zamanlara kadar, insdh kurban etmek fdeti var « dir, Primitif Yunanlılarda bu Ade- tin olduğunu, birçok belirtilerden anlamaktayız. Nitekim Pausanlas, Safhası — olan | Milâdın İkinci asrında dahi Arkad- yada, Tanrı Zeus için insan kur- ban eylediğini yazar, — Plutargue, Salamin muharebelerinde Temis - tocles'in emriyle İranlı esiri kur- ban ettiğini söyler. Eski Romada insan kurbanı, İsadan 9” lenato tarafından yasak edil- gazinoların iki tarife iln lokanta ve gari kullandıkları | Ayrıca lüks tarifeli lar araltılacak, bi lecektir. tesbit e ifa irea e Istanbul posta ve telgrofçıları derneği İstanbal P. T. T. idaresinde ça- hışan memurlar aralarında eİstan- | bul WPosta ve Telgrafçıları Derne &l> ni kurmuşlar ve derneğin ni- | amnamesini vilâyete — vermişler- | diz. Derneğin gayesi, üyeler arasın- bilgilerini ve fikrt seviyelerini yük seltmek, halka P. T. T. işleri hak kında malümat vermektir. (Devamı var) Yazan: Maysie Sreig Kont dö Selinyi ile nikâh me- Fasimine 25 dakika kala Katlin, bu izdivaca tahammlll edemiye- ceğini anladı. Üzerindekl nefis Brokaddan yapılmış bütün sim işlemeli gâhane gelin elbisesine sıkıntı dolu nazarlarla baktı. Bu elbise Parisin en meşhur terzisi- ne binlerce frarik mükabilinde diktirilmişti. Yalnız bu mu, an- nesi Misis Menton, kızının ciha- Zının son derece güzel olması 1- çin dünyanın parasını sarfetmiş- ti. Para! Misik Menton için ze: feti ve câzibeyi temin edebilecek yegâne vasıta di, Buna rağmen Misis Menton dünyada paranın da tedarik edemiyeceği geylerin mevcut olduğunu biliyor, üzülü - yor ve bu sebepten kizini Kont dö Belinyi'ye veriyordu. Misis Menton İngilterenin gi maline tesadlif eden, küçük nayi gehirlerinden birinde, bir pansiyoncunun kızıydı. O zaman- lar evlerinde oturan ve müteva- zi bir tüccar olan Mister Mentor la sevişip evlenmişti. çok zengin oldula Çıktılar, fakat asil olmadı için hiçbir zaman mutaassıp İn- giliz milletinin yüksek sosyete 1o dahll olamadılar. İşte bu hal Misis Mentonun delice bir asalet Hastalığına tutulmasına sebep ol- dü. Kocasi ölüp te o muazzam ser- veti ona bıraktığı gün, ilk işi kızı Katlini alıp Amerikaya göç et- mek oldu, ve o günden sonra bütün hayatını mevsimlere göre revaçta olan Avrupanın ve Ame- rikanın en lüks otellerinde geçir- Tiye başladı. Katlin atle hayatının tadını 8- lamadan büyüdü ve artık bir an geldi ki, bu aşırı Tüks hayattan, Tühteşem ötellerden, annesinin Arkadaşlarından, hâttâ annesin - den nefret etti. Misis Menton sürdüğü bu ha- yata rağmen asâlet arzusunu tatmin edemiyordu. Katlini do- Bürduğu günden beri, Yegâne e- meli kızını, Unvanı olan asil bir Sonradan Suhan: Halide KARAMÜRSEL erkeğe vermekti. İşte bu sebep- ten gimdi Katlini parasız fakat asil olan Kont dö'Belinyi ile ev- lendiriyordu. Züvallı Katlin - bu izdivaca mühalefet etmenin im- kânsız olduğunu biliyordu. Çüne Kü annesi çocukluğundan beri müânen Maddeten onu bu iİzdi « vaca gistemli olarak hazırlamış tı. Şimdi reddetmek, annesince, nankörlük, elâlemce de i#yankâr. lik olacaktı. Kont dö BSelinyi esmer, uzün boylu, ince biyıklı, kibar tavırlı bifinci sınıt bir. igolo tipiydi. Katlin, beraberce bir yere gittik- leri vakit, bütün kadınların öna hayran hayran baktıklarını görü- yordu. Bazan Kont da o kadın« lara bakışlarıyla mukabele edi - yordu, fakat Katlin, o bakışlara Mühatap olan kadınların — nasil olüpta konta bir tokat aşketme- diklerine hayret ediyordu. - Bir Bün bu fikrini açıkça kendisine söylediği vakit ndam güldü «— Cicim, eğer siz o kadın- lardan biri olsaydınız, bakışları- Derneğin » kurucuları — arasında P. T. T. başmüdür muavini Tay- yar Üstün Uçarla, diğer — servis| şefleri bulunmaktadır. ma mukabil beni tokatlamaz, bi- Kalkıp öperdiniz.» 'Ne tahammllfersü bir in- et clcim, şüphe yok ki, ülfersâ ve İdeali olma- yan bir adamım. Fakat biribiri- mizi iz'âç etmiye kalkışmaz da, Buya sabuba dokunmadan kendi hayatımızı kendi kendimize ya- garsak mesut oluruz!$ <— Yani nikâh kıyıldıktan sön ra siz kendi havanızda, ben de kendi havamda mi yaşamaya de- vam edeceğiz?» Kont arkasına yaslanıp hafif- çe güldü. «— Değll mi ya, madem kıi, biribirimize kargı hislerimizi bili- yoruz, karşılıklı koredya oyna- makta mâna yok. Yeter ki, bir toplulukta biribirimize Aşık karı koca rolünü muvaffakıyetle oy- niyalim.» «— Bütün düşünceniz zevâhiri kurtarmak değil mi Jan, acaba bir gün olup ta benim de hisle- rimi düşündünüz mü?> Jan kibarca eğilip kızin elini öpti «— Size o Kadar inaniyorum Ki, güzel peri, düşüncelerinizin temizliğini, doğruluğunu — Adetâ hissediyorum.» Katlin güldü: Ona eminim Jan, eğer pas ram olmasaydı, dönüp de yüzü- me bakar mıydınız?> Kont ciddileşti. «— Yok cleim, bakın o derece ir. Konsül Tibere zamanında, imali Afrikada Tanrı — Satürne n, küçük ve güzel çocuklar kür- ban edilirdi. Prescott «Meksikanın fethi tarihi> adlı eserinde, bir se nede kürban edilen insanların sa- İspanyol muharrirlerinin anlat- tığına göre Peru yerlileri ve İnca- larda bu kurban adedi daha faz- ladır. Birçok kavimlerde Tanrı - ların bu insan kurbanını arzu et- tiğine dair bir kanaat vardır. On- lara göre Tanrı insan etinden ve kanından hoşlanmaktardır İroguol kabilelerinde bir. insa- şkence öldürürken, sıçrıyarak, ni ederek etrafında halk onun bağırarak rırlar: «Sana, ey Arleskol! Büyük ruh! Bunu sana kurban ediyoruz. tA ki, ohun kanını içesin ve ken. Tanrılarına şöyle yalva- büyük bir budalalık yapmazdım, çünkü ben dünyaya hayatını ka- zanmak için çalışan bir burjuva olarak değil, bir asil olarak gel- dim, Kendimi (çalışmak) gibi &- di fillden dalma Münezzeh kil - dim.» Katlin bu muhavereyi gözünün ahzun mahzun 25 dakika önüne getirince dudaklarını büktü, sonra bu Adi adamla evlenmiye değer miydi? Yok, hayır - buna tahammki edemezdi, o parası 1- çin alınacak çirkin kızlardan de- Bildi Ki aynaya baktı, verdiği mühim karardan sonra gözleri- ne parlaklık, yanaklarına renk gelmişti. Aman ne — güzeldi!.. Siyah, kısacık - kesilmiş saçları güneşte mavi menevişlerle parlı- yordü. Uzun boyluydu ve nefis bir endama mâlixti.'Hayır, hayır, Jan dö Selinyi ile evlenip hayatı ni zindan etmesi için hiç bir se- bep yoktu. Saate baktı, eyvah! Dakikalar birbirini he çabuk ko- valamıştı. Aşağıda ötelin holü, merasim için davet edilmiş * misafirlerle hıncahınçtı. Pencereden * diğarı bâktı, önünde uzanan mavi Koy, güneşin altında öğle üykusuna yatmığ gibi sakindi. Acaba bu â- Ni kafarı vermesinde, gu her an kanatlanıp enginlere tiçacakmış gibi salinan beyaz kotranım Yolü var Miydi? €Yok caniıms - diye düşündü, <İnsan hiç yakından görmediği bir erkek için böyle kararlar verebilir mi?» Sonra ya Bahi N : l 4a |Dr. Cahit Tanyol dini düşmanlara karşı bizimle bir. lik hissedesin!» | Merkezi Amerikanın eski halet- İleri, Tanrilarının insan — kalbini İve kanını arzu ettiğine inanırlar |ve kurbanın bu kısımlarını ancak onlara takdim ederlerdi. Meksi - Kada ise, büyük rahip kurbanın karfını yardıktan henliz çarpmakta olan kalbini çıkarır ve onu güneşe karşı tuttuktan sonra putların ayağına fırlatır ve ondan 'a yakar. Bazan da bu çıkarıl mıiş İnsan kalbini bir altın kaşığa |koayrak pultarın dudaklarına sti- İrer. Çinde ise, ecdat tanrılarına, alle içinden kürban — kesilirdi. Çünkü cedat Tanrılarının, kendi atlesi ef- radı. dışındakilerin etini yemedi- #ine itikat olunurdu. Bu inanç, son raları, Tanrıların kendi benzerle- rinin etini yediği ve insanların da buna iştirâk ederek Tanrının kuv- vetini paylaştıkları şekline inkılâp etmiş ve yamyamlık, dint bir âyin |haline gelmiştir. Fakat insan — kurbanı, — sadece, Tanrının Insan etinden hoşandığı için dera edilmez. Bazan da bu Tanrı nezdinde hizmet maksadını güder. Kurban edilen insan ruhla- rının bir kismı Tanrinin — işlerini görür. Bu inanca ait eski Perülu: lar arasında birçok vakalara rast- Panmaktadır. Bir İspanyol yazarı göyle bir vaka anlatmaktadır: 0000000000000000000000000000000000DACASAR | Ahlâk T İnsan kurbanı veyamyamlığın dini ve ahlâki sebepleri sleri : İstanbul sergisi... M" . Eski Romada, n- da, Mısırda, da bu işi pazarlar yapıyordu. Seyhun ve k için tanıtmak A - olduğunu — Insanlar İlk beri anlamış bulunuyor- Yunanlst; Mezopotamya bâzı kadın ve er- Kekleri keserler. Küurban kesllme- 'den önce rahip on Ceyhun nehirleri etrafındaki Tür lara bir nutuk 1- / tacirleri doğuda Çin'e, batıda Bi rat eder. Ve ken- zans İmparatorluğu merkezine ka- |ailerinin çok #evdikleri Tanrı hiz- dar giderler, mal götürüp getirir- İmetine gönderildiklerini — söyler. ler, büyük ölçüde alış veriş ya - Kurbanlar boyunlarını sükünetle | parlardı. Senenin muayyen zaman 'collüda tanttm aRETNE larında Semerkant, Buhara, Fer- Bundan başka İinsan kurbanı, | güâne gibi şehirlerde panayırlar ku- 'anrı hiddetlendiği zaman — onun | rulurdu. Bağdat ve Basra gehirle- kızgınlığını geçirmek için de yapı- |ri bilhassa Hint mallarının teşhir hır. Eğer bu arada Tanrının hid-|edilmesiyle meşhurdu. Arabistan- detine sebep olan kimse varsa,|da Mekkoe civarında Sük-ı Ukkâz tercihan o seçilir. Birçok kavimler- | panayırıı 'on binlerle de bu, Tanrıya karşı işlenmiş bir | Insan toplanır, yüz - binlerle lira- suça karşılık olarak görülmekte-|lık mal satılıp alınırdı. Bu toplu- dir. Eski Romada bu neviden kur- |luktan faydalanarak galrlerin en bana sik sık rastlanır. Romalılar | güzel giirlerini okuduldarı, bunlar- İbuğday çalan bir kimseyi Tanrı | dan yedi tanesinin Kâbe duvarina Ceres uğruna, slamak - süretiyle |asıldığı malfmdur. kurban ederler. | Avrupada moderm — münasiyle Ovide'in anfattığına göre Vesta | *ergiler on sekizinei asır başların- Tmübedinde hizmet eden — Vestal- |da gürüldü. Osmanlı devrinin tüo- lardan herhangi bir kızın iffetsiz- | Sür ve esnafı, bir gehzadenin #ün- li meydana çıkarsa önu mübe - "et düğünü veya bir sultan hanı- din içine diri diri. gömerlermiş. | nın evlenmesi dolayısiyle - büyük Nitekim Artemlis mâbedini Aşıka- | Slaylar tertip ederler, marifetleriz 'ne ve cinst münasebetleriyle kir-|"! teshir ederlerdi. , leten Penalippe ve Camaetho adlı| - Modrn sergiler bizde Sultan A- iki güzel sevdalı, gaipten haber |7İZ devrinde başladı; bunlar Av- veren Tanrı sözcüsünün tebliği -| TüPanın Londra ve Paris gibi bü- zerine bekâret Tanrısı Artemis uğ- | Yük Şehirlerinde yapılanlarına gö- runa kürban edilmişlerdir. Ve za-|7* fakir geylerdi. Zamanla senenin hep aynı günün- | — Oumhüriyet tdnresi sergilere da- de güzel bir kızla, bir delikanlı- |ha çok ehemmiyet verdi;. hattâ nin bekâret tanrısı Artemis adına |bir aralık Türk mallarını ve mah-« kurban edilmesi, dini bir. 1badet | Süllerini teşhir eden bir 'Türk ge- haline gelmiştir. |misi başlıca Avrüpa — İlmanlarını Çok yaygın olan buü insan kur- | dolaştı. banından ne gekilde hayvan kur-| ÇöYrek asırdan beri İzmir Fus- hur oldu; bu sergiye menfi banına geçildiğini ve yamyamlı- |" Meşi ın insan kurbanının hangi nevi- | fetiri olur âlye başka sergiler ya- Perulular — müayyen - günlerde Guanacoure tepesine çıkar, orada | Devlet Orm 1 — İşletmemizin merkes — böl; 30817 adede denk 261,486 M3, Boy ti halinde 4/7/85) ma süretişle satılığa konmu; için 96 7,5 herabiyle geçici temina! İşletme 4 İstanbul, ürlükleriyle hamam İşletme Müdürlükleriyle işl Pioj sularında mikrop bulundu Plajların sıhhi muayeneleri tamam lanmıştıt. Neticede ekseri plaj sula rında Koli bulünm derilmesi cihetine gidilecektir. — B lediye bu. busüsta ilgililere direktif | | vermiştir. | | | Karea'ya gönüllü kaydı Korea savaşlarına gönüllü olarak iştirak edecekleri kayıt — ve — tesbit için bir cemiyet ku mak üzere ta- şebbüse geçen Demokrat P: İs tanbül — milletvekillerinden — Senihi Yürüten'in — oğlu Tevfik — Yürüten hakkı iyet ve adliye makam- Harinen Türamla tahkikat — yapılmış ve netlce, cemiyetin nizamnamesiyle birlikte bir dosya halinde Ankaraya gönderllmiştir. Dosya Bakanlar Kurülunca tetkik edilecek ve cemiyet ancak Bakanlar vafakatiyle Kurulunun m faaliyeto İ geçebileceki kından görmediği bu kotra sahi- bini ne kadar çok düşündüğünü tarkederek kızardı. Uzun boylu, kumral bir adam- di bul Saçları güneşten Adetâ açık bir saman rengini almıştı. | Kaltin gözlerini görmemişti a- | Ma, koyu mavi olduklarını tah- | min ediyordu. Bumerang (Kotra- | nın ismi) beş gün önce Biyariçte bu Jüks sahil ötelinin önündeki küçük koya gelip yerleştiği gün | Katlin, sahibinin otele gelmesini beyhude yere saatlerce beklemiş- . Şuradan — buradan — edindiği Malümata göre, sarışın adamın, zenci bir. çocukla ta Avustral- yadan geldiğini öğrendi. O günden beri Katlin sık sık bu sarışın — denizciyi — düşündü. O küçücük tekne ile Avustralya gibi yerden kalkıp koca denizler aşması, adamın haddinden fazla erkek, kuvvetli ve cesur olduğu- na delâlet etmezemiydi? Ne yapması lâzım geldiğini düşünürken, Kolra sahibinin, ar- Kasında onu sadık bir köpek gi bi takip eden zenci oğlanla sahi- le çıktıklarını gördü. Birden bi- re aklına âni bir plân geldi. Bu, beş günden beri düşünüp te tat- bikinden utanıp korktuğu — bir plândı. Fakat çok çabuk hareket etmeliydi, yoksa ödaya her an annesinin, fam dö şambrı Lizetin veya arkadaşlarının girmek ihti- malleri Vardı. Derhal zili basıp ötelin kapıcısını çağırdı. (Dovamı var) Bolu Müdürlüğünden 0 tarihinden itibaren 19 gün müddetle ve açık arttır- k arttırma 24/7/950 Parartesi günü snat 15 de Bolu Be- lediye binasında toplanacak komisyom önünde yapılacaktır. Her parti 3 — Bu işe nit şartname Orman 4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak v& ilk teminat- ne ait olduğunu gelecek yazımız- | Pilmasından çekiniidi. Geçen sene Üa ada ilk defa kurulan İstanbul Sergisi derme çatma bir eserdi. Bu sene onu dekor bakımından biraz daha iyi, fakat muhteva — bakımından zayıf buluyoraz; Sergide - satılan mallar, kahvesi, gazinosu çok pa- halı, Huhüliye de pahalı... Sergiyi tertip edenler pahalılık meselesini hiç düşünmemişler... Bu sergide en çok dikkatimi ço- ken, Tophane Sanat Enstitüstünün paviyonu olda. Mükemmel ma makinelerini ve diğer makine- Şteri işler halde gördük. Demek kı, yapabiliyoruz, yalnız bunları wev- za mal etmek ve seri halinde yük sayıda yapmak kalıyor. İstanbul Sergisi tekâmül eders> ve milletler arası bir hüviyet kn. Zanırsa hem gehir için memleket için çok faydalı olacak? tır. Fakat, sergiyi tertip zihı Jat değiştirmeli, onu (8946) | an işletmesi | geni fabrika istif yerinde köknar kerestesi (6) par. mevctt anormal t alınız, Genel Müdürlüğünde, — Ankara, Adapazarı, Düzce, Gerede, Kızılca- letmemizde görülebilir ; bir panayır halinden çıkarıp hakikaten sergi yapmalıdır. Radircan KAFLI Milli Piyango bugün yapılacaktır. İkramiye kazanan maralar Anka 'a radyosile bu gece | 29 de yayınlanacaktır. Bogün — aaat | 13 den sonra yurdumuzan hiç bir ta | çekiliydr. | 1369 | 1950 Milli Piyângonun 7 Temmüs çe- ||| Hicrf Temmuz Rumi kilişi bugün saat 13 de — Ankarada || Ramazan 21 Vakit Vasati rafında bu çekilişe Dilet — satışı (|| İmsâk 8109 8,85 yapılmıyacaktır. Güneş 554 8.50 Öğle 18,19 4,86 Şekerden mamül İkindi 17,19 Beir Akşam 2044 maddelerin fiatları Zatia 224 Şeker fiatlarına müvazl ölarak ye kerden mamal madde fintları da in- dirilmeğe başlamıştır. İlk olarak akt- do şekeri 260 dan 200 kuruşa indi- || İstanbula göre İmsakiye 1909 - 1960 senesi Ramasamı terifine mahıas B. D. tllmiştir. Pasta, lokum ve diğer mad n - İtmsük — 8,20 de fintları da indirilecektir. e doğumu — 5.4 * Atinalı bir firma, Denizyolları ||(Öğle — 18,19 idaresine müracaat ederek 300 kişi- Hk bir kafilenin Karadeniz limanlar tini ziyaret etmek istediğini bildir . miş ve bir vapur tahsla - edilmesini ittemiştir. İstanbul Deniz Komutanlığından Deniz birlikleri ihtiyacr için satın aldırılacak olan aşağıda yazılı elektrojen gruplarını hazır mevcutlarından vermeğe istekli olacakların evsaf, fiat ve anir hususiyetlerini gösterir teklif mektuplarını en geç 50 gününe kadar komutanlığımıs ikmal Ş. Md, ne ver - (8585) 8 kilovat 15-20 » 8 Pa 25.35 Yaz Çileri alafranga) saatile evkat 10 Temmus meleri. 220 Volt D.O. Dizel radiyatörlü 115 > — D.O. Dizel radiyatörlü 115 D.C. Dizel radiyatörlü 220 » — A.C, Dizel tek safhalı, radiyatörlü > > > » , 20 » — D.C. Dizel radiyatörlü Vagon ve Bina Camları Alınacak Merke: 9uncu Satın Alma Komisyu Devlet Demiryolları nu Başkanlığından: 1 — Aşağıda cins va miktarları y 2 — Her listenin tahmin edilen bedali ve ge nelerinde satılmaktadır. 4 — Eksiltme Ankarada idare binasında malzeme dairesinde top lanan Merkes 9 uncu Satın Alma Komisyonunca 20/7/950 günü saat 15 de yapılacağından isteklilerin tekliflerile kananun ta . yin ettiği belgelerini aym günde nihayet saat 14 de kadar makbuz karşılığında adı geçen komisyon' Başkanlığına vermeleri (veya belirli vakitten önce öle geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta İle gön dermeleri.) (8661) ıh İki Histe muhteviyatı a) alınması — kapalı & i teminat miktar perşembe Tahmmin edi. — Geçici Liste sıra Miktarı len bedel teminat Malzemenin adı K LĞ l Ki 1 — Vagon cam 2853 62 26017 78 — 1953 88 2 Adi bina can 192 55) 2026 09 — 151 06 Duble bina camı 245 85)

Bu sayıdan diğer sayfalar: